Ayla filminde yaşadıkları film haline getirilen, türk askerinin merhametini dünyaya gösteren Kore Gazisi Süleyman amcanın 91 yaşında hayata veda etmesidir. Allah rahmet eylesin.
En son Ayla filminin galasında kızı Ayla ile birlikte tekerlekli sandalyede görüntülenmişti.
68 kuşağından çok sayıda gencimiz bugün Filistin topraklarında yatmaktadır. Filistin’in özgürlüğü ve bağımsızlığı için gittiler. Hakları ve özgürlükleri ve devlet kurmaları bizim için önemlidir. Filistin’e Filistinlilere bu salondan yüz binlerce kadının selamını gönderiyoruz. Sizin devlet talebinizi, demokrasi talebinizi destekliyoruz. Hiç kimse Kudüs üzerinde oynamasın. Hiç kimse onlara olan desteğimizi engelleyemez.
Ama bizim UEFA kupamız var bahanesinden daha kötü bir bahanedir.
Bunlara göre 10 yıl önce Liverpool'dan 8 yedi diye 114 yıllık bir camia kapısına kilit vurmalı, lisansı iptal edilmeli ve futbolcular, başkan, teknik heyet müebbetle yargılanmalıydı.
şampiyonlar ligi'ni namağlup lider bitiren ilk türk takımı olmaları, son iki sezondur şampiyon olmaları hiçbir şeyi değiştirmez. Çünkü onlar 10 yıl önce Liverpool'dan 8 yediler. Başarılı olmaya hakları yok, çekilsinler futboldan. Vardar'a ve östrojashşjşkşhjkjs'ye elenen, iddia ettikleri gibi dünyanın derbilerini pek de umursamadığı 2 büyük ( ! ) Takımlarına kalsın meydan.
Bir Beşiktaşlı olarak bugünkü kadroyu gördükten sonra yaptığım tahmin. Büyük bir ihtimalle bu sezon şampiyonlar ligi'ndeki ilk mağlubiyetimizi alacağız. 3'ten sonra dursalar bari.
Totonok folmodoko boton gomo nickli yazarın bu kadar üzerine gidilmesinin sebebidir.
Ne zararı var bu adamın size? Arada bir Tuttuğu balıkları, içki masasını falan paylaşıyor, eski sanatçıların, filozofların, liderlerin resimlerini kendine özgü üslubuyla yorumluyor.
Neyse olmadı galiba.
basın toplantımız sona ermiştir arkadaşlar, dağılabilirsiniz.
Daha önce Türkiye'de hiç rüşvet vermedim ama Azerbaycan'da pasaport kontrolünde beni öne alması için bir polis memuruna ve yine azerbaycan'da devlet dairesinde işlerimi erken halletmesi için bir devlet memuruna rüşvet verdiğim olmuştu.
Sözlükteki bazı Galatasaraylı yazarların söylememekte ısrar ettiği tebrik cümlesi. Bir söyleseler rahatlayacaklar aslında ama bunun yerine beşiktaş'ı karalama çabalarına giriyorlar. Biz bu laflara takılmıyoruz ama böyle yaparak kendilerine zarar veriyorlar.
Bakın söyleyeceğiniz şeyler şunlar:
Son iki sezondur şampiyon olup bu sezon da şampiyonluğun güçlü adaylarından biri olan ve Galatasaray'ı 3-0 mağlup eden, şampiyonlar ligi gruplarından lider olarak çıkan Beşiktaş'ı kutluyorum.
Zamanında bir şampiyonlar ligi ikinci tur maçında sizin takım gol atınca " gol " diye bağırdığımı hatırlarım. Avrupa'da bizi temsil ediyordunuz sonuçta. Sizin aynı şeyi yapmanız çok mu zor?
Aynı şeyi Fenerbahçeliler de yapabilir.
kulüplerinizi 2 büyük olarak görüyorsanız uğraştığınız kulüp Beşiktaş olmamalı. Çünkü siz böyle yaptıkça dışarıdan Beşiktaş'ın büyüklüğünü tiner, tinerci, 8taş ve bunun gibi kelimerlerle örtbas etmeye çalışan 2 sıradan kulübün taraftarları gibi görünüyorsunuz.
Futbol konusunda gayet aklı başında yorumlar yapan Galatasaraylıları ve Fenerbahçelileri tenzih ederim.
