yeni albümünde 'her aşk ölümü tadacak' adlı dinlemeye doyulamayacak müthiş bir şarkı bulunan grup.
sözleri ise;
Kimileri kaybolur unutulur hatta sesi bu şehirde
Bir gidenle, bir kalanın bilinir hikayesi
Kimileri hayattan mutlu sonlar çalar bu şehirde
Kiminin de bizim gibi yarım kalır hikayesi
Bir hüzün şehri ayırdı bizi
Ve bu son olmayacak
Gözyaşıyla beslediği
Her aşk ölümü tadacak
Ne dualar kurtarır bizi artık ne de zaman
Unutabilmek gerek bazen ağlamadan
Ne yeni bir aşk avutur bizi ne de geçmişin izi
Kabullenmek gerek bazen yenilgiyi
filmin abartılacak bir yanının olmadığına katılmakla beraber izlerken keyif aldığım filmlerden biri olduğunu da belirtmek isterim. Bu kadar ses getirmesini de insanların filmde kendisinden birşey bulmasına bağlıyorum. Filmde kullanılan nostaljik şarkılarda filmin etkisini arttırmış ve de halkın çoğunluğunun beğenisi kazanmış, olay bitmiş.
sabahtan beri yakındığım sorunu kendi bilgisayarımda aradığım aynı şeyi yaşayan bir kişinin daha olduğunu görünce sevindiğim hadisedir. Bu soruna acil çözüm beklenmektedir.
son zamanlarda izlediğim en güzel filmlerden biri.Film bana Can yücel'in şiirlerinden biri olan 'hayatı tersten yaşamak'ı hatırlattı. O kadar örtüşüyor ki filmin verdiği mesajla şiirin teması..
Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş seklidir..
Şüphesiz ki yaşamı tersten yasamak daha güzel,
Hatta mükemmel olurdu.
Nasıl mi ?
Cami'de uyanıyorsunuz. Bir tahta
sandık içersinde, Herkes karsınızda
saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor
ve tüm haklar helal edilmiş
vaziyette.tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı,
Olgun ve ağırbaşlı olarak.
Herkes etrafınızda, büyük bir
itibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi
Hazır.arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz.
Doğar doğmaz devlet size
maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı
alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev....
Altmışlı yaslara kadar hersek garanti, huzur
içinde yaşıyorsunuz. Sağlığınız gittikçe düzeliyor,
kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. Bir gün
çalışmak istiyorsunuz ve ise ilk başladığınız gün
size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın
kol saati veriyor patronunuz.. Ve genel müdürlük
veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir
insan olarak ise başlıyorsunuz. Herkes karsınızda
el pençe divan...vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler
de başlıyor. Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz.
Diğer hormonal aktiviteler artıyor,
fevkalade.....aman ne güzel günler başlıyor...
Derken bir gün patron size artık üniversiteye
gitsen daha iyi olur diyor. Bu arada babanız ortaya
çıkmış, "fazla çalıştın" diyor "artık eve dön, isi
bırak, okumaya basla, harçlığın benden olsun..." keyfe
bakar misiniz ?
Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden,
su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler,
kızların sayısı artıyor. Derken Anne ve babanız sizi
götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok
artık....
Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, "evde otur,
keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" Diyorlar..
Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı
bile Temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor
ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz.
Derken anneniz bir gün size süt verme
kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor.
Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde
hazır. Bir gün karanlık ilik ve sıcak bir ortama
giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya
dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor,
sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir
ortamda yasıyorsunuz.
Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir
hücre halini alıyorsunuz.
Ve günün birinde müthiş bir
Olayla hayatiniz bitiyor...
turuncu şapkalı olmak size ne kazandıracak sorusuna gelince bu proje sayesinde kendi kendinizin ömür boyu koçu olma imkanına sahip olmanın yanı sıra geleceğinden korkmayan, ne istediğini bilen, kontrölü kendi elinde, özgüvene sahip, yaratıcı, iletişim becerileri gelişmiş bir birey olacaksınız.Proje ,Uludağ üniversitesinde de uygulanmaya başlanmıştır.faydalı bir projedir; uludağlı arkadaşlarımızın katılmasını tavsiye edebileceğimiz bir projedir.
eğitim fakültelerinden mezun olanlar bunu diyorsa vay halimize ki eğitim kalitesinin tartışılır olduğu ülkemizde böyle mezunlardan çok olduğu da yadsınamaz bi gerçektir.
gezin tozun her anın tadını çıkarın dersleri de o kadar kafaya takmayın, dersten geçmek sizin için yeterli olsun öyle gözünüz yüksek notlarda olmasın. Arkadaş ortamı yapmak için çeşitli topluluklara katılın. Bol arkadaş ortamının yanında kendinize en az birtane dost bulun ki bu hakiki dosta çok ihtiyacınız olacak üniversite hayatınız boyunca.