eski dönemlerde * içkiye zehir koymak geleneksel bir öldürme yöntemi haline geldiğinden, sertçe kadehlerini tokuştururlarmış ki içkiler birbirine karışsın. böylece birbirlerine duydukları güveni göstermiş oluyorlarmış...miş...muş..
(bkz: şerefe)
daha inandırıcı başka bir görüşe göre de ortaçağ avrupasında, evsahibi misafirine kendi kadehini uzatır, misafir de içkisinin bir kısmını evsahibinin bardağına boşaltırdı. ardından da kadehlerini hafif bir dokunuşla çınlatırlardı. kadeh tokuşturma o zamanlar güven ve onur göstergesiydi. **
iş bu entry woolloomoo 'nun katkılarıyla hazırlanmıştır.
insanın 'ben niye bu haldeyim? nerde yanlış yaptım ki?' sorularını kendine sorduğunda içinde cevapları bulabileceği kutudur. enkaz halindeki beynin derinliklerinde unuttuğunuzu sandığınız hatıraların, anlık mutlulukların, hüzünlerin, ruhunuza dokunan sözlerin, kalbinizi acıtan * görüntülerin saklı durduğu yerdir. anahtarları farklı farklıdır. şarkı olur bazen, sözlerine, müziğine tutunup kaldığınız, fotoğraf olur kimi zaman, gözlerinizi ayıramadığınız, insan olur, ruhunda, bedeninde, gözlerinde kendi yansımanızı gördüğünüz, fırtınalı bir hava olur, kaçamadığınız, durup rüzgarın sesini dinlediğiniz, günlük olur, sayfalarının arasında kendinizi kaybedip bulduğunuz, geçmiş, şimdi, gelecek zamanları karıştırdığınız, küçük bir çocuğun farkına varmadan varlık felsefesini sorgulayan cümlesi olur bazen 'şimdi ben seni görüyorum, ama belki de yoksun'... ve açılır kara kutu, kaçmayı başardığınız yanılgısına düştüğünüz anıları, sesleri, görüntüleri kusar yüzünüze, durup bakarsınız sessizce, yapabileceğiniz hiç bir şey kalmamıştır artık, öylece durup bakarsınız...sessizce.
aşkın nur yengi'nin hesap ver albümünde yer alan şarkılardandır. sözler: sezen aksu, müzik: sezen aksu - uzay heparı'ya aittir.
ah benim orselenmis incinmis karanfilim
bir sessiz ciglik gibi
kirmizi masum narin
bu urkek bu al durus
soyle neden bu vazgecis
ne oldu umitlerine
bu ne keder bu ne ic cekis
sanki ozgurluk kadar guzelsin
sevgi kadar ozgur
o guzel basini uzat goklere
gul guneslere gul
kirilma, kusme sen yine bir siir yaz
cok degil inan az kaldi az
bu kadar erken susma biraz bekle
aglama, aglama gul biraz
sözleri ve müziği sezen aksu'ya ait aşkın nur yengi şarkısıdır. klavyede fahir atakoğlu, vokallerde levent yüksel ve seden gürel.
sana kizmak gelmiyor artik icimden cunku cok uzuldum
guller acardi yanaklarimda sarardim suzuldum
pisman degilim herseye ragmen
seni sevdim seni cok sevdim
aci cektim denedim herseyi
olmadi olmadi olmadi gitti
sen istedin olmaz dedin bu is yurumez dedin
ne kadar sizladi icim nasil kirildi kalbim
ne zor gecti gunler senden ne kadar zor vazgectim
simdi nedir bu halin perisan perisan
oh canima degsin diyemem yine de uzulurum
senin icin
bir dahami yok donemem asla
bu senin kendi secimin
haydi herkes yoluna
yuru bakalim