izmir gaziemir'De açılması planlanan ama bir türlü açılamayan alışveriş merkezi. türkiye'nin en büyük avm'si olacak bu yere şu ana kadar hep bi engel geldi inşaatı durduruldu. en son 29 ekim 2011'de açılması planlanıyordu ki yine kaçak kat çıktığı iddialarından dolayı durduruldu.
sorunlar halledilmeye çalışılıyordur elbet. dolayısıyla elbet bi gün açılacağını umuyoruz, kısfmet.
ziraat türkiye kupasında beşiktaş'ın üçüncü ve en önemli maçlarından birisi. tur şansı için trabzonspor maçı da düşünülerek galibiyet şart. trt 1'den canlı olarak yayınlanacak olan maçın başlama saati 20:00.
binlerce kişinin girip muhtemelen çoğunun geçeceği ve direksiyon sınavına göz kırpacağı 2010 yılının 3.dönem sınavı. girecek olan herkese başarılar olsun yine de, neme lazım.
yılbaşı için geri sayım yapmayı planlamış lakin zamanı kullanmayı bilmeyen bir insandır. bir buçuk dakikasını geri sayımla geçirerek çevresinden ilginç tepkiler alabilir.
aynı zamanda 2009'un tadını doyasıya yaşamak, 2009'a sağlam ve kalıcı bir veda yapmak için de böyle bir yola başvurmuş olabilir.
kendisine buradan '' 10 a gelince beni çaldır '' demek istiyorum.
ya da biz 10 olunca yakalarız onu. kolay gelsin, ruh hastası.
öncelikle aramaya inandık amma velakin 23 aralık olanını bulduk, trt'den baktıktan sonra bu maçın 22 aralık salı günü 20:25'de oynanacağını bilmiş olduk.
beşiktaş'ın 2.kez manisa deplasmanına gideceği ziraat türkiye kupası mücadelesidir.
trt 1'den naklen yayınlanacaktır.
aynı zamanda beşiktaş'ta kalecilerin sakatlığından dolayı tabiri caizse '' en yedek '' kaleci kaleyi koruyup, sanırım ferrari ve ibrahim kaş'ta bu maçta forma giyemeyecek.
Aslında başlık şu olabilirdi, ''üstteki entrynin kelime hizasına denden işareti koymak'' fakat malum.
yani ''nasılsa aynı kelimeyi kullanıyorum'' düşüncesi ile yapılmış olan uyuşuk ve pasaklı yazar işidir. Sırf eli 5-6 harf daha basmasın diye üstteki entrydeki emeği çalıp ('') bu işaretle yırtan yazardır. Formata da aykırıdır.
mesela üstteki entryi şöyle yazıyor olsun.
sözlüğün içine sıçmak.
'' . . . . . . . .. ''. . . . ''la kalmayıp mına koymak
ordaki de alttaki entry.
uyuşukluğun ve tasarrufun bu kadarı. sanki kalem kullanıyor da yoruldu elleri. hem hani bir entry diğer entrylerden kesinlikle bağımsızdı. kelime başına para mı veriyorsun arkadaşım ?
her şey bir tarafa herif oradan entrysini silse ne olacak ?
'' '' '' la kalmayıp mına koymak gibi anlamsız bir cümle duracak ortada. sadece bu şekilde anlamsız kalsa eyvallah. o denden'lediğin kelimeyi/entry'i yazan kişi sildikten sonra başka entry geçecek senin üstüne. daha anlamsız çıkabilir, mesela;
slow ve damardan şarkılarını saymazsak diğer tüm şarkıları buna dahildir.
bu bir arz talep durumu ya da gençliğin istediğini verme,zaten abaza genç ancak bundan anlar durumu değildir, ya da belki de öyledir.
çocukluğunda da abazaydı muhtemelen, hala da abaza sanırım. hayatta tiksindiğim iki insandan birisi, ferhat göçer ve ismail yk.
en azından işlerini doğru düzgün yapıp saygı kazanmayı deneseler ama nerde ?
arkadaş nedir bu ? ulan bütün şarkıları, üstü kapalı, am, göt, ''afedersin ama yarrak'' üzerine kurulmuş gibi. bir ergenin günlüğünden farksız şerefsizim.
