ercan tanerin taraflı yorumları ile sanki barcelonanın türk takımı oldugunu düşündürten maçtır. dakika 40larda messi pepe mücadelesinde messinin kafası pepenin bildigin kalçasına degdigi pozisyonda 2 kere yakın çekim izledikten sonra bile hakem bunudamı görmedi gibi absurd yorum yapıyor kendisi. genel anlamda barca oyuna hakim ama madridin kazanacagını düşündügim karşılaşma.
--spoiler--
Şimdi gelelim filme. eger kahramanimız John(Russel Crowe)sirf karısının kendisini arabadan atmaya kalkışmasıyla yakalansaydı dunyanın en kötü filmi olurdu. Karısı zaten sırf kendini düşünüyor. Kocan senin için hapisi ölümü göze alsın sende ise tak intihar et oglunu yetim bırak nasıl olsa ben göremiycem beni de sevmiyor zaten gebersin pezevenk düşüncesi. ikinci can sıkıcı mesele ise dügme olayı. tamam buldu diyelim kadın suçsuz mu olurdu bu mu yanı kanıt. 3 yıl onceki olaydan sonra bi tane dügme mi bulup bütün suçlamalarımı kaldıracaktı.
film sıkıcı klişe diyenler olmuş. dogrudur bende uyaya kalmıştım izlerken. ama ben zaten son zamanlar District 9 ve inception i izlerken uyumamiştım. ne yapayım yorgun oluyorum film izlemek için en fazla 1 saat ayırabiliyorum. ayrıca film biraz ırkçılık koktugunu düşünüyorum. artık Hollywoodun bir zencinin başarız olma filmin yapmasına ihtimal vermiyorum.
--spoiler--
senaryonun bi boka yaramadıgı artık iyice boku çıkmış testere film serisinin (inşallah) sonuncusu. kahramanımızın sevgilisini niye öldürdügüni anlamadıgım filmidir. kız suçsuzdu onu öldürmeye gerek yoktu. filmin tek zevki kancaya geçirmesi sahnesi için arkadaşlarla onlarca kurtuluş yolu düşünmüş olmamızdır. ben şahsen pantolonunu çıkartıp gögüs hizasından baglayıp uçlarını da kancaya geçirmesini teklif etdim nasıl olsa zenginim kaliteli mal giyiyorum yırtılmaz dayanır diye düşünmüştüm bir başkası ise zinciri kendine baglaman yeterli kancayi kendine geçirmeye gerek yok dedi hatda birisi odada masa çok üst üste koyar çıkarım takarım diyen olmuştu. en sonunda elamanımızın ise testere abi beni izliyordur yapmazsak kızacak psikolijisindedir diye karar kıldık. her neysede ilk sahnesini anlamadım ben niye gösterdirdiler ki bize filmle ne alakasi var hala anlayabilmiş degilim.
butun film tabutun içinde geçsede olayları önceden aşagı yukarı tahmin edelebiliyorsanız da aksion sıfır olsada hiç güzel hatunların olmasada guzel, sürekleyici izlenmeye deger filmdir.
beni ev arkadaşamın önünde rezil eden sitedir. ne hakkında oldugunu bilmeyen ben meraktan tıkladıktan hemen sonra muzik çalmaya başlar. ev arkadaşı hemen kafasını laptopa çevirir.
- ne lan bu?
- yok..şey..ben.. bilmiyorum.(panikleyip kapatmaya filan çalışılır ama nafile)
- kapatsana oglum şunu.
- kapanmıyorki
- ne kapanmaması ne demek kapanmıyor. sen kapatmıyorsunuz işte. ne hastalıklı ne igrenç adammış sen. ne izletiyon bana ya? senin amacin ne?
- ya ama vallahi olmuyor. şey..ben.. vallahi..şey
- ben başka eve çıkıyorum. hadi eyvallah der evden çıkar gider. gerçi döndü pezevenk ama.
sınırsız pizza kampanyasındaki verdigi pizzalara pizza demek için bin şahit ister. 4 dilimden sonra ne yiyiyorsun diye sorarlarsa büyük ihtimalle cevap veremiyeceksiniz. bildigin hamuru çignediginizin farkına varırsınız. iyide sınırsız olsun istedik de bişmemiş hamur yiyecegiz demedik ki. siz siz olun sınırsız yerine orta boy taç pizza alın yediginizden keyif alın. yada hiç ugraşmayın dominosa gidin.
eger 12 yaş altı degilseniz merak edilip gidilmemesi gereken sinema. sinema dediysemde de sinema filan degil 5-6 dakikalık bilgisayar oyunlarina benzeyen koltugun aşagı yukari oynaması animasyonda geri gittiginiz icin size arkadan küçücük hortumdan hava üfleyen * araya iki buhar az bişey su daha ne istiyon pezevenk al sana 5 boyutlu sinemacigidir. ben şahsen bursa kent meydaninda 7.5 lira verip girdim pişman oldum. merak edenler içinde ranger'a binmesini tavsiye ediyorum eminim 25 kat daha zevk alirsiniz.