Eski mailimde bir şey arıyordum, maillerini gördüm. On yıl geçmiş yazalı, on koca yıl ama okuduğum her kelime o günlere götürdü beni. Unutmuşum , insanoğlu ne garip okudukça hatırladım. Her günü kıymetli kılan yüzlerce birbirinden güzel cümle öbeği yaratmış, oldum olası kalemi güzeldi hınzırın. Hissettiğim, hissettirdiklerimin güzelliği karşısında gözlerim doldu… Ne saf, ne masum, ne güzelmişiz. Doğru zamanda doğru yerde olamamışız, geç kalmışız derdi hep. Geç de kalsam ona rastlamış olmak çok güzelmiş. iyi olduğunu biliyorum öyle fısıldıyor iç sesim zaten sağlıkçıydın gerçi doktor değildin ama herbokolog olduğun için tedavini bulursun, “kutsal toprak” ne zaman çalsa gülümsüyorum. Çok iyi ol.
Fazlasıyla sivrildim zevk ü sefa ettim,
Üç kuruş alırken yaladım beş kuruş ettim,
O otel senin bu mekan benim günümü gün ettim,
Kokain çekmedim pudra şekeri çektim.
Bazı yazarların resmen avaz avaz bağırdığı söylem.
Kimisini anlıyorum amacı dikkat çekmek. ilk cümleden sonra trollüğünü fark edince okumuyorum bile, zaman ziyanı olmasın diye altaki yazara geçiyorum hemen. Amacına ulaşamasın, prim kasmasın diye tepkim bu olabiliyor. Eksi bile vermiyorum.
Ama kimisi var olayı trollük değil, paylaştığı gerçek fikirleri öyle tehlikeli ki, öyle acımasız ki insanın nutku tutuluyor. Ne biçim bir mahlukatsın deyip ciddiye aldığımda basıyorum eksiyi.
Burun, kulak yanı sıra cilt yapısını da bozdu.
Hiç sivilce çıkarmayan insanlar bile çenesinde isilik gibi sivilcelerden muzdarip.
Covid ne lanet bişeysin.
Şu şartlarda bu ülkede doğmuş olmak hepimizi yıpratıyor, geleceğimiz resmen flu hatta kötüye giden senaryolar kuruyoruz.
bir de bu ortama üzerine titreyeceğiniz, geleceği için endişe edeceğiniz bir yavru getirmek için gözü karartmak gerekiyor.
Çocuk risk işi değildir.
Ülkede ilim irfan yuvası bırakmadınız, sırayla tüm üniversitelerin akademik özgürlüğüne el koydunuz. Sonra ülke neden böyle, ilerleme yok, bilim yok, üretim yok, icat yok, aşı yok lololo...
Kafası çalışan kim varsa imkanların ve çalışma koşullarının güzelliğinden yıldız gibi kayıp gidiyor ülkeden. Her hamlenizde görüyoruz ki sonuna kadar haklılar da. Kala kala demirin tuncuna, insanın...
Söylemek istediklerimi burdan söylemeye çalışmak belki beni hiç rahatlatmıcak ama denemekten kime ne zarar gelir ki.
hayatımda ilk kez, karşımdakine dünya kadar iyi niyet beslerken kötü ben oldum. Duvarmış, o iyi niyetim ona 1gr işlemedi, hissedilmedi.
Ne kadar iletişimin kuvvetli olsa da, kendini iyi ifade etsen de, yeri gelir herkesle konuşarak herşeyi çözebilsen de nafile.
bazen tek öğrendiğin şey iyilikten maraz doğar.
Çok hastalıklı bir davranış biçimi, şiddetle kaçınmak gerekli.
Zira size kötülük yapmış bir insana karşı düşündüğünüz ya da dile getirdiğiniz türlü türlü olumsuzluk sizi o insandan daha iyi biri yapmaz. Ayrıca ruhunuz yıpranır, kararır. Ruhunu karartan birinin artık kendine bir faydası olmaz.
Bende böyle diye diye gezdim yıllar boyu, nasıl büyük bi hata yapmış ne güzel bi lezzete yüz çevirmişim meğerse.
Neyse ki keyfini biliyorum artık, benimsin kokoreeçç koko koko, kokoreeeç sensiz olmaz.
Giden bir canla daha hırpalandık bugün. Kiminin evladı, kiminin sınıf arkadaşı, kiminin kuzeniydi pınar.
Kötü niyetli bir ton düşünce belirdi herzamanki gibi, vahşice katledilişi gözardı edilerek yargılandı.
Ölmüştü, ötesi yoktu hem de ölümlerin en acısını tadarak.
Okudukça utandım iğrenç zihniyetimizden, gözlerime inanamadım.
Cehenneme direk olması gereken bir sürü insan aramızda dolaşıyor. Sıradaki acaba hangi kadın, anne, evlat. Düşünmeden edemiyor insan.
Pisliğinizde boğulun, siz boğulurken üzerinize tüküreceğim.
Kime nereye nasıl dağıtılmış allahaşkına, maske koruması şart ama daha çoğu haneye maske girmedi.
Kod yok, eczane sorgusunda sonuç yok gerçekten inanılmaz bir ülkeyiz.
Parayla satış da yapılmıyor bu insanlar kendini nasıl koruyacak. Sonra hava ambulansıyla insan getiririz lololo ne güzel ülkeyiz bizbize yeteriz. Hadi ordan be.
Şu zorlu süreçte o kadar çok arttı ki sarılmak istediklerimiz.
Şahsen ben maskesinin altından bana hal hatır soran tonton bakkal amcaya bile sarılmak isterken kendi anne babama bile sımsıkı sarılamayışımın üzüntüsünü yaşıyorum.
Hele ki internette dolaşan videolarda sağlıkçılarımızın kendi ailelerine yavrularına sarılamayışını, üzerlerine koşarak gelen minik bedenleri durdurmaya çalışmalarını gördükçe içim tükeniyor.
Hepimiz için çok basit olan sarılma eylemi ne büyük lüksmüş meğer ki.
Kıymetini bilmek için, yitirmek gerekli olmasaydı keşke.