faith and the museun öküzümsü güzellikteki parçası. 4.50 dakika süren farklı şeyler yaşatıyor insana. sözleri eski latince olduğu için bulup kopyalayamıyorum. zaten biri latince masa dese mest olurum. gerek yok sözlerini öğrenmeye.
Hey boy
When we first met
On the 31st
And it was Halloween
You know what I mean
(and) I was the one dressed up
as a rocket
that night
Please, please
Don t ask me why
Hey boy
Hey boy
You came over to me
And said
"Tell me
if you re alone tonight
can I be by your side?"
Hey baby, ain t we having fun
Tonight?
Little rocket in the sky
Little rocket in the sky
Tell me Pa pa da da pa pa da da..
Was a rocket in the sky
I m a rocket in the sky
Baby baby
Ain t we having fun tonight?
I ll be by yourside
I ll be by yourside
Baby baby
I ve been there all
Year long
Standing by the telephone
The telephone
Hey baby
If you care for me
Why don t you call
And give me some dignity
Some decency
Rocket in disguise
Rocket in disguise
Don t ask me why
Don t ask me why
I m a rocket in disguise
Don t ask me why
I m a rocket in disguise
Don t ask me why
Tell me
Ba da da da..
I m a rocket in disguise
Ba da da da..
Hey boy
Hey boy
Hey boy
neil young ın mükemmel parçası. anlamı bir anda dank ediyor insanın beynine..
once i thought i saw you
in a crowded hazy bar
dancing on the light
from star to star
far across the moonbeam
i know that's who you are
i saw your brown eyes
turning once to fire
you are like a hurricane
there's calm in your eye
and i'm getting blown away
to somewhere safer
where the feeling stays
i want to love you but
i'm getting blown away
i am just a dreamer
but you are just a dream
you could have been
anyone to me
before that moment
you touched my lips
that perfect feeling
when time just slips
away between us
on our foggy trip
you are like a hurricane
there's calm in your eye
and i'm getting blown away
to somewhere safer
where the feeling stays
i want to love you but
i'm getting blown away
you are just a dreamer and i am just a dream
you could have been
anyone to me
before that moment
you touched my lips
that perfect feeling
when time just slips
away between us
on our foggy trip
you are like a hurricane
there's calm in your eye
and i'm getting blown away
to somewhere safer
where the feeling stays
i want to love you but
i'm getting blown away
m.ö 610-546 yıllarında yaşamış filozof. thales le aynı sorular üzerine yoğunlaşmışlardır. her şeyin özünü " su havaya hava da suya dönüşüyorsa her şey her şeye dönüşüyor. " şeklinde yorumlamış, maddelerin temelinde bi öz olduğunu ancak bu özün sınırsız ve tanımsız olduğunu iddia etmiştir. haliyle özün ne olduğunu da söylememiştir.
uzatma ellerini, sabahlarla bir gelemem
gelemem, ölesiye bakma gözlerime
belli ki sensiz, seninle bitecek bu özlem
belli ki sancılarla uyanacak içimdeki bahar
durup durup seslenme düşünceme
kapılara beş kilit birden vurdular
ışıkları söndürdüler, karanlıktayım
güçsüzüm, ağlamaklı, üstelik yalnızım
örümcek ağlarıyla bağlandı ellerim
dört duvarla çevrildi yörem
bana kalsa şimdi gelirim
yollara pusular kurdular bekleme
bekleme sakın, gelemem..
