film gibi oyun olamayacak, ancak demoları film gibi (film lan işte) olacak oyundur. iyice karikatürize edilmiş, cıvık renkler ve saçma sapan birimlerle donatılmıştır. seriyi piç edecek oyundur ayrıca, nükleer bomba olmaması ise tamamen oyunun hikayesi ile uyumludur, şimdiden spoil etmek olmasın.
suçun sadece türkiye ve türk popunda ve dahi serdar ortaç'ta olmadığı durum. şayet insanoğlu mozart'tan, beethoven'dan, dev bir orkestranın bütünlüğü, uyumu ve yıllarca müzik eğitimi görmüş ve emek vermiş insanların yaptığı müzikten rap müziğe, 50 centlere, puff diddylere, eminemlere gelmiş ise serdar ortaç kaliteli müzik bile yapıyordur denilebilir.
müzikteki kalitesizleşme sadece türkiye ile alakalı değildir çünki türkiye de bizzat kendi müziğinde erozyon yaşamaktadır dünyanın geri kalanı ile beraber.
bugün istanbul beşiktaş-ortaköy arasında gördüğüm üzerine hiç de zorunda bırakılmayan, bayrağını-meşalesini kapıp gelmiş toplumdur. okulların zorunlu düzenlediği törenleri eleştirebiliriz ancak toplumumuzun çok büyük bir çoğunluğu cumhuriyetin kıymetini bilir.
şu an yaşadığımız demokratik cumhuriyetin varolmasında en büyük paya sahip insan. bir milletin küllerinden doğmasına önderlik etmiş, hem siyasi hem de askeri olarak dehasını dünyaya kabul ettirmiştir.
türkiye'nin seküler bir devlet olması gerektiğini söylerken milli marşı'nın nasıl olduğu konusunda görüş bildirmiş, nasıl olması gerektiği konusunda ise -dikkat çekilirse- sessiz kalmıştır. tespit ile temenni arasındaki farkları bilmeyenlerce hala kendisine "şunu istiyor, ama bik bik" şeklinde saçma sapan eleştirilen yazar olmaya devam ediyor. diyanet işleri'nin olması ise yine diyanet işleri'nin olmasının doğru olduğu anlamına gelmediğini bilen kişidir ayrıca.
uzun cümleleri okuma sorunu çeken, uzun cümleleri okurken ilk iki kelimeden kafasına göre çıkarım yapan yazar. öyle ki "ben güzel bir ülke isterim" derseniz "ben güzelim" dediğinizi falan sanıyor. o kadar da güzel bir insan, ya da kafası güzel, anlayamadım, cümle çok uzun geldi.
devletlerin seküler olması ile insanların seküler olması arasındaki kalın farkı kendisine saçma sapan eleştiriler yöneltenlere kurdeleleyip sunan yazar.
yani yazdığı cümleleri bile okuyamayan heriflerce seküler de sanılmış sonunda. seküler ülkeyi savunurken kendisi seküler oluvermiş bir anda, vah vah.
kendisi seküler ya da laik olmayan müslüman olan yazardır, illa ilkokul çocuğu cümlesi ile yazmamız gerekirse birilerinin zayıf türkçesiyle anlaması için: ben müslümanım.
kompleks cümle okuma özürlüler için edit: kendisi seküler ".........." bir ülkeyi savunmaktadır.
istiklal marşının islamcı mı türkçü mü olup olmadığını anlatmak için "şu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli" mısrası kendi başına yeteceği için kendisine çap biçmeye çalışanlarla vakit kaybetmesi gerekmeyen yazar. hala istiklal marşı'nın yazıldığı ortamı anlayamayanlar için "ama hangi atatürk?" kitabını okuması gereken cahiller için laik ve demokratik bir cumhuriyeti hazmedemeyen birisi olarak görülmekle de bir şey kaybetmeyecek olan kişidir. kendisi zaten seküler, demokratik ve demokratlığının gereği olarak milliyet kavramını kafatasçı zihniyetten ayrı tutabilen bir ülkeyi savunmaktadır.
