Bursa gösterisine gittim çok beğendim. 1 Aralık cuma günü Bursa'ya yine geliyor yine bilet aldım. Hatta elimde fazla bilet bile var isteyen mesaj atabilir.
Herkesin damak tadı ayrı ama benim için uzan et mangal lokum olarak efsane bir lezzet olarak dikkat çekiyor. Eğer saç tava yemek isterseniz o zaman pamuk et niltimde gayet güzel bir alternatif olarak deneyebilirsiniz. Köfte olarak novi balkan köfteci iyi bir alternatif yine Adabagli da kaburga dolması yine tavsiye edeceğim.
gökhan ve hakan ın gerçekten enfes performansı ile bir şekilde izlenen program. geçen sene torpilli elnur ile ebru gündeş yarışmayı alsa bile geçen sene gökhan ın takımı berbat olmasına rağmen yine finale 2 isim soktu ve kaya ile birinciliği kaçırdı. adamların işine verdiği özen ve egolarını yenmiş olması önemli bir başarıdır.
benim 2 ayımı heba eden platform. sözleşmem bitmeye yakın nakil yaptırdım. ama yaptırmaz olaydım bir anda 2 ay internetsiz kaldım. sonra iptal ettirdim nakil talebi devam etti. sonra başka internet bağlatamadım. hala aktif gözüktüğü için bildiğin rüzgar yapmışlar. sonra telefon numaramı değiştirip o şekilde anca halledebildim.
artık bedava verseler bile almam saçma sapan yayın yapıyorlar. artık internetin olduğun sürece herşeye ulaşabiliyorsun. bu kadar platform bu kafa neyin kafası hala anlamadım.
fiyat anlamında diğer operatörleri diz çöküp tövbe istetir. kalite anlamında vasat ama işinizi bir şekilde çözen operatördür. genelde çekmediği zaman ''bana kim ulaşacak işi olan bir daha arar.'' kıvamında düşünen ve internet olayında da ''iş yerinde, evde çekiyor hacı yeter'' kafasında olduğumuz için şimdilik koymuyor. tabi muhim bir zamanda işin düştüğü zaman yarım bıraktığı pozisyonlar var. ama turkcell i kulllandım bulunduğum bölgede bir faydasını görmedim. onun için çok fazla etkisi olmadı.
kesinlikle ayrı bir havası bir özelliği vardır. çok duygusal insanlarımız mı neyiz ama günde 5 kere okunan aynı ezan ama bunun havası farklıdır. Essalatü hayrün minen nevm havası mı bu tabi bilemiyorum ama herhalde şehirin herhalde o sessizliğinde yankılanan akustiğinden kaynaklanabilir. oturup dinlenilen gerçekten kitleme olayı yapan ezandır. başka bir iş yapamazsınız.
-aşkım sana bir şey söyleyecem.
-söyle canım.
-ben kapanıyorum.
-içine mi kapanıyorsun nasıl kapanıyorsun anlamadım.
-yok yani başörtüsü takıcam artık.
-öyle başörtüsü takıp süslü püslü makyaj yapıp dar kıyafetler etekler ile gezeceksen hiç giyme.
-yani çok açık şeyler giymeyeceğim artık.
-az açık şeyler mi giyeceksin yani. bir işi yapıyorsan tam yap.
-olur zamanla düzelir.
-artık başın bağlı kızım ona göre.
-ya iğrençsin...
özgürlüğüne düşkün özellikle çalışan biriyse daha fazla korkan kadındır. mantık ile başlar bazen duygu ile devam eder. işler ciddileşmeye başlayınca kendini geri çeker. genelde ''biraz hızlı gitmiyor muyuz?'' kafasında cümleler ve tavırlar sergiler. senin net olman evlenmek istemen veya onu sevmen önemli değildir. böyle biriyle birlikteyseniz ve gerçekten evlenmeyi düşünüyorsanız tez elden bırakıp kendinize ''evlilik kafasında'' bir kız bulun.
erkek kadın farketmez herkes evlilikten korkar. fakat bu korku eğer sana zarar vermeye başlarsa o zaman ilişkiyi bitirmelidir. yarın öbür gün seni yarı yolda bırakma ihtimali çok fazladır. özellikle o evlilik sancılı sürecinde seni bırakıp onca emeği heba edebilir.
rengarenk ile lambaya püf de arası bir müzik olmuş. fakat bu melodiler ister istemez akılda kalıcı oluyor. zaten gülşen hit diye tabir ettiğimiz a1 parçalarında sözlere değil müziğe yükleniyor. müzik güzel ama sözler için aynı şeyi söyleyemiyeceğim. tamam facebook ve atasözlerinden oluşmuş.
