bayram ve kandillerde ortaya çıkan bu kişiler kimlerdir bilinmemektedir kayıt edip whatsapptan baakyım diyorum ya resimsiz oluyorlar yada hiç kayıtlı değiller.
eğitim seviyesi düşük kitleler ile demokrasiye geçmek oligarşiyi tetikliyorsa bunlar eğitilene kadar hangi yönetim şekli ile yönetilmeli diye kara kara düşünüyorum biri aydınlatsın beni.
Gelin itiraf edelim, ipler koptu.... Malum %50 ile (ki aslında %80 dir o oran) ortak hiç bir şeyimiz yok bizim. Ortak bir "gerçeklik algımız" bile yok.
Sen ayakkabı kutularına istiflenmiş dolarlara inanıyorsun, onlar telekineziyle Erdoğan'a suikast düzenlendiğine,
Sen Suriye'de iç savaşa benzin döktüğümüzü düşünüyorsun, onlar Suriyeli müslümanları bir diktatörden kurtardıklarına,
Sen LGBTi'yi insan hakları temelinde meşru ve haklı görüyorsun, onlar batının yozlaşmasının bize sirayeti olarak algılıyor.
Senin için çok sesliliğin, ifade özgürlüğünün simgesi olan gazetecei adama göre terörist, ajan, vatan haini...
TV yi açtığında bile sen uzay aracının nasıl göktaşına konduğunu izlerken adam cinlerin insanlarla münasebetini anlatan programı izliyor.
Huzur istiyorsak ayrılmamız lazım bizim. Ülkeyi ikiye bölelim, ebediyen yolları ayıralım, bir kesim 5 sene içinde AB ye girer, öbür kesim hilafet ilan eder.Alıntıdır.
islamcılık, bugün var olan biçimiyle bir yok oluş - yok ediş arzusudur, Bu ideoloji altında birleşenlerin eylemlerine bakın. "mahalle baskısı" ile başlayıp, "toplu katliam"lara kadar uzanan geniş bir spektrumda hep baskılayıcı,kısıtlayıcı, cezalandırıcı, yok edici bir çizgide olduklarını görürsünüz.
Bu insanları asla doğal ve sağlıklı besin üretilmesi, doğadaki kurdun kuşun - börtü böceğin, o eko-sisteme can veren su kaynaklarının, muhafaza edilmesi, tarihi mirasın korunması ya da işçi haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi yaşama dönük bir eylemlilik içinde göremezsiniz. Ortak "Kutsal"ları sadece yıkım, baskı, katliam gibi ögeleri meşrulaştırmak için bir araçtır. Bu açıdan aslında samimi olarak "inançlı" dahi değildirler.
Onları anti kapitalist, anti komünist ya da anti hümanist gibi bir tanım altında da toplayamazsınız. Uygarlığın sunduğu tüm seçeneklere toptan bir karşı duruş içindedirler. Buna karşı ortaya koydukları alternatif ise "yok etmek - yok olmak"tır. 20 yıl yaşadığı evinin bahçesini bir kez sulayacak kadar özverisi olmayan islamcı, mesele ölmek - öldürmek olduğunda gözünü kırpmadan beline patlayıcıları bağlayıp kalabalığın içine dalmakta tereddüt etmez. Bu davranışın altında aslında müthiş bir yok oluş yok ediş arzusu, karanlık bir hiççilik vardır.(alıntıdır)
hayvan bağlasan durmaz evi suriyelilere 2 aile kalıyor diye 600 tlye kiraya vermiş. Ev yok napsınlar tutmuşlar. Şimdi bu ev sahibi mardinli bir arap hacca gitmiş gelmiş defalarca eşiyle ama insanlığı bilmiyorlar 70 yaşındalar karakterleri oturmamış. Yazıklar olsun oruç tutup sevap kazanıcaklar yada namaz kılıp cennete gidecek bu insanlar, isemem öyle insanların olduğu cenneti.
dışarda insanlar bütün yıl açlıktan ölürken halini anlamıyorsunda 1 ay boyunca kendin aç kalınca mı halinden anlıyorsun hep kendini kandırmaca neymiş efendim 15 saat aç kalınca saygı değer tanrımız aaa bak bu kulum benim için 15 saat aç kaldı yaz sevap pointi, şu kulumda benim için kurban kesmiş, şurdakide beni övmüş.
Millete Efendilik Yoktur. Hizmet Vardır. Bu Millete Hizmet Eden Onun Efendisi Olur.
Şimdi bu cümleden çıkaracağımız sonuç adam yol yaparak yani hizmet ederek gönülleri fethetmiş bu sayede ülkeye bir nevi monarşiyi getirmiştir. Saygılar...
