vvCephei
121 (çevresinde sevilen sayılan)
altıncı nesil yazar 1 takipçi 1.10 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    gece yatmayı marifet sanmak

    1.
  1. - abi sabah 5'te yattım yaoeuoue. olmaz böyle şey düzenim iyice bozuldu valla.

    + yapma abi öyle. bozma düzenini.

    - düzeni mi kaldı yav. gecenin üçünde makarna suyu koymaya kadar geldi düzen bozukluğu. o değil de bak saat kaç: akşam on olmuş. ben daha dünkü yemekle duruyorum. (ben böyle marjinal takılıyorum işte. gece oturup dünyayı değiştirecek fikirler üretiyorum, düşünüyor, düşünüyor, düşünüyorum. olmadı entellektüel faaliyetler kapsamında kitap okuyor, film izliyorum. o kadar aktif ve doluyum ki 24 saati de kendime yettiremiyorum. yemek yemeyi de arada unutuyorum. nerde sik kafalılık var bende hepsi)
    0 ...
  2. yalancının ampulü de yatsıya kadar yanar

    1.
  3. vala mumuda, ampulüde kaç senedir yanmakta ve bu gidişle dağa da yanacağa benzemekte olduğundan pekte inandırıcı gelmeyen söylem.

    (bkz: millet saf olmasın)
    0 ...
  4. sol görüşlü milliyetçi olmaz diyen zihniyet

    1.
  5. milliyetçiliği faşizm, yabancı düşmanlığı, solculuğu kuru bir enternasyonalizm olarak algılayan ve ne tarihi, ne sosyolojiyi nede kendi ülkesinde olup bitenleri anlamayan zihniyettir.
    2 ...
  6. kozmetikler sperm kalitesini düşürüyor

    1.
  7. ''Hollanda'nın Nijmegen Üniversitesi Sint Radboud Tıp Merkezi tarafından yapılan araştırmanın sonucuna göre, günde ortalama iki kez parfüm, deodorant, losyon veya krem gibi kozmetik ürünleri kullanan erkeklerin spermlerinin kalitesi, kullanmayanlarınkine oranla 5 kat daha düşük olabiliyor.

    Araştırma ekibinin başkanı Nel Roeleveld, kozmetik ürünlerin spermlere zarar verdiğini çok açık ve kesin olarak belirlediklerini söyledi, ancak zararın derecesinin alt ve üst sınırının değişebileceğini belirtti.''

    ölmüşüz de ağlayanımız yok denicek olan hadise.

    not: hormon, alkol, sigara bir ara pet şişeden su içmekte kalitesini bozdu. bütün bunlardan çıkardığımız sonuç gelicek nesiller gittikçe mongollaşıcak. özür diliyoruz hepsinden.
    2 ...
  8. en beğenilen entrylerin futbol içerikli olması

    1.
  9. sekil 1a da görüldüğü gibi durum hala aynıdır, türkiye gerçeğidir. Futbol afyonu kitleleri uyumasına, onların düzen sınırları içerisinde deşarj olmalarını sağladığı bir gerçektir.

    franco Barnebau Stadı için "Bana 150 bin kişilik uyku tulumu yapın" demiştir. acaba şu andada gerçekleri görmememiz için üzerimize serilmiş bir uyku tulumu yok mu?



    dünün en çok beğenilen entryleri(yarısı futbol içeriklidir):

    1. (bkz: uefa nın galatasaray ı haftanın takımı seçmesi)
    2. (bkz: erol günaydın ın usta oyuncu olduğu palavrası)
    3. (bkz: aşka sevgiye ve ilişkilere tövbe edilen an)
    4. (bkz: aşk ı geniş yaprak memnu aile dökümü)
    5. (bkz: galatasaray)
    6. (bkz: galatasaray)
    7. (bkz: kadınların çantasında bulunmayan tek şey)
    8. (bkz: galatasaray)
    9. (bkz: tecavüz sonrası yaşanan diyaloglar)
    10. (bkz: aşk ı memnu)
    11. (bkz: galatasaray)
    12. (bkz: galatasaray)
    13. (bkz: galatasaray)
    14. (bkz: galatasaray)
    15. (bkz: uefa nın galatasaray ı haftanın takımı seçmesi)
    16. (bkz: uefa nın galatasaray ı haftanın takımı seçmesi)
    17. (bkz: arınç ın oğlunun merkez bankasına danışman olması)
    18. (bkz: galatasaray)
    19. (bkz: sözlük yazarlarının itirafları)
    20. (bkz: galatasaray)
    21. (bkz: moonlight sonata)
    22. (bkz: uefa nın galatasaray ı haftanın takımı seçmesi)
    23. (bkz: moonlight sonata dan özel mesaj almak)
    24. (bkz: uefa nın galatasaray ı haftanın takımı seçmesi)
    25. (bkz: kadınların çantasında bulunmayan tek şey)
    26. (bkz: sevgiliyle konuşurken seks konusunu açmak)
    27. (bkz: aşk ı memnu)
    28. (bkz: kurtlar vadisi pusu)
    29. (bkz: bahçeli nin en son okuduğu kitap)
    30. (bkz: ülkü ocaklarında kurtlar vadisi izlemek)
    2 ...
  10. kürt açılımının arkasındaki tezgahı anlamayanlar

