makus talihini yenememektir. her maçtan sonra bir sigara yakmak, elden hiç bir şey gelmeyeceğini bilmene rağmen televizyona küfürler yağdırmaktır. galatasaraylı olmaktır. bazen de fenerbahçeli olmaktır. ama beşiktaşlı olmamaktır.
avrupa'nın orta sıra takımlarına elenerek avrupa kupalarına veda eden takımdır. beşiktaş gibi manchester united gibi bir devi evinde dize getiren güce sahip olmadan türkiye'yi temsil etmeye çalışan eziklerdir.
zall'ın üstün hitabet yeteneğinin son meyvesi, söz öbeği. duyurularına dikkat ediyoruz. hadi hemen açın gelişmeler sayfasını. zall'ın yaptığı 100 duyurunun 96'sı arkadaşlarla başlıyor. lütfen. türkçe'de binlerce kelime var. "hey whatsap bitches" diye başlamana bile razıyız. duy sesimizi.
sözlükte online kullanıcı sayısını bir anda arttıran durum. yani tablo haline getirsek "40 yıllık hatır sizden, 40 yıllık emek bizden, ateşte açan çiçekler kütahya porselen'in" sunduğu ezel'in reklama girmesiyle bir anda gerek ezel başlığına olsun, gerek diğer başlıklara olsun bir hücum sözkonusu. devlet bize yardım etsing.
"özgür ruhluyummmmmmm.gezmeyi çok severiiiiiiiiğğm!!11" diyerek yıllarca interrail hayali kuran gençliğe alternatif plan. abi düşünsene; vize derdi yok, masraf yok, avrupa'ysa avrupa, asya'ysa asya, gez baba gez. iki kıtada gezebileceğiniz ve bundan fazla adrenalin salgılayabileceğiniz başka yolculuk yok hocu.
yeni trend budur aga. gençlik artık burada toplanıyor. her milletten sayısız insanla tanışabileceğiniz eşsiz bir fırsat. toplaşın aranızda 3-4 arkadaş, gelin siz de yarattığımız bu mükemmel komüniteye katılın. vize istemiyoruz. yolculuğunuz 2 tam akbil ve çaldıracağınız cüzdanın içindeki para miktarı kadar masraf içerecek. hadi gelin sizde eşsiz doğal güzellikleri, müthiş çılgınlıklarıyla aramıza katılın.
önümüzdeki günlerde gerçekleşeceği konusunda önemli bilgilere eriştim bu olayın.
500t isimli mabed, ciddi bir oranda büyüme katetmiş bu komünite. kendi içinde demokrasi bile kurmuşlar. koltuğa oturabilenler tarafından yönetiliyor. olan yine ezilmiş halka oluyor. müzik anlayışı da değişik bu toplumun. o gün kimin mp3 player'ının sesi daha çok açıksa o tarz müzik dinleniyor. geçen gün doom metal dinliyordu tüm otobüs. oluyor öyle.
kimisi kurbanlık koçunu sokuyor bu yaşam alanına, kimisi bulaşık makinesini. başbakanın 3 çocuk mesajına göz kırparcasına bir erotizm, bir şehvetle hareket ediyor bu yaşam alanı.
çeşitli tanrılara tapıyorlar gözlemlediğim kadarıyla. en büyük tanrı dedikleri şöför; "arkaya doğru ilerleyelim orta taraf" diyor, grup topluca arka taraflara ilerleyerek ibadetini gerçekleştiriyor. diğer bir tanrı "arkadan iten kutsal ruh". bomboş otobüste bile bir bayanın arkasında belirebilen bu kutsal ruh, masum adamcağızın içine giriyor ve "-kardeş vallahi arkadaş itiyorlar!" diyerek eylemini gerçekleştiriyor. son tanrıları ise ayine girişlere bakan, izin veren veya vermeyip ses çıkartan turuncu tanrı. turuncu renkte insanların akbil adı verilen dini araçlarıyla üzerine bastıkları garip cisim.
en büyük geçim kaynakları cepçilik ve tereyağcılık. o demirlerin üstünde biriktirilen terden ürettikleri tereyağı çeşitli firmalara satarak geçimlerini sağlıyorlar. bitki örtüsü ise kıl. evet bildiğimiz kıl. henüz tanımlanamamış kıllı cisimlerin kılları dolayısıyla karbondioksit salınımı gerçekleşmekte.
gözlemlerim bu kadar 2010'a kalmadan bir bağımsızlık ilanı bekliyorum bu yaşam alanından. hayırlısı.
çok canlar yandı arkadaşlar. analar ağlamasın. bu kan dursun. kardeşi kardeşe kırmayın, lililili. neyse.
altıncı nesil yazar alımıyla dahil olduktan sonraki gözlemlerim sonucu, yeni gelen yazarların çoğu koşturtuluyor efendim. emir büyük yerden geliyor. koştursun efendim deniyor, masum yazarlar zorla, cebren ve hileyle koşturuluyor. anası ağladı koşturulmaktan bu sürünün. yeter ulan. artık isyan etmenin vakti gelmiştir. yeni gelen yazarların "koştursun efendim sözlükte" geyiğine bir dur demek için ayaklanmalı.
taksim mcdonalds'ın önünde, sultangazi tansaş'ın otoparkında, beşiktaş starbucks ve darphane'nin önünden gmt+2'ye göre 21:30'da kaldıracağım otobüslerle ayaklanma başlasın.
istanbul dışından katılmak isteyen yazarlarımız için bağış nomuz yapı kredi 6365521 (dolar)
keşke diyebilseydim. üzüntüyle söylemeliyim ki, 21.yüzyılda hala iyi kavramının herkesçe aynı şekilde tanımlanmadığını kabul etmeliyiz. bu durumun neden gerçek olmadığının sebeplerine bir göz atalım.
iyi kavramı toplumlar ve dimağlarca farklı yorumlanan; kimisine göre yararlı olan, kimisine göre ise şöhret getirendi. bazı denyolar, aslında iyilik diye bir kavram olmadığını, hatta hiçbir şeyin var olmadığını, uludağ sözlük'ün de var olamayacağını dile getirdiler. konuyu şuraya bağlayacağım. değerlendirme ölçütünü kendim baz alarak yaptığım hesaplamalar sonucu; uludağ sözlük, en iyisi. bunu kabul etmeyecek salak varsa, çeşitli belgeler, deneyler, ıslak imzalarım bulunmakta. reddeden olursa şantaja kadar gidecek kadar gözüm kara, öhm neyse. üzülüyorum demiştim. üzülüyorum çünkü bugün sözlüğün en iyi yazarına, (bkz: peynirciks) bir ilgisizlik olsun, yaptığı çocukça esprilere gerekli reaksiyonu göstermemek olsun üzücü eylemler gerçekleştiriliyor.
siz kimsiniz ki bre yazarlar, siz kimsiniz ki peynirciks'nin yaptığı o ironi dolu, alaysı, sarkastik esprilerine, yobaz tanımlamalarına artı oy vermezsiniz.
ya bakın şuna yaaaaaa, nasıl sempatikkk!!!11bir ay çok komikkhhhe! kız olsam neler yapardım bilemiyorummmmmme.
(bkz: #6490809)
offffff çok güldünüz di mi? bitmedi durun durun. ahahahahaha
(bkz: #6563909)
offf öldürdü gülmekten kerata yahu. çok kovalanmış olacak ki koştursun sözünü ağzından eksik etmiyor bu arkadaşımız. işte en iyi sözlük işte en iyi yazarı. takdir sizin.
