yüzlerce akp'li byblockcuya göz yumulması, damatların tek tek serbest bırakması, sol kesimin sesinin kesilmeye çalışılması, sözcüye tutuklama, yargı ve kolluk kuvvetleri içinin akp kadrosuyla doldurulması, turizmin bitmesi, akademisyenlerin ve gazetecilerin tutuklanması, hükümetin sürekli yanlış politika izlemesi, ve üzerine de enis berberoğlu'nun tutuklanması bunların tamamı halkın sokağa çıkması için büyük bir neden.
koyu akp'lilerin bile damatların salıverilmesine ve byblockcuların tremizlenmemesine çok kızmış durumda.
son padişah vahdettinin torunu;Ailemizin sonu, Türk halkının kurtuluşu oldu. Mustafa Kemal padişah olsaydı Osmanlı devam ederdi diye doğru söz etmiş. kalmışlar kıyafet sansürüyle gönderme yapmışlar.
kıyafet sansürüne ne gerek var? zaten ereksiyon haplarından takviye almıyor mu sizin güruh?
istisnasız, sağ gruplar "allah'a akbar, rejim geliyor, osmanlı oluyoruz" diye sevinç çığlıkları atar, futtullah efendilerinin türkiye toprağına ayak basmalarını göz yaşlarıyla izlerlerdi.
neyse ki chp'nin başında kemal kılıçdaroğlu var da chp iktidar değil.
deniz levreginin tanesini 400-500 tl olduğunu bilmeyen siktirsin gitsin evinde yapsın rakı-balığını. masaya oturduğunda menü istedin de vermediler mi? bir de, eğer masadakiler 2 kişiden fazla ise o kadar yiyeceği nasıl yemişler?
yaşanılan kötü olayı, başka birinin komiklik olsun diye milletle paylaşmasıdır..
evet o benim. ne yapıyım, yandaş online starhaber yaptığı haber videosunu uzun diye hızlandırarak yayınlayınca, ortaya komik görüntüler çıkmış. fakat olayın iç yüzüne bakılırsa, adam bıçakla bir kreşe giriyor ve orospu çocuğunu durdurabilecek kimse yok. kreş dahi olsa güvenlik şart.
öncelikle milleti kazıklayan orospu çoçuklarına karşı çıkacak olan güzel bir uygulama.
itaksi;
istanbul Büyükşehir Belediyesi istanbul'da şehir içi ulaşım için yeni bir dönem başlattı. Yeni geliştirilen itaksi uygulamasıyla istanbullu vatandaşlar tüm taksi hizmetlerini mobil uygulama üzerinden halledebilecek. Taksilerde isteyen müşteriler ödemelerini istanbulkart ile yapabilecek.
iTAKSi NASIL ÇALIŞIR?
- Araç çalıştığında cihaz otomatik olarak çalışır ve araç çalıştığı müddetçe cihaz da çalışacaktır.
- Aracın çağrı kabul etmesi için, sürücünün sisteme giriş yapması gereklidir.
- Sürücü kimliği doğrulaması veritabanı üzerinden yapılacaktır.
- Veritabanı zamanında cevap vermez ise, Taksi Yönetim Portalı veritabanındaki bilgiler ile doğrulama yapılacaktır.
- Sisteme, kayıtlı sürücüler tarafından giriş yapılmadığı durumlarda, sürücünün yolculuk başlatması engellenmez ancak yönetime bildirimde bulunulur.
- Cihaza yeni bir sürücünün giriş yapabilmesi için, mevcut kullanıcı oturumu onay alınarak sonlandırılır.
- Çağrı ekranında, harita üzerinde aracın konumu, müşteri kabul mesafesi ve müsaitlik durumu (meşgul/uygun/yolcu var) görülür. Müşteri kabul mesafesi yönetimce belirlenen aralıktan seçilir.
- Yolculardan çağrı geldiğinde; çağrı oluşturan yolcunun (maskelenmiş) isim ve soyisim bilgisi, çağrı oluşturulan adres, ödeme tipi, aracın ve yolcunun harita üzerindeki konumu ve çağrı başlangıç noktasına rota oluşturulan bir ekran gelir.
