yeni başlamış bir tv programıdır. adından da anlaşılabileceği gibi muallakta kalmış konuları alıp incelemektedir. john noble ile beraber ki kendileri walter bishop olur çok kaliteli ve yararlı bir program olacak gibi gözüküyor. altyazı için gerekli çalışmalar maalesef yok o yüzden tam faydalanamıyoruz, o da çözülürse şahane olacak.
vedat miloru ne zaman ekranda görsem içimde doğan, artarak artan his.
bir insan yemek yerken bu kadar mı keyif alır yahu, o kadar ki bana da aksettiriyor bu hislerini. küçükken izleseydim ben gurme olacağım diye gezinirdim herhalde ortalıkta. adam koca kuzuyu kestirtiyor, üstüne de böbrek boşluğu kısmını verin, orası çok lezzetli oluyor diyebiliyor ayıptır günahtır yahu. hele girdiği lokanta da reklam yapalım amacıyla resmen yığıyor önüne, bir gün gideceğim o yerlerin birine ardından vedat milorun aynısından istiyorum diyeceğim. ne kadar hesap geleceğini önemsemeden...
bu kızgınlığımın arkasında tabi ki kıskançlık yatmaktadır efendim, bu arada vedat milorun da görevini iyi yaptığının kanıtıdır.
bence geç bile kalınmıştır, milan leonardo gibi adamlarla olmayacağını bile bile taraftarlarda heyecan yaratmak için * anlaşmayıp bir iki sene önce wenger ile anlaşsaydı şu an arsenal de milan da çok daha üst düzey bir mücadele sergileyecekti. * özellikle milan ın bir türlü beklenen jenerasyon değişikliğini yapamaması tam wenger in uzmanlık alanına giriyor, milanda da bokunu çıkarmaması şartıyla. zamanında çok beğendiğim pirlo, gattuso, nesta, kaladze vs adamları doğru hamlelerle artık emekliliğe sevketmesi milanın açısından şahane olacaktır. gerçi bildiğim kadarıyla pirlo gitmiş, diğerlerine ne oldu bilmiyorum ama milan da yavaş yavaş doğru yola girdi. wenger açısından bakarsak da artık arsenalde çok ömrü kaldığını düşünmüyorum, wengerin hafif fransız hafif ispanyol hafif ingiliz oyun sistemi de zaten milanda ve italyan futbolunda daha çok iş yapar.
özet olarak wenger milandaki dinazorları ,gerekirse göktaşı düşürür ama , teker teker söker atar. ve ac milan ımıza çok da güzel yakışır. ve hala geç değil, seneye umuyorum böyle bir şey olur da buralar şenlenir.
genellikle kopya çektiğinden şüphe edilen veya sınavın düzenini bozduğundan şikayet edilen öğrencinin başına gelebilen durumdur.
tabi davet dediysek de pek davet niteliği taşımaz, hoca oraya gel dediğinde eli mecbur gideceksin. özellikle lise çağlarında birkaç kez başıma gelmişti çok iyi hatırlarım. sınav esnasında bir anda isminizin telaffuzuyla beraber oluşan gerginlik, ardından mevzu bahis davet ve ardından sizin nedenini öğrenme çabanızın sonuç vermemesiyle beraber kağıt alınır ve öğretmen masasına yerleşilir efendim. bir anda bütün sınıfın dikkatini üstünüze çekmeniz ve birkaç saniyelik bu telaştan sonra sınava devam edilmeye çalışılır. fakat bir anda farkedildiği üzere bütün sınıfı artık karşınıza almışsınızdır, daha az önce kimsenin suratını görmezken şimdi bütün sınıf karşınızdadır. bundan sonra sınav, hocanın üstünüzde kurduğu psikolojik baskının da artmasıyla daha da zorlaşmıştır, kolay gelsindir fakat pek öyle olmaz. *
ramazanın da gelmesiyle bir tv kanalında program yapan ömer çelakıl her akşam ama her akşam dinde deforme edilecek bir şey bulup bunu her gün bize amanın ne kadar tuhaf bu bir mucize demesi ne kadar inandırıcıdır acaba? haa bir de felaket senaryosu var özür diliyorum kendisinden. kıyamet vs gibi popüler konuları her gün önümüze sunmaktan ne zaman vazgeçekler merak ediyorum.