vincent ugurlu
-90 (minibüs şoförü)
altıncı nesil silik 1 takipçi 2.50 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    maç sonlarında gs lilerin sağa sola kaçması

    1.
  1. genellikle mağlubiyetlerde gerçekleşen bir hadise bu. ne sözlükteki galatasaray çetesi liderlerinden ne de yavru gslılardan bir tanesini bulamazsınız. işleri vardır, sınava çalışıyorlardır, almanyadan teyze oğulları gelmiştir vs... arada denk geldikleriniz de, hakem bilmemne diye bık bık öterler. hiç biri lafının arkasında durmaz. gider yapıp yenildiklerinde hiçbir şey olmamış gibi davranırlar. ama mesela fenerbahçe yenildiği zaman sinek gibi üşüşürler hemen. en can alıcı yorumlarını yaparlar. işte buna eziklik derler. iki yüzlü iyi gün taraftarlığı diye bir terim çıkar ortaya ve futbol terminolojisinde yerini alır.
    6 ...
  2. her gün listeden 3 yazarı islama davet etmek

    1.
  3. allah yolunda yapılan çağrı. kabul görür veya görmez. tebliğ vazifesinde bize düşen pay bu. every single day online yazarlar listesinden rastgele seçilecek 3 yazarı ayet ve hadislerle islama davet etmek. müslüman olanları da bilinçlendirip islamı tam anlamıyla yaşamalarını sağlamak. sözlükler bunun için biçilmiş kaftan. "bir kafiri bile müslüman yapmak, güneşin üzerinde doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır" buyuruyor hz. muhammed (s.a.v) bize de bu uğurda çalışmak düşer kardeşlerim. birlik olursak daha çabuk üstesinden gelebiliriz.
    1 ...
  4. galatasaray ın eskişehirspor hezimeti

    1.
  5. geçen sene yaşanan 4-2 lik maçın ardından geçmişe dönük bazı şeyleri hatırlamanın vakti geldi. eskişehirspor gs ye bu hafta ne olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini, ederini, giderini hatırlatacaktır. beklediğim bir olay bu. skor verip bahis şirketlerini zarara uğratmak istemediğim için, sadece es es in gs yi eze eze yeneceğini söylemekle yetiniyorum. götü yarım karış havada mağrur taraftarlar varsa şayet yavaş yavaş indirmelerini tavsiye ediyorum. maç akşamı çok acılı olur inmesi çünkü. sarı kırmızı fiyasko kapıda.
    5 ...
  6. camiden gelip sözlükteki ahlaki çöküşü fark etmek

    1.
  7. huşu içinde eda edilen cuma namazının ardından, yapılan duaların hiçbir işe yaramadığını görüp umutsuzluğa kapılmak. şu mübarek saatte yazılan yazılara bakın. bir tane içinde allah korkusu olan paragraf olsa şaşardım zaten. isyankar, ne oldum delisi halde şirk dolu başlıklar, kızlı erkekli akıl almaz entryler... sizin yerinize ben utanıyorum rabbimden.

    hadi camide yoktunuz. tamam. oluru var. 3 cuma avanstan biri kullanılmış, dalgınlığa gelmiş, denilir geçilir. kendinizi geliştirmeniz beklenir. ama, hem cumaya gitme hem de sözlükte dedikodu yap, gıybetin dibine vur, insanların kalbini kır... olacak iş mi? hayır dostlarım hayır. o kadar uzun boylu değil.

    üzülerek şahit olduğum bir durum bu. lütfen kendinize çeki düzen verin. ülkelere yön veren sözlükçüler olarak toplumun genel ahlak çıtasını yakalamanız gerek, onları kendi seviyenize çekmek olmamalı amaç. insanın içinde allah korkusu olmayınca ne yapsa yeridir demekten başka bir şey gelmiyor elden.
    2 ...
  8. adonis kasını gösterememenin verdiği hüzün

    1.
  9. talihsiz bir durum bu. sizi hareketsiz bırakır. bir şey yapamazsınız. elinizden bir şey gelmeyeceğini bilmek daha da yorar ruhunuzu. yazarken çıkıntı yapan sevimli damarın bütün ağırlığını üzerinizde taşırsınız. ayna karşısında çıplak vücudunuza bakıp iç geçirirken "aaaa bu senin mi? bi kere dokunabilir miyim? lütfeennnn" diye yalvaran kızların hayali sizi heyecanlandırır.

    dünün en beğenilenlerinde bir tane bile adonis kası olan yazarın olmadığını düşünürsünüz bi ara... zaten o entryleri okuyan yazarların da adonis kasları olmadığını hayal ettikçe boğazınızda düğümlenen kanlı öksürüklerle kalakalırsınız. kimse anlayamaz sizi.

    adonis kası olmayan yazardan ne beklenir ki... daha ne söylenebilir ki... "adonis" bu sözcük bana, elit yazılara imza atan başarılı bir yazarı çağrıştırır. normal bir kız adonis kası olamayan erkek yazarla ne konuşabilir? dahası neden konuşsun ki? ama görüntü kirliliği yaratan bu hergele yazarların en büyük şansı; sözlükte adonis kası gösterilmiyor olması. çok hüzünlü bir durum gerçekten.
    4 ...
  10. bugün çarşaf yırtan yarın da kuran yırtar

    1.
  11. "susma sustukça sıra sana gelecek" sloganından esinlenerek ortaya çıkmış mantık. bugün çarşaf yırtan, yarın kur'an yırtmaya kalkar. "gökten indiği varsayılan kitaplar...." diye bık bık ötmeye başlayıp şova dönüştürür hem de yaptığı hareketi. çarşaf yırtılmasına ses çıkarmayan mü'minlerin yarın bir gün camiler ateşe verildiğinde söz söylemeye hakkı yoktur.
    3 ...
  12. çarşaf eylemine misilleme yapıp tanga yırtmak

    1.
  13. cuma namazı çıkışı yapılması gündemde olan bir eylem... bu ülkede sadece siz yoksunuz. biz de cumhuriyetin sahipleriyiz. tapuda bizim de hissemiz var. yaşama hakkımız, hayata dair beklentilerimiz, gelecek için umutlarımız var demek adına her camide 6 adet chpli menopoz teyze tangası yırtılıp, yakılarak külleri chp il ve ilçe teşkilatlarının önüne bırakılacak. tabi tüm bu işlemler yapılırken eldiven kullanılacak ve gaz maskesi takılacak. 6 sayısının chp amblemindeki "altı ok"la falan alakalı olması lazım. sabırsızlıkla beklediğim bir eylem bu. şenlik var koşun.
    5 ...
  14. kıyamete yakın yer yüzüne inecek sözlük yazarı

    1.
  15. incil ve tevrat'ta çeşitli ayetlerde geçen karışık ifadelerin yorumundan ortaya çıkan seçilmiş kişi...

    "oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. çaylak oldu. ayar yedi. esenliğimiz için gerekli olan ceza ona verildi. bizler onun yaralarıyla şifa bulduk. hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık, her birimiz kendi yoluna döndü yine de modlar hepimizin cezasını ona yükledi. o baskı görüp eziyet çektiyse de ağzını açmadı, kesime götürülen kuzu gibi, kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi açmadı ağzını...

    acımasızca yargılanıp sözlükten uçuruldu. şiddete başvurmadığı, ağzından hileli söz çıkmadığı halde, ona kötülerin yanında bir mezar verildi, ama öldüğünde zenginin yanındaydı. canını suç sunusu olarak sunarsa. canını feda ettiği için. çünkü onların suçlarını o üstlendi." (yeşaya 53:2)

    rivayet odur ki, kıyamete yakın orta asya ve avrupa'yı birleştiren hat üzerindeki sözlüklerden çıkacak bir yazar bütün zalimleri dize getirecek. daha önce haksız yere sözlükten uçurulan, yargısız infazla karşılaşan, baskı ve eziyetlere maruz kalan, tüm bunlara rağmen ağzından hileli söz çıkmayan, şiddete başvurmayan birinden bahsediyoruz.

    troller ona secde edecek. sol frameyi tek hareketiyle durdurabilecek. istediği kadar hatunu kaldırıp götürebilecek. çünkü ona sözlüğün nimetlerinden faydalanmak helal kılındı. seçilmiş yazar 6 ay mücadele ettikten sonra bütün sözlükleri birleştirecek. sonra 10 yıl sürecek huzur ve refah ortamı oluşacak. devamında karanlık ve internetin sonu...
    5 ...
  16. farmville oynayan bebelerle aynı sözlükte yazmak

    1.
  17. farmville oynayan kimseye yetişkin gözüyle bakılmaz. kimse bakmamalı. çocuktan farkları yoktur çünkü. bu tür oyunları oynarken ve bıraktıktan sonra arasında büyük farklar oluşur bireylerde. hayata bakışından konuşmasına kadar her şeyde olgunluğun, yaşanmışlığın, görmüş geçirmişliğin izi vardır... uzatmaya lüzum yok. tartışılacak bir tarafı yok bunun.

    farmville oynayan bebelerle aynı sözlükte yazmak, olgun insanları hüzünlendirir. "ulan kimlerle muhatap oluyorum yaa" şeklinde düşünmesine yol açar. hem yetişkin yazarlara ne verebilir ki bu bebeler. kimsiniz siz? ne gibi bir düşünceniz, hayata bakışınız, duruşunuz olabilir ki? hala çocuksunuz işte ço-cuk.

    bir yandan da didaktik taraflarını tahrik eder insanın. ben bu sabilere ne verebilirim. geleceğe onları nasıl hazırlayabilirim diye düşünürsünüz. tüm bu iyi niyetinize rağmen sorunlu ergen psikolojisine dayanabilmenin bir sınırı vardır. orada durmak ve; "ne haliniz varsa görün lan ibişler" demek gelir elden.
    2 ...
  18. burçlara inanıp allah a şirk koşan insan

    1.
  19. baştan sona acınası bir varlık. yosun rengi damarlı elleriyle şadırvan demirlerine asılan yaşlı bir amcanın bitkin suratı nasıl hüzünlendiriyorsa insanı, işte bu aciz, kifayetsiz, yüzünde slip don giymiş şeytanların kaptı kaçtı oynadığı ne oldum delisi sünepe de aynı şekilde koyar adama.

    kader ve kaza yoktur onlar için. pagan adetlerinden biri olan astroloji adı altında yıldızlara tapma geleneğini sürdürürler. bir çoğu islamda burçların yeri olmadığını da bilmez. tüm ayet ve hadislere rağmen güneş, mars, venüs, uranüs ve daha birçok yıldızın konumuna göre geleceğinin şekilleneceğini düşünecek kadar zekidir bunlar. fakat, tüm o gördüğü gezegen ve galaksilerin yaratıcısı olan rabbinden haberleri yoktur...

    terazinin sadakatinin, başağın vicdanının, aslanın heyecanının, ikizlerin canlılığının, yengecin duyarlılığının rabbinin tecellisinden kaynaklandığını akıl edemezler. peygamber efendimizin (s.a.v) bilemediği geleceği rezzan kiraz gibi garip kadınların bileceğine inanırlar. allah akıl fikir versin deyip geçmek lazım bu kütük kafalılara.
    2 ...
  20. başlıkları alt alta okuyan aşırı zeki yazarlar

    1.
  21. yapacak hiçbir şey kalmadığı zaman boş kasap kendi taşaklarını tartar hesabı, alt alta, üst üste sıralı başlıkları sıkıp posa entrylere imza atan düz yazı ustaları... "süpersin yaa ah bak ne güzel yakalamış" diyesi gelir insanın. ayarlar, övgüler, tüm edebi sanatları içeren olağanüstü imalı şeyler. hepsi tek hamlede çıkıyor. üstelik başkasının silahıyla vuruyor rakibini. hiç mermi kullanmadan.

    başlıkları alt alta okuyan yazarlar, her zaman saygı duyulacak kişiliklerdir. keskin zekası ve değme karikatüristlere taş çıkartan imalı nokta vuruşlarıyla ‘ah, vah’ dedirtirler. aynı zamanda beyaz show skeçleri kadar sevimlidir yaptıkları. ama bir yanıyla da disko kralı elit grubuna hitap eder.
    1 ...
  22. peygamber sayısının atatürk büstünden fazla olması

    1.
  23. kesin olmamakla birlikte büyük ihtimalle doğru bir yorum. gelmiş geçmiş peygamberlerin sayısını net olarak bilemiyoruz. yalnız hadis kitaplarında, bir rivayette 124 bin, diğer bir rivayette de 224 bin peygamber gönderildiği bildirilmektedir. hadis usulü açısından bu rivayetlerin hepsi tenkit edilebilir. ancak, ister 124 bin, ister 224 bin olsun, sayı mühim değildir. mühim olan husus şudur; gelmiş geçmiş bütün peygambelerin sayısı atatürk büstü sayısından fazladır.
    1 ...
  24. kaçak tema yapıp el altından dağıtmak

    1.
  25. html css bilmeyen, renklerin uyumuna inanan yazarın yaptığı yasal ve etik olmayan davranış. uludağ sözlük onaylı orjinal temalar yerine bu tür işlere kalkışan işgüzar yazarlar da yok değil. geçenlerde bir tanesini yakalayıp kulağını çektim. temasını elinden alıp ensesine de iki tokat yapıştırdım. ayıp denen bir şey var. millet o kadar uğraşıp temasına patent alsın bu uyanıklar da el altından tema dağıtsın olacak iş mi allah aşkına. yaptıkları da güzel bir şey olsa neyse...

    http://img72.imageshack.u...g72/6122/ekranalntsdx.jpg
    0 ...
  26. türk dizilerini aşağılayan batı özentisi genç

    1.
  27. türk dizileri şöyle, türk dizleri böyle diye sağda solda havlamaktan kendini alamayan coni sempatizanı. dizi değil bunların derdi. aşağılık kompleksine bağlı kişilik bozukluğu ve 2. dereceden şizofreni karışımı bir hastalık.

    türk olması yeterli. o zaman kötüdür. türk yönetmen de yoktur oyuncu da... tr yapımı dizi izleyen herkes idiyottur. geri zekalı olduklarını vurgulamaya gerek yok zaten. ama, batılı dostları hıyarım var dediğinde tuzluğu alıp koşmayı borç bilir bu ukala ibişler. isterse dünyanın en başarısız işi olsun fark etmez. orijinal türk yapımı film ve dizilerden her zaman bir gömlek üstündür gavurun prodüksiyonu.

    kesin takip ettikleri 3-5 yabancı dizi vardır. zaten msnde falan birbirlerine sıkça tavsiyelerde bulunurlar. izledikleri bölümlerden replikler ezberleyip bi ortama girince kullanırlar. herhangi bir cafede kara murat filmlerinden söz ederken, bir ok atılınca 10 askerin ölmesine yüksek sesle gülen şebekler bunlardır işte. fazla uzakta aramaya gerek yok.
    1 ...
  28. ışıkları kapatıp film izleyen varoş ruhlu insan

    1.
  29. ortama değişik bir hava katmak adına türlü şebekliklere başvuran sonradan görme kişiliklerdir. belki sınıfça falan 3-5 kere sinemaya gidip gördüler ya, tv izlerken de ışıkları kapatıp salon havası yakalamaya çalışır bu midilli yavruları.

    ulan kime ne ispat etmeye çalışıyorsun ki. hayır yani birileri olsa havasını atma peşindesin diyelim ama, ortası sararmış pijamalarınla evde film seyrediyorsun. ışık olsa ne olur olmasa ne olur. bütün millet de zaten enayi seni sinemada sanıyor. ahahaha şark kurnazına bak ya... varoş ruhun gerçekten tatmin oluyor mu böyle yaparak?

    karanlıkta televizyon, film maç her ne sitimse –hepsi aynı şey çünkü- izleyen kişi, alenen saygısızdır. aynı zamanda ruhsal sorunları vardır. kendi kendini kandırmaktan zevk alır. küçükken topu ayağına aldığında, "hacci, hacci" diye sayıklayan sümüklü veletlerin gelecekteki halidir. kıl olurum böyle sığırlara. karanlıkta bitireceksin işlerini. kafalarını ezeceksin ekrana vura vura.
    2 ...
  30. boynundan öpülürken gıdıklanan kadın

    1.
  31. ayakları büyüktür, tahta göğüslüdür, parmakları orantısızdır, burnu büyüktür, çirkindir ama size güzel geliyordur, yahut varoşça hareketleri vardır, patavatsızdır vs. bunların hepsi düzeltilebilecek şeyler... erkeğin ve kadının kendine güveniyle halledilebilecek meseleler. ama boynundan öpülürken gıdıklanan bir kadın vardır ki, ne olursa olsun sittir çekilmelidir. hiç boşuna uğraşmayın. iflah olmazlar. insanı en iyi bildiği işten soğutur böyleleri. dikkat etmek lazım. sevgili veya daha ileri derecede ilişki kurulmak istenen kadının boynu bi şekilde mutlaka yoklanmalı, gıdıklanmadığı tescillenmelidir. insanlık namına yapılamalıdır hatta.
    1 ...
  32. seri eksi oy verenlerin genelde galatsaraylı oluşu

    ?.
  33. istatistiklere kabaca göz atınca fark edebileceğiniz bir durum bu. gs aleyhinde yazılacak en ufak bir eleştiri rahatlıkla günün en kötü entrylerine girebilir. hatta haftanın en kötü entrylerinde kafaya oynayabilir. özellikle uludağ sözlük'te çok bariz. burada art niyet aramak lazım. açıkçası bir yerde örgütlenip topluca eyleme geçtiklerini düşünüyorum. organize bir suç örgütü gibi çalışıyorlar. yaptıkları yasal değil. tamam bir şekilde resmi olarak kılıfına uydurdular diyelim ama, vicdanlarda suçsuzdurlar diyemeyiz. genel ahlak kuralları ve sözlük etiği onları mahkum eder.

    işte size kanıt;
    http://img705.imageshack.us/img705/2043/adszflh.jpg
    9 ...
  34. sürekli kulağında kulaklıkla dolaşan ibişler

    1.
  35. ayrı bir dünyaya aittir bunlar. günün her anında müzik dinlemek zorundadırlar. yemek, içmek, nefes almak vb. zaruri ihtiyaçlarından bir tanesi de yanlarında kulaklık taşımaktır. sanırsınız ki anasının şeyinden kulaklıkla çıkmış haytalar. bir çoğu kafayı sıyırmıştır. buram buram yabancılaşma çekerler. insan içine karışmazlar. arada sırada zorunlu oldukça çıkarlar dışarı. evde zaten odalarına çekilip bilgisayardan aynı kafa ütüleyen garip müziklerini dinlerler.

    ulan biri ana avrat kaysa haberiniz olmayacak. godoşça bir tebessümle tek kulaklığı çıkartıp "efendim" diyeceksiniz. hayır kimden sıkılıyorsunuz? neden kaçıyorsunuz? kimse sizi anlamıyor öyle mi? çok farklısınız, kültürlüsünüz, bu dünyaya ait değilsiniz... mesela bir otobüste sağınızda, solunuzdaki insanlarla iki muhabbet edip hal hatır sormak yerine kulaklığı takıp kimseyi siklemiyorum, dünya yansa umrumda değil havsında gitmek size daha çekici geliyor. öyle ya. neyinize lazım. yerler sizi. hem kültür seviyenize göre muhabbet edemez kimse. sizden başka herkes salak çünkü. isamil yk dinleyip, kadın programları izliyor.

    böyle sığırlara sinir olurum. ne kadar itici olduklarının farkında değiller. ara sıra kalabalık ortamlarda karşılaşınca aşağılayıp ağır hakaretler savururum. bir çoğu mezhebi geniş olduğundan duymadım ayağına yatar. ağzını açıp iki laf edemez. korkaktır bu tipler aynı zamanda. kulaklığı dolayıp sıkacaksın boğazlarını can çekişe çekişe gebersin kene kılıklı mahlukatlar.
    1 ...
  36. evde çiçek yetiştiren sorunlu tipler

    1.
  37. doğanın dengesini acımasızca müdahale edip çiçekleri naturel ortamlarından ayırdıktan sonra milletin gözüne hoş görünsün diye sergileyen gösteriş meraklısı ibiş...

    hakikaten anlamakta güçlük çekiyorum. üstelik tüm algılarım da açık. çiçeğin, hayvanın, tozun toprağın ne işi var lan evde? doğanın bi yapısı var. hiç mi belgesel izlemediniz? hayvanların ve bitkilerin doğaya ait olduğu evde yetiştirilemeyeceği girmedi mi o kütük kafanıza? bitikiler canlı değil mi? onların da yaşama hakkı yok mu? bir ömür boyu aynı bitkiye bakabilmeyi garanti edebiliyor musunuz? o zaman susacaksınız...

    sizin seviyenize inip daha basitçe şöyle anlatayım; çiçeklerin saksıda yetiştirilmesi diye bi olay söz konusu olsaydı, ya rabbim her çiçeğe bi saksı yaratırdı, ya da çiçekler hiç kimseye sormadan gider bi saksıya yerleşirdiler.

    evde yapacak bir iş bulamayıp çiçeklere zaman ayıran insan bitiktir. hem ruhsal hem de düşünsel sorunları vardır. bazıları sevgi aşıladıklarını zannedip bitkilerle duygusal diyaloglara bile girerler. gidin. kaybolun şurdan allah aşkına. manyak mısınız nesiniz diye sorarlar adama.

    olayın diğer bir boyutu var ki o çok daha vahim; çiçek düşkünleri aynı zamanda rabbimize şirk koşarlar... "ben yarattım. sizi ben yetiştirdim. ben olmasam siz de olmazsınız. kuruyarak geberip gidersiniz.." havasında simgesel de olsa tanrı rolü üstlenirler. kendilerine itiraf edemeseler de hoşlarına gider bu durum.

    evde çiçek yetiştirmenin neresinden bakarsanız bakın mantıklı bir tarafı olmadığı gibi, kişilik problemlerine de işaret etmesi muhtemeldir.
    1 ...
  38. muhabbet kuşuna konuşma öğreten manyak

    1.
  39. mallıkta sınır tanımadığı için ne desek fayda etmeyecek bir ruhun bedenle buluşmasından oluşmuştur. kafası belki vardır ama, içinin boş olduğuna dair yağsız bir biftek üzerine isteyen herkesle bahse girerim...

    muhabbet kuşu konuşmuş konuşmamış dert mi bu allah aşkına? nasıl bir manyaksınız siz ya? kuş konuştu diye kendinizi zeki falan mı sanıyorsunuz? arkadaş ortamında; "ona her şeyi ben öğrettim" diye hava da atarsınız siz şimdi. tamam da amaç ne? konuşmuş da şu işe yaramış diyebileceğiniz bir tane kuş var mı bildiğiniz? neyin peşindesiniz allah aşkına?

    bazı manyak aileler kuşlarını kısyaslayacak derecede kafayı sıyırmıştır. "bizimki şunları şunları konuşuyor..." diye lafa girip diğer ailenin kuşunu psikolojik olarak ezmeye falan kalkarlar. altı üstü bir hayvan işte. boş boş konuşsun dursun. kendine ne hayrı dokunmuş ki bize dokunacak. neyin hesabını yapıyorum ben yaaaa.

    normalde evde hayvan beslenmesine karşı çıkan bir insan olarak hiçbir şekilde sıcak bakmam bu tiplere. boş gezenin boş kalfası işte. kafasını kafese sokup ezeceksin. hiç acımadan göğüs uçlarını pergelle delip göbek deliğine güvercin pisliği süreceksin. kardinal kılıklı ahmak.
    0 ...
  40. fenerbahçe ye 3 kornerde 1 penaltı verilsin

    ?.
  41. kampanya şeklinde açılırsa çok ses getirecek bir olay olur... sürekli hakemlerden şikayet eden, karşı takımın kendilerine karşı çok farklı oynadığını düşünen fenerbahçeli kardeşlerimizi memnun etmek adına yapılabilecek güzel uygulamalardan bir tanesi... neden fenerbahçe maç kazanamıyor anlamıyorum. halbuki rakip takımın kaleyi boş bırakması, ikili mücadelelere hiç girmemesi gerekir. yüzsüzlük yapıp giriyorlar işte.

    sahada bu işin olmayacağı açık. o zaman tek çare futbol oyun kurallarını fenerbahçe için esnetmek. 3 korner 1 penaltı, 6 taç 1 frikik, 4 aut da 1 köşe atışı olmalı. bunlar ilk etapta olması gerekenler. daha sonra fenerbahçe kalesinin 3 metreye indirilmesi ve bacak arasından atılmayan gollerin sayılmaması gibi bir çok önlem alınabilir. bu lig böyle gitmez yoksa.
    10 ...
  42. galatasaray ın atletico madrid e elenmesi

    6.
  43. maçtan önce ilk entry;

    bu akşam hep birlikte tanık olacağımız bir başka üzücü gelişme. tarihe not düşülmesi gereken bir an. milyon dolarlar harcanarak kurulmuş bir kadro, real bile değil atletico madrid karşısında, 1-1'in avantajını, üstelik de kendi sahasında koruyamayıp eleniyorsa; "yazık lan size" demekten başka bir şey gelmiyor elden. maalesef aguero ve forlan'ın golleri galatasaray seyircisini ve türk futbolunun geleceğini düşünen herkesi hüzne boğacak bu gece.

    maçtan sonra;

    bazı şeyleri boş kafalar almıyor. kendini buğday ambarında gören yurdum tavukları bir türlü akıllanmıyor. benim bir hafta öncesinden tahmin ettiğim olaydı bu. bugün de yazdım sözlüğe. hatta iki gol atılacağını gollerden birini forlan birini de aguero'nun atacağını açık açık söyledim. daha da ileri gidip bu maça 1-2 skor oynadım. sadece golü atan aguero olmadı da sima sabrosa oldu. ama, futbol otoritesi yine yanılmadı. silinecek entry, göt olunacak yazı tarzı yaklaşımları sahiplerine iade ediyorum. biz kendi malımızı biliriz. kumaşınız ortada. winerlar loserlar, güzeller çirkinler, kazananlar kaybedenler. her şey ortada. vatan sevgisiyle pek alakası yok. objektif bir resim var karşımızda. bunu inkar edemeyiz. gol atma şerefine eriştiniz daha ne istiyorsunuz anlamadım. hadi bakalım annemizin ligine hoş geldiniz.
    1 ...
  44. fenerbahçe nin lille hezimeti

    ?.
  45. maçtan önce ilk entry;

    25 şubat 2010 akşamı şahit olacağımız üzücü bir enstantane. orta sınıf bir avrupa takımı karşısında 3 büyüklerden biri olduğu varsayılan fenerbahçe'nin düşeceği acizlik türk futboluna gönül veren herkesin yüreğini burkmaya yetecektir. mağlubiyet bekleniyor. stada gidenler lütfen mendillerini yanlarında götürsün. bu kara leke türk futbolundan temizlenmez. yazık gerçekten de yazık.

    maçtan sonra;

    belki farklı yenilmedik ama fenerbahçe'nin yarı fiyatına kurulan orta sınıf bir fransız takımı gelip istanbul'da kanaryanın kuyruğunu kesiyorsa başlı başına hezimettir. gerek galatasaray gerekse fenerbahçe'nin kumaşını biliyoruz. malımızın ederi gideri belli. popoları havada gezenler lütfen yerlerine otursun da rahat rahat avrupa futbolu seyredelim.
    1 ...
  46. uzun yıllar darbe yapamayan orduya güvenmek

    ?.
  47. yaşanan büyük hayal kırıklıklarından sonra bile ordumuzun arkasında durabilmektir. 28 şubattan sonra maalesef bir tanecik bile darbe yapılamadı bu ülkede. neredeyse bir nesil darbesiz yetişti. sincan'da tankların yürüdüğünden haberi olmayan sözlük yazarları var.

    dünya gözüyle darbe görmek için bir on yıl daha beklemek zorunda kalacağız. belki de daha fazla. olsun ama önemli değil. sokaktan yürüyen tankların değil üniformanın aşığıyız. varsın nikaragua ordusu bizden 5 darbe fazla yapsın. gerekirse bir daha darbe değil de darbe planı bile görmek nasip olmasın, yine de seni seveceğiz tsk. şimdiye kadar ele geçen fırsatlarla on darbe yapılırdı. bütün planlar direkten döndü. önümüzdekilere bakacağız. şerefli e-muhtıralar da yeter bize.

    darbelerin hasretiyle çok çile çektikkkkkk... geceleri uyumadan sabahlar ettikkkkkkkk... uçurumlara düşmeden tut elimiziiiiiiii... şanlı ordu yap bi darbe mesut et biziiiiiii... lay lay lay laalalalalalayyyyy oooooo teee seeee kaaaa... lay lay lay laalalalalalayyyyy oooooo teee seeee kaaaa.

    not: beşiktaş'ın 'şampiyonluk hasretiyle' tezahuratından esinlenilmiştir.
    1 ...
  48. kemalizm anlatılmaz yaşanır

    ?.
  49. hani bazı şeyler için böyle söylenir. kemalizm de onlardan bir tanesi işte. bana kemalizm'i anlat diyenlere verilecek bir cevap yoktur. art niyetli soru sormuşlardır çünkü. gözlerinin önünde duran cumhuriyeti göremeyecek kadar kör bir insana ne cevap verebilirsin? anlayabilir mi anlatsan da? dokunabilir mi mısralarımıza gözyaşlarıyla? pardon... yani olay şu ki; kemalizm başkasından öğrenilmez. keşfedilir. yeniden yorumlanır. her daim güncellenen bir paket program gibi çalışır. benim kemalizm'im bana, onların kemalizm'i onlara, senin kemalizm'in sana, sonra herkesinki sana gibi bir şeydir işte. offf.
    3 ...
  50. nick altı girmek için yazarın ölmesini beklemek

    ?.
  51. insanların ölünce saygıyı hakkettiğine inanan bir sürü saf, iyi hatırlanması gerektiğine inanan bir sürü ilginç insan olduğunu gördükçe bu durumu garipsemiyorum. ölüm, bazen bir ceza, bazen bir armağan, bazen de bir iyilik olur. zaten doğar doğmaz ölmeye başlıyoruz. yeni bir şeymiş gibi her seferinde hayretle karşılıyoruz ölümü. piyasa yapmak isteyen çakallar gibi hazırda bekliyoruz. bir yazar ölse de nick altı girsek diye. bu mudur yani insanlık? yaşarken neredeydiniz? şimdi neden buradasınız? kim çağırdı sizi? göz yaşlarınıza, komik taziye mesajlarınıza inanalım mı? kendi ölümünüz geldi aklınıza çakallar. siz öldüğünüzde nick altınıza hiç entry girilmemesi fikri ürküttü sizi. ölüme ortak olmak istediniz. yoksa umrunuzda falan değil. ölen yazar için bir entry yazdıktan sonra sevgilinizi aradınız veya msnde muhabbete daldınız. bu sizin ruhunuzu rahatlattı öyle mi? bırakın bu iki yüzlülüğü. içten pazarlıklı hallerinize ölüleri bari karıştırmayın.
    6 ...
  52. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük