islamın 6ncı şartı ne olsun deseler, ben Şirket kurmak derim demiş akfen holding yönetim kurulu başkanı Hamdi akın.
tam tanım: hamdi akın ın sarfettiği sözdür. hadsizliği diyelim.
Neymiş chp kurultay yapmış. Neymiş delege sayısı kk nın gücünü gösterecekmiş. Ergen muhabbetleri ile mukayese bile etmiyorum şu hali. Chp liler chp lilere karşı kurultayı olur bu ancak.
bir yanda isa gök ü yuhalayıp kaçıran chpliler.
bir yanda ergenekon davalarını herkesten çok izleyen isa gök üme dokunma tipi chpliler.
ak parti bile yok lan arada. nasıl düştüler bunlar birbirlerine. ak parti benim düşüncelerime ters olan bir çok eylemde bulunduysa da kk nın erdoğan kompleksini gördükçe gülesim geliyor.
bir kk klasiği. kurultayda 'chp li olmak demek mustafa kemal olmak demektir' dedü kendüleri. başkası olma kendin ol diyerek uğurluyoruz kendisini. ayrıca CHP kendisini fesh etmesin. Müze gibi, bir anı gibi marjinal bir parti olarak kalsın.
sahi erdoğan kompleksinden ne vakit sıyrılacak bu adam?
bir uludağ sözlük klasiğidir. ne yazık. sekizinci nesil noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakmaz en basitinden. gider dokuzuncu nesil çok rörörö diye başlık açar, gider yapar gööya.
hayır yani yok mu içinizde 'ya kardeş şunu şöyle yapmasan' diye uyarabilecek bir babayiğit. nickaltına yazmaktan bahsetmiyorum hacı. millete yardımcı olacağım derken ezmeyin.
sözlükteki bu paranoya havası son neslin hep bu şekilde ezilmiş olmasındandır. sekizinci nesil gelmeden vurucam kırbacı
dediysem de öyle heyecanlara hiç girmedim şahsen*
dokucuzuncu nesillerde onuncu nesillere atar yapacağına göre bu iş de böyle uzar gider. çok artistsiniz ne diyeyim*
son günlerin modasıdır. malum insan oğlunda Allah tan korku kalmadı. bir anlık gaflet ile hayatları katletmek, geride yetim öksüz bırakmak insan için çok kolay bir iş artık. öyle ki öldürmekle de kalmayıp parçalara ayırmak, çöpe atmak ne kolay bir iş. vicdansızlaştık, arsızlaştık, merhametsizleştik. en önemlisi hayvanlaştık. bravo lan.
cuma günü sabah saatleri biri girdi kocasıyla işlettiği markete. '50 lira borç ver' dedi adam. '25 lira verebilirim' dedi enişte verdi parayı. 'bu kadar mı veriyorsun sen şimdi?' dedi arsız adam. 'yok abi' dedi enişte. 'veremem' dedi. yoktu belliki. ya siftah yapmamıştı ya da iki çocuğuna harcamıştı enişte parayı.
lanet adam 'karının başını kesip eline vereceğim lan senin' dedi ve gitti. deliydi adam nasılsa, gerizekalıydı, lakabı gibi kuş beyinliydi. aldırmadı enişte, 'nasılsa hep böyle' dedi belkide içinden. öğle vakti oldu. ezanlar enişteyi camiye davet ederken 'ayşe ablayı' allah a emanet etti ve gitti namazını eda etmeye.
kuşçu iblis ahmet gizlenmekte, izlemekteydi olanları muhakkak. enişte marketten uzaklaşınca girdi markete kitledi kapıyı arkadan. hissediyorum ki çok korktu ayşe abla, soluk yüzü iyice soldu, çığlık bile atamadan 17 bıçak darbesi ile şehit oldu.
kuşçu iblis ahmet hakkın gazabına layık oldu. öldürdüğü ablamın kesti başını gövdesinden. koydu bir poşete gövdeyi de örttü gitti. Allah belanı versin.
