iş yerindeki arkadaşlar ile girilen bahis sonucu, yanlışlık süsü verilerek dahili hattan çay ocağı yerine patronu arayıp ''Bana 2 çay'' demektir. Patrondan gelen ''çay kalmadı kapiçino getirsem olur mu?'' cevabını aldıktan sonra özür dileyerek sonuçlanan atraksiyondur.
Sigara içmek için sürekli birilerinin girip çıkmasından mütevellit ofisin en soğuk odasında çalışmaktır, dahası ''sigaramı aşağıda unuttum kanka bir sigara versene'' diye yaklaşan otlakçı arkadaşların kurbanı olmaktır.
Bir Kayseri klasiğidir.Son derece pratik ve lezzetli bir yemektir, içki sofralarına renk katar. hazırlanışı da oldukça kolaydır.
yağlanmış folyo üzerine pastırmalar yerleştirilir. üzerine kabukları ve çekirdekleri çıkarılıp doğranmış domates ve kıyılmış maydanoz serpiştirilir. limon dilimleri de sıralanır. pastırmanın üzeri folyo sararak kapatılır. fırında, ızgarada ya da teflon tavada 10 dakika pişirilir. afiyet olsun...
not: ertesi gün terde ve idrarda çok keskin bir koku yapacağı dikkate alınmalıdır.
''Türkiye'den aktarılan kaynak ve desteği görmezlikten gelen 50 bin Türk, Türkiye'ye "Has..ktir" pankartı açtı.
KKTC'de, Sendikal Platform'nun düzenlediği Toplumsal Varoluş Mitingi'nde 50 bin kişi Türkiye'ye resmen küfretti. Yürek acıtan ve bugüne kadar KKTC'de olmadık muamele gören Türkiye vatandaşlarına yönelik ağır küfürler, ilk kez açıkça pankartlara döküldü. Organizasyon heyeti miting alanının ortasında açılan ve meydanlarda toplanan 50 bin kişinin rahatça görebileceği küfürlü pankarta müdahale etmemesi ise şaşırttı''
Yazıklar olsun dedirten olaydır. 50 derece de tuttuğum nöbetleri helal etmememe neden olan olaydır.
''Hong Kongdayılın en tuhaf vakalarından biri gerçekleşti. Soyadı verilmeyen Xing adındaki adam, gece geç saatlerde Hong Kongun LanTian parkında geziniyordu. Uzun süreden beri yalnız olan ve ruhsal dengesi bozuk olduğu belirtilen adam, parkta demir bir bankın üzerine oturarak, mastürbasyon yapmayı denedi. Ancak cinsel organı demir banktaki deliklerden birine sıkışınca olaya sağlık ekipleri müdahale etti''
Yuh artık; damacana,soda şişesi, derken bu defa bir banka tecavüz edildi. Yakında ozon tabakasındaki deligede salça olur bunlar diye düşündüren olaydır.
e= eczacı
a= yaşlı amca
k= kuruyemişçi
a2= ikinci yaşlı amca
Sabah Saat 9:30 suları;
a- oğlum bana bir kutu viagra versene
e- buyur bey amca
a- kaç para?
e- 20 tl
w- cebinden 200 tl lik banknot verir
e- amcacım bozuk yok karşıdaki kuruyemişçiden bozdururmusun parayı
a- oğlum kuruyemişçi beni tanımaz bozmaz parayı şimdi sen bozdursan
e- kuruyemişçi benim arkadaşım amca sen git ben burdan ona işaret ederim
a- e peki madem
w- amca kuruyemişçiye girer;
a- oğlum ben karşıdak eczacı gönderdi şu 200 tl yi bozacaksın birde 500 tl vereceksin akşam ödeyecekmiş sana
w- kuruyemişçi eczacıya bakar eczacı ordan kuruyemişçiye el sallar parayı boz diye. Amca 500 tl yi cebe atar eczacıya gider ve 20 tl sini ödeyip gider.
akşam olur kuruyemişçi eczacının yanına gidip;
k- sabah aldığın 500 tl yi verirmisin?
e- ne 500 tl si ben senden para falan almadım
k- kardeşim sabah yaşlı amcayı gönderip 500 tl istedinya hatta ben sana baktım işaret ettin ver diye
e- amca bizi sabah sabah iyi becermiş vay anasını
bu sırada içeriye yaşlı bir amca gelir
a2- oğlum viagra varmı?
e- var amca
a2- peki işe yararmı bu
e- amca ben sanaa şu kadarını söyleyim sabah bir amca geldi sen yaşlarda daha kutuyu açmadan hem beni hem kuruyemişçiyi sikti.
Türk teknoloji firması nano teknolojiyi kullanarak, bor madeninden araç yakıtı üretmeyi başardı.
NNT Nanoteknoloji Bor Ürünleri AR-GE Sanayi Ticaret A.Ş Genel Müdürü Mehmet Can Arvas, yaptığı açıklamada, şirketlerinin araştırma geliştirme dairesi çalışmalarının olumlu sonuç verdiğini belirterek, bor madeninden araç yakıtı ürettiklerini söyledi.
Petrol rezervlerinin tükenecek olmasının kendilerini böyle bir araştırmaya ve üretmeye yönelttiğini ifade eden Arvas, ''Dünya da petrol rezervlerinin tükenmesi bizi nano teknoloji ve bor ile üretim yapan Türk firması olarak harekete geçirmiştir. Uzun yıllar üzerinde çalıştığımız Ar-Ge sonucunda bor madenini sonunda araç depolarına koymayı başarmanın heyecanını yaşıyoruz'' dedi.
Bilim insanlarının temiz ve çevreci bir yakıt olarak petrole alternatif olarak gördüğü hidrojenin, bordan üretilen yakıtla kıyasla depolama sorunu olduğunun altını çizen Arvas, şöyle devam etti:
''Son yıllarda yaşanan ekolojik sıkıntılar, küresel ısınma problemi, tükenen petrol rezervleri ve karbon içerikli yakıtların çevre kirliliği yaratmasına karşın alternatif yakıt sistemleri üzerinde çok ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Dünyanın önde gelen bilimsel araştırma laboratuarlarında gerçekleştirilen bu çalışmalarda Hidrojen yakıt sistemlerinin temiz, verimli ve güvenilir olduğu görülmüştür. Fakat depolama problemi hidrojen yakıtlı araç üretiminin önünde en büyük engeli teşkil etmektedir.
Hidrojen depolama problemi bilim ve teknoloji çevrelerini alternatif madde arayışına itmiş, yapılan araştırmalar ve deneyler 1970'li yılların ikinci yarısından itibaren bor elementinin alternatif yakıt olarak kullanılabileceği üzerinde görüş birliğine varılmış, günümüze kadar sayısız ar-ge çalışmaları sonunda borun yakıt olarak kullanılabilirliği otoritelerce kabul edilmiştir.''
20 YILLIK ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ
Bordan yakıt üretmenin haklı gururunu yaşadıklarını ve bunun 20 yıllık bir araştırmanın ürünü olduğunu vurgulayan Arvas, sözlerini şöyle sürdürdü:
''NNT Nanoteknoloji Bor Ürünleri AŞ, ar-ge laboratuvarlarında 20 yıla yakın bir süredir yaptığı çalışmalar sonucunda nano ve nano altı (angstrom) bor kristallerinde, 23 proje geliştirilmiş ve bu alternatifsiz projeleri etap, etap endüstriyelleştirmeye başlamıştır. Firmamız dünyada ve ülkemizde ilk defa bor madenini yakıt olarak üretmiş, 'Nano fuel' markasıyla yurt dışında ve yurt içinde satışa arz etmeye başlamıştır.
Bizim ürettiğimiz yakıttır, ancak şuan araçların sistematiği benzin ve mazotla hareket etme özelliğine sahip olduğu için şuanda yakıtlara katkı maddesi olarak kullanılıyor. Ancak, bor yakıtına uygun araçlar üretildiğinde benzin ve mazota ihtiyaç duyulmadan bu tür araçlar bor yakıtı ile ilerleyebilecek. Bizim firmamız, bu tür araçların üretilmesinde de çalışmalarda bulunmaktadır.