çok fazla beklentiye girmemek lazım çünkü o zaman nostaljik bir hava vardı. o zaman ki kafa yapısı ile şimdi farklı yine ben beğendim. o zaman farklıydı tabi o şartlara göre değerlendirmek gerekiyor. yine de bu grubun bir şekilde devam etmesi gerekiyor. albüm değil de 1-2 şarkılık güzel internet üzerinden paylaşabilecekleri klipler yapsalar daha iyi olur. işi ticaret paraya dönüştürmeyip aslında doğal şarkılar çıksa güzel olur.
-sümeyra her gün böyle gizli kapaklı buluşmak olmuyor.
-evet bende çekiniyorum artık senin olmak istiyorum.
-benim olmak istiyorsan olabilirsin.
-o işler öyle kolay değil bir kere her şeyin bir adabı var.
-zaten evleneceğiz ama ben seni seviyorum sana dokunmak istiyorum rahat rahat sarılmak istiyorum.
-istersen imam nikahı kıydıralım.
-imam nikahı mı yok be kızım ne imam nikahı.
-imam nikahı olsa o zaman sorun olmaz benim için.
-nasıl yani imam nikahı olursa birlikte olabilir miyiz?
-yani sonuçta asıl nikah allah katında olan nikah diğeri prosedür.
-sen bunu niye baştan söylemiyorsun canım benim.
-senin bu tavrın hiç hoşuma gitmiyor. sen beni sevmiyor musun?
-ne alakası var canım sonuçta birbirimizin olacağız.
-ama o zaman bir özelliğim kalmayacak herkes gibi olacağım dimi bırakacaksın beni.
-ne alakası var canım ben seni imam nikahı yapacak kadar çok seviyorum.
-kim bilir kaç kıza aynı şeyleri söyledim.
-kızım bende erken boşanma yok erken boşalma var ama.
-aşkım ya şaka yapma pisliksin biliyorsun dimi.
-sen bi ver ben ne kadar pisleşiyorum o zaman gör.
-merhaba arda çok güzel bir yer seçmişsin.
-evet ilk buluşmamız özel olsun istedim.
-evet ne söylesek acaba...
-buranın eti meşhurdur tabi sen bilirsin.
-tamam o zaman et olsun.
(aradan biraz zaman geçer)
-evet karttan alabilir miyiz?
-tabi efendim şifrenizi girin.
-tamamdır.
-hata veriyor bir daha deniyelim.
-olması lazım limiti var ama başka kart vereyim isterseniz.
-beyefendi bu da aynı şekilde.
-allahım ya şansa bak üstümde o kadar nakit yok.
-arda panik yapma o kadar ya ben veriririm.
-olur mu öyle şey ya ben bankamatikten çekerim.
-tamam ama çok bekletme beni.
(aradan 1 saat geçer)
-ya bu arda da nerede kaldı.
-abla bir abi bunu sana vermemi söyledi.
-kim arda mı nerde o.
-abla ben kapının önünde çiçekçiyim bana dedi ki ablaya 15 dakika sonra çiçek götür bu notu da ona ver dedi.
-ver bakayım sen notu.
-al abla...
-ilk buluşma çok güzeldi. yemeklerde güzeldi. sende güzeldin. hesapta güzeldi. sana da güzel girdi. şimdi güzel güzel ödersin.
-arda allah belanı versin arda... 2 tl ile geldim hemen annemi aramalıyım ne diyecem anneme tanımadığım bir adamla buluştum bana hesap taktı mı diyecem yok ceren i arayım.
-hanımefendi bi sorun mu var.
