yıllardır gösterdiği performansının, kendisinin heykeli dikilerek ölümsüzleştirildiği futbolcu. ama fazla sevinmesin. hasan ali kaldırım'ın heykeli, daha futbola başlamadan önce yapılmıştı. evet, kendisi bi' hasan ali değil, üzgünüm.
buralar kalabalıklamış, kendine aşık diyenler çoğalmış.
aşık olmayı kolay sananlar, anca kafiye yaparmış.
takdir ederiz hepsini, güzel konuşurlar zira
ben niye böyle bilmiş konuşurum, yoksa içtim mi bira?
--spoiler--
gece gece karnım acıktı tost deyince
ama yiyecek bir şey bulamıyorum lezzetlice
şimdi olsa güzel bir yemek yesem delice
kore'de insanlar konuşurlar korece
--spoiler--
gece yenen yemeğin tadı ayrıdır
moğollarla türkler birbirinden gayrıdır
koreliler demişsin sen gerçi
onların dizileri hep taylıdır
--spoiler--
doğru garibanım üstüm başım garip
kendime üzülürüm seni aldım rakip
mantıklı da değilim gördün üst satırda
sevgiler sana gariban görünen üstadından.
--spoiler--
bana sevgiler göndermiş, bizleri sevindirmiş
maksadımız gönül kırmak değil, hüner göstermek imiş
amma aşık işi bu atışmak
hemen bitmez, daima sürer imiş
gideri kapatıp, banyo sonrası biriken suyu buharlaştırarak moleküllerinden doğarak sorununu çözebilecek olan kızdır.
edit: zaten şeker suda hiçbir zaman tamamen çözünemeyeceğinden, kalan tanecikleriyle buharlaşma işini kimseden yardım almadan, kendi eli, koluyla yapabilecek kızdır.
do-do-re-mi-mi-re-do-re-mi-do-mi-mi-fa-sol-sol-fa-mi-fa-sol-mi-fa-mi-fa-re-sol-sol-do-do-re-mi-mi-re-do-re-mi-do şeklinde bir nota dizilişine* sahiptir.
spor kulüplerinin ülkelerini "sözde" temsil ettiği, söz konusu para olunca taraftarlarını hiçe saydıkları düşünülürse kesinlikle çok gerekiz ve saçma olan harekettir.
ama şehrini veya semtini hakkıyla temsil eden takımlar ve onların taraftarları için bu durum farklı olabilir.
sulu kahve bana her zaman tatsız, acı geldiğinden soğuğu sıcağı fark etmeden tercih ettiğim kahve çeşidi. yanında çikolatalı bir şeyler de olursa kendisinden güzel bi' şey yok.
ilk defa izlediğimde sarah'ya hayran olup "ben bu diziyi kesinlikle izlemeliyim" demiştim. sonrasında yalnız başıma rahat rahat izleyebileyim diye 9'daki yayınını değil de gece tekrarını izler bile olmuştum. pazartesileri harika günler yapan muhteşem diziydi.
bittiği zaman sevgilimden ayrılmış ya da aile bireylerimden birini kaybetmiş gibi olmuştum, evet. ağladığımı da inkar edemeyeceğim, üzgünüm. :(
deep purple'ın machine head albümünün 40. yılı şerefine çıkartılan albüm.
2012'deki 20 ile 12'yi topladınız, 32 etti. 2012 kaç basamaklı? dört. kaç 2 var? iki. dört kere iki sekiz eder, 32 ile topladınız: 40 ve machine head'in 40. yılı kutlu olsun.
evet, zorlicam diye basur oluyordum neredeyse ama başardım. *
--spoiler--
sabah işe gideceğim
burda yine buluşuruz
seni yine yeneceğim
yarın akşam görüşürüz.
--spoiler--
işe gidecekmişsin, keşke erken yatsaydın
yorulacaksın bir sürü, uykunu tam alsaydın
beni alt edecekmişsin, avucunu yalarsın
neyse bu kadar yeter, erken kalkacaksın
--spoiler--
aşık olmak zor zanaat
sana gelmez git hadi yat
sen bir tek onu bilirsin
zorlanınca çamuru at.
--spoiler--
sanatımıza söz söylemiş, bizi çocuk bellemiş
gelir yat der bize, bakmaz altındaki beze
doktor olacağım derken, anca depo fullemiş
kendini aşık sanır, yakışmaz elindeki saza.