    1.
  11. Bu kürt açılımın sonu gelmez. dikkat etmezsek elimizi verip kolumuzu kurtaramayacağız. bunlar hep avrupa-abd nin pohpohlamalarıyla oynanan tehlikeli oyunlardır ki sonu (mazallah) içsavaşa kadar gidebilir, baksanıza daha şimdiden 3-5 çapulcu kendilerini birşey sanan b*klar (not:ayrılıkçı olmayan bir ülke bir bayrak altında yaşamayı kabul eden kürt kardeşlerim hariç) "kürtçe eğitim, özgürlük hakları, ordu hakları (savunmaymış), türklerin kendilerin özür dilemesi vs.vs." sıraladı bile, ikinci aşama herhalde özerklik, eyalet, vs. daha sonra da (akıllarınca referandum ile) özgürlük. ama herhalde unutuyorlar daha ölmedik, vatanımızı parçalatmayız, gerekirse içimizdeki kanserleri kesip atmasını da biliriz. bu böyle biline.

    toz pembe tablodan uyanın artık bunlar masumane istekler degil!

    ve işte kürt gerçeği, açılım gerçeği(alıntıdır):

    ''Son günlerde haberlerde sıkça dile getirilen kürt sorunu ve kürt açılımı hükümet kanadı tarafından bir demokratikleşme çabası olarak gösterilmeye çalışılıyor. Birçok şeyi, gösterildiği gibi öğrenmeye çalışan Türk milleti de, bu durumu bilinçsizce yorumluyor. Türkiyede kürtlere verilmek istenen bazı ayrıcalıklar, onların haklı isteklerini karşılamak için yapılıyormuş gibi gösteriliyor. Fakat tüm bu çabaların arka planında, Ab ve Abd destekli Büyük Ortadoğu Projesi bulunuyor.

    Türkiye, 1980 lere kadar türlü çatışma ortamlarına girmiştir. Alevi-Sünni ve Sağcı-Solcu gibi sınıflar içinde çatışmaya sürüklenen ülkemiz, 1990′lara doğru yeni bir çatışmaya doğru sürüklenmeye başlamıştır. Abdnin Türkiye üzerinde egemenlik kurma düşüncesi, kürtler üzerinden yürütülecek bir oyunla gerçekleştirilmek istenmiştir. Bu amaçla Türkiyede emperyalist güçlerin çalışmaları, pkk adı verilen terör örgütünün oluşturulmasıyla başlamıştır. Pkknın güçlenmesi için, Türkiye’de kürt nüfusunun arttırılması ve kürtlerin güçlendirilmesinin gerekli olduğunu bilen Abd ve saz arkadaşları, Diyarbakırdan batıya doğru yayılan bir istila hareketini başlatarak işe koyulmuşlardır.

    Önce Güneydoğuda nüfusu artan kürtler, sonra Doğu Anadoluya doğru yayılmış; daha sonra ise Akdeniz kıyı şeridini takip ederek Ege Bölgesi’ne kadar yayılmışlardır. 1990′dan bugüne kadar Türkiye’nin nüfusu ortalama olarak %24 artış göstermiştir. Güneydoğu Anadolunun nüfusu ise, geçen 15-20 sene içinde %40 artmıştır. Artan nüfusun bir kısmı Güneydoğu’da kalmış, önemli bir bölümü de Türkiyenin batısına doğru göçe başlamıştır.

