tuhaf ama gerçek adam. florida'da yaşayan bu kişi, yatak odasında açılan deliğin içinde kaybolmuş ve kendisini bulamamışlar. kendini şanssız hissedenlere selamlar. murphy kanunlarının sınırları zorlamaya gelmez.*
öte yandan adam için üzüldüm de. ailesine sabır ve umut ve şans...
yönetimi insanlığa davet için kaleme alınmış etkileyici metin.* 1 kasım 2012* taksim gezi parkında sanatçıların katılıp destek vereceği bir etkinlik olacak ve hükümetten açlık grevlerine çözüm istenecekmiş.
Orha Alkaya'nın kaleme aldığı "Açlığı Bitirmek insanlığı Başlatmaktır" başlıklı çağrı metni şöyle:
"Açlık grevlerini yok sayabilirsiniz. Yok saydığınızla burun buruna gelmenize mek parmak kaldı.
"Bilinebilen zamanlardaki en masum taleplere, sınır tanımaz kibrinizle karşı koyuyorsunuz. Siz bu yeteneğinizi marifet sayıyorsunuz.
"insan ölümleri kibrinizi okşayan bir sevince dönüşmesin.
"inandığınız her ne var ise, yaşama hakkı adına orada durun.
"Yıllar boyu yürütülen inkâr politikalarının aleti olmaya bir son verin.
"Hiçbir zaman, hiçbir iktidar bu kadar az ve bu denli somut taleple karşılaşmadı.
"Bu talebi karşılayın.
"Kendinizi bu kadar çok sevmeyin. Biraz da insanı sevin.
"Artık anlayın; insanın direnme gücü karşısında ayakta kalabilen hiçbir iktidar yok.
"insan olmanın korkutucu bir tarafı yok.
"iktidarın geçici yürütücüleri; lütfen insan olun.
1. ösym'yi ve ali demir'i eleştirenler şerefsizdir.
2. okula gitmeyen çocuk gerizekalıdır.
3. kürtajı savunan katildir.
4. yargılanan gazeteciler teröristtir.
5. suriye politikamızı eleştiren baas'çıdır.
evrim teorisine dayanarak gittikçe maymuna değil daha gelişmiş bi canlıya dönüşecektir. beyni yetmediği için başka organlarıyla düşünmeye başlayan kişiler kendiyle çelişe dursun...
yasaklara nihayet isyan eden gençlerin tepkisi niteliğinde başlatılan kampanya. umarım etkili olur. gerçekten birileri uyanıyor ve bilinçleniyorsa iyi ki yasaklar var...
''14-15 temmuz 2012 tarihlerinde istanbul bilgi üniversitesi silahtarağa kampüsünde düzenlenmekte olan one love festivali son günlerde birçok tartışmaya konu olmuş, sosyal medyada halkı yanlış bilgilendiren ve festivalin içeriği hakkında gerçek olmayan düşünceler yaratan eyüpte bira festivali olmaz açıklamaları ve buna bağlı tehditkar söylemler çokça yer bulmuştur.
söz konusu tehditlerin artmasıyla birlikte festivalin ilk günü olan 14 temmuz 2012 günü, saat 13.30da yani kapıların açılmasından hemen önce alkol satışının yapılmayacağı açıklanmıştır. festival alanında içki satış ruhsatına sahip kuruluşlar olan otto, bilgi üniversitesi residence ve tamirane adlı işletmeler içki satışı yapılmaması yönünde inisiyatif kullanmışlardır.
bu tarz kültürel ve sanatsal etkinliklerde sponsoru ve organizatörü hangi şirket olursa olsun bugüne dek gerek çevre halkıyla gerekse işletmelerle hiçbir sorun yaşanmamıştır. etkinlikler süresince çevreyi rahatsız edecek hiçbir taşkınlık yaşanmamış, kavgalar görülmemiştir. aksine, hem türkiyenin tanıtımına katkıda bulunulmuş, hem de festivalin yapıldığı semtlerin ekonomik ve kültürel gelişiminde rol oynamıştır.
halkın hassasiyetleri gözetilerek verildiği iddia edilen bu karar, bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanmasından ve hatta ayrımcılığa yol açmaktan başka bir şey değildir. ülkemizde demokrasi ve hatta ileri demokrasi kavramlarından söz ettiğimiz bugünlerde kanunlarca yasaklanmayan alkolün çevreye kapalı bir festival alanında tüketilmesinin yalnızca toplum baskısı ve tehdidi nedeniyle yasaklanması kişilerin hassasiyetlerinin birbirinden üstün sayılıp sayılmadığını düşündürmektedir.
dikkat çekmek istediğimiz nokta, alkol tüketme özgürlüğünden çok öte, seçme haklarımızın elimizden alınmaya çalışılması ve yaşam tarzlarımızı belirli çerçeveler dahilinde şekillendirme zorunluluğunun dayatılmasından duyduğumuz rahatsızlıktır.
son yıllarda birçok alanda, farklı şekillerde özgürlüklerimiz kısıtlanmaya başlamıştır. bireysel tepkilerimizin yetersiz kalması karşısında, artık birlikte hareket etme taraftarı olduğumuzu kamuoyuna duyurma kararı almış bulunmaktayız.
bizler yıllardır medya, eğlence, iletişim, kültür, sanat gibi insan ilişkileri odaklı sektörlerde çalışan isimler olarak, herhangi bir alanda özgürlüğümüzün kısıtlanmasına ve uyum içinde yaşayabilecek halkın kutuplaştırılmasına karşı çıktığımızı bildiriyor; festival katılımcısı olsun olmasın, özgürlüklerinin önemini ve değerini bilen her duyarlı vatandaşı bizimle birlikte şimdilik konserine ve festivaline, sonrasında da tüm özgürlüklerine sahip çıkmaya davet ediyoruz.''
kürtaj yasağını protesto eden erkek topluluğunun pankartı. olayı tek cümleyle özetliyor aslında. ama anlamayana davul zurna az geliyor, yapacak bir şey yok.
gazete arşivlerine bakılırsa, benzerlerinin ülkemizde sıkça yaşandığı cinsten bir olay. bu durumda gündem de olan tecavüz vs. kürtajla birlikte incelenebilecek bir haber olabiliyor sadece. 14 yaşındaki lise öğrencisi, yine 14'ü öğrenci ve muhtemelen reşit olmayan toplamda 16 kişinin tecavüzüne uğramış.
şimdi ülkemizde kabul gören genel ahlak anlayışı, toplumsal yapı ve bunun insanlar üzerindeki baskısına göre; bu çocuk okula devam edebilecek mi? bu çocuk yaşadığı olayı içsel olarak aşıp normalleşebilirse, çevresinde acınan ve içten içe aşağılanan bir insan olmaktan kurtulabilecek mi? ve eğer toparlanıp 'yeni' bir hayat kuramazsa mevcut hayatında nasıl bir geleceği olacak?
tüm bu soruların cevabı olumsuz, ihtimaller düşük. ve ülke olarak her gün daha karanlık bir gündemin içindeyiz.
bazen herşey daralır daralır
içinde kaybolursun
bazen hayat kararır kararır
o zaman parlıyorsun
manasızca vurur zaman tik tak tik tak
içince durdurursun
dibini görmüş gibi kalbinin bir sarhoşluğa savrulursun
kıpırdar gezegenler başlar başım dönmeye
içimdeki canavarlar hazırdır öldürmeye
sen rahat ol uzak dur kaç kurtul
sen rahat ol uzak dur kaç kurtul
bazen kayıp gider dünya ayaklarının altından
son bir hayat çalarsın başka bir yalnızdan
kıyılar gezegenler başlar başım dönmeye
içimdeki canavarlar hazırdır öldürmeye
sen rahat ol uzak dur kaç kurtul
sen rahat ol uzak dur kaç kurtul
sen rahat ol uzak dur kaç kurtul
sen uzak dur benden
bazen herşey daralır daralır
içinde kaybolursun
bazen hayat kararır kararır
o zaman parlıyorsun
hayat kaçık bir uykudur'dan beni sebepsiz yere üzen şarkı. ama aslında öyle bir niyeti yok bu şarkının. yanlış hissettiriyor bana.
biz bitmek üzereydik
yeni bir gün başlarken
kendimiz güzel
kafamız daha güzeldi
öldürmek için güneşi
kapadık gözlerimizi
dudaklarını uzattı öyle sarhoştuk ki
ıskaladık birbirimizi
ıskaladık birbirimizi
kül olurken kalbimiz söndürmek için birbirimizi
dudaklarını uzattı
öyle sarhoştuk ki
ıskaladık birbirimizi
ıskaladık birbirimizi
aynı zamanda kürtler şöyle böyle diye ırkçılık yapıp bölücünün önde gideni olanın korkusudur. özgürlüğe, eşitliğe ve adalete inanan insan başka insanların kültürüne diline saldırmamalı. ama bu korkuyu yaşayanlar kürdistan lafını duyunca hastalanıyorlar, o durumu hiç anlamıyorum. madem bu adamın yaşayışını, dilini inkar ediyorsun toprağını neden inkar ediyorsun, nasıl bi çelişki bu?
hakkında, underrated'in de underrated'i dense az kalacak peggy lee şarkısı. tesadüfen bir filmde* keşfedip saatlerce aramak zorunda kaldım. ama günlerce aramaya değer güzellikte. dünyanın en etkileyici kadın vokalisti söylüyor bu şarkıyı hem de çok hissederek çok tatlı söylüyor. muhakkak en az bir kez dinlenmeli, eğer bir şey hissettirmiyorsa tekrar dinlenmeli.
sözleri de şöyle;
i love the way you're breaking my heart,
it's terribly, terribly, terribly, terribly thrilling.
i love the way you're breaking my heart,
although you're gonna ruin it, it's heaven while you're doin' it.
i love the way i feel when we kiss,
you're terribly, terribly, terribly irresistible.
sigh to me and lie to me,
you really know how.
it's gonna hurt tomorrow,
but it feels so good now.
so darlin' just keep playing your part, cause i love the way you're breaking my heart.
although you're gonna ruin it,
it's heaven while you're doin' it.
i love the way i feel when we kiss,
you're terribly, terribly, terribly irresistible.
sight of me, in light of me, you really know how.
it's gonna hurt tomorrow, but it feels so good now.
so darlin' just keep playing your part, take your time and really finish,
the things that you start.
cause i love the way you're breaking my heart.