kendi kaderimizi yazmayı çoğu zaman beceremediğimizden kaynaklanan durumdur. safız, saf. hemencecik inanır taraftarı da oluveriyoruz. 10 bin düşünüp bir konuşanımız da var, hiç düşünüp sonsuza kadar susmayanı da mevcut.
bir itiraf. abim, kuzenlerim benden yetenekli aga. milletin kafası çalışıyor. kaç yaşıma geldim ne evim var ne de arabam. bir motosikletim var, onu da 2 defa ehliyetimi kaptırdığımdan adam akıllı kullanamadım. uyanıklar evleri, arabaları aldılar, ben hala hayvan gibi öğrenci kirası veriyorum. ben de hiç akıl yok. gündemle ilgili yazılan çizilen şeylerin, gündem geçtikten sonra değerleri olur mu hiç? olmaz tabii, kim ister bundan 1 ay sonra bugünkü durumu? bundan 1 yıl sonra bugünkü hali? ya zaten öyle bir gündem var ki, her gün olan bir olayın, o zamana kadar garip bir şey olması mümkün. bugün canlı bomba, sonrasında meclis bombalama, şiddetin bir bir para. ahlaksızlık ve diğer dallarda da çok iyiyiz. teco desen, heykellere bile hallenebiliyoruz. çocuklara kötü gözle bakmak konusunda hepimiz iyi halden cezasızlardayız. bizi destekleyen vakıflar, şirketler var. birkaç haftaya normalleşiyor bu tuhaflıklar. kurbağanın suyu ısınıyor azar azar gibi bir hal. ne diyordum, abim, kuzenlerim benden akıllı. bakıyorum heriflere, okullarını bitirmişler, işlerini bulmuşlar, üstüne evlerini de almışlar, ama ben hala daha bu yaşımda yeni yeni bir şeylere adım atmaya çalışıyorum. kuzenim bir matbaa açacak, üstüne de bir atölye ve eğitim ve rehebilatayson (nasıl yazılıyor lan bu) merkezi açacak, ben hala aval aval bakıyorum onlara. ne olacak ulan benim halim? herifler işçi çalıştıracaklar bu yaşlarında, ben de onlara bakıp "ah" çekeceğim. onlar işçi çalıştırırken ben de beni benassi gibi mal mal dolaşırım anca.
Kısa bir süre önce şahsım tarafından gerçekleştirilmiş olup bir devir atlayarak başka bir devir açmama vesile olan hadisedir.. belediyenin ücretsiz otobüsündeydim. çok içen biri olmasam da o gün içmiştim. "benim vergilim ile yapıldı bu" diye bindim, içkinin vergisi yüksekti sonuçta, hakkımdı. bi koltuğa oturdum. teyzenin biri yer bulamadığı için söyleniyor, "şimdiki gençler böyle" diyordu. at yarışı çalışan abi, sınav sonuçlarına bakan genci kalkması için uyardı. sınavdan kalmış genç söylenerek kalkıp gitti. teyze oturup bilgisayara bakarak devletimize övgüler dizdi. sonra "ne zaman kalkacak bu otobüs?!" diye söylenmeye başladı, yanlış binmişti. görevli sosisli yemeye gitmişti. direksiyona geçip otobüsü çalıştırdım, hareket ettik. duraklarda durarak devam ederken otobüs hınca hınç oldu ama ben hala yolcu almaya devam ediyordum. ilerlemeleri için bağırıyor, "darr darr" zile basıyordum. otobüstekiler isyan etmiş, binmeye çalışanlara ve bana bağırıyordu. "beğenmiyorsan taksi tut!" diye bağırırken yandaki taksi kornaya basmaya başladı. görevli elinde sosisli ile taksiden durmam için uyarıyordu. otobüstekiler ona "cık cık"layıp, "taksiye binmiş, otobüsten yol istiyor" diye el kol hareketi yapıyorlardı. görevli şaşkınlıkla taksi camından durumu anlatmaya çalıştı. camdan sarkmış bir abi sinkaflı küfürler ediyor, küfürleri duyan teyzeler utanarak gülüşüyordu. taksi basıp geçti. bir sonraki durakta görevli kalabalığı yararak binmeye çalışırken, biraz önce küfür eden abi "manyak taksiden indi geldi" diye korktuğu halde "bırakın gelsin, bırakın" diye tehditkar bağırıyordu. bana ulaşan görevli ile çok sinirli, hızlı hızlı ve saçma sapan hareketler ile bi taraftan marvel süper kahramanları gibi konuşarak yapılan kavgadan yapmaya başladık. "lan senin ecdadını", "sen kime lan" gibi cümleler havada uçuşurken görevli altın kelimeyi söyledi, "sarhoş bu" dedi. otobüste sarhoş olduğunuz anlaşılırsa atılırsınız. beni otobüsten attılar. görevli ne yapacağını bilemeden direksiyona geçti, otobüs gitti. az önce küfür eden abi de inmişti otobüsten. görevlinin arkasından "şerefsizi döverdim de..." diye biraz konuştuk. sonra telefonumda gördüm, "şoföre dayak" diye internete videomuz düşmüştü bile. internet otobüsüydü, bu kadar hızlı olması normaldi. ne yani, yalan mı bunlar? hiç otobüse binmediniz mi?