NNT AŞ'nin diğer proje ürünlerinde olduğu gibi Bor Power Nanofuel'de dünyada bir ilk olarak yakıt ve otomotiv sektöründe heyecan oluşturmuştur. ''
YAKITIN KULLANIMI
Bor yakıtının hem benzinle hem mazotla çalışan araçlara konulabileceğini bildiren Arvas, şöyle konuştu:
''Ürettiğimiz bor yakıtı direk aracın yakıt deposuna konuluyor. Hem benzine hem mazota katkı olabiliyor. Bor uzay araçlarında da kullanıyor. Yanması çok yüksek. Yakıta katıldığı zaman, araçlar en az 300 - 350 kilometre fazla gidecektir.
Benzinle bin kilometre giden bir araç bu katkıyla bin 350 kilometre yapar. Gelecek zamanlarda benzin istasyonları gibi, bor istasyonları kurulacak ve bor yakıtı benzinden 10 kat daha düşük olacak. Çünkü madenin kaynağı Türkiye'de. Biz teknolojiyi üreterek dünyanın hizmetine sunduk, henüz bor yakıtına fiyat biçmedik. Biz Türk borunun depolara girdiğini göstermek istedik, bunu da başardık.''
BOR YAKITININ AVANTAJLARI
Bor yakıtının çevreci, güvenli oluşu ve kolay taşınabilirliği ile avantajlı bir yakıt olduğunu ifade eden Arvas, ''Bor yakıtı, kolaylıkla yanmayan bir yapıdadır. Dolayısıyla infilak etme, kıvılcımla, ateşle tutuşma riski yoktur. Bir kaza anında patlama meydana gelmeyecektir. Bu yönüyle bor çok önemli bir yakıttır ve nakliyesinde risk olmayışı Bor yakıtı için bir üstünlük ve alternatifsizlik kazandırmaktadır. Bor çevre dostudur, yanma sonrası gaz emisyonu oluşturmamaktadır. Bor yakıtı kara ve deniz kazalarında toprağa ve suya karışması halinde hiçbir zaman kirlenmeye neden olmayacak, toprakta doğal bitkiler için besleyici olacak ve, denizlerde de kolay çözülerek, zaten deniz suyunda olan Bor elementi ilave bir risk oluşturmayacaktır'' diye konuştu.
TÜRK MiLLETi iÇiN ÇALIŞIYORUZ
Arvas, şirketlerinin Türk milletinin kalkınmasında rol almayı düstur edindiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Teknoloji ve otomotiv sektörü gelecek 5-10 yıl içerisinde tamamen bor yakıtı ile çalışan arabalar üretecek. Ancak, Türk nano teknolojisinin ''nano fuel infinite'' ürünlerini kullanmak mecburiyetinde olacaklardır. Bu da bizlere gösteriyor ki nano yağlayıcı ürünlerinde olduğu gibi, yakıt sektöründe de ilkleri başarmanın onur ve gururunu tüm milletimize yaşatacak ve paylaşacaktır.
Bor madeninin depoya girmesi konusunda dünya teknoloji firmaları birbirleri ile yarışırken biz NNT AŞ olarak bunu başardık ve depoya koyduk. Şimdi bütün dünyanın kullanımına sunuyoruz. Gelişmiş ülkelerde bir çok firma bu teknolojiyi bizden talep etti, talepler devam ediyor. Bu teknoloji Türk milleti adına gerçekleştirmiştir ve bu başarı bir milli Türk firması olarak 70 milyon insanımıza aittir.''
Her ikisininde henüz lisansı yok. Avrupa ilaçlar kuruluşu tarafından onaylanmamış.
Novartis tarafından üretilen Influenza A (H1N1) 2009 Monovalent .
Amerikanın bazı eyaletlerinde zorunlu aşılamaya karşı tepkiler artıyor. Aşılardan ölümler meydana gelmekte. ingiltere ülkesinde kesinlikle böyle bir uygulam a yapmayacağını söylüyor. Diğer ülkelerdede durum farklı değil.
Bu aşılar yapıldıgı takdirde:
-Guillain-Barre sendromu
-Vaskülit
-Felç
-Anafilaktik şok
-ve ölüme neden olabileceği duyuruluyor.
