1962 yılında, takımı Real madridin o zamanki adıyla "Şampiyon kulüpler kupası" finalinde benfica ile oynadığı maçta hat-trick yapan ve bir final maçında hat-trick yapma ünvanı hala kırılamamış olan efsane macar futbolcudur. Budapeştede kendi adını taşıyan bir stadyum vardır ve macaristan milli takımı ulusal maçlarını bu stadyumda oynamaktadır.
International Cup turnuvasında Macaristan gibi son derece vasat bir takım ile imkansızı başarıp top player modunda eleme grubundan çıkıp yarı finale kadar yükselmeyi başardığım ancak uzatmada italyaya yenilmekten kurtulamadığım oyun. Bu başarımdan haberdar olsaydı Macarlar, ferenc puskas gibi heykelimi dikerlerdi heryere şerefsizim.
Slovenya alplerinin eteklerinde yer alan ve çevresini normal bir tempo ile 5 saatte ancak gezebileceğiniz kadar büyük bir göldür ve aynı zamanda milli parktır. tüm dertlerinizden ve kafanızdaki tüm rutinleren uzaklaşmak istiyorsanız ve de yolunuz Avrupa'ya düşmüşken muhakkak surette gezilmesi gerekmektedir. muadili ve daha küçüğü 1 saat uzaklıkta olan bled gölüdür.
Eylül 2009'da 2 gece konaklama şansı bulduğum, gerek güzelliğiyle, gerek insanlarının sıcakkanlılığıyla bende son derece kalıcı hatıralar bırakmış olan tertemiz sokaklarıyla ünlü bir Avrupa başkentidir. Kaledeki gözetleme kulesine çıkacak olursanız enfes güzellikte bir manzara izleme şansı bulursunuz. Şehrin neredeyse üçte birini kaplayan "Tivoli Park" muhakkak gezilmelidir.
tottenham'a geri dönüşü biz spurs hayranları için büyük bir haber olan irlanda futbolunun gözbebeği futbolcu. Roman Anatolevich Pavlyuchenko ile birlikte tottenham'ı daha da şaha kaldıracağından en ufak bir şüphem yok sezonun kalan kısmında.
1985 yılında Bronski Beat grubundan ayrılan "jimmy somerville" * ile "Richard coles" tarafından kurulmuştur. 1988 yılında dağılana kadar pek çok başarılı şarkıya imza atmışlardır. En büyük liste başarıları, orijinali "Thelma Houston"a ait olan don't leave me this way adlı şarkılarıdır. konuk şarkıcı sarah jane morris ile düet yapılan bu şarkı, amerika dans listesi ve ingiltere müzik listesinde bir numaraya ulaşmayı başarmıştır. "so cold the night", "tomorrow", "for a friend", "Disenchanted" ve "you are my World" isimli çok popüler şarkılara imza atmışlardır. "you are my world" adlı şarkıları 1980'li yıllarda TRT'de "ana ve çocuk sağlığı" temalı uzun soluklu bir programın fon müziği olarak da kullanılmıştır.
George Michael'in 1986 yılında dağılan Wham! grubu üyesi olduğu bir dönemde (Temmuz 1984) listelerde yer almış bir solo şarkısıdır. Şarkı yaklaşık 25 ülkenin müzik listelerinde 1 numaraya ulaşmayı başarmış ve dünya genelinde 6 milyon adetlik bir satış rakamına ulaşmıştır.
kendine hastır. birlikte çalıştığı gruplar bronski beat 'teki ve the communards 'taki başarısı sesinin pek çok vokaliste göre farklı bir tonda olmasından kaynaklanmaktadır. 2005 yılında istanbul'da en ön sıradan izleme şansı bulduğum sanatçı, sesinden hiçbir şey kaybetmediğini canlı canlı ispatlamıştır tüm hayranlarına. daha önce dinlememiş olan herkese tavsiye olunur.
gençliğinde Amerika adına sualtı projelerinde dalgıç lideri olarak görev almış ve emekliliğinden itibaren de sualtıyla ilgili eşsiz bilgilerini (batık gemilerden balık sürülerine kadar)romanlarında okuyucularıyla paylaşmış, ilerleyen yaşına rağmen hala paylaşmaya devam eden ünlü yazar. Romanlarının çok büyük bir yüzdesinde olaylar, Dirk Pitt adlı efsane karakterin etrafında gelişir. Dirk Pitt'in olmadığı romanlarında da Kurt Austin ve Joe Zavala ikilisi okuyucularla buluşur. Eşi benzeri olmayan bir klasik otomobil koleksiyonu vardır. Bu koleksiyona romanlarda Dirk Pitt sahiptir. Her romanında mutlaka bu koleksiyonda yer alan bir araba Dirk Pitt tarafından kullanılır.