dc comics ve marvel comics bir dönem ortak bir iş yapmaya karar verdikleri ve birçok karakterlerini bağdaştırarak karma süperkahraman olayını gerçekleştirdikleri seri. misal captain america, superman'le birleşerek super soldier olmuş, spider-man superboy'la birleşerek spider-boy olmuş, iron-man green lantern'la birleşerek iron-lantern olmuştur. gayet zevkli ve okunası serileri vardır. her karakterlerin birbirleriyle olan uyumsuzlukları da cabası..
sözlükte bolca bulunan yazarlardır. gözlerinizi biraz gezdirmelisiniz, öylesine kalemi kuvvetli yazarlar vardır ki, kitap yazsalar okunasıdır. genel olarak araya birbirine benzeyen onlarca cümleyi sığdırıp, sisteme karşı olan duruşunu küfürlerle belli ederek "ben buradayım, beni izleyin" dercesine attıkları nidalar meşhurdur. bu yazarları okuyun, bu yazarlar sözlükte olmazsa olmaz, sonuçta bu insanlar "fuck the system" diyor, bunlar anarşist, bunlar anlından öpülesi, çiçeği burnunda yazarlar. bu yazarlara sahip çıkın. bu yazarlar olmazsa olmaz. lgbt ayol!
ergenliğimin göz bebeği, yaklaşık 6 yıllık esaretime göz yummuş, ara sıra sigara üstüne sigara yaktırmış, intiharı bile aklımdan geçirt.. yok lan o kadar da değil. tamam belki sigara üstüne sigara yaktırmışlığı olmuştu, ama öyle dönüp de geri zekalılar gibi intiharı düşünmedim. zaten ben intiharın ta kendisiydim, kim yamacıma yaklaşsa o ölüyordu. hehe. bir grup. aşırı karanlık, şimdi dinletseler "ya kapat amk kapat akşam akşam midemizi bulandırma" dedirtecek türden grup. dinlemeyin lan, ecelinize mi susadınız amk..
Dünyanın en prestijli kalem markalarından biri olan montegrappa'nın ürettiği dolma kalemin fiyatıdır. internette indirim niyetine koymuşlar stoğa, belki alan olur diye umut etmişler. normal fiyatı ise 7498 lira. alan insanın muhtemelen tutkusu büyüktür, ileride babası oğluna verecektir. anlamlı.
her hafta arar, sorar. bir şeylere ihtiyacım var mı diye teselli eder, ama her defasında bunu da sormadan edemez. en sonunda iyi olduğumu kendisine göstermek için bindim otobüse, gittim antalya'ya. daha dün döndüm yanından. bayağı özlemiştim sözlük.
bununla övünmemesi gereken yazarlardır. (bana göre.) ki ben daha zamanında başlık açmadan duramıyordum, ben de hikaye kalmayınca başlık açmamaya başladım. başlık açmak için bir nevi hikayenizin olması mevcut, belki kurgusunu yapar, masallaştırırsınız, belki de başınıza gelmiş bir şeyi kelimesi kelimesine anlatırsınız. yazın abicim, açın başlıklarınızı, korkmayın, isimlerinizi bilmiyorlar zaten. en fazla üstünüze çemkirirler.
