bahar havasının kendini hissettirmeye başladığı şu dönemde her sabah bünyede yarattığı tereddüttür. ama gelin görün ki ankara gibi karasal iklimin doruklarını yaşayan bir bölgede bu durum adeta hayat sikicidir. her sabah, ulan hava bugün ne güzel şort mu giysem diye düşünen kafa akşamı düşünerek üstüne mont alır, ikindiye kadar güneşten kavrulur. mont giydim bari içime tişort giyeyim mantığı ise akşam soğuk algınlığına neden olur. sikerler böyle baharın ızdırabını.
çelişkilerle dolu güzide evrenimizde bir başka ikileme kurban gitmenize sebep verir. içinizden gelerek bir cevap verseniz bile size söyleyeceği şey bunu ben istediğim için söylüyorsun olabilir. o an altınıza sıçabilirsiniz rahat olun çünkü bu söz ilişki literatüründe, ilkokuldayken tartışmaları sonlandıran a'dan z'ye dikiz ayna, ya da allah'ın yolu kesilmez tarzı ortalığın amına koyan sözlere tekabül etmektedir. hayatınız sikilmiştir. artık yol alabilirsiniz.
adamın adeta amına kor bu gerginlik . o kağıt size gelene kadar hiçbir işe kendinizi veremezsiniz, yanınızdakiyle konuşamaz düşünemezsiniz bile. ya o kağıt bana gelmeden dolaşır da hocaya giderse korkusu, ayda yılda bir gittiğiniz derste de yok mu yazılacağım endişesi akabinde alında ve kuyruk sokumunda biriken terler oha amk çok abarttım lan ama yine de tedirgin eder adamı işte, adrenalin olur iyi olur.
insanı çıldırtan yavşaklık türüdür. ulan hadi sezon arası diyorlar onu anlıyoruz da sezon içinde milyon tane ara verilir mi lan? 2 bölüm yayınlanıyor ondan sora 1.5 ay ortada dizi mizi yok amk. sefa pezevengi bunların hepsi.
takıma yeni gelen transferin takımın bulunduğu şehre geldikten sonra gazeteciler tarafından alelade habere yetiştirmek için çekilen ilk fotoğrafıdır. piksel pikseldir. cep telefonuyla filan çekilmiştir.
hiç şüphesiz oturduğu yerden ona buna küfrederek vatan kurtaranların yaptığı iştir. yok efendim pekaka demiş yok pekeke demiş. pekeke diye okuyorsa kesin teröristmiş falan filan. ulan ben bu kısaltmayı pekaka diye okurum, başkası pekeke diye okuyabilir. bu kadar sığ olmayın lan. kafanızda iki gram beyin varsa az düşünün mına koyim. insan yaftalamak bu kadar kolay olmamalı arkadaş.
yaygın olduğu üzere ben de pekaka şeklinde okuyorum ama işin ironik tarafı bu vatanperver sıfatıyla gezinenler türkçe'mizde "ka" diye okunan bir harf olmadığını bilmiyorlar herhalde. sırf yaftalayabilmek adına bu millet yıllardır türkçe'yi katletti lan.
belki de benim gibi düşünen bir çok yazarın eksi oy verdikleri zaman en başta gelen nedenidir.
bazen bir entryi okursunuz. o entry buram buram yapmacıklık kokar. bazen biri bir anı anlatır size uydurma gelir bazen biri daha 17 yaşına dünyayı çözmüş havasındadır ona basarsınız eksiyi. bazense popülistlik telaşı içerisindedir ona basarsınız. bu liste uzar gider ama önemli bir eksi oy verme nedenidir.
zamanında her mahallede vardı bu abilerden. iyi tasoları toplardı, ucuz fiyata alırdı sizden tasoları. sıkıysa satmayın amk, taso piyasasını o kontrol ederdi. tek kelimesiyle bir daha mahalledeki diğer çocuklarla taso oynamanızı engelleyebilirdi. bir de dayak yeme korkusu var tabi. bir keresinde hiç unutmam bana cipsten ash çıkmıştı. abi görür de alır diye ayakkabımın içine sakladım amk, eve gittim sevinçliyim. tasoyu kaptırmadım diyorum kendi kendime. çıkardım bir baktım taso bembeyaz olmuş, silinmiş amına koyim ayağımın terinden. o an dünyam başıma yıkılmıştı. kısmet değilmiş. neyse sonra büyüdüm ben de o abilerden oldum, ortalığın amına koydum. eueheh bu işler böyle sözlük.
xherdan shaquiri transferi netleşmeden önce adamı twitter'da trend yapan, sözlüklerde başlıklarını coşturan, alamayacaklarını öğrenince de 13 milyon euroyu kurtardığımız iyi oldu diyen galatasaraylıdır. işte öyle bir insandır.