-kıyafet kabininin önünde bekleyen tezgahtar gibi beni ne geriyorsun tamam ödeyecez paranızı.
-peki bekliyorum.
-ceren çok saol kızım ya geldin hızır gibi yetiştin.
-tamam tamam salaksın kızım sen ne öyle bilmediğin adamla yemek yiyiyorsun.
-ya boşluktaydım salaklığıma geldi ama aramızda tamam sonra halledicez.
-tamam hadi burası da baya tuzluymuş ilk vurmuş tek vurmuş.
(kızlar gittikten sonra)
-ooo arda bey hoşgeldiniz bir kız bir müşteri daha.
-olum otobüs mü kaldıralım biz de kendi çapımızda hem arkadaşımıza destek hem karnımızı doyuruyoruz.
-o değil de kız çulsuz çıktı be oğlum arkadaşı kurtardı.
-lan keşke daha önceki gibi nüfüs kağıdını alsaydın rehin olarak.
-olum kredi çekmiştin dimi sen ona.
-ihtiyaç kredisi olum herşey ihtiyaçtan sonuçta.
-senin ben yalanlarını seveyim. o değil de insan bir bahşiş bırakır kardeşine.
-al bak bahşiş ortadaki sallanıyor tut.
fazla gerilimli olduğu için eskisi gibi tat vermeyen yarışma. önceden gerçekten insanlar geyiğine gidiyordu. şimdi artık hırs ve bir şeyleri kanıtlama ihtiyacı ile gidiliyor. survivor ertan ve aydın bunun en güzel örnekleriydi.
turabi nin diskalifiye olacağı konuşuluyor. bakalım şöyle bir tanıtım dönüyor.
bir iki ay sonra büyük bir ihtimal ile unutulacak olan kişi. kadına şiddet son zamanlarda baya gündem oluşturmuştu. fakat tecavüz olayı ile birlikte farklı bir şekil aldı. son iki üç senede tecavüz ve kadına şiddet pik yaptı. bunun aslında bir sürü sebebi var. kadınlar ses çıkarsın artık deyip devletin koruyamadığı kadınlar mı dersin yoksa ekonomik özgürlüğünü kazanıp artık karşısında güçlü bir kadını görmenin vermiş olduğu eziklik mi dersin bilemem. fakat sebebi ne olursa olsun artık kadınlarda bir tepki var ama sonuç olumlu değildir. özgecan eskiden olsa kaderine razı olurdu. ölmemek için tecavüze uğrayıp ailesi tarafından belki sokağa atılan veya öldürülen kızlardan biri de olabilirdi. kendini savunması başkaldırması güzel bir şey fakat işin özü kendini savunmak zorunda kalmadığı bir toplum oluşturmak bence daha mantıklıdır. çünkü eskisi gibi susucak bir nesil yetişmiyor. haberlerden okuduğum kadarıyla eşi susup oturmuş ama herkes böyle olacak diye bir kaide yok.
bence devletin gerçekten bir sürü şeye el atması gerekiyor. özellikle ailesi sorunlu ayrılmış olan çocuklara psikolojik desteği zorunlu hala getirmeleri gerekiyor. yine evlenmek için bence kesinlikle bir kısım testlerden geçmek gerekiyor. toplu kamu işlerinde çalışan kişilerde yine bu testler ve sabıka durumları gözden geçirmesi gerekiyor. devletin özellikle sabıkalı olan topluma kazandırma işlerini başı boş bırakarak değil gerçekten destek olarak yapması gerekiyor.
olaya gelirsek ise haberlerden okuduğum kadarı ile çok garip bir vaka olarak karşımıza çıkıyor. özgecan tek başına son yolcu olarak kalıyor. daha sonra farklı yola girdiğini anlayıp şöföre sorguya çekiyor. sonra arabayı durdurup tartışmaya başlıyorlar. sonra biber gazını çıkartıyor. yine suratını tırmıklıyor. sonra bıçaklanarak öldürülüyor. daha sonra yaralı olmasına rağmen vahşi şekilde kafasına vuruluyor. gelen baba ve arkadaşta cesetten kurtulmak için akıl veriyor. baba olan adam oğlunu teslim eder. kızı da hastane ye götürür. içimden ''babasın lan sen babasın kızı çocuğun yok mu senin'' demek geliyor ama adamın da secere si çok sağlam değil. sonuçta zincirleme bir hastalıklı zihniyet böyle bir sonuç doğuruyor. bence tecavüz etme olayı biraz bana garip geldi. tabi ben bu nasıl bir cesaret kafası ile düşünüyorum. sen toplu taşıma aracında neyin kafasıyla bunu yapıyorsun. ne ara karar verdin de böyle bir topa girdin. artık insanlarda öyle bir ''üniversiteli yollu'' anlayışı oluşmuş ki demek şerefsiz bundan cesaret almış. hikaye de çok kopuk şeyler var ama sonuçta hiçbir şey özgecan ı geri getirmeyecek.
belki baştan tepkimizi sağlam koysaydık böyle durumlar yaşanmayacaktı. daha beter olaylara karşı bu kadar tepki olmadı. en basit örneği n.ç olayı hala dün gibi aklımda ve bence bundan daha fazla bir tepkiyi hakediyordu. yine g.t ye sivaslı 3 kişinin tecavüz ettiği olay yine unutuldu. yine gizem akdeniz olayı unutulup gitti. engelli kızın taksici tarafından cinsel istismar a uğraması ve bir sürü olay bunlar ilk aklıma gelenler ama dediğim gibi keşke adalet sistemi güzel olsa biz hiç bazı şeylere göze sokmak zorunda kalmasak ama ne yapalım belki allah bizi bunlarla sınıyor.
nice özgecan lar ölmemesi için artık bu düzenin değişmesi gerekiyor. kendi istedi diyip yırtmak devri deli psikopat rolü yapıp yırtma zamanı geçti. artık bu konularda en ağır cezaların verilmesi gerekiyor ki bir caydırıcılığı olsun.
bursaspor için ilk 10 dakika maç 3-0 olabilirdi. fakat bunları değerlendiremeyince maç kopmadı. sonradan garip bir şekilde galatasaray öne geçince işin rengi değişti. fakat hamza hoca ve oyuncular bunun şaşkınlığını üstünden atamadı. galatasaray ortadan uzun top ile yine kontra yedi. galatasaray bu kadar kötü bir günde 1-0 iken maçı uyutabilirdi. fakat hatalara devam etti. geriye çekilmek yerine ofsayt taktiği yapamayan bir yapıyı seçtiler. sonra zaten ileride tek forvet umut marke altında kaldı. sneijder top alamadı kayboldu. fakat dikkat ederseniz kanattan hiç pozisyon yemedi. sabri çıkana kadar ve telles balta ikilisi çok sırıtmadılar. fakat chedjou ile koray ikilisi gerçekten bugün felaketti. hamza hoca da bol bol yerlerinden oynayarak karman çorman yaptı.
sinan gümüş ün oyuna girmesi bence yanlıştı. geçen hafta oynanan rize maçında oynaması gerekiyordu. bu maçta bruma girdiği zaman görüldü ki sinan bruma nın çok gerisinde bir oyuncu. olcan bu takıma bir türlü oturmadı. çok güzel bir asist yapsa bile bir dikiş tutturamadı. emre çolak yine ikili orta saha da çok pas hatası ve top kaptırdı. keza melo da çok top kaybetti ve oyunu kuramadı.
bugün aslında galatasaray ın ileride oyunu kabul ettirecek bir kadro yapısı olmadığı için kontra takım taktiği belki daha mantıklı olabilirdi. orta sahada melo yekta hamit şeklinde başlanabilirdi. yine emre çolak sol kanata çekilip diğer kanata bruma yerleştirebilirdi. bir diğer ihtimal pandev umut bruma sneijder dörtlüsü ile ileri de daha baskıcı bir kadro sürülebilirdi. çünkü maçın ilk dakikalarında net görüldü ki orta saha baskı yapınca çıkamadılar. ileriye top gitmeyince çok bir anlamı kalmadı. bir pas istasyonu daha olsaydı belki gördük ki bursaspor un defansı öyle ahım şahım bir defans değil.