- Gelen çağrıda “Kabul et” ve “Yoksay” butonları vardır. Sürücü çağrıyı kabul ederse “Yolcuya Gidiliyor” ekranı gelir. Bu ekranda müşterinin konumu ve o noktaya rotalama görülür. Müşteriye ulaşıldığında “Seyahati Başlat” butonu veya ilgili taksimetre butonu ile seyahat başlatılır.
- Gelen çağrı reddedilirse uygulama çağrı ekranına geri döner.
- Çağrı kabul edildikten sonra yolcuya gidilen süre içerisinde uygulama içi arama yapılabilir. (Yolcu soyismi maskelenip, telefon numarası gizlenir.)
- Çağrı kabul edildikten sonra iptal edilmesi durumunda, açılan ekranda iptal gerekçesi girilerek çağrı sonlandırılmış olur.
- Ekranda ; Yolcu (maskelenmiş) isim-soyisim bilgisi; Harita üzerinde aracın konumu ve hareketleri; (Yolcu tarafından bitiş noktası girilmişse) gidilecek adrese yol tarifi vardır. Ayrıca bitiş noktası girilerek sürücü tarafından yol tarifi alınabilme seçeneği yer alır.
- Bitiş noktasına gelindiğinde, sürücü “Seyahati Bitir” butonu veya ilgili taksimetre butonu ile seyahati tamamlar ve “Ödeme Ekranı”na geçilir.
- Seyahatin bitirilmesi ile yolcu da “Ödeme Ekranı”na yönlendirilir.
- Sürücü seyahat boyunca araçta bulunan “Acil Durum Butonu”nu kullanabilir.
- Yolcu seyahat anında ödeme tipini değiştirmek isterse kredi kartından nakit ödemeye direk geçiş yapabilir. Nakitten kredi kartına geçiş yapabilmek için sürücünün onayı gerekir.
- iTAKSi Modülü hem taksici ve hem de taksi kullanıcı ara yüzleri bulunan bir uygulamadır.
PROMOSYONLAR VE TEŞViKLER
Yolcu, sistem tarafından tanımlanan promosyonları görmek, incelemek veya kendi gireceği promosyon kodlarını tanımlamak için menüde bulunan “Promosyonlarım” sayfasına gider. Sistem tarafından tanımlanan veya kod girerek tanımlanan promosyonların -varsa- kullanım sürelerini (tarihlerini) burada görüntüleyebilir. Yeni promosyon kodu bu sayfadaki butonun yönlendirdiği sayfa ile girilebilir.
PROJE SÜRECi
iBB itaksi projesi lansmanı yapıldıktan sonra ilk 4 bin adet taksi için ekipman montajına başlanılacaktır. Montaj alanı olarak iETT Hasanpaşa ve iETT Topkapı Garajları seçilmiş olup, söz konusu alanlarda 8’er adet olmak üzere toplam 16 aracın aynı anda montaj yapılabileceği montaj istasyonu mevcuttur. ilk 4000 taksi çalışma ruhsatnamelerinin süreleri bitenlerden seçilecek olup sonraki aşamada 17.395 taksinin peyderpey sisteme kaydolması hedefleniyor.
geceleri sözlükte neler yaşanıyor pek bilmem ama her gece böyle seviyesizce başlıklar açılıyorsa, modların müdahele etmesi şarttır. adabı muaşeret denen şey, gerçekte ve sanalda da var, trollere ve modlara duyrulur.
sosyal medyada tartışığı kızların evini basıp, biber gazıyla etkisiz hale getirip döven, olayın cep telefonu görüntülerini de sosyal medya hesabından paylaşan,tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan üniversite öğrencileri 25 yaşındaki Hasibe H., 19 yaşındaki Nurcan Ç. ve Mihriban Y.hakkında, 46 yıla kadar hapis cezası istenmiş.
klasik bir söz vardır adalet er yada geç tecelli eder.
uyuşturucu tüccarlarının kendilerini emniyetten gizleme amacıyla araçlarını, evlerini, iş yerlerini Türk bayraklarıyla süsleyerek kamufle etme olayı.
tanıdık emniyetçi abilere olayı hafif çıtlattım, "benim kapımın önünde de satıyorlar, evlerinde koca bir türk bayrağı asılı, alıyorsun içeri, bir kaç gün sonra yine dışarıdalar ne yapalım!!" dedi, içeriden destek aldıklarını ima edercesine bir şeyler söyledi. Sonra aklıma iranlı arkadaşlarımın anlattığı iran'ın rejim kabul zamanları aklıma geldi.