Amerikalı usta yazar Clive Cussler 'in romanlarında yer alan unutulmaz bir karakterdir. iki kez beyazperdede canlandırılmıştır. 1980 yılında "raise the titanic" filminde Richard Jordan tarafından ve 2005 yılında "sahara" filminde Matthew McConaughey tarafından. NUMA adlı kuruluşta özel projeler müdürüdür ve bu kuruluşa geçmeden önce hava kuvvetlerinde binbaşı rütbesine sahiptir. Wastington'da terkedilmiş bir uçak hangarında yaşar. Burada klasik otomobillerden oluşan bir koleksiyonu vardır. Her romanda bu koleksiyondaki arabalardan birini kullanır. Bu arabalar aslında yazar Clive Cussler'ın kendi koleksiyonundaki arabalardır ve Cussler, koleksiyonunu okuyucuya böyle bir yolla aktarmaktadır. NUMA başkanı Amiral James Sandacker'ın özel puro koleksiyonundan düzenli olarak ve her seferinde bir adet puro aşırmaktadır. Bunları bir kokteylde ya da toplantı esnasında Amiral'in gözü önünde yakmakta ve Amiral de purolarından birinin nasıl olup da Dirk Pitt'in eline geçtiğini asla anlamamaktadır.
her camouflage konserinde o konserin sonlarına doğru muhakkak çalınan ve grup kariyerindeki ilk stüdyo albümü olan 1988 tarihli "voices & images" isimli albümden çıkan ilk liste 45'liği... ama bu şarkı 1987 sonunda piyasaya sürülmüştür. Dolayısıyla bu şarkının çıkışı ile albümün çıkışı aynı yıla denk gelmez.
her camouflage konserinde bir grup katılımcının her şarkı arasında ısrarla istediği ama grubun da ısrarla -ki ben de hak veriyorum- konserin sonlarına doğru seslendirdiği, 1989 tarihli "methods of silence" isimli ikinci stüdyo albümlerinde yer alan ve bu albümden çıkan ilk liste 45'liği...
Kullanıldıktan sonra işe yaramayan her şeye atık veya çöp denir. Gündelik hayatımızda kullandığımız ürünlerin boş ambalajlarının oluşturduğu atıklara ise "ambalaj atığı" adı verilir.
vader: obi wan never told you what happened to your father.
luke: he told me enough. he told me you killed him.
vader: no luke. i am your father ..!
luke: no, it is not true. this is impossible.
1980 yılında ingiltere'nin Sheffield şehrinde kurulmuş olan bir synth-pop grubudur. Sonuncusu 2008 yılında olmak üzere toplam 11 adet stüdyo albümü yayınlamışlardır. En çok satmış olan albümleri 1982 tarihli "lexican of love" adlı ilk albümleridir. En popüler şarkıları olarak "the look of love" ve "poison arrow" adlı çalışmalar gösterilebilir. Bu şarkılar yalnızca az önce bahsetmiş olduğum "lexican of love" albümünün değil aynı zamanda grup kariyerinin de en sevilen şarkılarıdır.
Ünlü alternatif rock grubu radiohead ismini Talking heads grubunun 1986 tarihli "True Stories" adlı albümünde yer alan "Radio Head" adlı şarkıdan esinlenerek koymuştur.
1967 tarihli bir başyapıttır. peter o toole ve omer sheriff in başrol oynadıkları bu film, 2. dünya savaşı esnasında polonyada geçiyor. bir cinayet işleniyor ve o cinayetin tek görgü tanığı olan bir apartman kapıcısına göre cinayeti işleyen kişinin pantolununda kırmızı şerit var. kırmızı şerit ise alman ordusunda sadece generallerde bulunuyor. bu kritik durum üzerine berlinden konuyu araştırmakla görevli bir askeri müfettiş gönderilir ve film bütün heyecanıyla devam eder. izlememiş olanlar varsa mutlaka tavsiye ederim.
serinin 7.8.ve 9. bölümleri olarak addedebileceğimiz kısımları thrawn trilogy adıyla kitap formatında basıldı. ancak bu kitaplardan sadece 1. bölüm (heil to the empire) türkçe olarak yayınlandı. yeni üçleme olarak da isimlendirebileceğimiz bu orijinal seriyi takip etmek isteyen arkadaşlar, kitap satışı yapan yabancı web sitelerinde "thrawn trilogy" adıyla inceleme yapabilirler.
Knight rider serilerindeki ailemizin arabası kitt'in prototipidir. kontrolden çıkan ve ortalığı kabusa çeviren, kötü amaçlara hizmet eden bir arabadır... KITT in düşmanıdır. ilk olarak 1982 tarihli "trust doesn't rust" adlı bölümde iki sarhoş tarafından kapatıldığı depodan gün ışığına çıkartılmıştır. ismi de "Knight Automated Roving Robot" kelimelerinin başharflerinden oluşmaktadır.
bir de bunun prototipi var: KARR
kontrolden çıkan ve ortalığı kabusa çeviren, kötü amaçlara hizmet eden bir araba.. "KITT"in düşmanı. ilk olarak 1982 tarihli "trust doesn't rust" adlı bölümde iki sarhoş tarafından kapatıldığı depodan gün ışığına çıkarılır.
peki "KARR" ismi nereden geliyor? "Knight Automated Roving Robot" kelimelerinin başharfleri...!
kesinlikle dünyanın en uyuşuk ve tembel hayvanıdır. izlerken aniden uykunuz gelebilir. orta ve güney amerikanın yağmur ormanlarında yaşayan canlılardır. tüm memeliler arasında en yavaş hareket eden hayvanlar olarak bilinirler. bir annenin yavrusuna doğru acele ederek ilerlerken bile, 1 saatte sadece 4 metre kadar hareket ettiği hesaplanmıştır. uzun parmaklı elleri ve ayakları vardır ve parmakları bir tür elastiki maddeyle kaplıdır. keskin pençeleri sayesinde dalların üzerinde tersine doğru asılı bir şekilde uyumayı bile başarmaktadırlar.