''internetteyim chatteyim yazışıyorum bak biriylee, ooh seksii tenini oynatıyor''
'' doksan altmış doksan vücüdum var '' hele ki şurası, '' doya doya bitmez tadım var ''
dinleyiciyi ve kendini azdırmaya ne gerek var bu kadınlarla, bir de klip çekip iyice sulandırıyor.
ergen adam eli pipisinde dinlemeye başlıyor artık bu sözleri.
yavaş yavaş gidelim, kalbinize inmesin.
sonra bir başka şarkısında,
'' etekler çok kısa, ne fıstıklar var gel de bak, bum bum, um''
allah belanı vermesin abi. senin şarkından alıntı yapıyorum bunu ama vermesin yani.
'' of şekerim benim sizi kıtlarım yerim, of yarim yarim dayanamam ''
dayanamazsın tabii. etekler çok kısaymış. Bum bummuş. Ne hayal ediyorsun lan sen bum bum ? nası bir betimleme yapıyorsun dinleyiciye ? adamın kafasında sex, sex, karı üçlüsü yatıyor. etekler çok kısa bum bum; dersen bu azgın ergen buradan ne çıkarır sence? iğrenç misin nesin. Gerçi bu cümleden müstehcen bir şey çıkarmak için ergen olmaya da gerek yok, gayet açık zaten.
sonra hele ki şu şarkısındaki sözleri, tam illallah dedirttiriyor.
'' hadi kaldır kaldır ellerini, göster göster cicilerini, eğer göstermeyceksen ya niye geldin söyle niye''
ebesinin şeyi artık. ne demek niye geldin ? kızcağız oraya geldi diye, sana cicilerini göstermek zorunda mı, vermeyeceksen niye geldin diyor yani, pis abaza. kaç yaşında adam ya. çocukluğunda abazalığını yaşayamamış herhalde, acısını şimdi çıkartıyor şarkı sözleriyle.
'' of of ne parça yavru, horozlar bak kudurdu ''
burada artık iyice belli ediyor, ''kudurdum gagalıyacam seni'' tarzında bir imaj veriyor.
son olarak şu bas gaza şarkısına el atalım. özet yazıyorum şarkı sözünü.
'' banane banane şimdi öpcem banane banene, sen de istiyorsun açık konuş susma ''
zorla alacak anasını satayım. Tecavüzcü üstelik, öyle bir tablo çiziyor gençlere, ergenlere, ayıptır.
e yuh be bilader. toplum dinliyor bunu. evet ne yazık ki hayranı çok. ulan böyle şeyler tutuluyor ve seviliyor bir de. En çok da o koyuyor adama.
adamın bir tane abaza sözlere sahip olmayan şarkısı yok lan! adam gibi eğlenceli bir tane şarkısı yok. söyleyemez bana kimse.
daha yazamadığım/yazmaya üşendiğim bir sürü abazan şarkı sözleri var, onları da artık ''abaza ismail'' adı altında yazacağım kitapta arz ederim. ancak sığar.
insan utanır böyle şarkı sözü yazdıktan sonra bir de üstüne üstlük söylemeye, halka yaymaya.
şarkıya erotizm, romantizm katmak güzel iyi de , bu kadar açık ve bol şekilde, aynı zamanda bütün şarkılarda bunu yapmak, eşeğin malum yerine suyu kaçırmaya benzer.
geçen okan'ın programına da çıktı, yeni albümü de sırf böyle
ya da ilk cümlemle çelişerek söylemek istiyorum ki , belki de gerçekten insanlar bunu istiyor.
insanlar bunu istese bile, bir insan kendini bu kadar düşürüp, antipatik kılar mı ya, yazıktır, sırf para uğruna oysa iyi adama da benziyor ama sevemedim abi, böyle giderse sevilecek gibi de değil, kıro.
edit: kalabalık olan sözlükten kaçıp word'de yazılmış akabinde buraya kopyalanmış bir entrydir. çıkan saçma karakterler ya da sayılar bundan dolayıdır.
