hiçbir şekilde feryadını duymayan hükümete sesini duyurmak için yapılan halk eylemidir.
dudulluda 120 tl den vergilendirilen (bunu özellikle söylüyorum burada oturan halk hiçbir yeri işgal etmedi. para vererek aldı ve yıllardır vergilerini ödüyor) arsa fiyatları belediye başkanı ve muhtarların ortak çabasıyla (!) 1200 tl den -başlayan- fiyatlar olarak belirlenmiştir. Eşini kaybetmiş, kimsesi olmayan 81 yaşındaki aygül teyzeye sadece oturduğu ev için 120 bin lira arsa bedeli biçilmiştir.
Diyelim ki aygül teyze bir şekilde bankadan kredi alıp (ki bu tamamen ayrı bir sorundur) bu parayı ödedi. Sorun aygül teyze için hala bitmiyor. Çünkü verilen tapu arsa tapusu değil bağ-bahçe tapusu. Yani belediye ödetmiş olduğu bedelden sonra bir de yeni yasayla %40 a çıkarılan kamulaştırma işlemini uygulamak istiyor. Bu durumda Aygül teyzeye iki seçenek kalıyor. Ya evini terkedecek ya da %40 ın da parasını ödeyecek.
Sorun hala bitmedi. Diyelim ki 700 tl emekli maaşı alan aygül teyze bunu da ödedi. Şimdi imar yasasını beklemesi ve bağ bahçe tapusunun arsa tapusuna dönmesini beklemesi gerekiyor. Diyelim ki o da oldu.
Eğer şanslıysa bir müteahhit bu araziye girer ve ona da yaptığı bilmem kaç daireden bir tanesini verirse hayatında ilk defa girişin üstü olan bir yerde yaşar. Tabii ömrü vefa ederse. Veya banka kredilerini ödemek için bütün maaşını bankaya bırakır ve komşularına muhtaç bir şekilde hayatının geri kalanını sürdürür. Tabi komşusu kaldıysa.
Daha da acısı çıkartılan kanun konunun mahkemeye taşınmasını da engellemektedir. Mahkemeye giden kişi dava sonucuna bakılmaksızın malından feragat eder (bu satır kanunda aynen bu şekilde ifade edilmiştir).
Şimdi bunların içinden üç kişi (birisi sağ bacağından özürlü) yürüyerek ankaraya gidiyor. Salı günü onlara destek verecek 10 larca otobüsle birlikte mecliste derdini anlatmaya hakkını aramaya.
kimsenin bedavaya oturmak gibi derdi yok. daha önce iki kez parasını ödedi, şimdi istedikleri yıllardır ödedikleri emlak vergisi bedeli üzerinden paralarını ödeyip evlerinde huzur içinde oturmak (chp li ataşehir belediyesi bunu yaptı).
Eğer vaktiniz varsa bugüne kadar ulusal basında hiçbir şekilde yer almayan direniş görüntülerini aşağıdaki linkten izleyin. Daha iyi anlayacaksınız:
--spoiler--
Yılın ilk yarısında altın ithalatı 9,9 milyar dolarla rekor kırdı. Altın ithalatı ile ihracatı arasındaki fark bu yılın ilk yarısında 5,7 milyar dolarla tarihi zirveyi gördü
--spoiler--
nasıl bir yorum getireceğimi şaşırmış durumdayım sevgili sözlük. ne olacak bizim bu ekonomideki açıklar? nasıl kapatacağız arayı? çocuklara torunlara nasıl bir ülke bırakıyoruz biz?
biz bu altınları işleyip üç misline geri satarız di mi?
Ülkece girilecek yeni bir seçim için sürenin gitgide azalmasıdır.
Siyasi partiler icraatlerini saymaya, sokaklara parti bayrakları asılmaya başlanır, sokaklar seyyar satıcı gibi dolaşan parti arabalarıyla dolar.
Bunlar artık ne kadar sıradansa, şu güne kadar o makamı işgal edenlerin neler yaptıklarını unutup helal olsun ne güzel proce diye oy vereceklerin varlığı da o kadar alışılmış bir durumdur.