şampiyonlar ligi ön elemesinde Liverpool ile ilk maçı kendi sahasında oynamıştır, maç 0-0 berabere bitmiştir. ingiltere'deki rövanş maçının da normal süresi 0-0 bitmiştir. Uzatmalara kalan maç tam penaltılara gidiyor derken 119. dakikada Dirk Kuyt'un golüne engel olamamışlar ve elenmişlerdir. Yoluna UEFA kupasında devam eden Standard Liege, grup maçlarını lider tamamlamış ve bir üst turda braga takımı ile eşleşmiştir.
1900 yılında kurulmuştur ve Belçika'nın en köklü futbol kulüplerinden biridir. Forma renkleri kırmızı beyazdır. 9 kez lig şampiyonu olmuştur. 5 kez belçika kupası, 1 kez belçika lig kupası, 3 kez de belçika süper kupası kazanmıştır. Avrupa kupalarında en büyük başarısı ise 1982 yılında kupa galipleri kupası'nda final oynamaktan ibarettir ama Barcelona'ya 2-1 yenilmiştir.
2008-2009 sezonunda şampiyonlar ligi ön eleme turunda Liverpool'un son anda elediği belçika'nın Standard Liege takımına Uefa kupasında elenerek büyük prestij kaybeden ve liverpool'un bir süre daha gölgesinde kalmaya mahkum gibi görünen 1878 yılında kurulmuş olan mavi beyaz forma renklerine sahip takım.
film çok başarılıdır. Kevin Costner'in bir sahnede arabayı kenara çekip "kral hakkında kimse böyle konuşmayacak, kralı kimse küçük düşürmeyecek" şeklindeki ani parlaması akıllarda kalan en önemli repliktir. Filmin sonunda ise oyuncuların adları yazarken Kurt Russell'in Elvis tripleri eşliğinde seslendirdiği "Such A Night" hem Kurt Russell hem de Elvis presley hayranları açısından fevkalade eğlencelidir..
1985 konserleri Sir ünvanlı Bob Geldof'un ve Ultravox grubunun beyni Midge Ure'un girişimleriyle aynı anda ingiltere'de Wembley Stadında ve Amerika'da JFK Stadında düzenlenmiştir. Dönemin en ünlü sanatçıları tek bir kuruş ücret almadan bu etkinliğe katılmışlar ve afrikadaki açlar yararına tertiplenmiş olan bu konsere destek vermişlerdir. Ünlü ingiliz şarkıcı Phil Collins de dünyanın ne kadar küçük olduğunu ispatlamak ve aç insanların yardım çağrılarına karşı tüm kıtaların birleşmesi gerektiğini gözler önüne sermek için ilginç bir yol seçmiş; Wembley'de bir şarkı seslendirdikten sonra Concorde'a binerek hemen Amerikaya gitmiş ve konserler bitmeden bir şarkı da orada seslendirmiştir.
1949 yılında ingilterede dünyaya gelmiş, yalnızca ülkesinde ya da Avrupada değil aynı zamanda okyanusun diğer yanında da büyük popülarite kazanmış olan ünlü bir şarkıcıdır. Blues, Pop, Jazz şarkıları bestelemiş ve yorumlamıştır. Aynı zamanda söz yazarıdır. solo kariyerinin yanısıra 1985 yılında Duran Duran grubundan Andy Taylor, John Taylor ve Chic grubundan Tony Thompson ile birlikte "Power Station" grubunu kurmuştur. 2003 senesinde bir televizyon programına katılmak için Paris'e giderken kalp krizi geçirerek yaşama veda etmiştir. Mezarı, uzun yıllar yaşadığı isviçrenin lugano şehrindedir.
Ünlü ingiliz şarkıcı Robert Palmer'ın 1985 tarihli albümüdür. Albümden çıkan ilk liste şarkısı olan addicted to love 1986 yılında US Billboard Hot 100 listesinde bir numaraya yükselmiş ve bu nedenle sanatçı bir Grammy ödülü kazanmıştır. Albümde Duran Duran grubundan tanıdığımız Andy taylor, sanatçıya kimi şarkılarda katkıda bulunmuştur. Albümde yer alan şarkıların sırayla şunlardır:
Riptide
Hyperactive
Addicted to Love
Trick Bag
Get It Through Your Heart
I Didn't Mean to Turn You On
Flesh Wound
Discipline of Love
Riptide (Reprise)