Hz. ibrahim, Hz. Yakup, Hz. Elyesa, Hz. Lut, Hz. Eyüp ve Hz. Şuayb’ın yaşadığı, Kurtuluş Savaşında gösterdiği kahramanca mücadeleden dolayı 22 Haziran 1984 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından “Şanlı” unvanının verildiği, cins atları isotu çiğköftesi lahmacunu ile meşhur, yazın sıcak ve kurak kışın soğuk ve yağışlı bir havası olan, günün her vaktinde ciğer kebabı yenilen, dünyanın ilk üniversitesinin bulunduğu, 12 bin yıllık tarihe sahip, vejeteryanların yaşayamayacağı kutsal şehir.
Sadece Araplara özel hizmet verildiği mağaza Çalışanlarının Arap değilseniz sizi adam yerine koymadığı, Arapların da oradaki Türkiyelilere kölesi gözüyle baktığı yönetiminin pek fazla verimli olmadığı kapitalizmin kalesi.
Sonuna kadar katıldığım konu. Arapların ülkemizin sokaklarında nargile içip kızlarımızı taciz etmeleri, sorun yaşadıkların da biz muhaciriz ayaklarına yatmaları, piyasadaki iş gücünün kazancını aşağı çekmeleri, plajlarda donla gezmeleri, sokak başlarında grup halinde durup sağı solu kesmeleri, hastanelerde anlayamadığım şekilde aldıkları öncelikler (bu arkadaşlar doktorla kavga etseler dahi beyaz koda girmiyorlar?!?!) temiz olmayıp türlü mikrobu ülkemize yaymaları (el ayak hastalığı- Suriye hastalığı) kaymakamlıklarımızdan aldıkları yardımlar, burs ücretleri, kim kartlar gibi imkanlar. Bu hainlerin bu ülkeden gitmelerini sonuna kadar isteyenlerden birisinde benimdir herhalde.