Örneğin Topbaş'ın Central park procesi. Bugün bütün haber sitelerinde baş köşede. E şimdiye kadar neredeydin? Avm yeri bulmak ve hak sahiplerini işgalci olarak göstermekle uğraşıyordun.
Kuşdili çayırını da çayır yapacaklarmış, avm inşaatı olacakmış ama bunlar durdurmuş. At yalanı inanan bulursun nasılsa.
Oraya avm yapılmasını -sizin çabalarınıza rağmen- engelleyen içinde cehape nin de bulunduğu siyasi ve sivil insiyatiflerdir.
Göz göre göre yalan dolan. işte Türk seçmeninin sevdiği siyasetçi.
her konuda din adamlarından fetva alındığı, bütün tv kanallarını din adamlarının(!) bastığı güzide yurdumdan şaşılmayacak durum.
kimdir, nedir bilinmeyen adamlar başımıza ulema oldu. zaten bu şehrin tarihinde var yakında meleklerin cinsiyetini tartışmaya başlarız.
not: oruç tutan arkadaşların inançlarına saygım sonsuz fakat arkadaş yemin ediyorum ben arap kanallarında bu kadar ramazan goygoyu görmedim.
artık ramazan inancı bile şirketlerin pazarlama stratejilerinin bir parçası oldu. mobilyacıların ramazan kampanyalarına, benzin istasyonlarının ramazan kampanyalarına daha alışamamışken ramazan kredisi nedir arkadaş ya !??
edit: çok yanlış yere gitti la. çok sinirlenmişim *
edit 2: yeni başlık kurtarır anca
- PKK silah bırakıyor denip asker o bölgeden çıkarılmış, bölge PKK ya bırakılmıştır. Ne varki PKK tarafında bir değişiklik yok gibidir.
- en basit ihalelerin bile yandaşlara gittiğini ortaya koymuştur. Her zamanki gibi bal tutan parmağını yalamış devletin parası akrabalara gitmiştir.
Tabiki Türkiye'nin en büyük meydanı (!) kazlıçeşme ahalisi için bu durum gurur duyulacak bir şeydir. Sözlükteki uzantıları için yorum yapmak bile gereksizldir.
Mazeret ise 2 aydır iş yapamıyoruz olmuş. E o zaman insan doğrama hakları vardır kanuna göre.
Öte taraftan taksim gibi istanbulun en pahalı yerlerinden birinde mal sahibi olan kişilerin böyle elinde palayla dolaşması ne kadar mantıklıdır onu bilemedim.
Polisin hedef gözetmeksizin evlere ve insanlara gaz bombası attığı bizzat görülmüş fakat hiçbir medya kanalında yer almamıştır.
Elinde iki tane Türk bayrağıyla giden yaşlı amca ve teyze, ayağı aksayarak yürüyen bir başka amca, düdük çalarak giden bir teyze, omuzlarından aşağı Türk bayrağı asan ortaokul öğrencisi küçük kız, hepinizin durumunu merak ediyorum inşallah iyisinizdir.
Taksim olayları ülkemiz basını tarafından olgunlukla(!) takip edilmiş ana dış basın aynı olgunluğu göstermemiş. Nitekim amanpour ablamız bugün bu lafın hakkını fazlasıyla vermiştir.
dudulluda dün gece gerçekleştirilen ve 40-50 kişi ile başlayıp 1000-1500 kişiye ulaşan yürüyüştür.
göstericilerin genel yaş ortalamasının 50-52 civarı olduğu söylenebilir. kadınlar tencere tavalara vurarak yürümüş erkekler tayyip istifa sloganı atmış, civardaki evlerden ışıklar ve tencere tavalarla destek gelmiştir.
polis birkaç kez gelmiş fakat herhangi bir müdahalede bulunmadan tekrar geri dönmüştür. akp liler gerilim yaratmaya çalışmış fakat başarılı olamamıştır.
inanmayanlar için videoları mevcuttur. ilk fırsatta internet ortamında paylaşılacaktır.
Dün ümraniyede toprağa verilen gencin amcasının haklı haykırışlarıdır. zonguldaktaki göstericilere ne verdiniz deyip duran hödüğün suratına çarpılması gereken tokattır "21 yaşında canını verdi"
--spoiler--
Ülkenin her yerinde insanlar sokağa çıkıyor. Biz de sokağa çıktık. Başbakan Tayyip Erdoğanın hiçbir kesimi dikkate almayan tavırları, toplumun değer yargılarına hakaret etmesi, insanların hiçe sayılması olayları bu noktaya getirdi. Başbakanın tavrı herkesi gerdi. Artık dayanılmaz hale geldi. Biz de Tayyip Erdoğan diktatörlüğünün yıkılması, hükümetin istifa etmesi için, ülkenin geleceği için vazgeçilmez olan şey için sokağa çıktık. TEM otoyolunu trafiğe kapatmak isterken bir kaza oldu. Kaza oldu ama bu ölümün sorumlusu Tayyip Erdoğandır. Erdoğan, insanlara bu kadar hakaret etmese, değer yargılarıyla oynamasa bunlar olmayacaktı. işçiye hakaret, esnafa, memura hakaret, Aleviye hakaret Milyonlarca insana çapulcu diyor. Tayyip Erdoğan gidecek. Başka çaresi yok. Yazık değil mi bu fidanlara. Niye bu kadar insanları aşağılıyor. Kibri aklını geçmiş. Böyle bir adam Türkiyede başbakanlık yapamaz. Reyhanlıda 52 kişi ölünce ABDye kaçmıştı, şimdi yine yurt dışına kaçtı. Yeter. Suriyeyi, komşularımızı karıştırıyor. 54 yaşındayım böyle bir başbakan görmedim. Toplumun yarısından fazlası kendisine küfrediyor. Sürü değiliz. Artık dayanılacak şey kalmadı. Patladık.
--spoiler--
edit: konuşma yalan değil, dileyeni kendisiyle tanıştırabilirim.
2b yasası mağdurlarının yoğun olduğu bölgelerde toplu istifalar yaşanmaktadır.
Fakat AKP seçim öncesi rayiç bedelleri düşürme yoluna giderek buralarda yeniden popüler olabilir.
Ama şöyle; şu anda m2 bedeli 1300 tl (evet 1300. Yeni havaalanı yapılacak bölgede tavan yaptı denilen yer 200 tl)
Olarak belirlenmiş bölgelerde 120 tl üzerinden vergi alınıyor.
Zaten sorun burada çıkıyor. insanlar parayı vergi değerinden ödeyemiyor. Neyse, seçim öncesi rt çıkar halkı mağdur etmeyin der sonra burası 800 e düşer.
Bizim millette 120 tl lik yer olduğu halde Allah razı olsun deyip basar oyu yine.
O yüzden sandığa farklı yansıyabilir.
Edit: Aşağıdaki başlığa yazmıştım ama yeni başlık olarak çıkmış. işte bunlar hep mobil.
özellikle evlilik hazırlığı dönemindeyseniz ya da misafiriniz vs. sebebiyle durum aciliyet arzediyorsa iki kere yandınız demektir.
Bu güne kadar filanca yerden mobilyalarımı aldım acaip mutlu oldum ehi ehi diyen duymadım. yani orta halli bir alıcıysanız gideceğiniz yerlerden mutlu dönemeyeceğiniz kesin.
en azından okuyucuya ufak bir faydam olsun, eğer istanbul dudullu daki modoko yolu üzerinde engince diye 5 katlı bir mobilya mağazası görürseniz görmemiş gibi yapın. onun yerine marangozdan tahta alarak eşyalarınızı kendiniz yapmayı deneyebilirsiniz. bunlar ne böyle diyen olursa sürrealist yaklaştım diyin olmadı suçu üstüme atın ben kabul ederim.
çünkü engince de hiçbir şey zamanında gelmeyecek, gelenler berbat bir işçilik, çizik bozuk kaplamalarla size ulaşacak, saatlerce süren bir gerilim sonrasında eşyalar geri gönderilecek ve yarın gelir denildiği halde 3 gün sonra bir öncekinden hallice geri gelecektir.
kavga gürültü para etmez boşuna uğraşmayın. o yüzden yolunuz oralara düşerse görmezden gelin ve mutlu hayatınızın bölünmesine izin vermeyin.
