üye olmadan soru sorabileceğiniz ve çok kısa sürede cevap alabileceğiniz bir yardım sitesi. yardımların niteliği tartışılabilir ancak yine de bir konuda çaresiz kaldığınızda ve beyin fırtınası için bir başkasına ihtiyaç duyduğunuzda faydalı olabilir. bir nevi fikir kabızlığı yaşandığı anlarda "son çare" mekanı. bazen çok faydalı olabiliyor.
Bahsi geçen sürecin ne kadar süreceği konusundaki spekülasyonlar internetin hayatımıza girdiği senelerden beri süregelmektedir ağalar. Kimi ergenliğe erken giriş gibi bu sürece de diğer akranlarından daha erken duhul olmuşlardır ki rakiplerine göre bir adım öndedirler. Bu döneme erken girmedeki kasıt ailelerin sosyo ekonomik durumlarından dolayı eve bilgisayar adı verilen teknolojik cihazın girişinden kaynaklanan bir sapmadır. Zamanında 56 k modem ile internette karı kız düşürmeye çalışan veletlerin şimdi hacker olmaya çalışan insanlar olduklarını düşünürsek, bu süreci incelemek biraz zor takdir edeceğiniz gibi. Bir kişiyi hacker olmaya iten sebepleri incelemek ben gibi basit bir gözlemcinin değil, bu konuda uzmanlaşmış psikologların işidir diye düşünüyorum. Artık çocukluklarına mı inerler ne yaparlar ben bilemem. Kısacası bilgisayarın insan hayatına kaybettirdiklerini tartışacak olsak bu yazı bitmez, o yüzden konuyu iyiden iyiye daraltarak sadece bu cihaza eklenmiş internet denen aracın insan hayatındaki etkilerinden ve bu süreç içindeki insanoğlunun ehlileşmesinden bahsedeceğiz. Konuya girişin bu kadar uzun olmasının sebebi, bu süreci incelemedeki zorluktan kaynaklanıyor, zira olayın gelmişini geçmişini ve hatta yedi ceddini incelemediğimiz takdirde somut veriler elde etmeye çalışmak fuzuli bir iştir. Bu yaptığın çok elzem sanki diyen insanların iç seslerine ve nöronlarına selam ederim.
Bu insanların ehlileşme süreci bana göre altı ayken, kimi uzmanlara göre yaklaşık olarak sekiz aydır. Falcı karılara göre de üç vakte kadardır. O üç vakitten kasıtı anlayabildiğimiz an, işte o an biz tükeneceğiz. Piaget bu konuda fikir belirtmemiş, ben de çok şaşırdım.
Sırf bilim dünyasına bir katkı olsun diye kendimi bu araştırmanın deneği olarak sunuyorum arkadaşlarım. Chomsky duysa, eminim gurur duyardı benimle. Benim internet olayıyla tanışmış olmam pek de erken vakitlere denk gelmez. Ben de isterdim Bill Gates'in oğlu olup Microsoft'ta karşılıklı program yazılımları üretmeyi ama kısmettir ki Bill Gates'in duysa kıçıyla güleceği bir internet bağlantı hızı eşliğinde bu yeni dünyaya adımlarımı attım. Herkesin yaptığı gibi bu dünya ile ilk tanıştığımda abimin yardımıyla bir msn adresi alıp milleti eklemeye başladım. Ben, internetle tanıştığı vakitler, Wikipedia'ya girip bilimsel konuları araştıran insan görmedim ve zaten görmek istemem. Çünkü o insan sağlıklı değildir. Bu işin doğası msn ile başlar ya da insanlarla etkileşim içine girilebilecek diğer platformlarla. Bu, Amerikalı çocuk için Skype olur, ingiliz için Icq olur, ama eminim ki Türk için bu platform Msn'dir Bill Gates'e olan sonsuz saygımızdan dolayı. Diyorum ki bu olayın başı msn. ilk başlarda bu kişiler deli dana gibi herkesi ekleyip biri onu silince kıyametleri koparırlar. Ben, beni sildiğini virüs saçan bir site sayesinde öğrendiğim bir kıza verdiğim ilk tepkiyi hatırlarım: "Vay 'rospuhhh!"
