yayınevlerinde yıllarca çevirmen ve editör olarak çalışmış, bugün kendi yayınevi olan ve yeni şafak gazetesinde köşe yazarlığı yapan adam.
başarılı bir köşe yazarı değildir, iyi bir gazeteci değildir ve sanırım olma iddiası da yoktur. ancaakkk kendini belli odaklara müthiş şekilde kullandırmaktadır. kendisine buradan seslenmek isterim; eğer bir gün sana o bilgi!!!leri veren gruplar güç kaybeder ve başbakanla cemaat, aslında düşman olmalarını gerektirecek herhangi bir durum olmadığını anlarlarsa... kan alırlar kamil kannn. gazeteci olma iddiasındaki birinin öncelikle kendisine bilgi! diye verilen her halta inanmayıp sorgulaması icap eder. böyle çapsızlar da dönemleri geçince unutulup gider işte yaa...
öğretim üyeleri ve üniversite daire başkanlarının da karıştığı ve kız öğrencilerin not yükseltme karşılığında cinsel ilişkiye zorlandığı iğrenç bir olaylar silsilesi...
kız öğrencilere özellikle düşük not veren ve notlarını yükseltmek için "benim altıma yatmalısın" imasında bulunan bu orospu çocuklarının hepsinin allah belasını versin!!!
chp'li kadıköy belediyesi'nce yapılan ve gayet normal olan şey. mitinge, davaya, konsere vs vs vs... belediyeler eliyle bu ulaştırma işinin yapılması gayet doğaldır. kazlıçeşme'ye akp'li belediyelerin seçmen taşıması da, silivri'ye chp'li belediyelerin muhalif taşıması da tepki gösterilmemesi gereken işlerdir. ancaaakkkk; akp mitinginde bu durumu diline dolayıp demedigini bırakmayanlar bugün chp'li belediyenin kaldırdığı araçları, hazırlattığı ve vatandaşa dağıttığı pankartları görmüyorsa tarafsız bir bakış açısından bahsedilemez. o gün istihza ve hakaret içeren naralar atıp pöyküren bünyeleri yine görmek ve duymak isteriz.
gezi parkı eylemleri esnasında Ankara kızılay'da gözaltına alınan ve halen sorgusu süren yabancı uyruklu şahıs!
kalabalığı tahrik eden, şiddete yönlendirenlerden biri olduğu tespit edilen shamloo bilin bakalım nereli??? evet evet yanılmadınız iranlı..!
başlangıçta tertemiz ve tamamen haklı olan protestonun geldiği nokta ve bu süreçte rol oynayan shamloo ve benzeri aktörleri iyi analiz etmek lazım...
ha unutmadan ekliyelim; bugün sabah saatlerinde iranlı bir yetkilinin ilginç bir gezi parkı yorumu vardı: bölgede yeni bir suriye ortaya çıkıyor!!!
bak bak orospu çocuğuna bak, yıllarca pusuda bekle, adamlarını yetiştir, sonra türk insanının tertemiz bir protestosunun anlamsız bir isyan dalgasına dönüşmesi sürecinde ajanlarınla başat rol oyna.
dilimize yerleşmiş bir ifade vardır acem oyunu diye... iran'ın ne büyük bir tehlike, ne sinsi bir düşman olduğunu bilmeyen dostlar için yeri gelmiken hatırlatalım; israil dünyanın, iran ise islam dünyasının şer odağıdır!!!
ek: iran'ın olayları yönlendirme çabası ile elindeki medya organlarıyla türkiye'yi bu kalkışma vesilesiyle ölçmüş olan batı, kafaları karıştırmamalıdır ve bu durum her iki güç odağı açısından da mantıklıdır zira ortaya çıkan kıvılcımdan herkes kendince istifade eder ve etmiştir.
apaçık bir yanılgı ve yönlendirilmiş bir algıdır. hatta inanmanın mümkün olmadığı bir toplum mühendisliği yalanıdır.
şöyle ki;arap coğrafyasında mezhepçilik çok etkilidir ve siyasilere verilen destek genel itibarıyle mezhepsel aidiyet üzerinden şekillenir.
mezhepçiliğin ardından etkili olan 2. faktör ise menfaattir ve menfaat sahiplerinin de ideolojisi farklı olsa bile bir lideri desteklemesi mümkündür.
