akar sular dönmez geri tıpkı gençliğim gibi, bebekti ceninin ergeni,bir erdi büyümüş meyvesi.
sakal bıyıkla geride kaldı yunus'un hamlık evresi, sivilce, akne katledildi soldu yüzümün güneşi.
ve çivisi düşmüş tablolarda bir resimdi kendisi, kükreyen şu gökyüzüde kuşun kilitli kafesi
tersi döndü güvenin ansızın belirdi dostun hilesi, fincan kahve içtim kursağımda kaldı telvesi.
kırıştır yalan kahpesi, baştan akıl alır ya cilvesi. yıkar, geçer bir dostun düşmancasına hamlesi.
iki boy aşmış ihanetin ki kat`i yok bahanesi, hayrından umutsuzum getirme bari şerrini.
ve hepsi aynı yolda yolcu onca bedenin kellesi, meydan önüne dizilecek ve alınacak ifadesi.
dualar olmasaydı kim kovardı kalleş iblisi? kalbim ak da pak da desen yüzünden yansır pisliğin.
sen oruç tutuyorsun diye klasik alışkanlıklarından ya da gerekliliklerinden desek daha doğru olur. vazgeçecek değildir. eğer dövülecekse de oruçluluların önünde su içtiğinden değil oruç tutmadığından dövülecektir, orası ayrı mesele.