vitality
262 (çağından bir adım önde)
sekizinci nesil yazar 0 takipçi 25.00 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    şampiyonlar ligi müziği vs avrupa ligi müziği

    1.
  1. CL:



    EL:



    böyledir.
    0 ...
  2. şöbiyet tek olur arkasından künefe gelir

    1.
  3. göreceli olarak şerbetli tatlılar sıralamasıdır.
    0 ...
  4. jacob banks

    1.
  5. britanya'lı soul şarkıcısı.



    kids on the corner,mesela..
    1 ...
  6. linda carlsson

    1.
  7. isveç asıllı kadın vokal.

    (bkz: miss li)
    0 ...
  8. fenerbahçe taraftarının kap yorumu

    1.
  9. banka reklamında şuh kahkaha atmak

    1.
  10. kelimelerin kifayetsiz kaldığı durum.

    bence hedef kitle abazan inşaat sektörü.
    0 ...
  11. sneijder ın çökerttiği internet siteleri

    1.
  12. an itibarıyla ulaşılamayan sitelerdir. bi sakin amk, tamam aldık herifi..

    galatasaray.org,
    ultraslan.com
    ntvspor.net
    3 ...
  13. kadın reyiz den rövanş alma metodları ders 1

    1.
  14. kaybettiğiniz çeyrek final ilk maçının rövanşını alma konusu üzerine yaşanmış örnekler bütünü.

    köpeği olması için dua ederek başlayın.

    eğer şanslıysanız yani köpeği varsa, gezdirme saatlerini tespit edin.

    sizi farketmeyecek şekilde ama aynı zamanda aniden karşısına çıkabileceğiniz bir mesafede takipte kalın.

    köpeği hacetini giderirken yakın mesafede olmanız şart. o zaten durumun rezilliğini bildiğinden hızlı hareket edecek.*eline geçirdiği eldiven veya dışarısından tutmak için içerisinden avuçla kavranarak hazırlanan poşetiyle o 'boku' avuçladığı anda göz göze gelin..

    geçmiş olsun..

    edit:*imla
    0 ...
  15. bir kadın bir adamı en çok ne kadar sevebilir

    1.
  16. yapılmayan ne varsa yapar ve erkeğinin gözüne sokar. ben bunu yaşadım.

    bu kadını bulan kaybetmesin.
    3 ...
  17. bir adam bir kadını en çok ne kadar sevebilir

    1.
  18. bir dizi teaser'ında duyduğum kışkırtıcı soru cümlesi.

    geçmiş hayat.. daha fazlasını hak ettikleri halde daha fazlasını 'yaşatamadıklarım'..

    böyle olmasını istemezdim..

    madalyonun diğer tarafı daha cesur hareketleri gösterdi bana.. bence kadınlar daha fazlasını yapıyor..net..

    (bkz: bir kadın bir adamı en çok ne kadar sevebilir)
    3 ...
  19. ağaoğlu işte orman dedikten sonra kişneyen at

    1.
  20. at ve orman ilişkisini kişneyerek anlamamızı sağlayan at reyizin sesidir.Üstelik istanbul'un göbeeendedir.
    2 ...
  21. tembel olmayan insan

    1.
  22. duş alırken gelen çişini kabinden çıkıp tuvalete yapan kişiye denir.
    1 ...
  23. şöminenin başında defalarca birbirlerinin oldular

    1.
  24. bizim zamanımızın 'en erotik' hikaye cümlesi.

    edit: başında değil karşısında olacak ama karakter sınırı işte..
    0 ...
  25. alex in faul alması vs burak a verilen penaltı

    1.
  26. yıllarca alex çok iyi faul alıyor diye böbürlenen şeytan rıdvan'ın ilk fırsatta burak'a atarlanma çelişkisi. Güntekin'i hiç saymıyorum zaten o'na hediyem aşağıdaki link.

    anladın mı günto?
    0 ...
  27. sert sevişmek isteyen kadına sakin karşılık vermek