ulu, uludağ sözlük yazarlarının yapacağı iştir.
hepimiz sanatçı ruhlu insanlarız ulan, kendi albümüzmüşçesine imzalayıp derslerini verme zamanı geldi. ulu sözlük yazarlarından imza almak hepsini mest etcek olsa gerek.
yanında kartta göndeririz buralardan.
kadın olmanın dezavatajlarından biridir tahminimce bu zaaf. erkek için ise bir avantajtır şüphesiz, hele ki kullanmasını bilirsen.
kadınlar ( en azından benim gözümdeki kadınlar ) sürekli bir değişim içerisinde olan varlıklardır. başka hiçbir canlı bu kadar değişim meraklısı değil diye düşünüyorum.
bir gün gelir saçlarını boyatır, öbürgün orasına burasına bir şeyler takıştırır, güzel gözükmek için farklı estetikler yaratır. operasyonlara bile girer gerekirse.
boyatmakla kalmaz, sürekli saç stilini değiştirir, kısaltır, uzatır vs vs...
sevgiliden ayrılır, saçını keser, ailesiyle kavga eder, kendini ayna karşısında bulur, sürekli oynar.
bunları yaparken de, sevdiceğinin, ya da kocasının, veyahutta yakın bir erkek arkadaşının bunu fark etmesini, yaptığı değişim hakkında bir şeyler söylemesini bekler. bekler de bekler. gururludur da ha! sonuna kadar kendi söylemez, o söyleyecek arkadaş...
hatta sabrı da yerindedir. ipuçları verir size fark edene kadar.
mesela saçlarını değiştirdiyse oynar durur saçlarıyla. gözünün önünde hiç yoktan sebepe saçlarını bir yere savurur.
karşısında öküz bir erkek varsa, bu sürekli saçlarıyla oynamasını farklı da anlar mal.
- hayırdır niye kaşınıyorsun canım...
- yok bir şey ya!
- aşkım ne oldu ne var boynunda, niye tutuyorsun orayı.
- üff, gidelim mi burdan, gına geldi bana.
halbuki erkek, ulan yaptığı değişimi fark etsene hemen. hemen kötü olsa bile başlasana değişim hakkındaki güzel sözlerine, iltifatlarına. bak o zaman nasıl gözüne girip, bir numaralı beyaz atlı prensi oluyorsun...
işte kadınlar ne yapsa bir türlü türk erkekleri tarafından fark edilememe durumunda olduğundan dolayı, çoğu bayanda kendiliğinden oluşan fark edilme zaafı ortaya çıkıyor.
yani ona o an, '' ah canım saçların ne kadar güzel, aman allahım küpelerin yeni mi, kolyen çok yakışmış, bunları ne zaman böyle yaptın, nasıl da güzel olmuşsun'' tarzı değişimi fark ettiğini belirten sözler söylediğin an da o zaafı kullanabilirsin arkadaş. balık oltaya geldi, sar.
- canım saçların, inanmıyorum. saçların mı ıslak yoksa ıslaklığı yaşamak... bu nasıl bir şey.
- yaa fark edebildin demek.
- nasıl etmiyim. ne kadar yakışmış.
- canım benim, bugün bize gelsene yemeğe, ailemle tanıştırcam artık seni.
- aşkım, kolyen, o ince, öpülesi boynunun orada nasıl süzülmüş, nasıl da renk katmışsın. ne kadar şanslı bir kolye, bu nadide bedenin kollarında süzülme şansı bulmuş...
- yaaaa, üffff, ihihi. amaa. aşkımm yaaa...
- ehe.
araba kullanırken müziğin hıza göre ayarlanması, ya da hızın müziğe göre ayarlanması olarak nitelendirebileceğimiz bir hastalık. Evet benim açımdan bir hastalık.
bu bir tespit çalışması değildir, altını çizeyim.
Subjektif yazılar içerebilir.