Ayrıca Novartis firmasının geliştirdiği ilacın yan etkilerini Novartisin kendi laboratuvar sonuçlarından okuyabilirsiniz.
ŞiMDi OLAYI iSTERSENiZ TÜRKÇE KONUŞALIM
1-DOMUZ GRiBi AŞISINDA DOMUZ KANI VAR..
2-BU AŞININ iÇiNDE KISIRLIK YARATAN YAN ETKi VAR.
3-BU AŞININ iÇiNDE iNSANIN GENETiK YAPISINI BOZAN MADDELER VAR.
4-BU AŞININ iÇiNDE DÜNYADA BiR NUMARALI KANSOROJEN MADDE ÖZELLiĞi TAŞIYAN FORMALDEHiT BULUNUYOR.YANi AMERiKA YASAKLI OLAN AVRUPADA YASAKLI OLAN BiR MADDE..(AMERiKADA BU AŞIYI VURULAN VATANDAŞ DEVLETE DAVA AÇMIŞ)
ŞiMDi iŞiN SOSYOLOJiK BOYUTU
1-ALMANYADA HÜKÜMET YETKiLiLERi BÜROKRASi KESiMi CiVASIZ AŞIYI KULLANIRKEN, HALKA CiVALI AŞI KULLANACAKLAR BU HABER ALMANYADA DUYULUNCA HALK AYAKLANDI- ÜLKEMiZE GELEN iLK PARTi AŞI (500 000 AŞI) CiVALI HABERiNiZ VARMI.
2-KUŞ GRiBi HASTALIĞININ i LACI OLAN TAMiFULU iLACININ FiRMA SAHiBi Donald Rumsfeld (amerikanın 3. etkili adamı) idi VE 2 MiLYAR DOLAR KAZANDI. ŞiMDi BU HASTALIĞIN iLACI OLAN FiRMALARIN HEPSiNiN YAHUDi FiRMASI OLDUĞUNU BiLiYORMUSUNUZ..
3-TÜRKiYE DE CiDDi OLMAMASINA RAĞMEN SÖZDE BiR KAÇ iLDE ESKiLERiN AJAN LAWRENCE LERi GiBi ÜLKEMiZE SOKULAN SÖZDE SANAL HASTALIK iLE HALKI KANDIRAN BU ÜLKE YÖNETiCiLERi, HABERLERDE YAPILAN DOMUZ GRiBi HABERLERi iLE HALKI PSiKOLOJiK OLARAK BASKI ALTINA ALIP KENDiLERiNCE ALINACAK 43 MiLYON AŞININYANi 1 MiLYAR DOLARLIK AŞININ BAHANESiNi OLUŞTURDUKLARINI BiLiYORMUSUNUZ.
4-HiÇBiR ÜLKEDE, HATTA ÖLÜMLERiN YAŞANDIĞI ÜLKELERDE BiLE ÜLKE HALiNDE BU KADAR AŞI TALEBi OLMAZKEN NEDEN TÜRKiYE KOBAY ÜLKE OLARAK DENENiYOR..
5-DOMUZ GRiBi HASTALIĞININ KENDi KENDiNE OLUŞABiLECEK BiR EVRESi OLMAYAN HAST ALIK OLDUĞUNU BiLiYORMUSUNUZ. YANi ÖZEL LABARATUARDA ÖZEL HAZIRLANMASI GEREKEN BiR HASTALIK OLDUĞUNU BiLiYORMUSUNUZ.
ŞiMDi ASIL DÜŞÜNÜLMESi GEREKEN ŞEY
1-iSRAiLiN TEVRATTA ARMEGEDDON SAVAŞI YAPACAK VE SADECE 144.000 KiŞi KALACAK DiYOR. BU SAVAŞ iLLA SiLAHLA OLACAK BiR SAVAŞ OLMADIĞINI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE. BU BU SALGIN HASTALIKLARIN HEPSi LABARATUAR DA HAZIRLANAN HASTALIK OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE VE iLAÇ FiRMALARININ HEPSiNiN YAHUDi KURULUŞ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE, SiZCE SONUÇ NE ÇIKIYOR...