    Cumhuriyet döneminde yapılan ilk nüfus sayımında (1927) kürtlerin nüfusu, 11 milyonluk ülkede 1 milyon bile değildir. Yani bu dönemde Türkiye’deki kürt nüfusu, ortalama %8-9 civarındadır. Bu kürt nüfusu, Irak - Suriye - iran kökenli kişilerden oluşan ve neredeyse tamamı Güneydoğudaki bazı illerde yaşamakta olan insanlardan oluşmaktadır. (1) 1965 te yapılan nüfus sayımında ise 31 milyonluk Türkiye’de, yalnızca 2 milyon civarında kürt yaşamaktadır. Yani 1927 den 1960 lara kadar geçen dönemde, Türkiye’deki kürt nüfusunun oranı %9 dan %6 ya düşmüştür.

    1990 lı yıllara gelindiğinde ise, batı kökenli destekler ile Türkiyedeki kürtlerin sayısını arttırma; bir yandan da Türk nüfusunu sabitleme (ve hatta azaltma) çalışmaları başlatılmıştır. Batı bölgelerimizde yaşayan Türkler için aile planlaması veya doğum kontrolü” adlarıyla nüfus sabitleme çalışması uygulanmıştır. Üç dört çocuğu olan Türk ailelerinin mağdur duruma düştüğünü gören Türkler, artık bir veya iki çocuk yapmaya başlamışlardır. Batıda bunlar uygulanıyorken, Güneydoğu’da 10-15 çocuklu aileler çoğalmaya başlamıştır. Pkk’nın ve destekçilerinin çalışmalarıyla Güneydoğu’daki kürtlere, ellerinden geldiğince çok çocuk yapma yönünde baskı uygulanmıştır. Zaman içinde Türkiye’deki nüfus oranlarının arttığını gören kürtler, artık buna gönüllü olarak katılmaya başlamış ve neredeyse her kürt ailesinin en az 10 çocuğu olmuştur.

    Güneydoğu’da kürtler 5-10 yıl içinde milyonlarca çocuk doğururken, batı bölgelerimizde yaşayan Türkler’in nüfusu, genel nüfus içinde giderek azalmaya başlamıştır. Güneydoğu’da artan kürt nüfusu, daha sonra düzenli ve planlı olarak önce Doğu Anadolu’ya, sonra ise Akdeniz kıyı şeridini takip ederek tüm Anadolu’ya yayılmış ve Türkiye’de ciddi bir kürt istilası başlamıştır. Kürtler, istila ettikleri yerlerde önce kaçakçılık, kapkaççılık, dilencilik, hırsızlık… gibi yollarla gelir elde etmeye çalışmışlardır. Uyuşturucu ticaretinin merkezi olan Almanya’daki kürtler ise, beyaz ticaretten elde ettikleri paralarla Anadolu’yu istila eden kürtleri desteklemiş ve onların oraya kolayca yerleşmelerini, bir iş kurmalarını sağlamıştır.

    2005 yılına geldiğimiz zaman kürt nüfusunun %40′lara varan artışı ile, 70 milyonluk Türkiye’de yaklaşık 15-20 milyonluk bir kürt nüfusu yaratılmıştır. Bu da, 1965′te %6′ya kadar gerileyen kürt nüfusunun, kısa süre içinde nasıl %25-30′lara kadar çıktığı üzerinde düşünmemiz gerektiğini göstermektedir. Bu artışın, kürt nüfusunun doğal süreçte gelişimi ile ortaya çıkması mümkün değildir. istila, baştan sona sistemli bir çabanın ürünüdür.

    Türkiye’de kürt nüfusunun artması, açıkça kürtçülük yapan partilerin meclise girmelerine neden olmuştur. Türk’e kefen biçmek isteyen teröristler, mecliste Türkiye’yi yönetir hâle getirilmiştir. Hâl böyle olunca, kürtler daha güçlenmiş ve devletin önemli yerlerine yerleştirilmiştir. Türklükten tamamen uzak farklı oluşumlar (cemaatler ve siyasi partiler) Türkiye’de etkin oldukça, Türkler azınlık durumuna düşürülmeye çalışılmış, kürtler ise o derecede desteklenmiştir.