79'dan sonra iran rejimi ülkede alkolü tamamen yasaklayıp, uyuşturucuyu görmezden geldiler. sonra da piyasada uyuşturucu çoğaldıkça, mali değeri düştü ve herkesin uyuşturucuya ulaşabileceği bir durum oluştu. dışarıdaki sosyal hayatın yokluğu, evlerdeki uyuşturucu partileriyle telafi ediliyordu. Birkaç yıl sonra, gençler uyuşturucu bağımlısı olup kafalarını kaldıramaz hale geldiler. bu sayede iran rejimi de istediği gibi at koşturabildi. üst düzey devlet memurlarının çoğu uyuşturucuyu yaşam tarzı olarak almışlar. şimdi türkiye aynı durumda kesinlikle uyuşturucuya bulaşmayın, gidin alkol alın yiyin için eğlenin ama uyuşturucu ortamından uzak durun. ben iranda ne olup bittiğini pek bilen birisi değilim ama işim gereği de iran'lılarla iç içeyim. bu konuşmaların %80'nine şahit oldum. paranoya yapmak istemem ama 15 yıldır istanbul'dayım ve son zamanlar istanbul'un çoğu ilçesinde neredeyse her sokak başı bir uyuşturucu tüccarına iş yeri olmuş durumda. umarım bunlar sadece bir teoridir.
moderatörlere manalı bir sual.. pek takacaklarını sanmam ama sormak istedim sadece. mesaj vs. ile birine hakaret edilirse, hakarete uğrayan kişi, katibin de yardımıyla bir dilekçe oluşturur. dilekçe savcıya ulaştırılır, savcı konuyu dilekçeden okuyup, 1. ağızdan dinledikten sonra, dosyayı mahkemeye taşır. mahkeme, davanın işleneceği bir tarih verir. bu karar davalıyada bilgi verilir. davalı ile davacı mahkeme gününe kadar, ister avukat tutarak, isterse de kendi kendine savunma delili oluşturabilir. mahkeme günü gelir, her iki tarafta hakim karşısına çıkar. önce davacı sonradan da davalı savunmasını yapar. eğer davalı şuçluysa, karar yüzününe okunur. davalı bu olayda suçsuz ise temyize gidebilir, isterse de reddi hakim de isteyebilir. çok uzatmayayım işte bir hakaret davası böyle işlenir.
beni "özel mesaj" adı altında 15 gün çaylak eden moderatör, evet burası yüce bir mahkeme değil, fakat sözlüğün bir ceza hukuk sistemini de uyguladığın ortada. tek tataflı, davacıya bağımlı ve davalıya savunma hakkı verilmemiş bir karar.
şimdi sorarım size sayın moderatör, anlatsanıza neden çaylaklık? yoksa sıcak bir yatağı paylaşma vaadi mi aldınız??
önemli not: 2 saattir yazdığım bir entryi sadece bir başlık altında yok olup gitmesine içim el vermedi. eksi veren lütfen özelden sebebini yazsın. sonuçta hepsine sayğılıyım.
