Üniversitede öldürülen birisinin katili ne zaman masum oldu acaba? Diyelim ki fırat çakıroğlu suçlu o kadar kişi saldırıyor üstüne ve yere düştükten sonra bıçaklanıyor birden fazla yerinden? Ayrıca savcının iddaanamesinde profesyonelce işlenmiş bir cinayet olduğu yazıyor? Şimdi sen saldırıya uğradın diyelim ve eline bir bıçak geçti ve sana saldıran kişiyi bıçakladın rastgele bıçağı salladıktan sonra kendini kurtarmak için kaçar mısın yoksa bu nurullah semo gibi atardamarların olduğu bölgelere(kalp kasıklar köprücük kemiklerinin altı vs) mi saplarsın hem de defalarca? Ayrıca nurullah semonun daha ağır yaralı olduğu söyleniyor madem fırat çakıroğlu ağır yaraladı bu arkadaşı nasıl oluyor da bu kişi kalkıp defalarca bıçak sallayabiliyor birisine nasıl kendini toplayıp da saldırabiliyor bu nefsii müdafa yaptığı iddaa edilen arkadaş
Istanbul Aksarayda bir öğrenci evi: Alt kattaki komşular sürekli kavga ediyordu. Günün her saati özellikke gece ve sabah 5 6 civarında resmen evde adam öldürüyorlar. yani anlayacağınız tekinsiz tipler kız ve abileri sürekli kavgalılar anne de arada kalmış tabi. Binadakiler yaka silkmiş bunlardan bizi de uyarıyorlar dikkat edin muhattap olmayın felan diye. Neyse bir gün arkadaşımın iki arkadaşı geldi bizde kalmaya salonda yatıyorlar. Benim odam da evin kapısının dibinde. Normalde uykum çok ağır ama saat sabah 5 te kapının önünde gürültü koptu böyle resmen kapıyı kıracaklar ben de uykuda kendi kendime söyleniyorum yine başladılar bir rahat yok diye. Saat 8.30 oldu kalktım okula gidicem bir baktım ev arkadaşımın rengi atmış ne oldu dedim oysa evi polis basmış yanlışlıkla bizim kapıya gelmiş polisler bunlar da korkup açmamışlar tam bizim kapı kırılacakken karşı komşu bizim öğrenci olduğumuzu söylemiş. Arkadaşım benle dalga geçti tabi nasıl duymadın o kadar gürültüyü kapının dibinde olduğun halde. Ben de şaşırdım nasıl duymadım diye ve arkadaşım o efsane cümleyi söyledi iyiki duymadın her kapıya vurana hemen kapıyı açıyorsun eğer uyanıp yine kapıyı açsaydın narkotik şubedeydik şu anda dedi. meğerse aşağıdakiler içici miymiş satıcı mıymış ne arada polis geliyormuş öyle.
Kapısından toması çevik kuvveti eksik olmayan okul. Okulun ilk günler içeri girerken geriliyordum olay çıkacak diye. Sonra alıştık tabi normali buymuş. Yine de hergelede yürümek yemekhanesinde yemek yemek merkez kütüphanesinde sabahlamak insana mutluluk veriyor.
Bu ülkenin üniversiteleri terör batağında. Bu gruplar kendilerini devrimci özgürlükçü diye tanıtarak genç beyinleri yanlarına çekip adeta bir kukla gibi kullanıyorlar. Onlara göre özgürlük okulun içinde son ses müzik açmak ateş yakmak kendinden olmayana dağıttığı afişi almayana nefret dolu bakmak yanındakiler tarafından mimlenmek demek. Cevap verdiğinde hemen faşist diye ilan edilirsin. Bayrağına değerlerine hakaret edilir de cevap verirsen en faşist en kafatasçı sen olursun. Bu ülkede vatanını bayrağını milletini sevmek saygı duymak suç oldu. Fırat Çakıroğlu da bu zihniyetin bir kurbanı oldu malesef. Okumak için gittiği üniversitede eğitim alma hakkı engellendi dilekçe verdi okul yönetimine hiç bir önlem alınmadı. Sınavlara girebilmek için polis korumasında geldi okuluna ama o polisler de onu koruyamadı. Okuduğu okulda haince pusuya düşürüldü ambulans okula alınmadı polis arabasıyla da götürmediler 5 dk mesafedeki hastaneye ve hayatını kaybetti Fırat Çakıroğlu. inşallah bu son olur ve hiç bir öğrenci okuduğu fakültede öldürülmez.
Hayallerinizin peşinden gidin. işin uzmanı olan kişilerle konuşun. Üniversiteye yerleşmiş olmak için tercih yapmayın. Lisedeki matematik hocamın sözüyle bitiriyorum: Seçeceğiniz mesleği en az 25 30 yıl yapacaksınız. Tekrar hazırlanırsanız 1-2 yıl kaybedersiniz hayatınızdan ama yanlış tercih yaparsanız ve sonra bölüm değiştirmeye cesaret edemezseniz 30 yıl boyunca her sabah kendinizden ve mesleğinizden nefret ederek işe gidersiniz. Eviniz arabanız paranız olabilir ama siz mutlu olmazsınız.