şu zincirleri bir kırabilsem
parça parça edebilsem pencereleri
belki kurtulurum
karsız yollarda belirmese izim
kin saçan gözler kovalamasa peşimi
yanında olurum
sen'le olurum
uygar tutsaklığın bu en cılız haykırışında
gözyaşlarımın sıcaklığından donacak cehennem
gerçek sevgiden
sana ulaşan yollara
bir avuç toz niyetine serpeceğim kendimi
hayvanlardan utanacaklar
onların utançları da içleri gibi kara
oysa ki sana ait her şey beyaz
yinede uzatma ellerini, sabahlarla bir gelemem
gelemem öldüresiye tutma ellerimi..
elvis crespo nun süper, kıpır kıpır parçası. insanı salsa öğrenmeye teşvik eder. sözleri:
suavemente, besame
que quiero sentir tus labios
besandome otra vez
(suave)besame, besame
(suave)besame otra vez
(suave)que quiero sentir tus labios
(suave)besandome otra vez
(suave)besame, besame
(suave)besame un poquito
(suave)besa, besa, besa,
(suave)besame otro ratito
(pequeña, hechate pa'ca)
cuando tu me besas
me siento en el aire
por eso cuando te veo
comienzo a besarte.
y si te despegas yo me despierto
de ese rico sueño que me dan tus besos.
besame suavecito, sin prisa y con calma
dame un beso bien profundo que me llegue al alma
dame un beso mas que en mi boca cabe
dame un beso despacito, dame un beso suave
(suave)tus labios tienen
(suave)ese secreto
(suave)yo beso y beso
(suave)y no lo encuentro
(suave)un beso suave
(suave)es lo que anhelo
(suave)un beso tuyo
(suave)es lo que quiero.
(suave)yo me pregunto
(suave)que tienen tus besos
(suave)trato de escaparme
(suave)y me siento preso
(suave)besa, besa, besame un poquito
(suave)besa, besa, besa, besame otro ratito.
(suave)besame, besame
(suave)besame otra vez
(suave)que yo quiero sentir tus labios
(suave)besandome suavemente,
(suave)tiernamente, (suave) cariñosamente,
(suave)dulcemente, besame mucho
sin prisa y con calma
que yo quiero sentir tus labios
besandome otra vez
suave
feci halde melankolik bir lacrimas profundere parçası. o da diğerleri gibi çok güzeldir..
a winter poem
written in water
carven in stone and sky
as marble sleep enchants
the fragile beauty
of this wasteland's
secret gardens
...and storm will conquer
the waning flames
of a summer dying...
a summer's end
another winter's dawn
a summer's end
a year of youth is lost
" yaşama ustalığı üzerine doğaçlama sohbetler " say yayınlarından 2006 da çıkan ahmet inam ve cengiz güleç kitabı. kitaptaki metinler, aylık kültür dergisi hayvan da ' şen profesörler ' olarak bilinen köşenin sakinleri ahmet inam ve cengiz güleç in doğaçlama sohbet kayıtlarından oluşuyor. bu kayıtları kitap haline getiren kişi ise emrah serbes..
insanın eline aldığı andan itibaren bırakamadığı, kahkahalar içinde yaşama ustalarından birçok şey öğrendiği kitap.
devedikeni nin konferans sunuculuğunu üstlendiği, witch ve freedean in de katılımcısı olduğu çok fonksiyonlu bir zirve. hem ses, hem görüntü, hem mesajlar gırla gidiyor efendim.
başlık ne kadar şaka gibi gelsede evet efendim cidden var böyle bir şey. adamın biri -ki beyaz bir arabası var- okulun içinde dolaşıp, otostop çeken kızları alıp *, kendini " ben hacettepede doktorum, branşım jinekoloji. buraya da korunma yöntemleri üzerine bir araştırma için geldim ama insanlar geri kafalı, hiç biriyle konuşulmuyor. " diyerek tanıtan ve ardından kızlara garip garip sorular soran, *** manyağın teki.
dün yurtta bu konu hakkında konuşurken kulak misafiri bir kızın anlattığına göre onun başına da gelmiş aynı olay ve sapık kıza " doğum kontrol hapı göbek bölgesinde kıllanma yapar, bir bakayım. " diyerek karnını açmaya çalışmış. *
ha ayrıca ; bilmem kaçıncı zirve olmuştur bu artık ankarada. ve bence de sadece toplanmak için bahane yaratmak yeterlidir. devamı kendiliğinden oluşur. bu zamana kadar da hep oluşmuştur zaten.