ölmeden günler önce 'savaşta yok nasıl şehit olabilirim ki ben?' dedi ayşe abla, yaşayacaklarından habersiz. ardında 2 evlat bıraktı, uçtu arş ı alaya. ne güzeldin sen ayşe abla. adınla yaşa.
"12 yaşındaki kız internette tanıştığı adama kaçtı. "
sayfayı çevirin:
edirne'de sevişirken görüntülenen liseli kızın fotoğrafları...ve günlerdir mardin'den sivas'a kadar türkiye'nin dört bir yanından 12 -13 yaşında küçük kızlara tecavüz haberleri...
madalyonun bir yüzünde ağzı salyalı sübyancılar var. peki diğer yüzünde?...
alttan alta inanılmaz bir " ergen ihtilali "yaşadığımızın farkında mısınız? son zamanlarda bir lise mezuniyet balosunda bulundunuz mu hiç? gitseniz, gördüğünüz ağır makyajlı,cesur dekolteli, yüksek topuklu, cep telefonlu kızların 16 - 17 yaşında olduğuna inanabilir miydiniz acaba?
levent'te bir estetik kliniğinde görevli bir uzmanla görüştüm.
dinlediklerime inanamadım:
" 14 - 15 yaşında kızlar, ana babalarından habersiz gelip kaşlarını kaldırmak, fazla yağlarını aldırmak, selülit tedavisi yaptırmak istiyor " muş.
geçenlerde bir kız elinde angelina jolie ' nin fotoğrafıyla gelmiş ve " bunun ki gibi dudak istiyorum " demiş.
18' lik bir lolita da göğüslerini büyütmesi için yalvarmış.
" en büyük istekleri " neymiş biliyor musunuz?
zara'nın ya da diesel' in 34 bedenine sığmak...bunun için yarışıyorlarmış: " çünkü televizyonda gördükleri mankenler 34 beden giyiyor. onu giyebilmek için 44 kilo kalmaları lazım.
bunun için resmen aç geziyorlar. gün boyu yedikleri, bir kase yoğurt, iki tas salata, sigara, kahve ve kola... 500 kaloriyle yaşamaya çalışıyorlar. o yüzden vücutlarında demir, sodyum eksikliği var.
yanlış beslendikleri için vücutları hızla deforme oluyor, müdahale için de bize geliyorlar. "
uzman, bunun son 3 yılda gözlenen bir " patlama" olduğunu söylüyor:
biriktirdiği 300 - 500 milyonla gelip; ' dudağımızı şişir' diyenleri ' bırakın dudağınızı da gidin kafanızı şişirin' diye geri yolluyorum. "
genelde üst gelir grubundan hastaları bulunan bir jinekoloğun gözlemleri daha da çarpıcı:
"genç nüfusta müthiş bir uyanma var " diyor. 17 - 18 yaşlarında lise öğrencilerinin kürtaj için başvurduğunu söylüyor ve bazı gözlemlerini aktarıyor :
batı'da ergenlik yaşı 16 - 17' den 11 - 12' ye geriledi.
amerika'da10 yaşa kadar düştü. genç kızlar annelerinden çok daha erken adet görüyor artık...
bunun, iklimden beslenmeye kadar pek çok nedeni olabilir ama en önemli nedenlerinden biri " psiko -
seksüel uyarımın artması "...yani, okulda, çevrede ve özellikle de medyada cinsel teşhirin yaygınlaşması... baştan çıkarıcı klipler, uyarıcı filmler, cinsellik yüklü diziler, çıplaklığa çağıran reklamlar, beyinde ergenliği erken uyandırıyor, cinselliğin keşfini hızlandırıyor.