the flash'ın ignition serilerini getcomics'den indirir, 2005 rebirth sayısına kadar ilerler, ardından bir flashpoint paradox yapar, dc universe: new 52'ye başlarsın. new 52'de action comics'in ve detective comics'in tüm serilerini yine getcomics'den indirir, 50. sayıya kadar didinir, bir sonun nasıl geldiğini sorgularsın. ardından justice league'in 3000 ve 3001 adlı sayılarını indirir, ardından bir nightwing yapar yoluna bakarsın. genel olarak çizgi romanlara başlayan bireyler ignition'dan önce infinite crisis'ı indirir, ardından ignition'a geçer, amma velakin infinite crisis çizgi roman evrenlerinin en karanlık serilerinden biridir. daha yeni, ve daha eski olmayan karanlık çizgi romanlar okumak isterseniz, yıllara göre ayrılmış injustice gods among us serileri sizi kesebilir. teşekkür ederim okuduğunuz için.
comic con trailerını izlediğim film. anladığım kadarıyla tüm elemanlarımız kendini rollerine kaptırmışlar, aquaman saç uçları sarı, elinde viskisiyle denize giren sert görünümlü bir abi, the flash arkadaşa ihtiyacı olan bahtsız bir adli tabip, cyborg ise bilgisayara dönüşmeden önce klasik bir getto. onun dışında green lantern için çok sağlam bir capsim de mevcut.
şu hayatta, bir şeylere geç kalmayı, insanlarla konuşmamayı, hiç kimseyi, hiçbir şeyi takmayıp kendi yoluma bakmayı sevmekten hallice muhtemelen her şeyden önce en sevdiğim huyum. kendi kendime hallenmelerden bahsetmiyorum. 3. şahıslar bir konuda "şunu çok iyi yaptın vallahi bravo! aferin lan! dışarıdan bakınca mal gibi duruyorsun ama hakikatten maşallahın varmış." falan dediler mi işte o anlarda kendimi öyle bir bozuyorum ki insanlar beni övdüklerine öveceklerine pişman oluyor. ne yapayım lan, çok seviyom bir işe yaramamayı. bir şekilde bi işe yaradığımı hissettirdikleri dakika sevincimi gösteriyorum. kendimi bozuyorum dediğim de bu. sadece seviniyorum abi. insanlar tahammülsüz..
ilişkinin şeklini şemalini, dekorunu, kokusunu belirleyen varlıklardır. iki seçeneğin var, ya kadının kriterlerine uyum sağlayacaksın ya da pornozitesi.kom. gurme yemekten çok iyi canlar ama eve geldiğinde önüne konulanı yer şanslıysa. o da yoksa aç yatar.
bir de bunun 80'li yıllarda "almanyalar türklere kötü davranıyor, ırkçılık yapıyor" versiyonu vardır. amma ve lakin aradan 35 yıl geçse de artık ileri bir toplum olduğumuza eminim. şimdi de biz suriyelilere şeklimizi koyuyoruz. olmadı askerimizi tokatlayıp onları öldürüyoruz. büyük ülke olmak budur. bu arada boş kalan toki'lere de kardeşlerimizi iyice bi yerleştirelim. her oy bir oydur sonuçta..
bedenimi, beni uyandırmasınlar da istedikleri kadar soksunlar suretiyle teslim ettiğim kanatlı hayvanlar. uyandığım da her yerimin ısırık içinde olduğunu fark ettim. peki neden kulağımın dibinde zırlıyordu bu sivrisinek hala? kıskançlıktan olmalı sanırım. çünkü sesi tiz ve sinirliydi. kendimi başka sivrilere verdiğim için kızmış gibiydi. "viziii vizii" diye ötüyordu başımda. dayanamayıp "lan iki günlük dünya" diye bağırarak kalktım, ışığı açtım. elime bir gazete alıp, can dündar'ın köşesi üste gelecek vaziyette dürdüm. gerçeklerin ağırlığı ile öldürecektim onu. fakat ne göreyim, bütün oda sivrisinek dolmuş, beni çoktan fahişeleri yapmışlardı. o bağıran sivrisinek beni bu bataktan kurtarmak istiyor olmalıydı, hakkını yemiştim. the last of the mohicans film müziği açtım internetten, bunlara bi girdim, her yer kan içinde kaldı. ani hareketten tansiyonum düşmüştü, uykuya dalmak için harika bir yoldu bu, ışığı kapatıp düşük tansiyonla attım kendimi yatağıma. fakat tanıdığım o ses yine geldi, aynı sivri. el fenerini yaktım, kanlı gazetenin tersini çevirdim. şimdi dürülmüş gazetenin üzerinde kıvanç tatlıtuğ fotoğrafı vardı. ışığı gazeteye tuttum, sivri gelip kıvanç'ın dudağına kondu. adamın fotoğrafı benden çekiciydi. gazeteyi yavaşça duvara doğru götürmeye başladım, kıvanç'ın dudağındaki sinek hareket etmiyordu, büyülenmiş gibiydi. kıvanç bunu öper gibi yavaşça ezildi..
hayatta her şeyden sürekli endişe duyuyorum.
ocağı açık mı bıraktım, yoksa anahtarları mı unuttum?
cep telefonunu aldıysam cüzdanı kaybetmişimdir.
kötü bir his var içinde, hasta mı oluyorum yoksa?
hasta değilsem, işten kovulacağım yarın kesin.
metroda kimse kendini patlatmaz umarım.
beklediğim kargo ben evde yokken mi gelmiş acaba?
kötü şeyler olunca da haklı çıkmak, hayattaki yegane zevkim mi acaba?
sabahtan beridir sigara üstüne sigara yakıp ne olup bittiğini izliyorum, onlarca askerin vurulma, linç edilme anlarını bazı ingiliz forumlarında bulup izledim, birkaç tanesini pc'ye atıp arşivledim, bloguma bir şeyler doldurdum hatta ve hatta bir dergiye bir yazı bile gönderdim. ekşi'ye girip onlarca klavye entellerinin "yazık olmuş" ayaklarını, instela'ya girip hiçbir suçu olmayan emir kulu askerlere "gebersinler" diye zılgıt atan aktrollerin nefret mesajlarını okudum. tek anladığım ülkece nasıl bu kadar orrrrrrrrospu çocuğu olduğumuz. benim derdim ne biliyor musunuz? vicdani reddimi edip türkiye'ye benzemeyen herhangi bir ülkenin vatandaşı olmak. hissediyor musunuz? ben hissediyorum. emin olun birçoğunuz hissediyor artık. birçoğunuz, şeriatı hissediyor artık.
79 yıldır bıkmadan usanmadan yayınlanılan batman öyküsü. Superman'in nasıl kendisine özel 81 yıldır yayınlanılan bir action comics'i varsa batman'in de o şekil var. Yani eğer sevdiğiniz karakterlerin evrilişini en başından görmek isterseniz hem action comics'e, hem de detective comics'e göz yummanızı tavsiye edeceğim.
2018'de gelmesi beklenen spider man animasyonu. Spider man'in yeni hikayelerinin günyüzünde olup yeni kostümüyle düşmanlarının yenilenen imajlarıyla gümbür gümbür döneceğini söylüyorlar. Filmlerinden hallice animasyonlarını daha çok seviyorum sanki bu veledin. Güzel bir atmosferi var.
eğer ben affleck solo batman filmi çekerse filminde oynamayı istediğini belirtmiş oyuncu. şahsen solo batman filmi çekilirse hush'tan başka bir karakter olabileceğini sanmıyorum. hush kim derseniz eğer; bruce wayne'in çocukluğundaki en yakın arkadaşı ve büyüdükten sonra kafayı sıyırmış, batman'in önde gelen villain'lerinden biri olmuştur. hush'ı daha yakından tanımayı istiyorsanız batman: hush hikayesini okumanızı tavsiye edeceğim. matt damon eğer batman solo filminde oynar ve hush olursa, gelmiş geçmiş en iyi filmlerden birini izlemiş oluruz.
upladığınız başlıklarda, entrylerinizde bile bir tutarsızlık var. ingilizce nick derken 'nick'in aslında ingilizce bir terim olduğunun farkına varmadan insanları eleştirir oldunuz, eleştirmeden önce iki dakika düşünün, bunun kurgusunu yapın, gerekirse "ingilizce kullanıcı adı alan yazar" şeklinde bir başlık açın. kendi tutarsızlıklarınızın farkında olmadan insanları eleştirmeniz çok komik allah'ın geri zekalıları.
