Bazı mektuplar cidden muhteşem. Bir sigara yakıp okumaya başladım. Sonlara gelince dellendim. Beyler, kız kardeşim bana bir bardak su getirmiyor kalk kendin al ben senin hizmetçin değilim diyor. Elalemin bacısı sayfa sayfa destan yazıyor. Ulan ne şanslı adamlar var bu dünyada! Aynı anne ve babadan doğmamışlar ama işte gel gör ki özden daha öz. Ne babürmüş arkadaş! Adamdaki karizma kimsede yok. Benim için şu yazılanların milyonda biri yazılsa havalara girip herkese alem buysa kral benim derim. Aksine Mütevazi bir adam sanırım.
Sevgili fadimenin düğününde halay başı, Babür bey ile olan bu muazzam abi-kardeş ilişkin için kurşun döktür, ağaca çaput bağla, ne bileyim git yasin falan oku. Çok şirin ve bıcır bıcır bir bacısı olan Babür bey yapsın hatta. Allah nazardan saklasın. imrenmemek mümkün değil.
Hayat sahnesinde herkesin başrolü farklı elbette. Üstteki Yazar iki kişiden bahsetmiş. Benim de en değerli varlığım nişanlımdı. Sonra aldatıldım ve hayatımdaki her şey kapkaranlık oldu. Detaya girmeyeceğim. Bir daha kimseyi bu kadar çok sevebileceğimi zannetmiyorum.
Kız kardeş olarak mükemmel olduğunu çok iyi anladığımız yazar hanımefendide her şeyin en iyisini yapmam gerek takıntısı var bence. Bu çok güzel bir şey. Evlense mükemmel bir kadın, çocuğu olsa yine mükemmel bir anne olmak için her şeyi yapabileceğine eminim. Allah iyilerle karşılaştırsın. Şu sıralar mesleğinde mükemmel olmaya çalışırken sürmenaj olması söz konusu olabilir. Biraz dinlenmesini salık veriyorum.
Mükemmel. Tek kelimeyle mü-kem-mel! Yüksel ve Babür hayal ürünü değil gerçek kişiler bu arada. Sadece bu Allah'ın öyle herkese nasip etmeyeceği uçsuz bucaksız bir gönül bağı. Yazar hanım kızımız abilerini canından çok seviyor. Umarım kendisi de en az bu kadar çok seviliyordur. Yoksa gerçekten üzülürüm. Çok temiz, berrak, destansı bir sevgi çünkü bu.
Bu yazılar bir gün kitap olarak basılırsa çok rica ediyorum Yüksel ve Babür'ü kapak fotoğrafı yap. Bu iki dünya şanslısı adamı görelim artık.
Okuduğum en güzel yazılardan birine konu olan duygu. Yazara mesaj attım. "Ben sadece yazıyorum, içimi döküyorum. Beğenenler de ilgiyle okuyorlar" dedi. Yüksel ve Babür gerçekmiş. Altından hayali kişilerin konu olduğu psikolojik gerilim filmi senaryosu çıkmayacak yani. Sağlıklı ve mutlu bir çocukluk dönemi geçirmiş bir insanın hayatta en çok sevdiği insanlara olan duygularını sanat eserine dönüştürmesinden başka bir şey değil.
Yalnız benim kafamda Yüksel ve Babür aşırı derecede karizmatik bir imaja sahip. Yani bilmiyorum böyle çok yakışıklı ama aynı zamanda şirin, sert ama babacan insanlar canlanıyor gözümde. Umarım öyledir.
Başlıktaki yazı ve Yüksel başlığındaki yazıyı okuyunca şöyle düşündüm. Babür ve Yüksel adlı kişiler hem gerçekten çok ve delice seviliyorlar hem de bu sevgi mantıklı bir zemine oturuyor. Yani altı dolu. Üstelik tertemiz bir sevgi. Yazar hanım bunu özenle koruyup saklamış, çiçek sular gibi sulamış, Yüksel ve Babür'e en özenli şekilde sunmuş. Aynı siyasi görüşten olmanın verdiği bağdan çok daha fazlası var.
ben abilerini bu kadar çok seven ve onları bu kadar derin cümlelerle anlatan biri kim bilir aşık olduğu adamı nasıl tasvir eder diye düşündüm. Yüksel ve Babür beyler çok şanslı demişler evet ama asıl Evliyse kocası, değilse evleneceği adam çok şanslı.
Sakine mutlaka pek çok kez abisinin bu canice işlediği cinayet ile anıldı, dışlandı. Yaşadıkları eminim o yaştaki kız çocuğu için hiç kolay değildi. Ergenliği ve genç kızlığı da mahvoldu belki. Garipoğlu ailesinin kızı olmayı o seçmedi. Fakaaaaaat... işte burada kocaman bir fakat devreye giriyor.
Eğer o kanlı koltuk olayı, among us ve makaslı biblo skandalını paylaşmak yerine bu aileden kopmaya çalışsa, hatta çıkıp bir tv kanalında konuşup "ben bu ailenin içinde olmayı seçmedim. Beni Garipoğlu olarak değil, sakine olarak görün." Deseydi ve samimiyetle acılı ailenin yanında dursaydı inanıyorum ki kimse suçlamazdı ve ayrı, bağımsız bir insan olarak nitelendirilirdi. Zaten böyle bir durumda onu abisinin günahıyla vurmak acımasızlık ve büyük haksızlık olurdu. Fakat o yapılanları desteklercesine milletin gözüne sokmayı tercih etti.
Birini öldürmeden önce, birine tecavüz etmeden önce, birinin malını çalmadan önce "benim yapacaklarım ailemin hayatını mahveder mi? Ailem bu kara lekeyle nasıl yaşar?" diye düşünmek lazım. Abisi ve diğer aile bireyleri bunu düşünmemiş. Sakine bunu destekler gibi görünecek şeyler yaptığı için suçlanıyor. Bu da kendi sorumluluğunda.
Ne yazık ki benim de umudum yok. Çeşme ve Alaçatı arasında bir insanın ortadan kaybolması, buharlaşıp uçması mümkün değil. 9 gün içinde illa ki bir yerlerde görülürdü. Çok üzgünüm gerçekten.
Olay gerçekten çok garip. Çocuk arkadaşlarına telefonum çalındı demiş. Çeşme gibi bir yerde ortadan kaybolmuş. Olm insan çeşme ve Alaçatı'da istese bile kaybolamaz lan. insan kaynıyor ora. Ayrıca evet her yerde MOBESE var. Bağırsan herkes duyar. Yani başına bir iş geldiyse bile illa ki birileri görürdü. 1 haftadan fazla olmuş.
Emniyetin olaya gizlilik kararı vermesi çok enteresan. Bu çocuk acaba yanlış bir şey mi yaptı diye de düşünüyorum. Başına iş açacak birilerine mi bulaştı acaba? 19 yaşında genç bir delikanlı izmir'de bu mevsimde arı kovanı gibi olan bir yerde nasıl kaybolabilir?
Dünyadaki tek gerçek milliyetçiliktir. Şu an bütün dünyada en büyük sorun sığınmacı sorunudur. Bütün mülteciler geldikleri yere geri dönmedikleri müddetçe hiçbir yer güvenli olmayacak.
Herkes kendi evinde, memleketinde iyi olsun. istenmediği yere sülük gibi yapışmasın.
Eğer sevgilisi varsa çok büyük karaktersizdir. Hayatınızdaki insana saygınız olsun. Eski sevgilinizle Hiç konuşmasanız dahi bu yaptığınız çok çirkin bir şey.
Olayı Emre Aydın şarkısına çevirmek çok gereksiz. insanlar net olup özledilerse söylemeyi, sevmedilerse doğru düzgün ayrılmayı başaramadıkları için sorun çıkıyor. Ayrılığı da, ilişkiyi de beceremeyen, korkak bir toplumuz ne yazık ki. Kaybetmekten korkmak ama hiçbir şey yapmamak...
Arkadaşlar espri yapıp gülmek kısa vadede iyi gelebilir ama gerçek duyguyu bastırıp içimize atıyoruz aslında. Felaket yaşanan yerlerde (siyasi görüşünden bağımsız olarak söylüyorum) siyasetçilerin güldüğü fotoğraf ve videoları paylaşıp linç ediyoruz ya, bu berbat bir şey emin olun. Akp, CHP, MHP, iP falan fark etmez, kimse keyfinden gülmüyor. Acıya karşı savunma mekanizması bu.
Yani espri yapmak da travmayı iyileştirmez. Tam tersi bu bir çeşit acıdan kaçma şekli. Beynimiz "ya kaç ya savaş" komutu veriyor. Savaşmaya güç yetmeyince de kaçıyor insanlar. Sağlıklı mı? Maalesef değil.
Bu programda Kocasına "ben nikahımı veriyorum, git başka kadınla evlen" diyen, hatta kocasına kadın bulan kadınları gördük arkadaşlar.
Bazı kadınlar var, kocasının başka kadınla mesajını yakalayınca evden ayrılıp boşanma davası açacak kadar gururlu ve namuslu. Bazı kadınlar da işte gavatlığına kılıf arıyor. Tıpkı bazı erkekler gibi.
Eşini paylaşanda ahlak, onur, şeref, namus gibi yüce hasletler olmaz. insan kendi namusunu başkasına peşkeş çekmez. Bunu o çok modern Avrupa'da dahi kimse kabul etmez. Maşallah kırsal kesimde her türlü iğrençlik dönüyor.
Bu arada Güney Kore polisi orada uyuşturucu kullanımı meselesini yalanladı ama herkes aklı alınmış gibi davranıyordu. Gelecekte bu insanların bir deneye kurban gittikleri ortaya çıkarsa hiç şaşırmam
Polis olmaması gereken bir kişiymiş. Böyle saplantılı, bir kişiyi hayatının merkezine koymuş bir insan bu milleti nasıl koruyabilir? Polis alımında torpil değil ruh sağlığı ön planda olmalıdır.
Umarım o kızcağız bu zor durumu zarar görmeden atlatır.
Katil fitnessa giden bir tipmiş. Şizofreni hastası birinin özbakım konusunda bile sıkıntıları vardır. Yani fitness salonuna giden şizofren pek olası değil. O nedenle meth kullanıyordur diye düşünüyorum.
Ha şu da var, meth kullanan biri öyle iri kıyım olmaz. Hem kilo verir hem de kasları erimeye başlar. Evet kuvvetli ve cesur olur ama çam yarması gibi görünmez. Yani çok acayip bir olay. Bilinçli bir şekilde kafa kesmiş olabileceği ihtimali de var.
Birini engelleyip rehberinizden silseniz bile eğer sohbeti silmediyseniz o kişinin profilini görürsünüz. Fotoğrafı ve durumunu görebiliyorsanız engellememiştir. Bu kadar basit.
Ayrıca umursamayan insan, umursamadığı kişiyle artık görüşmek istemez ve numarasını silip engeller. Rehberde niye yer işgal etsin ki? Engellemiyorsa "hâlâ beni seviyor. Kesin engeli açıp yazacak" kafasındadır.
Biz 90'ların başında doğmuş nesil olarak sıcağı sıcağına adlı gerçekten cinayetlerin gösterildiği korkunç programı izleyerek büyüdük. RTÜK yoktu o zamanlar. kafası kesilmiş, yakılmış, tecavüze uğramış cesetler televizyonda bulanıklaştırılmadan gösteriliyordu.
Bunu niye anlattım? Evet şu an ülke yönetilemiyor, her şey berbat bir halde ama vahşeti evde çekirdek çitleyerek izlediğimiz dönemi hatırlayınca tam olarak şöyle düşünüyorum: insan doğasında vahşet maalesef vardır ve her dönemde aşağılık yaratıklar cirit atmıştır. Türkiye geçmişte de kaosun olduğu bir ülkeydi. En azından şimdi bütün ülkeye şiddet pornosu seyrettirilmiyor.
Video eklenmediği için başlık dikkat çekmemiş ama inanın izlememek daha iyi. 200+ bir video. Gerçekten dehşet verici. Bu katliama sebep olan şey büyük olasılıkla metamfetamin denen uyuşturucu.
Annesinin başını kesecek kadar gözü dönmüş birini içeride sağ bırakmazlar bence.
içeri alınmadılarsa gitmeyi bilmelilerdi bu doğru ama mekanın kapısını elinde bulunduran sarallar ile husumeti olan bir grup olduğuna dair yorumlar okudum.
Ruby ve çevresindeki mekanlarda bulunmayın bir süreliğine. Çünkü belli ki bu konu kolay kapanmayacak. Çok kişinin başını yakacaklar.
mekanın kapısı sarallar tarafından korunuyormuş. Adamlar ağır mafya. Eyvah eyvah denecek olaylar yaşanacak belli ki. Kafa atan adam eğer sarallar kadar güçlü değilse o iş bacaklarına vurulan sopayla bitmez.
Bodyguardları tarayanlar her kimin adamlarıysa geçmiş olsun şimdiden. Helvalarının nasıl olacağına şimdiden karar versinler.
Son görülme kapalı olsa da çevrimiçi yazısı görülebiliyor. Dolayısıyla mesajları bildirimden okuyup yazıyordur. Bunu yapmanın nedenini bilen biri yazsın millet. Sapık değilim, ben ayrıldım, rahatsız da etmiyorum. Çevrimiçi olmayacak ne var?