bu geyiği hep duyarım ama her seferinde "ulan bu kesin dirseğini yalayamazsın trollemesiyle aynı kafada söylenmiştir " diye hiç denemedim. kanımca matematiksel olarak bir kesinliği ve bilimselliği olmayandır. nanoteknoloji diyenler ise bıçak kavgasına silah sokmaktadırlar ki hiç tasvip etmeyiz.
valla benim bu. bu tipler çoğu zaman ne diyeceğini bilemediği için böyle yaparlar. dalgın bi insanım ben hö desen hö derim karşılık olarak. mesela ben herhangi bir durumda biri " x yok" deyince de yok mu? diye tekrarlarım. ben her şeyi tekrarlıyorum galiba. tekrarlamıyor muyum ?
(bkz: ben bu sözlüğe fazlayım kardeş)
bu adam veya bunun gibiler her zaman olacak. ben umut bağlayıp harcananlara kızıyorum. malesef benim de " abi sana iş teklifim var ama telefonda söyleyemem" diye arayıp 45 dakika sunum yapan arkadaşım oldu. 2011 de bana 2500 tl lik para ile gir işe diyordu. keriz olmadığım için girmedim ama çok hayalperest arkadaşım şu an kaybettiği para için çok pişman ve artık çok geç.
bunu ciddi anlamda yapabilen insanları bağlayıp konuşmak istiyorum. saatlerce not alıp hacım sen ne yapıyorsun nasıl bir günlük plan sen kimsin tarih uzmanı mısın , cumhurbaşkanı mısın , sana bu dilleri kim öğretti , neden öğretti diye sormak istiyorum efendim. ben öğrendiğim kıçı kırık ingilizceyi bile konuşmaya konuşmaya unuttum adamlar iki dilde espri yapıp keh keh gülüyor lan.
(bkz: ya ben lan neyse bir şey demiyorum)
muhteşem bir oyun , harika bir senaryo ve oynanabilirlik , eyvallah. ama bu oyun bildiğin far cry 3 ' ün aynısı. bildiğin aynı projeyi alıp hikayesini değiştirip piyasaya sürmüşler. fark olarak en fazla belki silah ve buzzer gibi ekipmanları sayabiliriz. başka da bir şey yok. ayrıca karakter gelişimi çok zayıf. yavaş yavaş delirip , kendini geliştiren o far cry 3 karakteri pek yok gibi. yalnız onu bunu boşverin de , cheat engine ile sınırsız mermi yapıp kale ve karakolları fethetmek kadar güzel bir şey yok.
muhteşem bir dengeye sahip olmalarıdır. evet bunun neresi garip , doğası öyle falan diyebilirsiniz ama kaos gibi odamın içinde hiçbir parçaya değmeden zıplaya hoplaya istediği noktaya kendini hoplatablmesi takdire şayandır.
(bkz: gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var)
alınan okula göre değişmekle birlikte aşırı bayıcı ve zor ya da aşırı eğlenceli olabilen bir derstir. Çoğu mühendislik dersi gibi uygulama ve laboratuar kavramının olmadığı güzel ülkemizde malesef değeri bilinmeyen, ezber-geç dersi olmaktan öteye gitmez.
(bkz: türk akademisyeni)
Harvard'lı cerrah Atul Gawande tarafından modern hayatın karmaşıklığı ve sürekli artan modern medeniyet bilgisinin kaosundan kurtulup , nasıl bir düzen oluşturup mükemmelliğe ulaşmamız gerektiğini anlatan aşırı sıkıcı ve iç bayıcı bir kitap. Ancak şuna değinmek gerekir ki , cerrahın yaptığı "mühendislik konseptini ameliyathanelere uygulamak" fikri ve ardından %35 azalan ölüm oranı gerçekten takdir edilmesi gereken bir olay.
The Secret'ın yazarı Rhonda Byrnenin yazdığı bir kişisel gelişim kitabı. The Secret patladıktan napalım da bu işim ekmeğini yemeye devam edelim , düzük özgüvenli insanlara kitap kakalayalım fikrinden ortaya çıkmış olup önsözündeki "The Power'ın hayatını değiştirmesi için The Secret'ı okumuş olmanıza gerek yok çünkü bilmeniz gereken her şey The Power'da var. Eğer The Secret'ı okuduysanız, o zaman bu kitap bildiklerinize muazzam bir ek yapacak" cümleleriyle beni benden almıştır.
(bkz: ya ben lan neyse birşey demiyorum)