özellikle varlıklı kesimden gençler, lise çağında, özentiyle büyük ve seksi görünme derdine düşüyor. karşı cinsi de sadece bir seks nesnesi olarak görüyor. anneleri mi? onlar da kızlarının ponponlu çorapları ve lastik ayakkabılarıyla genç görünme çabasında...
küçükler büyük, büyükler küçük görünmek için yarışıyor adeta...
kimseyi suçlamayalım; bu tablo bizim eserimiz:
iyi bir kalça sahibi olmanın, iyi bir kafa sahibi olmaktan daha fazla prim yaptığı bir ülkeden ne bekliyordunuz ki?
kafasını çalıştıranların kafasını koparırken, kalçasını çalıştıranları baş tacı eden bir toplumda nasıl çocuklara göğsünü değil, kütüphaneni büyüt " öğüdü verebiliriz ki?
yasak çare değil... beyin faaliyetine itibar kazandırmaya ve öncelikler konusunda topyekün bir hesaplaşmaya ihtiyacımız var.
çok feci durumdur. *
öyle ki bir an öldüm sandım. kabir azabı dedikleri bu olsa dedim kendi kendime. gel gör ki değilmiş!
'bitmesiğğn bu gece bitmesiğğn' diyor hatun. iyi dilekleri için teşekkür ederiz ama bu kadarı da fazla.
görüntü var ses yok, lütfen yapma ivana!
oldukça garip bir durumdur. bu insan tipi utanmasa halay çekecek. halini, edebini, maneviyatını yıllar geçmesine rağmen koruyabiliyorsa halay da çeksin tabi. banane.
her yeni yılda bünyemize binlerce pislik katarak devam ediyoruz yola. ülkenin hali içler acısı ama herkes nedense 'ben sorumlusu diilim tıaaam mııe' modunda.
-ülkede tecavüz arttı, sorumlusu a kişisi ben asla değilim.
-ülkede cinsellik yaşama yaşı 12'ye indi sorumlusu ben değilim.
-ülkede ne merhamet kaldı, ne de insaniyet namına tek bir hal. ama sorumlusu ben diiliiim tıaam mıı?!?
evet sen değilsin, ben de değilim. hiç bilmediğimiz birileri bunların sorumlusu. ama ben ve ailem asla değil. çünkü bize yakışmaz.!?! böyle avutalım kendimizi, unutturur belki.
ergenler şöyle ergenler böyle diyorsun. evet haklısın da. hakikaten mal mal davranıyorlar. sen de geç pc başına eleştir milleti. 'ayy ne kadan da salaklar yiaa' falan de. sonra unut hepsini. gelen yıllar bizi feraha ulaştırıyormuş gibi yılbaşı falan kutla.
belki bir gün 'ulan bu yıllar gelip geçiyor da ben ne haldeyim' diye düşünürsün.
1 ocak 630 da fethedilen gül kokulu şehrin fethi mübarek olsun.
gül ey mekke! gün senin günündür
gün senin fetih günündür.
gül ki, bu dönüş sanadır.!
müzeyneler bin kişilik alayla geçerken çölden
tekbir sesleri geliyor göklerden
ey mekke başka kimi bekliyorsun söyle!
hz.hamza'yı mı?
musab bin umeyr'i mi?
onlar,
şehitler ordusuyla tebessüm ediyorlar sana!
o an peygamberler ayakta,
melekler ayakta
şehitler ayakta
ey mekke kalkabilirsen sen de kalk
çünkü gönüllere safâ geliyor
hazreti muhammed mustafa geliyor...!
çokomik insandır efenim.*
ne oluyor şimdi 'hoşgeldiiiin 2012' yazınca? hayır yani mal mısın? 9.nesiller yapsa neyse*
bir yandan 9. nesil gelse 'çokomik başlıklar açar lan ahahhaha' diyorsun. bir yandan hoşgeldin 2012 ooo yeaa modundasın.
hayır yani anlamıyorum mal mısın nesin. azıcık ağır başlı ol.