    Bugün meclisin neredeyse yarısı kürttür. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, bir kürt ile evlenmiştir. Batı bölgelerimizde kürtlere ait binlerce işletme, fabrika bulunmaktadır. iş sahasının çok geniş olduğu istanbul, Ankara, izmir, Bursa ve Kocaeli gibi illerde, kürtler çok rahat işe yerleşebilmektedir. Büyük şehirlerin çoğundaki münibüs şoförleri kürttür. istanbul’daki kapalı çarşının Tahtakale’ye doğru giden kısmının çoğu, kürtlerin elindedir. Kürtler, büyük şehirlerde apartman bile yaptırabilecek güce ulaşmışlardır. Bunun yanında kürtlere, kültürlerini yaşama veya geleneklerini sürdürme yönünde hiçbir baskı yapılmadığı gibi, Türk’ün töresi kürtleşmektedir. Töre, Türk’ün yüksek karakterini, ahlakını ve kültürünü karşılayan bir kavramken; bugün aynı kavram kürtlerin kan davası ile insan öldürdükleri, berdel yolu ile akraba evliliği yaptıkları avami yaşantının adı olmuştur. Gittikleri yerlere bu bayağı ve adi yaşantı tarzını da götüren kürtler, binlerce yıldır Türklere yurtluk etmiş olan Anadolu’nun güzelim yapısını bozmaya devam etmektedir. Şöyle ki artık binlerce yıllık Türk mutfağının yerini çiğköfte almaya başlamış; Türk’ün içten ezgileri olan türküler de, kürtleşerek böğürtüye dönüşmüştür.

    Anadolu‘da kürtlerin bu kadar güçlenmesini görmezden gelerek, “Türkiye’de kürtlere ayrımcılık yapılıyor.” sloganlarıyla kürtlere ayrıcalık tanıma yoluna giden hükümet, bu topraklardan Türk adını silerek bir “kürt coğrafyası” yaratma amacını “demokratikleşme süreci” olarak göstermektedir. Hâlbuki gerçek ayrım, Türklere yapılmaktadır. Türk gençleri işsiz güçsüz dolaşırken, kürtler çok rahat iş bulabilmektedir. Bir kürt açtığı işletmeye aldığı 200 işçiyi de, Diyarbakır’daki kürtleri seçerek alırken “Hemşehrilerini destekliyor.” diye yorumlayan zihniyet; bir Türk’ün açtığı işletmeye yalnızca Türk çalışan alması durumunu “Apaçık ırkçılık yapıyor.” diye yorumlamaktan geri durmuyor.

    Kürtler yalnızca Güneydoğu’da değil, istila ettikleri bütün yerlerde çok rahat kürtçe konuşabiliyorlar. Her sene Türk’ün ulusal bayramı olan Nevruz‘u, “kürtlük şöleni” hâline getirerek pkk propagandası atan kürtlerin, sıradan olaylarda bile pkk bayrağı ve terörist başı apo’nun posterini açması, sıradan bir olay gibi karşılanıyor. 10 sene önce bir tane bile kürdün yaşamadığı Mersin’de, bugün kürt çocukları okuldaki Türk bayrağını indirerek pkk bayrağı asmaya çalışıyorlar.

    Türkiye’nin planlı ve düzenli olarak kürtleştirilmesi, Türk adının bu coğrafyadan silinmek istenmesi yolunda Abd’nin çizdiği yolda yapılan çalışmalar, 21. yüzyıla özgü değildir. Türk tarihinin her döneminde Türk’e düşmanlık eden güçler var olmuştur. Fakat bu düşmanlar er veya geç kazdıkları kuyuya düşürülmüş ve Türk’e kefen biçmenin acı sonuyla yok olmuşlardır. Bugün Abd’nin maşası olan kürtler, Türkiye’de yaptıkları istilaya aldırmadan hükümetten “insani hak” isteğinde bulunuyorlar. Bu hakları ise “kürtçe eğitim, özerklik” gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına ve anayasasına aykırı aşırılıklarla sürdürüyorlar. Türk hükümeti ise, onların ekmeğine yağ sürerek kürtçe televizyon kanalı açıyor, üniversitelerde kürt dili bölümü kuruyor…

    Dört yanımız düşmanlarla çevrili hâlde iken en büyük tehlike, Türk ulusunun bu durumdan habersiz yaşamasıdır. Bugün Türkler, “kardeşlik türküleri” söylemeye devam ediyorken, kürtler gün geçtikçe güçlerini arttırıyorlar. Şu bir gerçektir ki bugün Türkiye’de kürtler, Türklerden daha milliyetçidir. Çünkü kürt nüfusunun %90′ından fazlası kürt milliyetçisidir, pkk destekçisidir. Buna karşın Türkler, gerek cemaatlerin etkisi ile gerekse de hümanist dünya görüşüne sahip olmanın etkisiyle ezilmeye devam etmektedirler.

