para arzı ve para talebili ifade eden kısaltmalardır. Klasiklere göre herzaman eşittirler fakat keynes eksik istihdam ve asimetrik bilgi nedeniyle eşit olamayabileceğini savunmuştur.
sapık ve kuzuların sessizliği filmlerine ilham olmuş seri katil(!)*.
dört kişilik bir ailede büyüyen ve annesine çok düşkün olarak bilinen Edward, 39 yaşında bütün aile bireylerini kaybetmiş olmasıyla yalnız kalır. bu yanlızlığı bozmak isteyen ed(ed gain olarak tanınır) mezarlıkları açarak çıkardıkları kadın cesetleriyle arkadaşlık yapmaya başlar. annesinin cesedini diriltemediğini gören ed bazı kadın cesetlerinin derisini yüzerek annesinin elbiseleriyle giymeye ve kadın gibi davranmaya başlar. kadın olduğunu düşünmeye başlayan ve kendini hadım etmeye karar veren ed bu elbisenin(kadın derisi) kendisini yeterince kadın gibi gösterdiğini düşündüğü için bundan vazgeçer.
49 yaşında artık cesetlerden haz duymamaya başlar ve ilk(ve tek) cinayetini işler. kasabanın şerifinin ed gain in evine baskın yapmasıyla tüm bunlar ortaya çıkar. dışarıdan kendi halinde bir yaşlı olarak görünen Ed in evinde tavandan sarkan içi saman doldurulmuş kadın derileri, kafa tasından bardaklar, dudaklardan kolyeler, deri(ama insan derisi) kaplı sandalyeler bulunur. ne kadar ölü sevicilik ve yamyamlıkla suçlasa da kendisi evini süslemek için yaptığını ileri sürer.Doktorlar ed e kronik şizofreni tanısı koymuşlardır. deli raporu verilmesiyle ömrünü ıslahevlerinde tamamlar. 77 yaşında kanserden yaşamını yitirir.
akıllılık maskesi*nin en iyi örneklerindendir. pek az seri katil bu tanıma nail olmuşlardır.zira;
(bkz: albert fish) 58 yaşında tatlı* ve bütün komşuları tarafından* sevilen bir ihtiyar.*
(bkz: ted bundy) genç ve yakışıklı *bir hukuk öğrencisidir.
ed olarak bilinen Edward Gain isimli amerikalı serikatil(!) le aynı nevrotik tramvaları paylaştığını düşündüğüm rus.
Ed hakkında ise hayatı boyunca cinsel ilişkide bulunmamış olan, kadınlara karşı hissetiği karmaşık duyguları pek anlayamayan ve bir kadın olma isteği geliştiren biri. annesinin ölümü ile birlikte aynı şekilde mezarlıktan ceset çalmaya ve derilerini yüzerek elbise gibi giymeye başlıyor. annesinin öldüğü yaştaki bi kadını öldüren ed in evine gelen polis, tavandan sarkan içi saman dolu kadın derileri, kafa tasından bardaklar, meme uçlarıyla süslenmiş kemerler, dudaklardan kolyeler ve yine kadın derileriyle kaplanmış sandalyelerle karşılaşıyor.
ayrıca, kuzuların sessizliği filminin yazarına bu eylemleriyle bir fikri kaynak oluşturmuştur. hannibal lecter ın klavuzluğu sayesinde clarice starling tarafondan yakalanmaya çalışılan seri katil aynı eğilimleri göstermektedir.
hayli şerefsiz ve haysiyetsizce başlatılmış akp aşındırma propaganldalarından bir başkasıdır.
herşeyden önce sözçük dağarcığında akp li, chp li gibi sıfatlar barındırmak büyük bir seviyesizliktir. galatasaraylı beşiktaşlı olunur, partinin ise seçmeni yada mensubu olur. bi partiye oy veren o partinin taraftarı değildir. bu kadar sapma sapan bir zihniyet olamaz.
ayrıca bu günlerde bu olayları böyle partizanca şerefsizlikler için kullanmak, tarif edilemez bir şerefsizliktir.
elde fincan, ayaklarda pofuduk terliksuratta yeni uyanmış edasıyla desteklenmesi gereken sahnedir. belki bu sayede dumur olan komşunun gazabından kurtulunabilinir.
sandeviçin girdiği klasmana göre oranlama yapılması gereken değerdir.
roma da yediğim sosisliyi getirdi direk aklıma. 4 euroydu nalet. sosisli yahu. sadece ekmek arasında tam pişmemiş, ketçap ı bile sayılı damlayla dökülmüş bir sosisli.
demokratik haklarına kavuşmak için dağa çıktığını iddia eden pkk üyesi kadar akıldan yoksundur. çok örneği olduğunu düşünmüyorum ama varsa, orda insanlıktan bahsedilemez.
tc tarafından yapılan yardımların bdpliler tarafından nasıl yorumlanacağı merakla beklenmektedir. bdp milletvekilleri tarafından bölge ziyaretleri gerçekten mi yapılmıyor yoksa medyada mı yer almıyor, bunu da öğrenmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.