Psikologlar bazı intiharların aslında "yaşamı hissedememe", "yaşama karışamama" durumunda, kişinin hayatta olduğunu vurgulamak için başvurduğu bir eylem türü olduğunu söylerler. ilk başta biraz karmaşık gelse de anlaşılabilir bir yoldur. intihar ölümle sonuçlanması muhtemel bir eylemdir. Öte yandan hayata dair çok güçlü bir vurgu barındırır. Bu tür intiharlarda kişi,hazla, sevgiyle duyumsayamadığı yaşamı, ölümün eşiğinde dehşet ve öfkeyle duyumsamaya çalışır umutsuzca.
Yıllar önce okumuştum bunları. Bugün gördüğüm bir anket yeniden anımsamama vesile oldu. Yandaş olmayan bir şirketin araştırmalarına göre AKP oyları %56 ya dayanmış.
Rakamları gördüğümde aklıma ilk gelen şey şu oldu; "Bu halk intihar ediyor". "Varlığını ispatlamak için kendini yok ediyor".
Aylardır kentlerde bombalar patlıyor, şehirlere roketler düşüyor, kasabalar aylarca süren ablukalara alınıyor, her allahın günü onlarca insan öldürülüyor, kadınlar, çocuklar tecavüze uğruyor, katlediliyor, insanlar masasına bir çiçek vazosu almak için alış veriş merkezine, bir konser dinlemek için konser salonuna, maç izlemek için stadyuma girmeye korkuyor. Yolsuzluk alıp yürümüş, hukuk neredeyse tümüyle siyasi iktidarın emrine girmiş, medya tümüyle teslim olmuş, gazeteler atanmış gazetecilerle baskıya giriyor,, koskoca ülkede siyasi erkin emrinde olmayan kurum kalmamış ve 14 senedir ülkeyi yöneten iktidar hala oylarını yükseltiyor.
Çünkü asgari ücretle günde 10-11 saat çalışarak ancak karnını doyuran, eğitim seviyesi ortalama 6. sınıf olan, bırakın bilim ve sanatı takip etmeyi, bunları anlamak için gerekli alt yapıya erişmesi dahi mümkün olmayan, rasyonel düşünme, sorgulama yetisi din ve milliyetçilik eliyle iğdiş edilmiş, okumayan, dinlemeyen, şansları varsa yazları 15 gün otellerde semirmek dışında gezmeyen, 3. sınıf diziler ve sörvayvır izleme dışında ilgi alanı dahi olmayan "ölü" kalabalıklar, özne olarak yaşama müdahil olmanın başkaca yolunu bilmiyorlar. Kendi destekledikleri iktidar, kendi arkaik dünya görüşleri doğrultusunda, doğuda Kürtleri öldürdükçe, batıda muhalifleri bastırdıkça, kadınları dışladıkça, bilimi, sanatı aşağıladıkça, tarihi ve doğayı tahrip ettiçe kendilerini hayatlarında hiç olmadıkları kadar yaşamın öznesi" hissediyorlar. Ancak bileklerinden boşalan kana bakarak hayatta olduğunu duyumsayabilen biri gibi bu ihtirasın kendi sonlarını, kendi "mutlak ölümlerini" getirdiğinden habersizler.
Alıntıdır.
Okullarda tecavüze uğrayan kızlar, devletten aylarca "koruma" talep ettikten sonra sokak ortasında öldürülen kadınlar, her hafta bir metropolde patlayan bombalar, terör örgütleriyle yapılan petrol ticareti, sermayeye peşkeş çekilen madenler, panzerlerin arkasına bağlanıp sürüklenen, öldürüldükten sonra soyularak teşhir edilen cesetler, tarikat evlerinde hayvan pornosu seyrettirilen çocuklar....
Korkarım yıllar sonra bizim hikayemizi anlatacaklar söze şöyle başlayacaklar;
"Bir zamanlar fakir ama gurursuz bir halk varmış"
Alıntıdır.
Sert gaddar ve haşşn amcamın birinci sınıfa giden kızını okula götürmesi o sert adam sırtına taktığı pembe çantayla bir nebze olsada sevimli görünüyor üstelik dünya umrunda değil.
Öğrenci evi bir şarj cihazı ve 4 kişi arasında geçen olay olay sonucunda şarja yapılan işkenceler odadan odaya sürülmesi yapılan kavgalar söylenen sözler.
Cocuk buyutmeyi para vermek sanan hal hatir sormayan bi derdin varmi diye gelip konusmaya calismayan sadece adi baba olan baba tipi.Bence put olmaliydi mk.
Hatta hic hayal kurmayın plan yapmayin akisina gore yasayin plan bozuldumu hayal kırıklığına ugrarsiniz. herkesle can ciğer 10 yillik arkadasmis gibi samimi olmayin az insan çok huzur diye dusunen insanin açtığı baslik. Fazla ciddiye almayin tribe girmiş olabilirim davulcu yüzünden.