2-HACCA GiDECEKLERE BU AŞI VURULACAK MIŞ... ŞiMDi HACI ADAYLARINA DiYANETE SORUYORUZ. HARAMLA TEDAVi OLUNMAZ HADiSi ŞERiFi VARKEN, VE DOMUZ GRiBi AŞISININ iÇiNDE DOMUZ KANI VARKEN, BU AŞIYI ALAN HACI ADAYLARININ HACCININ KABULÜNÜ VE SAĞLIĞINI NASIL HiÇE ATILABiLiR.
BU ARAŞTIRMA YAZISINI MUTLAKA OKUYUN...
Yakın bir zamana kadar, DNA, içine girilmez bir alandı. Ama bugün çok net biliyoruz ki, genetik sarmallar rahat açılabiliyor ve istenildiği gibi kromozom dizilişine eklemeler, çıkarmalar yapılabiliyor
Genetik yapısıyla oynanmış gıdalar, doğrudan genetik yapıyla ilintilenen aşılar, tıpkı bilgisayarımıza şu veya bu şekilde giren virüs programları gibi, kendini sistemle entegre eden programlarla pekala insan genini değiştirebiliyor, yapısını bozabiliyor ve hatta yavaş yavaş ölümüne yol açabiliyor
Dolayısıyla, bugün pratikte yapılmasa da, kanatlı atların, insan formunda hayvanla rın, domuzlaştırılmış varlıkların, yarı maymun yarı insan yaratıkların ortaya çıkması an meselesidir Çünkü bunun mümkün olabileceği artık biliniyor. Yapılmıyorsa sebebi; israil'deki din adamlarının gücü, Hıristiyan ruhanilerinin ahlaki istinat duvarlarıdır
Yakında, insan beden malzemelerinin üretildiği laboratuarlardan söz edilirse şaşmayın. Bunların dini ve hukuki boyutları yıllardır tartışılıyor. Hızla o yöne doğru gidiyoruz Bunun için şeytan da elinden gelini yapıyor. Dünyadaki sürgün hayatı bir an önce bitsin diye, saklı ve gizli telkinlerle insanlığı yıkıma sürüklüyor. Siyasi tabirle insanları kışkırtarak, tanrıyı kıyamete zorluyor;
işte domuzlaştırma operasyonu da bu çalışmalardaki son merhaledir Bu kadar açıklamanın hülasasına gelince
Biliyorsunuz son olarak Domuz Gribi diye bir hastalık gündemde. Ve tabii aşısı da Dünyada haysiyet sahibi bilim adamlarından aşıya ciddi tepkiler var. Bu aşı, bir hastalığı yok etmek için üretilmedi, aksine insanlığa yeni bir hastalık taşımak için üretildi diyorlar.
Hayır, sizi temin ederim bu aşı sadece hastalık getirmiyor, transgenetik terminatör genler de içeriyor. insan tabiatını yavaş yavaş meshedecek ve onu başka bir varlığa dönüştürecek genler
Beni şaşırtan ve kahreden ise, Türkiye'nin, Sağlık bakanımızın eliyle bu belaya sürüklenmesidir. Bu belayı insanlığın başına biz sarmışız gibi, aşı uygulamasında pilot bölge yapıldık. Efendim bilmem kaç milyon insan risk altındaymış da aşı yapılmazsa bilmem kaç bin insan ölecekmiş de insaf be, insaf. Allahtan korkun. Bu işlere hangi mantık ve vicdan ile bakıyorsunuz?
Yani bakanın dürüstlüğüne inanmasam diyeceğim ki, birilerinin zenginleştirilmesi için Türk milleti kobay yapılıyor iktidarın en başarılı bakanı olduğuna inandığım Recep Akdağ nasıl bu yalana inandırıldı anlayamıyorum. Pekala harhangi bir grip gibi savuşturulacak bir hastalığı bu kadar büyük bir panikle lanse etmesi hakikaten akıllarda soru yaratıyor
Bu nasıl bir panik böyle? Yoksa birileri bu ülkeye girip virüsü serpti de bizim haberimiz mi yok.