edit. bu eksileyenlere istiyorlarsa facebooktan caps gonderirim.
bugün akşam haberlerini izlerken hangi kanalda gördüm hatırlamıyorum ama fox, star gibi siktiri boktan bir kanaldı ona eminim. abd'nin utah kentinde soğuk ve kar yağışı nedeniyle buz tutan yollarda arabaların yaptıkları ufak kazaları gösterdiler efenim bize. yani bu kadar sığ bu bu kadar gereksiz bu kadar baştan savma habercilik olur mu diye sordurtuyorlar insana. ulan utah'a gitmene gerek yok türkiye'de şu soğuk havalarda her gün kaç tane araba kayıyor amk ya. sanki çok mu olağan dışı arkadaş anlamıyorum. zam şampiyonu sarımsaktan sonra bir de böyle haberler çıktı başımıza amk.
uykuyla uyanıklık arasında görülen düşün uyanmanız vasıtasıyla unutulmasından sonra yapılan eylemdir. bir anda kısa süreli hafızanız silinmiştir sanki. o gördüğünüz düşü hatırlamaya çalışırsınız. en baştan alarak düşü yeniden kurmaya çalıştıkça daha da batarsınız. gitmiştir artık. geri dönüş yoktur. insanı gerçekten çok sinir eder. halbuki ne kadar da güzel şeyler görmüştünüz, sanki gerçeklerdi.
şüphesiz ki özü, şehitler için niye üzülmüyorsun olan sözdür. şehitler için de herkes üzülmektedir ancak hrant için üzülünmesini adam sırf ermeni diye içine sindiremeyenlerin klişesidir.
yaklaşık 3-4 sene önce konya'da nalçacı caddesi'nde yürürken bana arabasıyla yanaşıp durarak eğlenecek yer nerede var diye soran gurbetçidir. aldığı cevap karşısında hayal kırıklığına uğradı maalesef. konya lan orası ne eğlenmesi amk anca gidip nargile içersin bi yerlerde, osmanlı'da filan. gece 12'den sonra açık mekan yok amk. geçen gittiğimde söylediler yasak diye.
hrant dink davasında çıkan kararı protesto etmek için düzenlenen mitingin ardından yine şehitler için neden bunlar yapılmıyor naraları atılmaya başlandı. bu iki durum arasındaki farkı sizlere açıklamaya çalışacağım. büyük ihtimalle yine vatan haini olacağım ama sikerler yani. neyse;
öncelikle bu ülkede insanlar sadece hrant dink için değil, zamanında uğur mumcu, ahmet taner kışlalı, gaffar okkan, üzeyir garih gibi suikaste kurban giden insanlar için de yürüdü. bu ülkede insanlar şehitler için caddeleri doldurup taşırdılar. o yüzden, "ermeni" bir insan için bu yapılanları kabul edemeyecek derecede bu ülkede yaşayan farklı etnik kökene mensup insanlardan nefret edenlerin bu tarz yok efendim şehitler neden bu kadar önemsenmiyor, neden ermeni olunca bunlar bunlar oluyor yalanının arkasına saklanmamaları gerekiyor. en azından açık sözlülükle çıkıp aşırı milliyetçi ırkçıyım desinler, daha çok saygımı kazanırlar.
ikinci olarak hrant dink davasında çıkan kararı protesto etmenin, yıllardır süren pkk ile mücadelede kaybettiğimiz şehitlerden bir farkı vardır. hrant dink denilen adam, bu ülkede ermeni sorunun çözümünde öncü olabilecek bir adamdı. ılımlıydı. ermeni fanatiği değildi. iki halk arasındaki ilişkileri güçlendirmeye çalışan, aradaki nefret duygusunu köreltmeye çalışan bir insandı. hrant dink denilen adam 3-5 çapulcu tarafından öldürülmedi. o adam işte bu saydığım fikirleri yüzünden, bu ülkede barış ortamına sekte vurmak isteyenler tarafından öldürüldü. tıpkı daha önce bir şeyler yapmaya çalışan, insanlara doğruları göstermeye çalışan uğur mumcu, gaffar okkan gibi. o adamların yaptıkları anlaşılamadı. olayın gerçek failleri her zaman paçayı kurtardı. işte hrant dink için düzenlenen bu yürüyüşün amacı insanları fikirleri yüzünden öldürülmesinin önüne geçmek, faillerin elini kolunu sallaya sallaya gezmesin önlemeye çalışmaktır.
şehitler için düzenlenen protestolar bu halkın acısını dışarı vurmasıdır. 20 yaşındaki oğlunu yeni kaybetmiş anaların acısını paylaşmaktır. duygusal düşüncelerin ön plana çıktığı bir haykırma eylemidir. işte bu yüzdendir ki iki durumu karşılaştırmak iki tarafında anılarına saygısızlık etmektir.
merak ediyorum, acaba bu şehitler için bunlar yapılmadı diyenler hayatlarından kaç defa tenezzül edip de şehitler için düzenlenen bir protestoya katıldı. oturduğu yerden ahkam kesenlerin çoğu şehit sayı 5 olmadan tepki bile vermeyen insanlar. çoğu için önemli olan bir insanın hayatını kaybedişi değil sayısının kaç olduğu.
bu zihniyet, hayatı boyunca milletinin tarihini öğrenmek için en ufak bir çaba sarfetmeyen, eline alıp 2 satır bir şeyler okumayan ama yine de ne olduğunu bilmediği tarihiyle yüzleşmek istemeyen aksine her yapılanı övenlerin zihniyeti. 6 tane atatürk ilkesini açıklayamayacak derecede aciz ama bir o kadar atatürkçü kesilmekten geri duymayacak kadar yüzsüzlerin zihniyetidir.
hrant için toplanan şu kalabalığı eleştirmek inanın vicdansız insanların yapacağı bir iştir. olayın tüm ayrıntıları göz ardı edilip sadece bir insanın ölümü olarak bile düşünüldüğünden bu safhadan sonra o insanın ermeni mi, şehit mi, kürt mü, türk mü olduğu gibi konuları tartışma konusu yapmak şerefsizlikten başka bir şey değildir. ancak bu ülkede insanlar, insanların canlarından daha çok onların kökenine önem veriyor. bir şehit verdiğimizde insanlar o ölen adamı, ailesini ve çocuklarını değil de sadece türkiye'nin verdiği bir kayıp olarak görüyor. bu zihniyet değişmediği sürece bu ülkede daha çok gazeteci suikaste kurban gider, daha çok şehit veririz. çünkü insanlar bu çatışma ortamını terk etmek yerine o ortamı millet olarak üstünlük taslayabilecekleri bir arena olarak görüyor. tatmin edilmek için bekleyen egolar, insan hayatının önüne geçiyor.*
-9 derecelik hava sıcaklığıyla ortaya çıkan durumdur. tamam arkadaş hava soğuk olur da böyle olmaz. insan soğuğu değil yemin ediyorum ya. yurtta nöbetçilik görevi yaparak cebime 2 kuruş girsin dediğim şu günlerde görevimden dolayı içeride sigara içemememden dolayı dışarıda sigara içerken ağzım yüzüm, götüm burnum her yerim donuyor. bu da yetmezmiş gibi sigaradan da zevk alamıyorum. yiter ya.
edit: şimdi içinden ya erzurum'dakiler filan ne yapsınlar diyenleri duyar gibiyim. ne biliyim ne yapsınlar amk, bu durum buranın soğuk olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
2+2 nin 4 ettiği gibi gerçek olan bir durumdur ancak rakip taraftarla her ofsayt golünden sonra birbirlerine çemkirmekten geri durmazlar. büyük saçmalıktır.
neyin kafasını yaşadığı merak edilen kameraman tarafından kontrol eden kameradır. sanki yüzyılın olayı gerçekleşmiş gibi maçı televizyondan izleyen insanlara o topu bir 5-10 saniye seyrettirir. ulan anlamıyorum ki çok garip bir olay mı oldu. her maç oluyor neredeyse alış lan artık buna kameraman arkadaş. gözünün yağını yiyim ya. maçı göster onu izleyelim.
aksiyon filmlerinin dövüş sahnelerinde aktörün kaçınılmaz hareketidir. o burun baş parmakla ittirilmek suretiyle karşı tarafa göz dağı verilmek zorundadır. nası bir gözdağıysa artık amk.
yukarıda verilen haber linkinin içeriğinde görebileceğimiz ibare. milli futbolcumuz hamit altıntop boyun tutulmasından dolayı kadro dışı kalmış.
ulan şaka gibi arkadaş ya, boyun tutulmasından kadro dışı kalmak nedir amk. türklere özgü bir şey olsa gerek. bileğini burkarsın, kasığın çeker filan anlarız. naptın amk pencereyi açık mı bıraktın yatarken naptın? tipinde de meymenet yok zaten anca böyle bir aksilik yakışır sana.
--spoiler-- unutulmuş diyarlar'ın örümcek kraliçe'nin savaşı serisinin ayaklanma adlı ikinci kitabında, duergarlar ve onların taş ateşi bombalarıyla yerle bir olan ched nasad'ın önde gelen evlerinden birinin en büyük kızı olan drow rahibesidir. serinin ilerleyen kitaplarında yüzeye çıkıp lolth'u reddederek eilistraee rahibeleri arasına katılır. şu ana kadar okuduğum kadarıyla eilistrae'ye tapanlar arasında kadim bir silah olan hilal kılıç'ı bularak lolth'u öldürmek üzere yola çıkmıştır. kendisine görevinde başarılar diliyoruz.
--spoiler--