mesela şu dillere destan fasıl zirvemiz, kanatçı dan sonrası belli değildi kovulduğumuzda. kapının önünde hadi gidiyoruz diye çıktık yola. bulduk başımızı sokucak bir yerler. ya da city den sonra çorba içtiğimiz yerde aylar öncesinden ayarlanmamıştı. aa hadi çorba içelim dedik ve içtik. sadece fasıl belliydi. o da süper bir zirve geçirmemiz için yetti bize.
dünkü toplanma bahanemizde çiğ köfteydi. sonrası her zamanki gibi orda o anda gelişti.. yani bu organizasyonun bir ayıbı değildir bence, ankara grubunun her şekilde yapıcak birşeyler bulabilme yeteneğidir. kimsenin haftalar önceden hazırlanmış bir programa harfi harfine uyarak, koyun gibi güdülmesine gerek yok.
başrollerinde, hande koca ve celine sallette nin oynadığı, 2006 fransız yapımı film. yönetmeni patrick grandperret. çok güzel bir film,yalnız tek kötü yanı kısa sürmesi. 98 dakikada bitiyor insanı hayal kırıklığına uğratıyor. şahsen ben uğradım. şöyle 2 buçuk saat falan sürse fena mı olurdu? *
laf ağızdan bir kere çıkar mantığına göre açmak zorunda kaldığım başlıktır **. sevgili sözlük yazarı argadiniyle yaptığımız fikir alışverişlerinden sonra başlatmaya karar verdiğimiz kampanyadır ayrıca.
neden ankaralıların da kafalarına esince gidip içebilecekleri, sevgilileriyle romantik romantik takılabilecekleri, efkarlanıp martılarla konuşabilecekleri bir denizi, bir sahili olmasın değil mi a dostlar?
bizde bu olaydan yola çıkarak ankaralılara bir yararımız olsun diye kendi denizini kendin kur olayına giriştik. yetkililer ankaraya deniz götürene kadar böyle idare ediceksiniz artık.
malzemeler :
-1 leğen
-bol miktarda su
- vantilatör
- natural sesler cdleri
- a4 kağıttan yapılmış gemiler
- tercihe göre bir kaç balık
- bir şişe şarap
- varsa bir adet sevdicek
yapılışı:
bir leğene ağzına kadar su doldurulur ve vantilatör aracılığı ile sanal rüzgar oluşturulup dalga üretilir. kağıt gemiler yüzdürülür ve doğal seslerden dalga ve martı sesleri dinlenir.
son olarak şarap ve sevgili kombinasyonu tamamlanır. afiyet olsundur.
not : kampanyanın ek$i sözlük ayağını argadini yürüttüğünden yanlış anlaşılmalara mahal vermek istemem, çalıntı başlık-entry gibisinden. saygılar. hörmetler.
ismini ezbere yazabilmek için uzun süre çalışılması gereken, insana hüzünlerden hüzün seçtiren, öyle böyle olmayan bir lacrimas profundere parçası. la naissance dun reve albümündendir, 6:30 dakika sürer.
" still drunken of spring's shining meadows and the myriads of flowers,
we shut our eyes to the beauty and fell asleep
...and oblivion erased our memories of fall and blinded our eyes.
overwhelming were the days, as autumn embraced
the land of zephyr kissed the sky with passion...
but more seldom we remembered the perfume
of a long withered spring and summer's caress
faded like a candle in the wind, leaving a legacy of gold...
...and still we slumbered - dreamless and forlorn...
but for the sleepless who perceive, a blossom's tear
will be a monument of those long faded summers
and bears the seed of a new spring
...and those will feel no mourning as fall
grands them a farewell kiss in the orchid-fileds
because their gardens will gleam everlasting... "
melodisi iç acıtan, ancak sadece 2:30 dakika süren, lacrimas profundere ın, la naissance dun reve albümünden bir şarkı. *
zersetzt in blassem litch, das werme gab
schlief der mensch im lilienmeer
scheinbar ewig wartend, aber werdend
betrachtet von den auden derer die ihn liebten