Ben açık söylüyorum, bu kadar açık ikaz ve uyarılara rağmen aşı dayatılacak olursa bu millete ihanet edilmiş olur! Florası, genetiği temiz, hala insan varlıkların yaşadığı Anadolu'ya işgalden beter bir darbe indirir. Düşünün bu toprakları, tohumları, damızlıkları. Tahıl öldü, çeltik öldü, meyve öldü hayvan öldü. Arı öldü bal öldü. Karpuz öldü kavun öldü buğday öldü
Bir zamanlar da nüfus planlaması adı altında bu milleti kısırlaştıracak aşılar yaptılar. Ve bugün biliyoruz ki, Türkiye'de kısırlık son on yılda yüzde 27 oranında artmış durumda...
Ben bu konuda yazacak belki de son insanım. Lütfen hamiyet sahipleri ortaya çıksınlar ve şu meseleyi millete izah etsinler. Özellikle aşılarla, genlerin nasıl tahrip edilebileceği konusunda insanları aydınlatsınlar. Çoğu Siyonist baronlara ait olan ilaç fabrikalarını zengin edeceğiz diye, milletin kanıyla geniyle oynatmayalım!
Dtp lileri taşıyan meclis plakalı aracın sınırda şehitlerimize kurşun sıkan, anaların yüreklerini yakan şerefsizleri karşılamaya gitmesi, ben türküm diyen her insanın kanına dokunacağı bir olaydır. Madem bu adamlar açılım zırvasına destek vermeye geliyor orda pkk bez parçalarını neden açıyorsun. Bunların niyeti belli. Yıllardır olduğu gibi bundan sonra da Türkiye Cumhuriyetini bölmek için ellerinden geleni yapacaklar. Bakın bu şerefsizleri şimdiden meclise sokmaya hazırlanıyorlar. Dtp grup toplantılarına katılabilirlermiş. Bize ne oluyor anlamıyorum, üç kuruşamı alındı bu vatan. Çok kanıma dokunuyor çooook.
Aydın'ın Çine ilçesi'nde, kendilerini silah zoruyla kaçıran 3 kişinin eşine ormanlık alanda gözü önünde tecavüz ettiğini ileri süren bedensel engelli devlet memuru Z.H., olayla ilgili kimsenin cezaevine girmemiş olmasına isyan etti. Z.H., "Sokağa çıkamaz hale geldik. Namusum, onurum bu alçaklar cezalandırılırsa kurtulmuş olur. Bunu yapanlar, elini kolunu sallayarak gezerken, onurumuzu kurtarmak için dava açtık. Hayatımızı zindana çevirenlerin en ağır cezayı alana mücadele edeğim. Gerekirse Avrupa insan Hakları Mahkemesi'ne gideceğim. Tek dayanağımız 1.5 yaşındaki oğlumuz Oğuz. Onun için ayakta durabiliyoruz. Yoksa ölmeyi tercih ederim" dedi.
Bu nasıl bir insanlık, daha doğrusu hayvanlık? Bu ülkede idamın tekrar uygulanması şart. Bunlarla aynı ülkede yaşadığım için kendimden utandım.
Edit: Tecavüze uğrayan kadının eşi bedensel engelli. Belden altı tutmayan bir adam. Bu şerefsizler adamın engelli olmasından da cesaret almış.
Amerika'da 10 yaşındaki öğrencisiyle onun 15 yaşındaki abisine tecavüz eden 33 yaşındaki kadın öğretmene ömür boyu hapis cezası verildi!
Öğretmen mahkemede, "Yaptıklarım çok yanlış ve bencilceydi çok pişmanım ve çok üzgünüm" diyerek af dilese de mahkeme en ağır cezayı verdi.
Türkiye'de küçücük kızlara tecavüz eden hayvanlar 10-15 yıl yatıp çıkıyor. Aynı adaleti biz de istiyoruz...
''Ne yapacağız hoca mahkemeye dava açsak ne kadara patlarki bize? yada mahkemeyi bizde kazanabilirmiyizki? her şehirin hakimi bir değil sonuçta ihm' yemi başvursak ne?'' soruları geldi aklıma bir an..