huzursuz hissettiren herkesin ve her şeyin tozunu almak gerekli.
eğer tozun altında bir şeyler gerçekten parlamıyorsa, atmak gerekli kapıya her kelimeyi, her bakışı, her hissi ve her bekleyişi.
bilirsin rengin solgun olsa da,
seni hep içimde tutarım. ben tutarım da işte sen kaçmak istiyorsun.
hatta öyle bir kaçmak istiyorsun ki,
sana saçtığım ışık seni zehirlermişcesine topuklarını vura vura kaçıyorsun içimden.
yüksek doz bir şeyler alınmadan kurulan uyarı cümlesi. yerinde bir uyarı fakat genellikle kimse dikkate almaz. o telefonlar hep açılır ve o konuşmalar hep yapılır.