hayatını basit şeylerle dolduran, aşırı pahalı istekleri olmayan insanlarda " bu ne yaptı, ne gerek vardı şimdi?" tarzında hisler doğurur. para evet şu an ihtiyaçtır ama bununla övünecekse çevresindeki insanları da ona göre seçsin. yoksa canım beni ne ilgilendiriyor onun parası yani.
benimdir efenim. el yazısı çok severim. babam da kalem bağımlısı bir insan olduğu için evde onlarca dolma kalem var. alışınca çok zevkli. doldururken bütün dertlerinden kurtuluyorsun. bir yerden sonra kurşun kalemle yazar gibi yazabiliyorsun. hatta daha rahat bile geliyor.
kimseyi net bir biçimde söyleyemem ama bu sıralar timothee chalamet hoşuma gidiyor. birbirinden farklı karakterlere girmiş ve izlerken kaptırıyorsun kendini. izlettiriyor yani. dramlara da yakışıyor bence.
91 yaşında ölmüş çoğu güzel filmin müziklerinin sahibi italyan müzisyen. insanın içine işleyen bestelerle izlediğiniz filmi derinlemesine yansıtan kişidir.
şu sıralar evde duran zamanında arkadaşın hediye ettiği magnolia shopun colombia excelso kahvesi var onu içiyorum. hoş kahve. arkadaş evde filtre kahve makinemin olduğunu unutup french press ayarında çektirmiş. o sebeple french pressde pek güzel olmuyor. ama tadı yoğun, içimi güzel bir kahve.
güneş kremlerine defalarca teşekkür ediyorum. kışın bile cildime bir gün güneş kremi sürmeyeyim cildim hemencecik yanıyor. pancar gibi kızarıyorum. ne denediysem fayda etmedi. koreliler koştu yardımıma.
ya bugün öğrendim ki bizim bina fena dayanıyormuş. 30 senelik bina. evet kağıt gibi sallandı ama bir çatlak dahi olmadı. karşımda 3 senelik bina var. bina da dışarıdan inanılmaz sağlam duruyordu. deprem olurken karşıdaki evi gördüm. jöle gibi oynuyordu. o evden çıkan herkes merdivenlerin mermerlerinin çatladığını, evdeki her şeyin yere düştüğünü söyledi. 30 senelik dışarıdan üflesen uçacakmış gibi duran binada bir tane parça bile yerinden oynamadı. binaların malzemelerinden çala çala milletin yaşamıyla oynuyorlar resmen.
üstünde kalem patlattığım için 3 hafta bizim evde yıkanmıştı. hala devam ediyor bazı okullarda. iki türlü de sıralar temiz değil. ha örtülü, ha örtüsüz. aynı pislik gibi geliyor bana. çocuk dediğin her türlü kirletiyor.
saten ise beni her türlü kalbimden vuracak elbise. sadece her an bir yerim açılacak mı durumu rahatsız ederdi muhtemelen. baseni bol birisi değilsen güzel bence.
kağıt gibi sallandım. beni uykumdan uyandıracak türden bir depremdi. o sebepten telefonu da kırdım korkudan. her an tekrardan olacakmış gibi hissettiriyor. evden çıkamadan ikinci depreme yakalandım. ay o neydi öyle. ilkinde uykuluydum tam anlamadım ama ikincisi cidden beni bile ağlatacak türdendi. bu gece uyku yok orası kesin.