eskiden ne zaman bakkala gitsem tüm ekmeklerde görürdüm. kaldırılmış olabilir. koparmaya çalıştığında bi türlü kopmazdı tam olarak zaten. yarısı orada kalırdı ve çıkaramazdın. e mecburen ekmeğin orasını yiyemezdin.
özellikle soğuk havalarda dışarı baktığımızda genelde güvercinlerde denk geldiğimiz olay. ara sıra evdeki muhabbet kuşlarında da oluyor. alıp böyle hayvanı mıncırasın, sevesin geliyor.
kate winslet'in az bilinen güzel filmlerinden biridir. daha çok fas'a göç edip refahı arayan ingiliz hippilerinin yaşamlarını anlatan eserde *, soundtrack olarak jefferson airplane şarkıları somebody to love ve white rabbit'in kullanılması da ayrı bir güzeldir*. hideous kinky adı ise kate winslet'in iki kızının birbirlerine sürekli çirkin ve ucube demelerinden geliyor. belki de eser, almışlar kültürünü aşırı sevdiğim için bana güzel gelmiştir orasını bilemiyorum, başlığını da ilk ben açtığıma göre. herneyse, film adeta winslet'e aşık olma sebebidir, rolünün hakkını fazlasıyla vermiştir de.hani bi reader değildir tabi ama kesinlikle hippi kültürünü seven, sayan arkadaşlar için izlenmesi şarttır.
--spoiler--
kate winslet'in çocuğunu aradığı mağara gibi olan pasajda(pasajdan çok hamam mı desek) white rabbit'in çalmasıyla birlikte karakterin o andaki çaresizliğini tamamen kendi içimde hissettim. süperdi ya la.
--spoiler--
bir çok gereksiz entrynin girilerek, dünyaya hiç bir şey katmayan insanların neden bu kadar çok tartışıldığını, neden bu kadar espri malzemesi yapıldığını anlayamıyorum. daha düne kadar ikisini de kimse tanımıyodu bile denilebilecekken bir evlilik yüzünden bu kadar göklere çıkarıldıklarını hazmedemiyorum aslında bu kadar önemli konu varken etrafımızda. yani mutluluklar tamam da ne bu magazin sevgisi insanlardaki tanımlayamamaktayım.
ülkemizde de zaman zaman bazı kanallarda gösterilmiş, en son olarak trt'de gösterilen avusturya-italyan ortak yapımı, 1994-2004 yılları arası çekilmiş polisiye dizidir. bir sivil polis ve rex adıdaki k-9 köpeğinin maceralarını anlatır. 31 bölüm oynayan elke winkens için izlerdim sırf, çok tatlı ya.
afedersiniz ama salaklıktan başka birşey değildir. yahu babaannemin bir sözü vardır, şöyle der: ''seni galatasaray mı kurtaracak'' bu da biraz o hesap. bu galatasaray olur fenerbahçe olur glasgow rangers olur farketmez. yüreğinde futbolu hisseden insanların anlayacağı cinsten bir şeydir taraftarlık duygusu. takımı iyi işler yapınca gözleri dolmaktır, kaybettiğinde yas tutmaktır. ancak, intihar etmek de ne demek ya. futbolun, en önemlisi river plate'in tarihine geçmiş kara bir lekedir.
the white stripes'ın 2009'da çıkardığı genelde turneleri konu alan belgesel tadındaki filmidir. klasik grup belgesellerinin aksine çok daha değişik çekilmiştir. siyah beyaz verdikleri küçük halk konserleri özellikle güzeldir eğer bu grubu seviyorsanız. film boyunca meg white'ın her zaman ki cool tavırlarına daha çok hasta oldum. huzur evine gidip yaşlı insanlara blues-country çaldıkları bölüm ve yaşlı teyzeyle yaptıkları akordiyon düeti çok güzeldi. kapanış şarkısı olan white moon ise hem meg white'ı hem de izleyenleri ağlatmıştır.
son sahne için ;
geçenlerde tekrar izleyip ''lan nasıl dağılırsınız ya'' dememe sebep olmuştur.
her mahallede sayılı olarak bulunan bir zamanların eli öpülesi çocukları. annenden para almanın akabinde topluca bakkala gidip tüm cipsleri ezerek paramparça etmesi sonucunda sana taso çıkaran insan. cips senin umurunda değildir,direk tasoya bakmak istersin. seçiciler işin o yönüyle ilgilenmezler, genelde yemediğin cipsi yemekle meşguldürler,dediğim gibi eli öpülesi çocuklardır onlar.neyse, çıkan tasonun aynısının koleksiyonunda olduğunu gördükten sonra tüm dünyan başına yıkılır.
temelleri 1990 yılına dayanan, isveç'in norshagasında yetişmiş elemanların kurduğu ve ilk demoları olan Brilliant Loud Overlords of Destruction'u 1994'te yayınlayan çok sağlam bir black/thrash grubu. bathory'nin in conspiracy with satan adlı bathory tribute adlı albümünde reaper'i coverladılar. headbangers against disco topluluğuyla birlikte bir albüm çıkardılar ve discodeath adlı şarkıyla katkıda bulundular. en son 2003'te 10 years of fucked up behaviour isimli bir ep çıkardıktan sonra sessiz sakin bir biçimde dağıldılar. decibel rebel'ı aşırı tavsiye etmekle birlikte grubun aynı zamanda en kült şarkılarındandır. ayrıca gehenna isimli black metal grubuyla karıştırılmamalıdır.
Gitar - rob stringburner
Davul - hellcop
vokal - mr.violence
bass - ronnie ripper
diskografisi şu şekildedir;
Brilliant Loud Overlords of Destruction - Demo - 1994