Gavın francıs'ın yazdığı kitap. Bir doktor olarak yaşadığı olayları, anılarını bize bilgiler vererek kitaplaştırmış. Kitap o kadar sade ki hiç bir şey bilmeseniz bile size rahatça anlayacağınız dilden örnekler ile insan vücudunu, hastalıkları ve görevlerini alıntılarla birlikte çok güzel anlatıyor. Kitabı okuduktan sonra vücudunuzda her gün sizden habersiz ve sizi rahatsız etmeden yapılan binlerce işi bir süreliğine daha iyi kavrıyorsunuz. Öyle ki bazen vücut sizi sinyaller ile uyarıyor ve bunun farkında bile olmuyorsunuz. Bu tarz kitapları sevenler için bir önerim daha olacak.
ilk vampir: ben sıcak kan alayım.
ikinci vampir: ben soğuk kan alayım.
üçüncü vampir ise ben sıcak su alayım demiş. bunun üzerine diğer vampirler ''Lan amına kodum sen vampirsin sıcak su ne amk'', demiş. bunun üzerine üçüncü vampir cebinden kanlı molpedi çıkarmış ve ''ben sallama içiyorum orospu çocukları'', demiş.
Gücü zamanında bana yetmemiştir. Öyle gidip moğollara, selçuklulara vs vs devletlere sallamaya benzemez. Çıktım alamuta geçirdim fedaileri kılıçtan tak tak tak. Tabi haber tez ulaştı ona. Dediler yapma beyim alma beyin. Ama nasıl sinirliyim, önüme geçeni yıkıyorum şak küt şlak. En son sabbah denen eleman geldi, dedi ben buranın allah'ıyım dedi sen ne istersin, anlaşalım falan dedi. Tabi anladı benimle başa çıkamayacağını elindeki fedaileri kurtarmak için bana yalakalık yapmaya başladı. Dedim bu ders sana yeter. Moğollar geldiğinde bura boşalmış olacak dedim. Ötesi berisi yok, boşalmazsa selçuklu kervanına kelleni asar senin ölünü bile rahat bırakmam dedim. Tabi ciddiyetimin farkına varınca kabul etmek zorunda kaldı. E biz bunları yazdırtmadık oraya buraya herkesin bir onuru var tabi. BU güne kadar sülalecek sakladık bu sırrı. Kaliteli adam sözünün eriymiş. Hala alamut kalesinde benim kılıç izlerim vardır. Olay böyle işte.
Ruhunuzun o frekansta dans etmesidir. Müzikle bütünleşmek. Ruh haliniz eğer müziğe uygunsa her müziği güzel yapabilir. Bir müziğin kaliteli olup olmadığını anlamak istiyorsanız onu dinleyen insanları gözlemleyin. Müzik ruhun aynasıdır.
Herhangi bir şekilde deneylenemez, gözlemlenemez ve test edilemez inançlardır. Bu inançlar irrasyoneldir.
1-Evren/Doğa, gerçektir
2-insanlar olarak Evren'in gerçeklerini anlayabiliriz.
3-Doğada kendini tekrar eden örüntüler (bir düzen) vardır. Doğa yasaları, bu desenleri/düzeni tanımlayabilir.
4-Doğayı bilebiliriz ve açıklayabiliriz.
5-Doğadaki her şeyin doğal nedenleri vardır.
6-Doğadaki hiçbir şey bariz değildir.
Bilimsel metodu naturalizm felsefi inanç temeli ile birlikte bunlarla harmanlayarak subjektif bir yorum çıkarılır ve objektif olana inanç bazında eklenir. Hiç bir bilimsel açıklama hakikat değildir, inançtır. Her şeyin inanç olduğu gibi.
Kaynaklar: https://evrimagaci.org/bi...min-sinirlari-var-mi-8122
Understanding Science. Basic Assumptions Of Science. (12 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 12 Aralık 2019. Alındığı Yer: University of California at Berkeley
M. Nickels. Basic Assumptions And Limitations Of Science. (08 Eylül 2014). Alındığı Tarih: 12 Aralık 2019. Alındığı Yer: University of Indiana
F. R. Bichowsky. (1921). Assumption Of Experimental Science. The Journal of Philosophy, sf: 295-301. |
I. Mitroff, et al. (1978). Psychological Assumptions, Experimentation, And Real World Problems: A Critique And An Alternate Approach To Evaluation. Evaluation Review, sf: 235-260.
B. Sherman, et al. Knowledge And Assumptions. (11 Ağustos 2010). Alındığı Tarih: 12 Aralık 2019. Alındığı Yer: Princeton University
F. Andersen. (2019). Philosophical Bias Is The One Bias That Science Cannot Avoid
darbe günü doğum günümdü kutladıktan sonra eve geçmiştik. Hollanda'dan dayım gelecekti ve uçağı tam darbe saatine denk geliyordu. Biz darbe olduğunu eve gidince malum ablamızdan görünce direkt havalimanına gidelim dedim babama babam yolları kontrol edince gittik. O ortamın verdiği gaz ile taksi yolunun oraya çıktık. taksi yolu yakınlarında yanımda bir kişi nişancı tarafından vurulmuştu ve o düştüğü an babam ve bana nişan alıp sıkmaya başladı. ilk mermi sağ omuzumu yalayıp geçtiğini gördüm anında kapattım kendimi yere ve ardından yaklaşık 3 saniye aralıklarla 6-7 mermi atılmıştır ve merminin rüzgarını hissediyordum. Bir mermi tam önümde olan toprağa çarpınca orada öleceğimi düşünmüştüm ve inanılmaz bir huzursuzluk ve çaresizlik hissetmiştim. Babam oradan sesleniyor kalkma diye ben sol omuzundan vurulup şok geçiren bir fener formalı abiye bakıyorum. Ardından ateş kesildi ama o kısa süre o kadar uzun geldi ki. Adamı çekmeye çalıştık yardıma geldiler ardından orayı direkt terkettik. Sabah 5 gibi eve döndük. Babamla bu anıyı konuştuğumuzda kendisi de hangi akılla oraya gittiğimizi düşünüyor. Ulan kalabalık arkada biz taksi yoluna çıkmış kuleye küçük bir grup yürüyoruz. Kim bilebilirdi ?
1. Markos ilk incil (ki bu durumda incillerin Yeni Ahit'te Matta, Markos, Luka ve Yuhanna şeklinde sıralanması tamamen hatalı oluyor).
2. inciller 70-110 arasında yazılmış (ve bu durumda Pavlus'un mektuplarından daha sonraya tarihlenmeleri gerekiyor)
3.incil yazarlarının hiçbirisi havari değil, hatta isa'yı ve havarileri tanıyan, gören insanlar da değiller, hatta ve hatta isa dönemi olaylarına tanık kimseler de değiller (ki bu durumda onlar bilinmeyen yazarlar oluyorlar)
4. inciller yazıldıkları sırada "kutsal"metinler değil, sonradan kutsal sayılmışlar.
5. inciller Matta, Markos, Luka ve Yuhanna diye ikinci yüzyılda adlandırılmışlar.
6. Onlarca farklı incil varmış ve ikinci yüzyılda bunlar arasında dört tanesi seçilmiş, dördüncü yüzyılda bu dördü resmi mahiyet kazanmış