Ülkemizde uzun yıllardır eksikliğini hissettiğimiz bir konuda gerekli çalışmanın karabük üniversitesi tarafından yapılarak tamamlanmasıdır (bkz: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23353352.asp)
bu da bitti çok şükür.
hz. ademe fahri profesörlük verilmesini talep ediyorum. onun insanlığa daha çok faydası oldu.
hürriyetin web sitesinde yayınladığı manşetlerdir.
temel amaç insanları meraklandırıp haberin okunmasını sağlamaktır bu kabul. kabul de, abicim siz meraklandırmakla galeyana getirmek konularını birbirine karıştırdınız zaar.
manşet başlığı "dikkat geliyor". resim ne olduğu anlaşılmayan bir patlama sahnesi. linke tıkladığınızda karşınıza çıkan şey filanca fotoğrafçının çektiği anlık resimler.
şimdi çok üzgünüm ama ben bunu irdelerim arkadaş (irdelerken 10 kaplan gücünde irdelerim):
- lan başlığı okuyan dünyaya meteor filan çarpacağını sanacak olum bu ne biçim başlık ne biçim haber lan? açılan sayfada haber namına hiç birşey yok, siz şu linki yaptıktan sonra bi bakıyor musunuz? bari işin haber boyutundan bahsedin iki satır
- almanyada adamın biri yaşlı bir amcanın resmini hergün çekip web sitesine koyabilir. bunun pulitzer ödülü getirecek bir haber olduğunu sanıyorsanız sizin için kötü haberlerim var,
- bu haber bütün insanlığı ilgilendiriyor deyip diyet haberleri koymazsanız insanlık insanlığından birşey kaybetmez inanın bana
milletçe birlik beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerin hatırına irdelemeyi burada bırakıyorum (ki normalde hayatta yapmam) siz de ara sıra gazetecilik yapın olma mı?
bariz bir şekilde gölün rengini değiştiren, alglerin sayısında artışla meydana gelmiş durum. neyseki sakarya su ve kanalizasyon idaresi tahlil yaptırmış ve insan sağlığına zararlı olmadığını söylemiş. nasıl oluyor da böyle bir su insan sağlığına zararsız oluyor anlamış değilim.
O ayrı tabii de peki ya gölün sağlığı? besbelli gölün faunası bozulmuş ki alglerin sayısı artmış. e saskinin bu konudaki yorumu ne? onu bilen yok tabii. gönül rahatlığıyla içebilirsiniz arkadaşlar.
--spoiler--
Sivas'ın Divriği ilçesine bağlı Odur köyü Çeçtepe mevkisindeki tümülüse 28 metre uzunluğunda tünel kazarak giren definecilerin, mezarın kapağını açmaya çalıştığı ancak başarılı olamadığı belirlendi.
--spoiler--
adamlar resmen tarih bilimine hizmet ediyor (tabii hazine yoksa *). sonrasında ekipler gidip inceleme yapmış ve çok önemli bir keşif olduğunu belirtmişler. benim bildiğim tümülüs dediğin şey bakınca anlaşılır. demekki defineciler olmasa kimse kazmak için de uğraşmayacak.
--spoiler--
Çeçtepe Tümülüsü hakkında bilgi veren Kaya, "Daha önce görev yaptığım yerlerde Friglere ve Lidyalılara ait kaya mezarlarıyla karşılaşmış ve onların hayretini yaşamış biriyim. Aynı heyecanla buraya geldim. iki odalı olması, çok nizami bir yapıya sahip olması dolayısıyla çok önemli. insanı etkiliyor. Buradaki araştırmalar yapılıp, verilere daha net ulaşıldığında sonuç çok daha muhteşem olacaktır. ilk etapta Roma dönemine ait olduğu ifade ediliyor. Düz bir zemin üzerinde sonradan yığma yapıldığı için Frigler ve Lidyalıları da anımsattığı söyleniyor. Net olmamakla birlikte ilk intiba, Roma dönemine ait olduğu yönünde" diye konuştu.
--spoiler--
cezaevlerindeki açlık grevlerinin nasıl bitirildiğinin bir göstergesidir. olayın hemen akabinde böyle bir gelişme olması inşallah yapılan tek pazarlık bu olmuştur dedirtir.