bazen gerçeği sorgulamadan yaşamak da, elbette güzeldir. adına alışıla gelmiş yaşamak denir buna. fakat bir canlı türünün, bugün bir tekerleğin nasıl bir sonuç çıkaracağını merak etmeseydi, traktörlerin tekerlekleri olmazdı. merak yaratıcılığın merdivenlerindeki ilk adımlardır. çok yukardan, tabiri caizse, entel entel yazmaya gerek yok, hepimizin sonu ölümle olacak. fakat meraklılar bilir, bir düşüncenin yanlış olup olmadığını, akla yatmadığında, gerçek olup olmadığını anlamak için, araştırmak gerektiğini. kimseyi ikna etmek için değildir amaçları. sadece gerçeğin ne kadar gerçek olduğunun delillerini bulma çabasıdır bu. akıllı insanlar gerçeğin özüne inmek için, kalkıp araştırma yaparken, diğerleri sadece oturduğu yerden tek bir örnekle çürütneye çalışır kanıtları.
allah'a inananlar, onun bahşetttiği aklı kullanarak kuranı ve içindeki "şüpesiz ki" diye geçen ayetler incelemelidir.
biz erkeklerin dünya üzerinde çok sevdiği, olmazsa yaşayamayız dedikleri anne yada sevgilileri için, bir iftira atılsa "aldatıyor" diye, kendisine sormadan, olayı hiç sorgulanadan zalimce yada adaletle, gereğini yapmak ne kadar doğru gelir sorgulayan vicdanlar için.
kimseyi ikna etmeye çalışmıyorum. ben de yüz milyonlarca insan gibi bir gün ölüp gideceğim.sadece zamanında gerekli yada çıkar amacıyla ortaya çıkan dinlere, artık insanların ihtiyacı olmadığına kanaat getirdim o kadar. müslümanlık hristianlık vs. dahil şuanda bilinen 4300 tane din var. bilinen yazılı en en eski din m.ö 4000 de sümerlilerindir. iştar, anu, enlil ve yer yüzü tanrısı ha'dır.
hiç basite indirgemeden, şuanda hristiyanların paskalya, müslümanların ise nevruz olarak kutlamaları sümerlilerin en ünlü tanrısı güneş ve bereket tanrısı "tammuz" için bir ritüeldir.(m.ö 400).
gelin odası süslemesi sümerlilerle birlikte 6000 yıl öncesinde başlayıp hala iç anadoluda gelenek halinde devam etmekte.
mezarlıklardaki selvi ağaçaları
sümer tapınaklarında tammuz tanrısının sembolü olarak dikilirdi ve hala günümüzde bu ritüel devam etmekte.
noel ağacı 21 aralıkta güneş tanrısı tammuz ölür, 25 aralıkta tekra dirilir ve hristiyanlar ağaçları süsleyip isa'nın dirilişi diye kutlar bu sümerlerden bir alıtıdır. çünkü noel ağacı sümerlilerde tammuz ağacın süsleri her türden meyveleri ve bereketi sembolize ederdi.
günümüz tıbbın sembolü (türk tabipler birliği sembolü) ortada, tammuzun tekrar dirilişinde ki hayat ağacı, 2 yılanın da tammuzun iyileştirici özelliği temsil eder.
müslüman ve yahudilikte domuzun haram olması yine sümerlilerin hüneş tanrısı tammuz'un bir domuz tarafından katledilmesi sonucu haramdır.
yere düşen ekmeğin öpülmesi, tammuz'un ölümü ile dirilme arasındaki yetişen buğdayın tammuz'un yokluğunda bıraktığı bereketi eti olarak anılması hala günümüz iç anadoluda yapılmakta.
kurban kesmek, yada adak adamak; yine sümerlilerden doğmuş bir rütüeldi.
sevgililer günü; tammuz ve inanna gibi tanrıların kutsal evliliklerin kutlamsıdır.
baş örtüsü( çok önemli)
Sümer’de, Babil’de (ve hatta erken Anadolu dönemlerinde bile) her genç kız evlenmeden önce tapınağa gider ve orada bir kere olmak üzere yabancı bir erkekle para karşılığı beraber olurdu. Bu parayı tapınağa bağışladıktan sonra tapınaktan ayrılabilir ve artık evlenebilirdi. Bu tür bir cinsel birleşme son derece kutsal sayılırdı (tıpkı Tammuz inanna veya Kral-Baş Rahibe birleşmesinde olduğu gibi).
Bunu yapmadan genç kız evlenemezdi. Asilzadeler bile kızlarını kendi elleriyle bu tapınaklara getirmişlerdir. Çirkin kızların kötü bir kaderi vardı; bazen kendileriyle beraber olacak bir erkek çıkması için yıllarca tapınaklarda beklerlerdi. Bunun dışında tapınak rahibeleri, bu kutsal fahişeliği sürekli olarak yaparlar ve tapınağa gelir sağlarlardı (ancak belirttiğim gibi, bu utanç verici bir iş değil son derece kutsal bir görevdi, onlara sokak fahişesi muamelesi yapılmazdı).
Bu kadınların diğer kadınlardan ayrılması için, başlarının bir şalla örtülmesi zorunluydu. Bu örtü, artık o kadının evlenebileceği anlamına geliyordu. Bunların haricinde kızların, cariyelerin ve fahişelerin örtünmesi yasaktı.
M.Ö. 1500 yıllarında Asur kralı, sadece evlenilebilir kadınların değil; evlenen ve dul kalan kadınlarında örtünmesini zorunlu kılmıştır. Böylelikle, üç büyük kutsal kitapta da geçen baş örtüsü adetinin kaynağının Sümer olduğu öğreniyoruz.
bazı ülkelerin ordularında ve bayraklarında sembol olarak kullandığı kartal simgesi, sabah güneşi ve batmayan güneş olarak sümerlilerde kullanılırdı.
kutsal sayılar Sümerliler, gökteki 12 burcu ilk kez keşfeden uygarlıktır. Sümerlilerin bir gün 12 saatten oluşuyordu ama 1 saatleri bizim 2 saatimize eşitti; yani toplamda yine 24 saatti. isa’nın 12 havarisi, bu burçları temsil eder. Sümer inancına göre, burçlarda birer tanrı otururdu ve güneş tanrısı bu burçları ziyaret ederdi (her 2150 yılda bir güneş başka bir burca denk gelirdi ve Sümerliler bunu hesaplamışlardır).
Bugün Yahudilikteki ve Hıristiyanlıktaki 7 kollu şamdan, Sümer’in meşhur ağacını ve yedi seyyareyi temsil eder. Tek tanrılı dinlerdeki cehennemin 7 kapısı, Sümer’in yer altı dünyasının 7 kapısı olmasından gelir.
Sümerlerde sayı sistemi 10'luk değil; 60'lıktır. En büyük rakam 60, en büyük tanrının rakamı da 60'tır. Ay tanrısının rakamı ise, 30'dur. (Ay Dünya etrafındaki dönüşünü yaklaşık 30 günde tamamlar.).
bu araştırmalar sadece gerçeği arayan kendime sunduğum birer kanıtlardır.
yazımda birilerinin sayğı duyduğu değerlerine yada tanrılarına bir hakaret etmek gibi bir niyetim yoktur bunu da içtenlikle yazayım.
gece vardiyasından sabah 6'ya kadar çay, kahve, siğara, üçlüsüyle güç bela ayakta kalabilen modlarımız.şu saatler sabah 6'dan sonrası tam uykuya yenik düşme saatleridir. son zamanlarda lezbienlikten dem vuran hanım kızlarımızın ufaktan 1-2 ifşanı paylaşıp bazı şeyleri gün yüzüne çıkarıp hem modları hem de siz değerli yazarları kendilerine getirsem ne dersiniz??
neyse, şimdilik ufak çapta bir heyecan oldu sanırım.
sabah sabah çaylaklığa falan hiç gerek yok.. demi canım modcum..
tt: tt:
aslında hiç de şaka yapılacak bir yanı yok. sadece beni kızdıran çekinmeden utanmadan nude nude resimler atıp "ama ifşa etme bağğğ" diyen hanım kızlarımızın şu aralat namus abidesi kesilmeleridir. biraz saatler geçsin, sanırım mesajım yerlerine ulaşır. geçmişte yaşanan ayak fetişcileri, selfiye çubukcuları, silik yedi, bitti gitti sanıyorlar ama yerine yeni yetmeler peydah olmuş durumda.
neyse şunun şurasında içimi döktüm. heyecana gerek yok.