şimdi bu gerçekler ışığında esad'ın ne kadar desteği olabileceğine Suriye'nin etnik ve mezhepsel durumu ışığında bi bakalım; suriye halkının yüzde 88'i arap, yüzde 6'sı kürt, yüzde 3(yaklaşık)ü ermeni, yüzde 1'i türk ve yüzde 1'i rumdur. geri kalan yüzde 1'lik kısım ise süryani, keldani, nasuri ve çerkezlerle az miktar yahudiden oluşur.
mezhepsel yapıya gelince; yüzde 74 sünni müslüman, yüzde 11 nusayri (esad'ın da mensubu olduğu grubun, şia'nın bir kolu olduğu iddia edilse de tüm diğer müslüman mezhepler tarafından sapkın bir yapı olarak değerlendirilen, hz. ali'yi -haşa- ilah olarak gören, hristiyan teslis inancından esintilerin de yer aldığı ve ehli sünnet alimlerince şia'nin taşkınları olarak adlandırılan bir garip ahali), yüzde 3 dürzî, yüzde 1'e yakın ismaili; yüzde 10 hristiyan ve çok çok az miktarda yahudi ve yezidi bulunmaktadır.
bu yapıya sahip olan ülkede nusayri esad'ın sünni müslümanlar, hristiyanlar ve yahudilerden ne kadarının desteğini alabileceğini siz düşünün... ki ülkedeki nusayrilerin yüzde 10'u dahi esad muhalifidir!
hama katliamını gerçekleştiren hafız esad da, oğlu beşar da suriye'nin geneli tarafından sevilmezler ancak sindirilmiş halkın, devrim süreci başlayana dek ses çıkaramamış olması bu zalim aileyi meşrulaştıramaz.
Muhaliflerlerin safında yer alan bazı grupların zalimliklerinden hareketle öso'yu terör yapılanması olarak gösterme meselesine gelince; bosna'da sırplara zalimce davranan boşnaklar aliya izzetbegoviç'in meşru savaşını terör hareketi olarak gösteremeyeceği gibi, filistin'de israil'e karşı direnen ve haklı bir dava sürdüren insanların bu mücadelesini, bazı aşırı grupların intihar saldırıları vs.nin kirletemeyeceği gibi, suriye'de öso saflarında faaliyet gösteren el kaide yanlısı aşırı grupların eylemleri de bu ülkede yürütülen mücadeleyi terörist çapulcular şeklinde yaftalamayı haklı kılmaz..!
edit: eksiler gelmeye başlamıştır an itibarıyle, okuma zahmetinde bulunamayan esad yandaşlarını gözlerinden öperim.
içeriğindeki yazılarla, takip edilmeyi fazlasıyla hakeden dikkate değer site.
ancak önemli bir eksiği var; önder aytaç'ın yazılarında sıklıkla karşılaştığımız kötü türkçe bu sitedeki diğer yazarlara da sirayet etmiş görünüyor. bu konuya daha fazla özen gösterirlerse zahiri kıymetleri de artacaktır.
yıllar geçtikçe daha da kabaran ve artık tiksindiren bir görüntüye sebep olmaktadır.
bir insan özgüven sahibi olabilir, belli yetenekleri olduğunu ve çok çok karizmatik olduğunu da düşünebilir ancak dindar olduğunu, halktan olduğunu iddia eden bir siyasetçinin en önemli vasıflarından biri de tevazu olmalıdır.
ziyaret ettiği bir merkezde sırf kendisine müdürüm diye hitap ettiği için gencecik bir kadına defalarca laf sokan ve müdürle bakanın farkını öğrenemediysen... şeklinde başlayan bir cümleyle rencide ediciliğin zirvesine çıkan sayın bakan artık biraz kendine gelmeli.
her mikrofon gördüğünde bas bariton demeçler vermesine tamam, demagojiyle iyi hatip olmaya çalışmasına tamam, her konuda uzman olduğunu düşünmesine de tamam ama insanları bu şekilde aşağılama hakkı olmamalı.
ayrıca şunu da iyi bilmeli kendileri ki; islami hassasiyetlerini her fırsatta insanların gözüne sokan, bunun yanında göklere çıkan egosuyla küçük dağları ben yarattım havasında olanlar, gün gelir kibrinde boğulur...
faşizm asında bireysel olarak ele alınamayacak bir kavramdır, zira mutlak otoriteye dayanan totaliter rejimi ifade eder.
ancak süreç içinde sol hareketlerin karşılaştığı direnç mekanizmaları faşizm kavramına dahil edilmiştir ve günümüzde "ota boka faşizm deme hastalığı" bu şekilde ortaya çıkmıştır.
faşizm kavramına kısa bir bakış yaptık o halde artık sorabiliriz; faşizm özgürlük olabilir mi? öncelikle başkasına zarar verme, onun hayalini çalma faşizm değildir dolayısıyla "başkasına zarar verme-kendine zarar verme" şeklinde bir perspektif oluşturup; kendimize zarar vermemiz de faşizm ise ve bu konuda özgürsek... faşizm özgürlüktür... bu tümevarım temelden çatıya mesnetsiz ve kadük kalmaktadır.
faşizmde bir başkasına baskı yapma hatta onu öldürme gücü iktidar sahibi olanın elindedir ve bu güçü kullanır. bireysel olarak bir başkasına yahut kendine zarar verme güdüsü ise aslında sahip olunan gücün değil, belli alanlarda var olan zayıflığın göstergesidir. böyle bir zayıflık faşizm değil de daha ziyade bir ruhsal bozukluktur herhalde.
evet galatasaray ve fenerbahçe ezeli rakiptir ancak alex gibi kaliteli ve karakterli bir oyuncunun böyle haksız şekilde gönderilmesi kesinlikle ama kesinlikle aykut'un ibneliğidir.
bu kadar düzgün bir adama -takımına bu kadar sene harika şekilde hizmet etmişken- reva görülen muamelebir türkiye gerçeği olması açısından da ibretliktir. vefa denen şeyin, yönetici seviyesindeki insanların egoları devreye girince nasıl da bir semt adına dönüştüğünü görmek ülkem adına utanç verici.
alex'e bir not; hacı gel galatasaraya, istersen hiç top oynama. başımızın tacı olarak ydek kulübesinde otur ve yıllarca hizmet ettiğin türk futbolunun vefa borcunu sana ödeyelim...
bugün yapılan kpss sınavında usulsüzlük yaparak terör örgütü yandaşlarını devlet kadrolarına sokmak isteyen ama savcıların titiz takibi sonucu sınav günü enselenen terör örgütünün şehir yapılanmasına mensup kişiler.
edit: terörist kul hakkından ne anlasın? doğru sorudur. ancak başlıktaki bu mantık hatası konunun özünü ikinci plana atmasın...
türk siyaseti için çok önemli olan ve ak parti'den aldıkları daveti halen değerlendirmekte olan iki politikacı.
numan kurtulmuş; milletin diliyle konuşmayı ve insan odaklı siyaset yapmayı benimsemiş, emekçi milyonların dertlerine deva bulunabilmesi için çalışan duyarlı bir isim. ülke meseleleriyle ilgili değerlendirme ve analizleri takdire şayandır ayrıca çizdiği gelecek perspektifi umut vaadetmektedir.
süleyman soylu; demokrat duruşu ve söylemleriyle merkez sağ için önemli bir figür. birikimini ve donanımını dp genel başkanı sıfatıyla ortaya koyma fırsatı bulamamış, birileri tarafından itinayla önü kesilmişti ama heder edilmemesi ve bir şekilde siyaset arenasına dönmesi gerekiyordu.
bu iki isim ak parti kadrolarına katılır mı bilemiyorum ama böyle bir tercihte bulunurlarsa eğer, iktidar partisi için ciddi bir güç olur bu durum.
ancak rantın ve nahoş politik manevraların had safhada yaşandığı ortam bu iki isim için çok zorlayıcı olacaktır çünkü ikisi de omurgalı olmayı ve dimdik durmayı ilke edinmiş isimlerdir.
cumhurbaşkanı ilham aliyev'in türkiye'ye karşı izlediği -anlam verilemeyen- düşmanca politikalara rağmen 2012 eurovision şarkı yarışmasıyla bir kez daha apaçık görülen durum.
1973 yapımı bir salvatore samperi filmi. başrolde laura antonelli'nin olması filmin önemli bir artısıdır. zira antonelli o dönemin önemli bir erotik figürüdür ve doğal güzelliğiyle hayran olunası bi aktristtir.
yıllar sonra çekilen ve başrolünde monica belucci'nin oynadığı malena filmini hatırlatır; ergenlik çağındaki bir çocuk ve seksapalitesi oldukça yüksek, hayalleri süsleyen ve mastürbasyon anlarının vazgeçilmez malzemesi olan bir kadın...