doğruluğu tecrubeyle sabit sistemdir, akıllara sosyalist yönetimleri getirir. devlet(monaşik lider) herşeyin sahibidir, lutfettiği kadarını verir. ama böyle bir sistemden liberal sisteme geçecek olan libya halkı için bu 50 yıl çok zor geçecektir. sürekli gözlemlenecek kaos ve ayaklanmalar kronik bir hal alacaktır.
kendini milliyetci diye nitelendiren tv lerin iyi oldu haberleri. roj tv de türklerin hepsi göbek atıyor haberleri.kuş kadar aklı olan adama bunlar haber niteliğinde değildir ama kuş kadar aklı olmayanların bunları ciddiye alacak olması gerçekten mide bulandırır.
tırın başına görevli koymamakla alakası olmayan durumdur. zaten iran tırlarının yağmalanması jandarmanın havaya ateş açılmak suretilye önlenmeye çalıkşılmış olması kimse olmasa bile jandarmanın orda olduğunu gösterir.
bunun dışında bölgeye giden 1500 kişilik afet kurtarma ekibinin göze görünmeden bölgede 'görevli' eksiğinden bahsetmek çahillikten yüzsüzlükten öte kaypaklığı gösterir. şişli belediye başkanı başbakan ve 4 tane daha bakan bölgeye gidenlerden sadece benim bildiklerim. bu kadar üst düzey yöneticinin olduğu yerde görevli eksiği olması mümkün müdür bunun da ayrıca düşünülmesi gerek.
sabah haberlerinde görmek suretiyle asabımı tavana vurdurmuş olaydır. kadın adam kendilerine dağıtılacak yardım uğruna sokakta kalabalık içinde utanmazca paylaşamıyorlar. bu kaos dan yada çağresizlikten değil bölge halkının ahlak yoksunluğundan kaynaklanmaktadır. aynı(aslında çok daha vahim) durumlar adapazarında da başka yerlerde de oldu, ilk defa yardım kamyonunun yağmalandığını gördük. varsa aksini bilen bizi de bilgilendirsin.
bugün daha net gördüm ki, türkiyede federal yapı uygulanmalı doğu anadolu kesinlikle özerk bölge olmalı. kendi vergi gelirleriyle kendi bütcelerini kurarak kendi ihtiyaçlarını karşılamalı bu bölge. yoksa bu kambur türkiye ekonomisinin kara deliği olmaya, hiçbir katkı sağlamadan sadece tüketmeye devam edecek.
akrabası da olsa tüm türk halkına tehdit oluşturan bir teröristi haklı görmek bunun depreme rast gelmesi ile alaka kurmak akıl işi değildir. hele ki bu depremden sonra tüm türkiyenin 4 yanından van a yardım yağarken sen ona kurşun sıkmaya dağa çıkarsan, bu bir akraba özlemi göstergesidir.
yanılsamadır. böyle bir yasak mevcut değildir, fakat güclenen kişinin karşısındaki insan sayısının azalması bu yanılgıya düşülmesine sebebiyet vermektedir. hukuk dışı yoldan karşıtların susturulduğu türkiye çok eskilerden kaldı bunu görmek lazım.
buna karşılık; eli güçlenen iktidarın zararı da hep kendisinedir. güçlenenin eleştireni azaldıkca gücünün kaynağı olan azmini yitirir. rehavet havası güçlünün sonu olur. bu tehlike akp içinde tüm zamanların doruklarındadır.
işin aslı olarak iki kutubun arasında sıkışmış olmamızı gördüğüm durumdur.
Türkiye nin kimliğini tanımlamamız gerek önce. muassır medeniyetler seviyesinde belli seviyede gelişmiş bir avrupa devletinin kültürlü ve yan etkisi olarak modern insanlar mıdır? yoksa orta doğudan göçmüş araplarla yakın ilişkisi olan, islam camiasına zamanında hükmetmiş ve şu anda da belli seviyede sözü geçen bir müslüman mı?
'hoca ne alakası var, sen sapla samanı karıştırmışsın' diyenlerinizi duyar gibiyim. hayır, asıl sapla saman karışınca şimdiki türk toplumu çıkıyor ortaya işte. bu kimlik çatışması içerisinde de kendimizi koyacak bir yer bulamıyoruz.
değindiğim konu, olayın tek nedeni olmayabilir. lakin farklı bi bakış açısı daha geliştirebildiysem, ne mutlu katkım adına..
iibf fakültesi bölümlerinin birinci sınıflarında okutulan iktisada giriş kitabında erdemsiz mallar başlığı altında konuya cevap bulunabilir.
yinede kısaca belirtelim; sosyal devlet ilkelerinden kaynaklanan devletin millet için iyi olana karar vermesi gerektiği düşüncesi bazı yollarla erdemsiz malların tüketimini kısıtlar yada yasaklar.
orta okul ve özellikle lise çağında, dini aşırı araştırıp diğerlerine ders(vaaz) verecek kadar bilen gençler, daha sonra daha çok araştırarak anlattıklarının fasafiso olduklarına inanır. ve ateist olduklarına en çok şaşılan kişiler olurlar.
aslında bunun tek sebebi aşırı araştırmacı kişilikleri ve hep açık arayan kuşkucu yapılarıdır.