şimdi araba kullanmak güzel bir şey, araba kullanırken müzik dinlemek çok daha güzel bir şey. Fakat müziğe göre hız ayarlamak, ya da hıza göre müzik ayarlamak ise ilginçtir.
bunu yapan arkadaşlarım olduğu gibi, bazen ben de yapıyorum. ister istemez yani.
mesela grup84'den dört duvar adlı şarkıyı, 70 ila 90 km hız arası dinlemeye bayılırım. ajda pekkanın şarkısı olup şu sıralar grup hepsiden ve mor ve ötesinden duyduğumuz yaz yaz yaz adlı şarkıyı, 100 ila 120 km arası dinlemek çok başka.
aynı zamanda ıssız adamda da çalan, michel fugainin söylediği une belle historie adlı şarkıyı bir kırmızı ışıkta dururken, ya da hızımın çok düşük olduğu, sıkışık bir trafiğin içinde veyahutta argo tabiri ile kıllatma dediğimiz olayda dinlemek harikulade.
ve özellikle, pinhaninin istanbulda adlı şarkısını nedense 140-150 km gibi yüksek hız aralıklarında dinlemeyi seviyorum. O şarkı açıldığında gaza basasım geliyor, çok fena hemde. O yüzden açmıyorum, açtırtmıyorlar.
gelelim ismail yk'nın bas gaza aşkım bas gaza gibi sözlere sahip şarkısına.
bu şarkıyı duyduğum andan itibaren ibreyi bir an önce dibe vurup, en sağlam yere çarpıp ölmek istiyorum. Tutmayın lan beni!
bu bir hastalık ama ileri derece de manyaklık boyutuna ulaşmış bir hastalık değil. Trafiğin belli kuralları ve hız sınırları var. Daha çok şarkıyı hıza uyduruyoruz elbette. Boş, rahat, sakin yerlerde ise hızı şarkıya uydurduğumuz olabilir.
'' ben kışın bile, kar yağarken bile iç çamaşırı giymiyorum, eeıı, pardon, yani fanila giymiyorum, atlet giymiyorum ehehe'' diyerek soğuğa karşı dayanıklı bünyesinden bahsetmiştir sayın istanbul belediye başkanı kadir topbaş. ve gazetecilerle bol bol gülüşmüşlerdir bu açıklamadan sonra.
yani demek istiyor ki, ben bile bu yaşımda kışın iç çamaşırı, öhm pardon fanila giymiyorken sizin mal meydanda dolaşmanız gerekiyor.
böyle değil tabii. herkesin soğuğa karşı farklı tahammülleri olduğunu da söylemiştir sayın başkan. saygılar efem.* http://webtv.hurriyet.com...mp;bid=1&hid=12879724
ohh, ancak bu şekilde açabildim başlığı sonunda. zor sığdırdık karakterleri. konumuza gelelim.
demem o ki, bir başlık görürsün, içinden kısa ya da uzun cümleler ile bir entry hazırlamışındır, ya da bir espri vs vs. bunu yazmak istersin fakat ''aramaya inanmak'' olayına inanır, önemser ve entryleri gözden geçirdikten sonra tıpa tıp, ya da tıpa tıp olmasa da çok yaklaşık bir şekilde aynı fikrin, düşüncenin daha önceden zikredilmiş olduğunu görürsün.
sonra o yazarın entrysini okursun, bir bakarsın, seninle aynı düşünceyi savunmuş ya da yazmış, aynı kelimeleri kullanmış, aynı şakayı yapmış, aynı cümleyi noktalamış.
yani günlerdir ya da saatlerdir, '' evet evet ben bunu yazmalıyım çok iyi olacak '' dediğin entry başkası tarafından yazılıyor ve sen bunu görünce bu adamı oylamıyor ya da oylasan bile eksi oyluyorsun. bunu bu şekilde yapanlara söylüyorum tabii.
ne garip değil mi yahu ?
o zaman onu sen yazdığında da bir şey bekleme. ya da bekle.
yahu adam adriana lima için mesela soğuk ve iğrenç bir espri hazırlasın. ne olabilir ?
adriana lima adriana lima, gel beni tırmaliaa..e öeeh.
sonra bir bakıyorsun e bu iğrenç espri daha önce yazılmış başkası tarafından. e be ''ghot'' veren senin b.ktan esprin orada, oylasana lan! bir de eksi oyluyor, iğrenç espriymiş, lan e ama senin düşüncendi.
'' ben sözlüğe yazmayacaktım onu ''
tamam da düşünce senin düşünce. fikir senin fikir, şaka senin şaka. soğukta olsa senin işte.
bu sadece şaka konusu için geçerli değil, her türlü yazı için aynı şey geçerli.
yani biri bana böyle yapmadı, ya da yaptı bilmiyorum, bilemem de zaten. kendime yapıldı diye de açmadım bu başlığı. bunu bu şekilde yapanlar olabileceğini, ya da olduğunu düşünerek aklıma geldi lan.
yalnız böyle bir başlık daha önceden açılmışsa özür dilerim.
açılmışsa yönlendirin lan hemen oyluyorum. neden oyluyorum ? çünkü evet benim düşüncemi daha önce yazmış tebrik ederim.
''sevdiğin kıza sahur vakti davulcuyla serenat yapmak'' olacaktı ama 1 karakter uzun çıktı. düşündüm taşındım hangisini çıkartayım dedim? sondaki 'k' harfini gereksiz buldum.
evet arkadaşlar öncelikle boktan başlık, aha başlık sıçtı felan gibi tanımlar girmezseniz sevinirim. niye sevinirim çünkü bu başlık bir anda geldi aklıma, yani bir anda her aklına gelen şeyi başlık olarak açmamak lazım, ama ben açtım, o yüzden sıçmış olabilir yani, bu beni ilgilendirir lütfen.
az önce konuşuyordum bir kızla, sevgili potansiyeli yüksek bir kızla. davulcu geldi tam bu sıralar işte, ilan-i aşk ediyorum tam da. sonra neden yani neden olmasın dedim kendi kendime ? hayır çok uzak değil evi peşine takılabilirim davulcunun kimse de bir şey anlamaz.
''nedir bu gürültü yahu gece gece''
abi davulcu işte. yani. hatta sözleri de besteledim, davulcu arkadaş vuracak ben söylicem.
ramazan geldi hoş geldi, çıksana dışarı kız şirin kalpli.
benim ulan tanıyamadın mı whoo işte, baban ne arıyor orada uhhh uhh. ühühü. acımadı ki.
ne güzeldir ramazan, seni seviyorum anlasan
yazık oluyor davulcu amcaya, evet desen de, seni kandırsam.
armut dalda sallanır sallandıkça ballanır
çık dışarı artık davulcu darlanır.
bahçelerde börülce oynar gelin görümce
artık gel baban beni görünce...
ramazan ramazan etmiyorum küfür anlasana düzgünce
seni seviyorum delice...
evet arkadaşlar desteğinizi bekliyorum, aklına daha güzel satırlar ve kafiyeler gelen varsa bir pm atsın yapıcam bunu. evet bir gün belki aynı semtte denk gelirsek şaşırmayın o benim, kesin benim.
hayır yani paraya da ortak oluruz anlıyor musun? yani kız olmazsa ramazan paralarını toplarız, her türlü karlı iş.
sabrın bu kadarı. adam belli ki çıldırmış, hıncını alamamış, mahkemede de bir şey yapamıyor, bir ümitle izin istiyor. zaten habere göre de bunu söyleyen adam davasında haklı gözüküyor.
yine iyi dayanmış, birileri izinsiz bile dalabilirdi.
ajda pekkan'ın bambaşka biri adlı şarkısında geçen harikulade bir sesleniş.
sevenlere vereceğim sevgimi
her şeyimi...
hak etmeyen kişilere verilen sevgi ve değer sonrası kafanın dank etmesiyle oluşan cümle.
akne tedavisinde kullanılan bir tür jel. eğer bu jeli size doktorunuz, yani cildiyeciniz tavsiye ettiyse büyük ihtimalle olumlu sonuç alabilirsiniz. alamaya da bilirsiniz.
sürüldüğü andan itibaren cildi inanılmaz derecede kurutur ve bazen gülmekte bile zorlanırsınız. akabinde pullaşmalar ve dökülmeler olur.
10 günden sonra asıl etkisini göstermesi beklenir.