    Türkiye’de kürt istilasından veya kürtlerin Türk yurdunda yaptığı yozlaşmadan bahsedildiğinde, birçok insan hep şu örneği verir: “Kürtler, Kurtuluş Savaşı’nda bile bizimle birlikte olmuşlardır.” Bu ifade koca bir yalandır! Milli mücadele döneminde 120′den fazla kürt isyanı çıkmıştır. Savaşlara katılarak Türk yurdunu kurtarmaya çalışan ve bu yolda gözünü kırpmadan şehit olan yüz binlerce Türk’ün yanında, en fazla 300-500 tane kürt savaşmıştır. Onlar da kürtlük bilincinden uzaklaşmış (yani Türkleşmiş) kürtlerdir. Harbe giden Türk ordusunun içindeki birçok kürt, savaşmamak için dağlara kaçmıştır. Bunları inkar ederek hâlâ kürtlerin Türk dostu gibi gösterilmesi de, yine uyuyan dev Anadolu‘yu, o uzun uykusunda tutma çabasının bir parçasıdır.

    Türk Ulusu‘nun bu istiladan kurtulması ve yeniden hak ettiği gücü elde edebilmesi için, bu konuda bilinçlenmesi şarttır. Emperyalist güçlerin dayatmasını uygulamaya koyanların ipi, Türk Ulusu’nun elindedir. Soysuzlara haddini bildirmek ve Türk’ün gücünü tüm acuna duyurmak için artık uyanma vaktidir.

    Ey TÜRK, titre ve kendine dön!''

    Kürşad ERSOY

    http://www.bilgicik.com/y.../turkiyede-kurt-istilasi/
    4 ...
  12. büyümesi için penisine beş yıl ip bağlayan genç

    1.
  13. Dr. Haydar Dümen'in katıldığı teke tek programında anlatılan vahim olay. genç büyüsün diye beş yıl boyunca penisine ip bağlar ve sonucunda organ işlevini yitirir.

    gencin insan olduğundan şüphe ettiren, güler misin ağlar mısın dedirten eylemi.
    2 ...
  14. türkiye deki cami sayısı ve başka şeyler

    1.
  15. ''Türkiye'de kaç okul var? 67 bin...
    Kaç hastane var? 1220...
    Kaç sağlık ocağı var: 6 bin 300...
    Peki kaç cami var? 85 bin...
    Her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye 1 cami düşüyor.
    Peki kaç kilise var? 270...
    Kaç cemevi var? 100.

    Türkiye'de kaç doktor var? 77 bin...
    Peki kaç din görevlisi var? 90 bin...
    Türkiye'de her 900 kişiye bir doktor düşerken, her 780 kişiye bir din görevlisi düşüyor.Eğitim-Sen'e göre Türkiye'nin 200 bin öğretmen açığı var.
    Türkiye'de kaç kütüphane var? 1435...
    Almanya'da kaç kütüphane var?11 bin...

    Türkiye'nin kaç kentinde devlet tiyatrosu var? 13...
    Kaç kentte kuran kursu var? 81...
    Bu kursların toplam sayısı kaç? 3852...

    Türkiye'de 1 opera derneği var; 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var.

    Peki kaç tane "cami yaptırma derneği" var? 35 bin... ''

    türkiyede ibadete aç ne kadar insan varmış dedirten tablo.

    eğitim, kültür, sağlık gibi alanları önemsemeyen cahil, yobaz kişilerin türkiye üstünde ki etkisini anlatan vahim tablo.

    ''Ey milletim
    Ben Mustafa Kemal'im
    Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim
    Hala en hakiki mürşit değilse ilim
    Kurusun damağım dilim
    Özür dilerim ''

    dizeleri hatırlandıkça daha da fazla üzüntü veren tablo...
    13 ...
  16. bir yıl sigara içmeme cezası

    ?.
  17. Hawai'deki bir restoranda yangın çıkaran 19 yaşındaki Amerikalı, para ve kamu hizmetiyle birlikte bir yıl sigara içmeme cezasına çarptırıldı.
    Maui News gazetesinin haberine göre, Temmuz ayında Pukalani kentindeki restoranda yangın çıkmasına neden olan ve üçüncü dereceden kundakçılıkla suçlanan 19 yaşındaki Makaio Bachman-Majamay, yangını bilerek çıkarmadığı yargısına varılması üzerine, mülke zarar vermekten suçlu bulundu. Bachman-Majamay, 1025 dolar para cezası, kamu hizmetinde bulunma ve bir yıl boyunca tütün ve tütün mamulü kullanmama cezasına çarptırıldı.

    hadi ceza garipte uygulaması nasıl olacak orası da muamma.
    4 ...
  18. © 2025 uludağ sözlük