'2011'i özledim yeaa:( diyen tipler var onlar ayrı bir terane. lütfen bu tipler 9. nesillere laf atmasınlar. betersiniz ulan.
bismil'de hain saldırı: 1 şehit
bismilde pkklı teröristlerin devriye aracına uzun namlulu silahlarla düzenlediği saldırıda ağır yaralanan ve dicle üniversitesi tıp fakültesi hastanesine getirilen ağır yaralı polis memuru zafer seyil, yapılan tüm müdahaleye rağmen şehit oldu.
sevilen dizi başka bir kanala transfer* oldugunda izlememektir.
evet efenim, vardır böyle durumlar. bir diziyi çok seversin, gününü asla kaçırmazsın, dizinin oldugu güne hiçbir program, randevu ayarlamazsın. sen bu kadar özveri ile diziyi takip ederken adamlar kalkarlar diziyi başka kanala taşırlar! haydaaa.
iştahı kaçar insanın. çokötü bir durum!
muhteşem yüzyıl stara geçmiş karalar bağladım oturuyorum şimdi sözlük*
öncelikle tasavvuf, bir yolculuktur. kötü halden iyi bir hale, günahtan sevaba, güzel işlerden daha güzel işlere yolculuktur. bu yolculuğun mekânı kalp, aracı zikir ve tefekkürdür.
tasavvuf denilince mevlana gelir akla. mevlana tasavvuf yolunda ilerlemiş evliyalardandır. hocası şems'tir.
ne yazıkki günümüzde insanlar mevlananın sözlerini paylaşarak tasavvufu oldugu gibi anladıgını sanıyor. bu büyük bir yanılgı olmakla beraber cehaletin de daniskasıdır. çünkü mevlana makamına hoşgörü ile oldugu kadar hak aşkıyla, zikirle, muhabbetle ve teslimiyetle gelmiştir.
kısacası mevlanayı ve hoşgörüsünü gerçekten anlamanın yolu islamı yaşamaktan geçer.
keza tasavvuf islamdan ayrı bir oluşum değildir.
son günlerde sözlükte sıkça gördüğüm durum. türk kızları, akepe, islamcılar, şakirtler bitti hızını alamadı ergenler, peygambere sardı şimdi de.
bu çok büyük günah diyeceğim 'ben inanmıyoooğğm tımam mıı' diyecek mal.
inanmamanın da bir üslubı var. inanmaman görmediğin, bilmediğin, 'onun zamanında' yaşamadığın bir insan hakkında atıp tutmanını mı gerektiyor koca kafalı?
inanmasa da saygısı olur insanın. işinize gelince 'müslümanlar ateistlere, deistlere saygı duymalı tımam mıığğ' demeyi biliyorsunuz.
insanın davranışlarının arasında en güzel olanıdır.
burun karıştırmaktır efenim. evet yanlış duymadınız burun karıştırmak. ben karıştırmam ki falan deme şimdi içinden. biliyoruz karıştırırsın sende.
kimse yookken baş parmağını sokarsın burun deliklerinden birine. alabildiğine kazarsın içeriyi. kendinden bile geçersin.
o kadar çok insan yapar ki bunu, burun karıştırma şekline göre karakter tahlili yapmış uzmanlar naabeeer.
insanın en doğal halidir burun karıştırma hali. kasılmadan, zevkle, o ne der bu ner düşüncesi olmadan yaptıgı tek hareket olabülü pek ala.
en güzeli de iyice karıştırdıktan sonra yuvarlayıp fırlatmak.