sonuçta hamza hoca nın hatalı kararları ve bursaspor un ilk 50 dakika güzel oyunu ve golden sonra her zaman ki düşüşü maçın kısa bir özetiydi. bursa eğer son 30 dakikalar olmasa herhalde liderdi. güzel zevkli bir maçtı fakat galatasaray ın bu maçtan çıkaracağı çok dersler var.
en önemli özelliği hızı ve patlama özelliği özellikle kısa mesafe için konuşursak kolay adam geçiyor. fakat top kontrolü ve final pası konusunda ciddi zaafları var. yine kafası kaldırarak oynamayı öğrenmesi gerekiyor. keza orta açma konusunda da çok başarılı bulmadım. kornerleri falsolu kullanmaya çalıştı ama ortaları daha çok topun dibine girme şeklinde yapıyor.
genelde türkiye bu tip oyuncular çok sevilir ama devamlılık önemlidir. büyük maçlarda ayakları titremeden oynamaya başladığı zaman o zaman olmuş diyebiliriz. arda turan o genç yaşında soğukkanlılığı ile dikkat çekmişti. fakat sinan biraz heyecanlı bir arkadaş ve soğukkanlı bir tip değil ondan dolayı pas hataları ve bencil hareketler yapabiliyor. basit oynamayı öğrenmesi gerekiyor.
leyla ile mecnun izleyici olarak sevdiğim film. fakat öyle bir karikatür veya fıkra etkisi yaratmadı. totalinde film güldürdü. fakat bazı yerleri baya sıktı. keşke salt güldürmeye amaçlasaydı sanki daha güzel olurdu. sanki dizinin bir bölümü edasıyla yapılmış sahneler vardı.
erdal bakkal ve devrim yakut un nam-ı değer düğün dernekte ki anne rolüyle hatırlayacağımız ablamızın sahnelerini hep güldürdü. ikisi de hiç boş atmadılar.
burak aksak espri tarzı ile artık klasikleşmiş olan açıköğretim geyiği yine bu filmde de yerini bulmuştur. yine yemeğe giden kız a çeyrek altın takma kafası da leyla ile mecnun un bölümlerini hatırlattı. işin ilginci filmin en ince esprisi filmin en sonundaydı. ben çok güldüm ama millet o kafa dikkat etmemiş.
kısacası eğlencelik bir film olmuş. fakat efsane demek fanatiklik olur. işler güçler in kardeş payı nın veya leyla ile mecnun un bu filmden güzel bölümleri oldu. o zaman vasat üstü bir bölüm tadında diyelim.
okan ın son senelerde fazlasıyla yaptığı belli konuklara yönelme işini bu sezon abartığını görüyorum. malzeme çıkacak konuk yerine genelde tanıdığı veya belli kişilere yöneliyor. artık işini bence severek yapmıyor. programın üstünde çok çalışmadığı belli bunu medya arkalarında bile görebiliyoruz. fakat bu haliyle bile beyaz show a bin basar o ayrıdır. beyaz show a daha isimli sanatçılar gelmesine rağmen içerik olarak beyaz show son zamanlarda 50 dakika şarkı 30 dakika komikli video şeklinde giden bir program oldu.
bu akşam gidip geçer not verdiğim film. ilk yarısı görücü sahneleri ile tutunuyor. fakat ikinci yarısı tam anlamıyla efsane olmuş. film tahmin edilebilir bir hale doğru gitse bile yine güzel bitirilmiş. ikinci yarı özellikle ''yeni gelin'' gelişi ile olan her sahne baya duygulandırdı. filmin sonunda bir anda kalkıp arkama baktığımda salonun yarısı ağlıyordu. erkekler bile baya baya ağlamış. gerçi biraz daha mahsun dramın dibine vursaydı bende ağlayabilirdim.
bu arada söylemeden edemeyeceğim o güzel gelin gerçekten nereden bulmuşlarsa mahsun cast ın dibine vurmuştur.
4 ocak 2015 gecesi madara olmayıp galatasaray ın sahada en iyi topçusu olmuştur. uzun bir zaman sonra hem gökhan töre ye karşı hem olcan a karşı başarılı oynamıştır. bunu gökhan töre sabri nin kanadına geçtiği zaman görebiliriz.
eskişehir maçında da görüldüğü üzere türkiye liginde defansif anlamda değil ofansif anlamda sıkıntı çekecek olan takım. çünkü bunun sebebi orta saha ve forvetlerin formsuz olması ve takım düzenine adapte olamamasıdır. kanatların çalışmadığı kanatlardan gelen ortalara içeri de tek kişi ile beklendiği bir düzende üretken olmak imkansızdır. benim gördüğüm kadarı ile galatasaray mancini ile özellikle alıştığı 4-3-3 veya 4-3-2-1 gibi bir düzen ile ofansif anlamda sıkıntı çektiğidir. geçen sene sneijder ve drogba nın ekstra oyunları ile maç kazandı ama bu sene drogba olmayıp sneijder formsuz ve isteksiz oyunu takımı bu hale getirdi. sneijder bir tarafında tarık bir tarafında veysel ile oynama isteği çok kalmadı.
benim açımdan çözüm bence orta saha olacaktır. maçta en hareketli orta saha oyuncumuz dzemali olduğunu herkes gördü. dikine oynayan tek orta saha oyuncumuzdu. kendi ağır olsa bile hızlı oynamaya çalıştı. orta saha bu duruma sneijder de dahil ileri hızlı çıkışlarda pas şiddetini bir türlü ayarlayamadılar. pas delisi oyun yerine şut delisi oyunu tercih etselerdi. şu an belki skor 3-0 olabilirdi.
selçuk,yekta,melo,cemali dörtlüsünden bence en makul son ikili gibi gözüküyor. prandelli eğer 4-4-2 formatını muslera- alex telles - chedjou - semih - tarık - cemali - melo - bruma - olcan(sneijder) - pandev - umut şeklinde denerse sanki daha başarılı olacak gibi gözüküyor. pandev ve umut bence iyi bir ikili oldu gibi geldi. bu kadro tabi bu kadroyu tabi şampiyonlar ligi için düşünüyoruz. türkiye liginde dünkü kadroya yakın bir kadro çıkacak.
fakat galatasaray da formsuz oyuncularda ısrar edilmemeli ve kendi sahamızda tek forvet oynamaya mahkum edilmemelidir. orta saha efektif olur anlarım ve şu formsuz düzende tamamen intihardır.
o kadar kafana takma bir çay koyayım sana diyen psikolog ile aynı kefeye koyulmaması gereken doktordur. türkiye de çok kötü doktorlar var tamam ama o kadar doktorlarımızı da karalamaya gerek yok.
son 2 aydır bana batarya konusunda sıkıntılar yaşatan telefondur. mobil veri olayı beni tamamen bitirmiştir. eğer mobil veri kullanırsanız 1 saat sonra şarjı bitiyor. büyük bir ihtimal batarya ölmüş. artık gittiği yere kadar götürecek. güncellemele nedense bana gelmiyor hep en son güncel diyor. millet 4.4 diyor benim ki hala 4.2 de garibim eski kafalı galiba bizim ki diyebilirim. ilk aldığım zaman messi ronaldo idi fakat şimdi bir sabri sarıoğlu bir selçuk şahin benim gözümde yapacak bir şey yok.
fiyat anlamında uygun ama hizmet anlamında vasat bir gsm operatörü. özellikle benim gibi internet önceliğiniz ise en ucuz internet bu operatörden sağlanır. her yerde çekmese bile %70 genel yerlerde çeker. öyle arka odalara tuvaletlere falan giderseniz unutun. yine çekim kalitesi de aynı şekildedir. yıllardan beri turkcell kullanıp çok az çekim sıkıntısı yaşadığım düşünülürse baya gerisinde kalmıştır. turkcell in interneti çok hızlı değil ama çekme olayı onu kotarıyor. eğer vodafone veya turkcell eğer fiyat politikalarını gözden geçirmezlerse ''ucuzcu tayfa'' mecburen yine avea tercih edecek.
şimdi bazıları diyebilir ki der ''2 milyarlık telefon alıyorsun ama avea kullanıyorsun.'' şeklinde bir tepki verebilir. fakat taksit ödeye ödeye bir hal olmuşuz bari oradan yırtalım.