    1.
  28. büyük hatadır. bu hata o'nu son görüşünüz olur.
    5 ...
  29. mop mop

    1.
  30. andrea benini tarafından kurulmuş caz grubu. deneyin derim.
    1 ...
  31. jackie mittoo

    1.
  32. hayattaki ömrü 1948 / 1990 arası olan ve reggae , ska , funk müzik türlerindeki ustalığını klavyesiyle birleştiren üstad.
    0 ...
  33. noora noor

    1.
  34. 1979 doğumlu somali asıllı hatun. Soul konusunda uzmandır.
    0 ...
  35. lafayette afro rock band

    1.
  36. 1970'lerin funk grubu.sevenleri için tavsiye ederim.
    0 ...
  37. monophonics

    1.
  38. aziz yıldırım ın 3 yıl ceza alması

    1.
  39. yattığı süre göz önüne alındığında tahliye edildi.
    0 ...
  40. lodosta ana rahmine düşen çocuktan hayır gelmez

    1.
  41. oğuz haksever'in bugün yarın programında sarf ettiği bir garip cümle.

    bunun karayel'i var poyraz'I var..karışık bir konu*
    0 ...
  42. galatasaray oktay mahmudi ile yolları ayırdı

    1.
  43. an itibarıyla ajanslara düşen haber.
    0 ...
  44. dinlerken akan gözyaşı

    1.
  45. arap sen içme

    1.
  46. kemal sunal'ın herhangi bir sahnesidir.

    1 ...
  47. çal gitarcım

    1.
  48. erkin baba'nın iki bölümden oluşan şarkısıdır.

    ilk bölümde hammond organ kullansaydı sanki tadından yenmezdi ama yine de baba'nın bir bildiği vardır diyelim belki de alaturka'nın dibine vurmak istemiştir nitekim mazlum bir sevgilinin gitarcı'ya yakarışı vardır..ikinci bölümde olaylar gelişir ve baba parmaklarını kullanmaya başlar... queen'in efsanevi wembley konseri gibi bi ortam olsa ne bilim tt arena'da mesela..konserin ortalarında baba hammond'ın başına oturup cortlatsa bizi..akrebin gözleri gelse sonra..

    eyy ofiste yaşayan köle!

    öğle yemeği öncesi dinle ve kendine gel..

    doymak için bunu dinle

    &feature=related

    ve istersen bu,
    http://fizy.com/#s/1jv5kx
    http://fizy.com/#s/13mauc
    1 ...
  49. seks siyaset ve din üzerine başlıklar

    1.
  50. sözlük formatından ziyade forum mantığını anımsatan başlıklardır.

    edit: an itibariyle sol tarafta okunan toplam 24 başlığın 19'unu kapsayan üçleme.
    1 ...
  51. başbakan yanılıyor

    1.
  52. Uğur Meleke'nin bugün yayınlanan makalesinin başlığı ve ana fikri.

    Başbakan Erdoğan, bir hafta içinde şike davası topuna iki kez girdi, ama bence yaptığı iki müdahalenin biri diğeriyle fena halde çelişti.
    22 Mart’ta istanbul’da düzenlenen UEFA Kongresi’nde “suçun şahsiliği” ilkesinden hareketle kişilerin eylemlerinin bedelini kulüplerin ödememesi gerektiğini söyledi Başbakan... 29 Mart’taysa 8 takımı küme düşürmektense 5 yıl Avrupa kupalarına gitmemenin daha mantıklı olacağını iddia etti.

    SiYASi BEDEL
    ikinci açıklamadaki çelişkiyi anlamak için üç farklı açıdan değerlendirmek lazım konuyu: Birincisi, başbakanın yürüttüğü (veya ona önerilen) strateji siyaseten makul değil. Eğer başbakan, dava sonucunda kulüplerin değil şahısların cezalandırılmasından yanaysa, neden kulüplere Avrupa kupalarına katılmama bedelini ödemeyi öneriyor? Tüm profesyonel kulüpler bu vebali hangi gerekçeyle çekiyor? Eğer şike yapılmadıysa, suç şahsi ise, birtakım şahıslar birtakım şike girişimlerinde bulunup neticeye varamadıysa sahadakiler neden Avrupa’ya gitmeme bedeli ödüyor? Yok eğer suçu kulüpler işledilerse ve bu yüzden Avrupa kupalarına gitmeyeceksek; başbakan neden şahısların cezalandırılması gerektiğine inanıyor? Bu iki tavır arasında net bir çelişki yok mu?
    “Avrupa kupalarına 5 yıl gitmeyelim” önerisinin dayanağının ingiltere ve Thatcher örneği olması da başka bir çelişki... ingilizler’in Heysel faciasını üstlenip (zaten iki gün sonra UEFA onları süresiz olarak men edecekken) Avrupa kupalarına gitmeme kararı almasının çok basit bir nedeni var: Gelmiş geçmiş en büyük futbol faciasına imza atmışlar, bir tribün duvarını yıkıp 39 kişinin feci şekilde can vermesine neden olmuşlar. “Biz neyi kabul ediyoruz, neyi üstleniyoruz Sayın Başbakan? Kendi isteğimizle 5 yıl Avrupa kupalarına gitmemek, biz şikeci bir ülkeyiz demek anlamına gelmiyor mu? Öyleyse neden 2020 Olimpiyat Oyunları’na ve Avrupa Şampiyonası’na talip olup milyar liralar harcıyoruz? Şikeci olduğunu kabul edip 5 yıl Avrupa futbol organizasyonlarına katılmayan bir ülkeye bunun akabinde hemen bir olimpiyat organizasyonu verirler mi sizce?”

    SPORTiF BEDEL
    Başbakanın açıklamasındaki ikinci çelişki de, “8 takım küme düşerse ülke futbolu biter, oysa ingilizler’in Avrupa kupalarına katılmaması onlara herhangi bir bedel ödetmedi” detayı...
    Öncelikle ingiliz futboluyla Türk futbolu kıyası biraz karmaşık bir mesele... ingilizler bu oyunun mucidi. Futbol, halen bu çağda bile Britanyalıların oyunudur; sahaya 22 değil 32 oyuncu çıkacak deseler, bir-iki kişiyi ikna edip kural değişikliği yapabilirler (Zira Futbol Oyun Kuralları’nı belirleyen 8 kişilik kurulun 4’ü hâlâ Britanyalıdır)... Ligleri bizim ligimizin 5 katı değerindedir; maçlarını 1 tv kanalı değil, 200 tv kanalı yayınlar. Premier Lig, 5 değil 55 yıl Avrupa’dan men edilse, döndüğünde yine Avrupa kupası kazanacak hacme sahiptir.
    Biz Avrupa kupalarında olmazsak ödeyeceğimiz sportif bedelse biraz daha ağır olur: UEFA 11’inciliğinden 53’üncülüğe düşeriz. Şampiyonumuz, 5 yılın bitiminde Devler Ligi’ne girmek için 3 ön eleme oynar. Avrupa Ligi’ndeki 3 temsilcimizin de yolları daralır (Üstelik kulüp puanları da sıfırlanacağı için hemen hiçbir turda seribaşı olamazlar)... 2017-2018’den itibaren katılan takımlarımız her sene başarılı olsalar bile bugünkü durumumuza dönmemiz için ekstra 5 yıl daha gerek. Çünkü UEFA, ülkeleri yalnızca son 5 yılda kazandığı puanları toplayarak sıralamaya sokuyor. Yani bu cezayı almamız halinde Devler Ligi’ne tekrar direkt takım göndermemiz için bize gereken minimum süre 10 yıl...
    Bu 10 yıllık süreçte Türk futbolunda (hemen hemen) komple bir nesil Avrupa kupalarında hiç üst düzey müsabaka yapamayacağı için ulusal takım da bundan direkt olarak etkilenir, çok büyük bir ihtimalle uzun bir süre Dünya Kupası-Avrupa Şampiyonası da bize hayal olur. Bu uzaklaşma, yani uluslar arası turnuva alışkanlığını kaybetme hali de Euro 2020 adaylığımızı doğrudan etkiler.