istiklal savaşındaki hava ile sonrasında kurulan cumhuriyetin arasında farklar olduğunu, bunun da atatürk açısından bakıldığında politik bir gereklilik olduğunu defalarca ortaya koyan, bu farkları koymakla da kurulan cumhuriyeti hazmedememekle suçlanan yazar. olan değil, kafasında aslında olması gerekenlerle tarih yazmaya çalışanlarca tabi ki anlaşılamayacaktır. ırk kelimesinin ise kökler olan osmanlı'yı çağrıştırdığını farkedecek kadar aklı vardır.
mehmet akif'e ait şiirlerden şu iki kısım ile anlamı çok daha iyi anlaşılacak durumdur. bazıları hala türklüktür, islamlık değildir falan diyedursun, siz şunları bir okuyun bakalım:
"Aynı milliyetin altında tutan islam'ı
Temelinden yıkacak siyaset kavmiyettir
Bunu bir lahza unutmak ebedi haybettir
Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez
Son siyaset ise Türklük, o siyaset yürümez"
"Ne hüsrandır ki Şark'ın ben vafasız evladı
Boydan boya çiğnettim de çıktım ecdadın toprağını
Hayalimden geçerken zihnim karmakarışık oldu
Selahaddin Eyyubi'lerin Fatih'lerin yurdu
Ne zillettir ki çan inlesin beyninde Osman'ın
Ezan sussun, göklerden silinsin zikri Mevla'nın"
o dönemde "ırk" kelimesinin anlamına dair de şunu verelim, kapak olsun:
"istemem dursun o bitmez böbürlenme bir yana
Gösterin ecdada az çok benzeyen bir kan bana
isterim sizlerde görmek "ırk"ınızda yadigâr
Çok değil necip evlada layık tek şiar
Kahraman ecdadınızdan sizde bir kan yok mudur?
Yoksa istikbalinizden korkulur, pek korkulur"
insanları dakikasında kategorize etme hevesinde, belli ki daha lisedeyken bütün hayatı ve -izmleri çözmüş derin insan. daha ne zaman gelmiş kaç entry okumuş (okuduğunu anlamış) da hemen anti laik falan bu diye jurnalleme faaliyetlerine girişmiş.
istiklal mahkemesi kafalı birisi olduğu belli, nicki ile de alakası olamayacak, anlık düşüncelerin insanı birisi işte. strateji senin neyine denesi insan.
saidi kürdi'nin tırnağına tapan varmış gibisinden lafazanlık yapacak kadar düşmüş kişilerin uygun görebildiği eylem. sahi saidi kürdi'nin tırnağı iğrenç de seninkisi gül kokulu mu?
icat micat olmayan, bir kitabın ve öğretinin özbekçesini barındıran sitedir. sovyetler sonrası özbekistan'a açgözlü sömürgecilerden önce sınırsız yokluklar içerisinde türkiye'deki ailesini, hayatını bırakıp salt bir dava uğruna oralara gidenlerin bu dünyaya kattıklarının binde birini katamayan heriflerce eleştirilen siteymiş bunu da gördük.
ingilizce yayın yapan atatürkçülük sitesini de "savulun lan soyu kırık gavurlar, hepinizi atatürkçü yapacağız'" diye kutsarsınız artık.
ebu hanife hazretleri ve hz. ömer'in kendi ülkesinde mahkemeye verilip cezaya çarptırıldığını sananlarca saçma önermelerle eleştirilmeye çalışılan kişidir. ayrıca kimse fethullah gülen'i hz. ömer ve ebu hanife hazretleri ile karşılaştırmazken gidilip bir nurcuya bu sorunun sorulması ancak komiktir. her bilinçli müslüman bilir ki cennetle müjdelenen on kişiden biri olan hz. ömer ile fethullah gülen karşılaştırılamaz. zaten hiçbir nurcu da böyle bir saçmalık yapmayacaktır. yine kendi yazıp kendi oynayanların saçmalıkları işte.
bir fethullahçıyla kaç defa karşılaştın da böyle salak bir soru sordun diye sorulup karşı tarafın karnındaki ağrıyı gözlerinden bi okumak lazım evet.
nur cemaatinden bir tek kişinin bile aklından bile geçirmeyeceği saçma durum. başkalarının çalıp oynadığı bir durumdur sadece. ayrıca dergide geçen kelime sadece peygamber anlamına gelmemektedir, bu da ayrı bir konudur.
şu an ordumuzda yaklaşık 200 adet f 16 bulunduğu, bunların da uçak gemisinden kalkacak türde bir uçak olmaması sebebiyle sadece uçak gemisi değil, uçak gemisini dolduracak uçakların da hesaba katılması gereken saçma kampanya.
adının sonuna gelen nursi yi nur tarikatını kurduktan sonra olmasına bağlayanlara içten içe güldüğüm fikir insanı. adam nurs köyünde/kasabasında doğmuş nursi aslında başından beri ama cahil cühela akıl yormaya kalkınca böyle meselelere saçma sapan şeyler çıkıyor tabi ortaya.
osmanlı devleti/imparatorluğu döneminde resmi kayıtlarda yer alan eyaletin ismidir. birinci dünya savaşı sonrasında, ingiliz ve fransızların neden bölgedeki kürt nüfusuna bir devlet kurdurmak yerine bu kürt nüfusu bölgedeki 4 ülkeye paylaştıracak şekilde sınırların çizilmesini sağlamaları ise düşündürücüdür. nitekim bölgede kurulan devletlerin belli bir etnik kimlik üzerine inşa edilecek ulus devlet olacaklarını düşünmüş olmaları, kürtleri de ileride içişlere müdahale veya etnik çatışmaları körükleme malzemesi olarak kullanmayı amaçlamış olmaları çok büyük bir ihtimaldir.
"atamızın huzuruna gitmek" şeklinde bakıldığı sürece alaylara maruz kalacak zirvedir. halbuki mantıklı bir şekilde cumhuriyeti seven insanlarla, bu güzel bayramı beraberce kutlamak, atatürk'ü hatırlamak ve düşünmek gözüyle bakılması gereken zirvedir.
football manager veya championship manager serisinde puan kaybettiği, elendiği veya iyi oyuncularından birisinin sakatlandığı her maçtan sonra oyuna tekrar başlayarak zayıf takımları başarıdan başarıya koşturan, ancak yine de kendini kandıran oyuncu modeli. bunlar restart yapa yapa oyunun random classlarının cılkını çıkarır, zayıf takımlarla şampiyonluk kazanmakla veya avrupa kupası almakla övünürler. daha da abartıp restart işini transfer dönemine de yayan çakalları vardır bu oyuncu modelinin.
football manager'ın bir futbol simülasyonu olduğunu en iyi idrak eden, oyuna istediği takımı seçerek değil, gerçek hayata en yakın şekilde yani sıfırdan başlayan en asil duygunun insanı olan oyuncu. bu cefakar oyuncu teknik sebepler haricinde oyunu restart etmez, bileğinin hakkıyla başarıdan başarıya koşmaya azmeder. saç baş yolar, klavye kırar, duvara mouse atar ama yine de eli restart tuşuna, add manager'a gitmez. o derece delikanlıdır, kendini kandırmaz, kendisiyle barışıktır.
demosuna el sürdürtmeyen zihniyetin korsancı koktuğu oyundur. sen bir oyunun önce demosunu oynayıp fikir sahibi olup ona göre oyunu "alıp" "almamaya" karar verme amacında değilse zaten torrent'ten indireceğini söyler gibi oluyorsun sanki.