şu an ıyy öyy yapıyorsan evet sen de iyi bir burun karıştırıcısısın. yemezleer.
notasyon: iş bu yazı 5 parmağı da burna sokarak rekor kırmaya çalışan ayıları anlatmamaktadır.
zoraki tanım: milli takım maçlarının anadoluda oynanması gerektiği düşüncesidir.
neden mi?
resmen rezalet. milli takım maçı değil de fb gs maçı var sanki anasını satim. yazıklar olsun milli maçta kulüpçülük yapanlara. bu ülkede sadece istanbul da mı stad var. inonude oynanır bjk tezahüratı, arenada saracoglunda aynı şeyler. ver maçları kayseriye ankaraya sakaryaya bursaya milli takım şuuru neymiş görsün millet.
dün 'hırvatlar da ne la' diye küçümseyenler skora bi bakıversinler.
sen oyuncuların tamamını ist takımlarından seç, maçların tamamını ist.da oyna, hangi takımın stadına gidilirse rakip takım oyuncusuna küfür edilsin, o takımın tezahüratı söylensin. ondan sonra milli takımdan milli duygu bekle.
aylık kontrollerim için diş hekimliği fakültesine gitmiş, diş taşı temizlenmesinin ve 20 lik dişin verdiği acı ile eve doğru yol alıyordum. ankara da ankamall'ı bilenler bilir. bilenlere küçük, bilmeyenlere 'dünyalar kadar büyük' gelen bir alışveriş merkezidir işte. aradığın her boku bulabilirsin yani. paraya bakar.
dolmuşa bineceğim. bekliyoruz.
yanımda küçük bir kız taş çatlasın 8 yaşında. saçları kınalı, üstünde kırmızı eski bir mont. ayaklarında yazdan kalma eski bir ayakkabı. yanında babası var. belli ki küçük kız ankarada yaşamıyor, doktora geldiğini kekeleyerek konuşmasından anlıyorum.
-hani içini gösterecektin baba buranın? ışıklarına baksana ne güzel. (ankamall)
baba mahçup. nasıl göstersin para yok cepte. hadi gördün geri dön diyebilir mi içerde 'babası hamburgerin yanına istediği içeceği almayan' yaşıtlarını gördükten sonra?
şöyle bir bak geri çık diyebilir mi; çocuklarına bayramlık alan aileleri gördükten sonra?
baba susuyor.
dakikalar sonra
+tamam kızım bir dahaki gelişimize söz.
umutlanıyor küçük kız. her seferinde bu sözle avunup gene de umutlanıyor. umudun anlamını bir tek onlar bilir çünkü!
istemeden izliyorum. izlediğimi her farkedişinde üstünü başını düzeltiyor yan bakışlarla.
prenses girse çoğu memnuniyetsiz insanların bulundugu o 'dünyalar kadar büyük' yere; hiçbir şey istemeyecek belki. yetecek o
gözleri kör eden devasa ışıklar. bakıp bakıp mutlu olacak.
'aaa baba şunlara bak ne güzel' diyecek ve çıkacak.
bir fazladan çocuk menüsü isteyip zırlayan arsızlara bakıp üzülecek belki.
ama yetecek 'dünyalar kadar büyük' 'kendi yüreğinden daha küçük' bir yeri görebilmek.
kuzey ırak'a giren askerlerin ağır saldırısına uğrayan leş sürülerinin telsiz konuşmalarıdır.
konuşmalardan ne kadar vicdansız, merhametsiz oldukları gayet iyi anlaşılıyor.
yaralı olan gerilla diye isimlendirdikleri soysuzların öldürülmesini söylüyorlar.
tamamı komando, jöh ve özel kuvvetlere bağlı 22 taburla yapılan operasyonlarda kıstırılan pkklılar telsizlerden örgüt yöneticilerine yardım çığlıkları gönderiyor.
- kırsaldan gerillayı toplayın...
- havanının aşağısındayız. bize destek lazım... destek...
-yoksa gerilla için çok acı olur.
- ben ne yapayım? bir gerilla ağır
- sıkın... kaçın... kafasına sıkın
- 20nin üzerinde yaralı var. yaralı
- roket atın... roket...
ölünüz diriniz, her gün biriniz bir gün hepiniz...!