Bana beyaz yalanlar söyle
içinde hayalkırıklığı olmayan
Tutmayan tahminler söyle
Umutsuzluk oluşturmayan
kaybetmeye alışkınım nasıl olsa
it beni sonu belli olmayan
Ayışığı ve yıldızlarla aydınlanan
Yürüyerek varılmayan
Heyecan dolu yollara
Koşmaya alışkınım nasıl olsa
Bana uçuk hayallerini anlat
Sıradanlığın sıkıcılığında boğulmayan
Fırtınalı ve karanlık denizlerini anlat
Tekne ile aşılmayan
Dalgalarla boğuşmaya alışkınım nasıl olsa
Bana biraz benden söz et
Dün geceyi hatırlamadan
Mutlu olduğun anlardan bahset
Tek detayını bile atlamadan
Detaylarda boğulmaya alışkınım nasıl olsa
Alışkınım boğuşmaya
Alışkınım boğulmaya
Alışkınım koşmaya
Sonu belli olmayan yollarda
Kaybetmeye alışkınım nasıl olsa.
Seçim gününe kadar her hafta bunu yapıp bu şansı iyi değerlendirirse, halk ile iyi iletişim kurarsa ve halkın sorularına cevap verirse oy oranını yavaş yavaş artıracak liderdir.
AKP yapmadan siz yapın bari. Diğer siyasilerden bir farkınız olsun.
Rüya içindeki Enteresan bir eylemdir. Bu gece gördüm.
Rüyamda bir şeyden kaçıyordum, birden bir otelin bahçesine girdim. Yıldo yeşil mayosu ile karşıma çıktı. Sonra " gel evladım buraya korkma " deyip bana sarıldı. Yıldo yaşına rağmen görmeyeli bayağı iyi vücut yapmıştı, sarılırken anladım. Rüyadan anlayan arkadaşların yorumlamasını rica ediyorum.
Tesadüfen hayatına giren bir kadınla iki gündür takılan, eğlenen, onunla şarap eşliğinde güzel bir akşam yemeği yiyen, uzun uzun muhabbet eden, fakat, ancak seviştikten sonra onun bir ajan olduğunu anlayabilen bir film karakteri aydınlanması klişesi.
Kahramanımız sabahın köründe çişe çıkmak için uyanır. Yanında dün gece seviştiği kadın yüzüstü yarı çıplak bir şekilde uyumaktadır. Kahramanımız, Bir anda esrarengiz bir şekilde hayatına giren ve onun dertleriyle yakından igilenip ikinci günün sonunda kendisiyle yatan güzel ve genç kadına şöyle bir bakıp gülümser ve parmaklarını onun vücudunda gezdirir. Zavallı adam kendisine kurulan tuzağın hala farkında değildir. Daha sonra ayağa kalkar ve dün gece usulca kadının üzerinden çıkarıp bir köşeye attığı kıyafetleri görür ve ceplerini karıştırmaya başlar. O da ne? Cebinden gizli istihbarat servislerine ait bir sembol ya da kimlik kartı çıkmıştır. O anda bu kadının yabancı bir istihbarat servisinin görevlisi olduğunu anlar. Daha sonra az önce gülümseyerek baktığı kadının yanına doğru sinirli bir şekilde yürür. kadının o mis kokulu saçlarını eline dolayıp çeker ve seri bir hareketle kadının başını kendi omzuna doğru kaldırıp onunla göz göze gelir. Kadın neye uğradığını şaşırıp bağırmaya başlar. Kahramanımız da o anda kadına o malum soruyu sorar; " seni buraya kim gönderdi? "
Oh! Manken gibi kadınla sevişirken iyi tabii ama devletin sırlarını da bir yabancı istihbarat ajanına kaptırmış oldun. Uçkurun uğruna yediğin halta bak. Ayıkla bakalım şimdi pirincin taşını.
Evet sevgili yazarlar, bu hikâyeden çıkaracağımız ders nedir? Bir anda hayatımıza giren kadınlarla önemli sırlarımızı paylaşmamamız gerekiyor. Bir de fıstık gibi bir kız bir anda niye hayatınıza girip derdinizi dinlemeye çalışsın? Mazoşist değil ya bu?
15 temmuz kahramanlarının arkasına sığınıp o gece tankın önüne yatmadığı hatta evden bile çıkmadığı halde sürekli " ben tankın önüne yattım, sen Bankamatiğe koştun " diyen bazı iftiracı şahıslara söylemek istediğim söz.
arkadaşlar, 15 temmuz'da sokağa çıkıp darbecilere karşı koyan kahramanlara büyük saygı duyuyorum elbette. Allah hepsinden razı olsun.
Benim lafım sürekli bir kesimi suçlamak ve aşağılamak için o gece fiilen katılmadığı direnişten nemalanmaya çalışanlaradır.
Her şeyi siyasete alet etmek, her şeyden bir kutuplaşma zemini ortaya çıkarmak bu ülkenin yararına değil zararınadır. Bu kutuplaştırıcı sözlerinizle farkına varmadan darbeyi yaptıran elin istediğini yapıyorsunuz.