ilginçtir. Eve geldiğim de kendisini öpüp koklamak üzere oturma odasına gittim (her zaman oturma odasında televizyon koltuğunun üzerinde ipiyle oynar), aradım taradım yok, televizyon koltuğunda bir tüy parçası bile yok. Her gün temizlerim televizyon koltuğunu, gelen giden oluyor ara sıra. Her neyse mutfağa gittim, masanın altına baktım yine yok. Banyoya gittim belki oradadır diye, yine yok. işte, şimdi tam az önce yatağıma girdim, telaşlıyım biraz, yatağın altından sesler geldiğini duyunca 3 tane yavrusunu emzirirken buldum kendisini. 3 hafta sonra editleyeceğim burayı. Aileye 3 tane daha ekledik, olduk 5 kişi. Mutluyum, umutluyum.
Aquaman'in baş belası, aqualad'in manevi babası. Aquaman'i her defasında denizkaplumbağalarına yem etmek istese de her defasında hezimetle sonuçlanan yenilgileriyle bilinir. Suicide squad'dan bile tekmeyi yemiş bu abimiz bir nevi supervillaindir. Yüzme bilmez, ekipmanları olmazsa aquaman'e dalaşamaz da. Atlantis'in kaçak vatandaşıdır.
x-men'in colossus'dan sonraki en baba karakteri, geçmişi trajik olan, gözlüğü olmadan her yeri yakıp yağmalayabilecek bir güce sahip hero. küçükken kafasına bir darbe almış ve bu darbeyi alınca kalıcı bir hasarla gözleri görmemeye başlamış. biraz erişkinleştikten sonra gücünü keşfetmiş ama gözlerindeki sorundan dolayı bu gücü ona zehir gibi gelmiş. bu yüzden sürekli camı elmastan yapılan bir gözlük takar. bu gözlük ise tek görüşlüdür, gizli kimliğini de mitolojideki tepegöz olarak bildiğimiz tek gözlü yaratıktan almıştır.
instagram'da ve twitter'da paso green lantern geyikleri yapan, gerektiği yerde göndermelerini yapan karizma insan. ukala, egoist bir süperkahramanı ne kadar iyi canlandırabilir zaten tipinden ve karizmasından belli oluyor. gönül ister ki şu herif hal jordan olsun. cuk diye oturur.
soyu drakulon'lardan gelen, wonder woman'dan, elektra'dan, supergirl'den dahi daha seksi çizgi roman karakteri. şekil değiştirebilir, ama insan kanı emmez. statüsü geniştir, domuz kanı emip, kartal tüyleriyle kendine taçlar yapar. domuz kanı konusunda takıntılıdır. yaban domuzlarının kanının daha kaliteli ve lezzetli olduğunu öne sürer.
Fark ettiniz mi bilmiyorum, son zamanlarda sözlük kadınlarımızın kendini şu kavram üzerinde tanımladıkları, akabinde dobralığı da üzerine ekleyip, "ben sinirliyim, ben öfkeliyim, bana kağışmayın tımam mıııııı" dercesine üzerlerinde sahiplendikleri ilginç ötesi kavram. Pek de bi elit ve destek çıkılası(!)lar. Küfredip dikkat çekecekler, araya birkaç cümle sığdıracaklar, olacaklar sana elitist mizantrop. Aradaki iq açığını kapatmak için sözlükte agresif, dobra olmak sanırım. Bizde mi olsak? Merak ettim, nasıl bir şey acaba.
belgrad ormanlarında gezinirken yavru bir kedi gördüğünüz de kesinlikle yakınlaşıp sevmeyi dahi aklınızdan geçirmemeniz gereken hayvan. annesi oralarda bir yerlerdedir.
dc comics'in çoğunlukla polisiye çizgi romanlarını bulundurduğu wildstorm evreninin bir çizgi romanı. abc adlı amerikan kanalı hakkında bir şeyler söylemişti "çekmeyi düşünüyoruz" diye. aradan 5 ay geçse de henüz haber yok. zaten dc comics olayın çığırını çıkarmaya çalışıyor, y: the last man, watchman, powerless, Unfollow, Static Shock, Ronin gibi ünlü çizgi romanların dizilerini art arda sıralamak istiyor. her birinin vaziyeti ne olacak, orası merak söz konusu.