(Bir msn konuşmasından)
+ nber abi?
- iyidir senden?
+ nolsn ya takılıyoz (Türkçe ile karşılıklı küfürleştiğimiz dönemler)
- ya bizim limon (kızın lakabı) gözükmüyo msnde fln
+ nası ya abi burda o. öteki pencerede onla konşuyozç (noktayı bile koyamadı it)
- vay 'rospuhh! (Tek iyi olduğum şey, sinirlenince kullandığım noktalama işaretleri)
Yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi arkadaşlar o dönemde çok önemlidir ergen bünye için msnden silinmek. Sen paşasın ya kimse seni silemez.
Başka bir konu da interneti kullanma biçimiyle ilgilidir. Google'a google yazıp aratan arkadaşım da var benim. Getireyim, hep beraber güleriz çocuğa. Bu google konusunda "Nasıl arama yapılmalıdır?" başlığı altında sayfalarca yazı yazılsa nafile.
(Bir msn konuşmasından)
+ aby gassaray yeny bi futbolcu trnsfér etmish! (Tikilerin atası, mamut tiki)
- hadi ya adı neymiş?
+ bilmiymki yhaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa (Tamam lan bilmiyosun, anladık)
- dur ben bi gugıla sorayım (hayvan)
Yukardaki insan gider de google'a "galatasaray kimi transfr etti?" diye soru sorar. Anahtar kelimenin varlığından haberi yok. Onun için "anahtar" ve "kelime" sözcükleri birlikte bir anlam oluşturamayacak kadar farklı şeyler. Bu insan Limewire denen iblisteki virüsleri bile ayırt edemez de "ibrahim tatlıses has shaking orgasm during sex" yazan virüsü ibrahim Tatlısert'in son albümünün hit şarkısı diye indirip tonla dayak yer.
Toplayacak olursak, bu insanlar evirimini tamamlayıp normal birer birey haline geldiklerinde, internetin amacı ve kullanımı hakkında daha ayrıntılı bilgiye sahip olurlar. işte o zamandan bu zamana kadar geçen süreye "internet kullanıcısının ehlileşme süreci" adı verilir. "ikes" şeklinde de kısalttım ben bunu. Yakında bilim dünyasına sunmayı planlıyorum. Tek sorun "ben eskiden maldım" diyebilecek başka bir mal bulabilmek, araştırmacının tecrübeleri kabul görmüyormuş.
peşinen not: entry'de bahsi geçen msn adreslerinin hepsinin kaynağı g.tümdür. gerçek sanıp eklemeye çalışanları allah ıslah etsin. *
hemen hemen herkesin kullanmakta olduğu windows live hesap isimlerine bakarak bir insanın nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu saptama eylemidir.
uzun msn adresleri:
bunların pratik olma gibi bir kaygısı yoktur, ayrıca hafızaları gayet iyidir. herkes kısa adresleri kapışırken, bu insanlar recep ivedik misali kasmışlardır maksimum karakter sayısını. onca kelimeyi genel olarak alt çizgi ( _ ) ile birleştirirler. noktayla birleştirenlerin sayısı %14,4 iken, kesme işareti ( - ) ile ayıranların oranı sadece %2,9'dur. anlatmak istediklerini kısa ve öz bir şekilde anlatamazlar, sözlükte sürekli başlıkta karakter sınırlamasında sorun yaşarlar. örnek olarak, alayina_isyan_olumune_kara_kartal@hotmail.com adresini gösterebiliriz.
kısa msn adresleri:
bir üstteki kategorinin tam aksi ve düşmanıdır. pratikliği hayat felsefesi haline getirmişlerdir. sözlükte pek dikkat çekmezler, zira sol frame'de uzun ve dikkat çekici başlıklar yerine kısa ve kolayca gözden kaybolan başlıklara sahiptirler. bunların başlığına da kimse yazmaz zaten. baba ve piç başlık olarak yaşarlar. örnek olarak, cimbom@hotmail.com adresini verebiliriz.
acayip msn adresleri:
acayiplikten kasıt anlamsız ve çok kasılıp anlam yüklenmeye çalışılmış adreslerdir. bir örnekle açıklayalım ki daha kolay anlaşılsın: crazyboy@hotmail.com adresi güzel bir örnektir. verilmek istenen mesaj çok çılgınım, hayatı istediğim gibi çılgınca yaşarım olsa da, aslında karakterimiz sade bir varoş çoçuğu olup akşam ferdi tayfur dinlemektedir. bunların sözlükle pek işi olmaz, genelde forward mail yollarlar ve garip msn nicklerine sahiptirler. "hayat bir sınavsa adımı yazar çıkar giderim" bu nicklere bir örnektir. chat sitelerinde derbeder06 vb. nicklerle dolanırlar. çoğundan pek hayır gelmez.
isim soyisim içeren adresler:
evrimini tamamlamış en normal insan türüdür. isteğe bağlı olarak doğduğu ilin plaka numarasını da adresine ekler. kimisi isim soyisim arasına nokta koymayı tercih ederken, kimisi de hiç bir şey koymadan doğrudan yazar. genel olarak kalite timsali insanlardır. sözlükte yüksek karmaya sahiptirler, saygı görürler. örnek olarak, ismail.yk@hotmail.com adresini verebiliriz.
son olarak, benim msn adresimi soracak olursanız; derbeder06@hotmail.com. ekleyin tanışalım kıslarr.
axxo, fxg ve klaxxon gibi torrent release eden gruplardan biri. ripleri gayet kaliteli olup genellikle axxo ve fxg gibi bir cd'lik riplemeler yapar. torrent dünyasında güvenilir sıfatını hak eden gruplar arasındadır.
küçücük pinpon topunun insanların gelmişini ve geçmişini yok sayarak, şahıs ayırmaksızın önüne çıkan herkesi rezil etmesi durumudur. o göt kadar top elinde balık gibi kayar da yakalayamazsın karının kızın önünde, o küçük dediğin, gerçekten de göt kadar olan top itin götüne sokar seni. hırs yaparsın bir noktadan sonra, doğuş 'un "gidene dur diyemem" şarkısını mırıldanırsın içinden de bırakmazsın o topun peşini. çok rezil durumdur, notre dame gibi kambur bir şekilde dalarsın insanların içine o topu yakalamak için.
ücretli scriptlerin ücretsiz olarak dağıtılan versiyonuna verilen isim. script, içindeki lisans kontrollerinden ve ajan dosyalarından arındırılıyor. böylelikle orijinal script sahibi, scriptinin kullanıldığından haberdar olamıyor. acemi askerlerin piyasada her "nulled" yazan scripti kurması başlarına bela açabilir, zira her nulled script'e güvenilmez.
derin darbe grubundan erkan'ın ayrılmasından sonra gruba katılan nops ve özgür tarafından çıkarılan, beklenen albüm.
tracklist:
01- Derin Darbe - intro
02- Derin Darbe - Berabere
03- Derin Darbe - Periyodik Bu Kargaşan (özgür)
04- Derin Darbe - Burası Benim Evim (nops)
05- Derin Darbe - Zirveyi Zorla (özgür)
06- Derin Darbe - Al Gardı(özgür)
07- Derin Darbe - interlude
08- Derin Darbe - Feryat (nops)
09- Derin Darbe - Yaşlı Yüzler
10- Derin Darbe - Keş Oldu Dünya (özgür)
11- Derin Darbe - Paşam (nops)
12- Derin Darbe - Zamir Paspası (özgür)
13- Derin Darbe - Müsvette mix (nops)
14- Derin Darbe - Outro
Bulgar psikolog Georgi Lazanov tarafından ortaya konan öğretim yöntemi. Bu metod, birçok alanda kullanılabilir, ancak en çok dil öğretimi konusunda kullanılmaktadır. Lazanov, bu yöntemin kullanımıyla bir kişinin dil öğreniminde geleneksel yöntemlere kıyasla üç - beş kat daha hızlı öğrenim gerçekleştireceğini iddia etmiştir.
Yöntem genel olarak öğrenecek kişinin önünde, öğrenmeye engel olabilecek her türlü psikolojik bariyeri kaldırmayı amaçlar.
Yeni yazar olmuş bünyelerin arasında en eşsiz olanı. (yok fazla iddialı oldu)
--
Yeni yazar olmuş bir cisim. (bu da hayvan tanımlar gibi oldu)
--
Yeni yazar olmuş bir yazar. (ben de anlamadım ne dediğimi)
--
Yeni bir yazar işte lan! (oldu gibi) *
pek yeni torrent sitesi. torrent aramalarında adını gösterir oldu son zamanlarda. ses dosyalarının 20 saniyelik önizlemelerini anında bilgisayarınıza indirmenize olanak veriyor, dahası her video için örnek görüntülerin yanında metin belgesi gibi dosyaları da indirmeden görüntülemenize izin veriyor. nihayetinde güzel ve faydalı bir yer. tüm bunlara ek olarak da tüm dosyalarının virüs taraması yapıldığı ve bünyesindeki dosyaların gayet güvenli olduğu söyleniyor.
yeni bir torrent sitesi klonu! yok bu başka bi başlıktı. *
kral arthur ve şövalyelerinin camelot'taki hikayelerini konu alan efsanelerin tümü. efsaneler, genel olarak kral arthur'un doğumu, efsanevi kılıcı excalibur'a sahip oluşu ve şövalyelerinin kahramanlıklarını konu alırlar. romance türünün güzel örneklerini içeren bu efsanelerin birçok da filmleri yapılmıştır.
en az axxo kadar başarılı dvdriplere imza atan release grubudur. güvenilir release grupları arasında yerini çoktan almıştır. kullanıcılar arasında, "fxg ise iyidir" şeklinde bir güven oluşturmayı başarmıştır.
en son yazar olmuş eşsiz bünyelerden biri. türkiye üzerinde sayılı insanlardan biridir, zira hala üniversitede okuduğu bölümü anlayabilmiş değilim, ancak ısrarla kendisine sorulduğunda, kısa ve net olarak "iş eğitimi öğretmeni olacağım" demek yerine uzun cümleler kurmayı yeğler. sormayın. *
eğer toplum içinde yapılıyorsa, sizi çok fena rezil edebilecek durum.
evet, subjektif entryi genel bir tanımla objektif hale getirdikten sonra, başlayayım hikayeyi anlatmaya. * kızılay'dan ankaray metrosuna binip besevler'de evime gitmek üzere indim. tam metronun gazi üniversitesi çıkışından çıkacaktım ki kola ve bilimum abur cuburun satıldığı bozuk parayla çalışan makineyi görüp, sigarayı da bıraktığımından dolayı kendime mükafat olarak bir kola alayım dedim.
(bkz: parasal kaygılardan dolayı sigarayı bırakan öğrenci)
saat 22.30 civarı. son model ipodlara inat çıkardım emektar mp3 çalarımı ve son seste da poet ve saian'ın barış için savaş şarkısını dinliyorum. (bilenler bilir, gürültülü bir şarkıdır.) dış dünyayla bağlantımı bu müzik sayesinde kesmiş durumdayken, tam da meslek eğitim fakültesi'nin önünden geçerken, o anda içtiğim kolanın etkisiyle ağız yolundan bir gaz patlaması oldu bende ama ben bunu duymadım. * bu esnada yanımdan geçen üç kişilik kız grubunun önce şaşkın sonra gülen yüzlerini görünce durumu anladım. daha sonra evime gidip kapıyı açmaya çalışırken içimden geçirdim: ya saat 22.30 değil de, 13.30 olsaydı!
zall'in sozluk icin yaptiklarina epey deger veren uuserdir. belirli periyotlarla server durumu linkine tiklayarak durumu kontrol eder.
durumu pek anlamayanlar icin daha bir buyuleyicidir o server durumu. "memory usage'a bak a.k" gibi tepkiler verir uuser kisisi. disk usage kisminda yuksek sayilari gordukce boburlenir sozluguyle, daha bir sahiplenir onu. hatta abartir durumu, "eksisozlugun memory usage'i bizimkinden yuksekse, kafami keserim" gibi seyler soyler.
böyle bir durumla karşılaşıldığı anda, evi en yakın olan kişi koşmak suretiyle bir kalıp sabun getirmelidir. daha sonra sabun bir kalıp halinde topa uygulanır. sabunda kayganlığı sağlamak için işgüzar bir arkadaş bazen sabuna tükürür. bu kısım iğrenç, biliyorum ama oluyor. fısıldamayı kesen topla oynamaya devam edilir, ancak o top sadece o günü kurtarır.
zekiyiz yine de, bakma sen pokemon izlediğimize. *
Her şeyden önce -büyük bir başarı gösterip, aynı anda birkaç farklı duyguyu bünyesinde barındırabilen ve hayatında olan her boku msn nickine taşıdığı gibi bu anormalliğini de nickine taşıyan insandır. Sadece arkadaşlarla internet üzerinden yazışmaya ve mail atmaya yarayan bir programın Güzin Abla olmasıdır bir başka deyişle.
haydi nickine karamsar şeyler yazıp kişisel iletine iyimser şeyler yazmanı anlarım da, hem iyimseri hem karamsarı aynı nicke nasıl sığdırıyorsun? Soylediklerimden hiçbir şey anlamayanlar örneğe baksınlar. Aşağıda yazılan sadece bir nicktir, farklı nicklerin birleşiminden oluşmamaktadır.
°( hayat bna hep nie kötü davranıoooo!! :( yaş yetmiş fenere 5 gol yetmemişş hehehe * °(
ailesi, arkadaşları kısacası tanıdığı herkes tarafından lost izlemediği için hor görülen, aşağılanan ve toplum dışına itilen masum gençtir. durum öyle bir hal almıştır ki masum gencimiz, lost izlemeyi kendisine yüklenen bir sorumluluk gibi görmeye başlar. artık o sadece lost için yaşar. genel olarak rekor bir sürede dizinin ilk sezonları bitirilir ve güncel bölümlere gelinir. bu kutsal an, onun tekrardan toplumda saygı görmesini sağlayacaktır, mutludur.
sözlükte sıklıkça kullanılan kalıp. anket yapma aracıdır, anketörlerin imdadına yetişir kendisi. her gün en az, bu kalıp ile yapılmış bir adet başlık sol frame de yerini alır.
muhattabı tarafından ısrarla güvenilemeyen insanın patlama noktasıdır.
+ abi geliyon demi?
- tamam gelcem.
+ abi atlatmak yok ama.
- tamam abicim, kesin gelcem.
+ abi geçen de böyle dedin, kaldık öyle g.t gibi sensiz
- tamam bu sefer olmaz.
+ abi bak hatun da var. canın sıkılmaz. *
- lan oğlum tamam dedik ya. bsg...
uktedir.*
beyefendiliğinde hiçbir kusur bulunmayan anlamında kullanılan eski bir deyim.
etimolojik olarak incelersek;
haza kelimesi arapça'da katışıksız, tam, büsbütün, eksiksiz gibi anlamlara sahiptir.
beyefendi ise, herkesin bildiği gibi, oturmasını kalkmasını bilen, kibar er kişi için kullanılır.