    EKONOMiK BEDEL
    Başbakanın söz konusu argümanındaki üçüncü önemli detay da, ödeyeceğimiz ekonomik bedelle ilgili... Eğer (başbakanın dediği gibi) 8 takım küme düşerse, bu 8 kulübün ekonomik olarak küçülmesine, üç büyüğün bir yıl Bank Asya 1. Ligi’nde oynamasına mâl olur. Büyük ihtimalle ikinci sene Süper Lig’e çıkacak üç büyük de 1-2 yıl içinde tekrar sıradan günlerine döneceklerdir. Yani başbakanın söylediği gibi 8 takım düşerse Türk futbolunun batacağını ben zannetmiyorum... Juventus ve Milan gibi global devler düşüp tekrar toparlanabildiğine göre bizimkiler de pekâlâ toparlanacaklardır (Ki büyük başın derdi büyük olur, onların toparlanması 5 yıl sürüyorsa bizimkilerin toparlanması 2-3 sene alır)...
    “Türk futbolu batar” söylemiyle kastedilen yayın havuzunun küçüleceği ise bu da bence çok ürkülecek bir durum değil. Yayıncı kuruluş (üç büyüğün Süper Lig’de olmadığı) yalnızca 1 yıl için belki muslukları kısmak zorunda kalacaktır, ama bu bedelin, Avrupa’dan 5 yıl yok olup, 5 sene de sürünmenin bedelinden daha büyük olacağını sanmıyorum.
    Çünkü Avrupa’ya 5 yıl boyunca takım göndermemek demek, lig ikinciliğinin anlamsızlaşması demek. Sadece birinciliğin ve on altıncılığın önemli olduğu bir ligi nasıl izlettireceksiniz, nasıl satacaksınız; bu da başka büyük bir soru işareti sanırım...
    Üstelik Avrupa kupalarına gitmeyen kulüpleriniz iyi yabancı oyuncuları da Türkiye’ye getiremeyecekler. Ve dahi kulüpler, her yıl Devler Ligi’nden gelen ciddi gelirlerden mahrum kalacaklar. Doğru matematik kurulursa, ikinci formüldeki ekonomik bedelin, birinciye göre çok daha ağır olduğu anlaşılacak zaten...

    TARiHi BiR AN
    Türk futbolu için çok kritik bir eşikteyiz. Eğer bu toprakları bir spor ülkesi yapma konusunda kararlıysak, olimpiyat ülkesi olmak istiyorsak onun ruhuna yakışır biçimde davranmalıyız. Şike varsa cezalar ivedilikle verilmeli. Şike yoksa savaşılmalı. Ama hem kulüpleri düşürmeyi gerektirecek bir suç yok diyip hem de şike var kabulüyle kendi kendimizi cezalandırmak, spor tarihimizin en büyük skandalı olacak kanaatindeyim.
    Gün, “Darağacında bile XSpor/YSpor, darağacında bile futbol ekonomisi” günü değil, “Darağacında bile adalet, darağacında bile haysiyet, darağacında bile utanabilme” günü... Hem şike kabulüyle Avrupa kupalarına gitmeyip, hem de bu eylemi gerçekleştirdiğini düşündüklerinizi cezalandırmamaktan ülke olarak utanmayacak mıyız, bu da anlayamadığım bir başka büyük mesele doğrusu.
    1 ...
  53. ekran yönlendirmeni

    1.
  54. toplum yönetiminin ön bahçesi olan ekran yönetiminde rol alan kişi.

    edit: (bkz: ben buldum ben buldum!)

    tesadüf bu ki benimde bulmama senin bulman sebep oldu!
    0 ...
  55. özhan canaydın ve süleyman seba duruşu

    1.
  56. bu duruşa sahip olmadığı halde,karşısındaki insandan bu duruşu sergilemesini bekleyen sayın yıldırım demirören'in açıklaması.

    mantığın iflas ettiği yer!
    2 ...
  57. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük