amınakoduğum çakma wienlileri yağlamış, anlamlar yükleyip olayı anlamlandırmaya çalışmış ya bu beni daha çok delirtiyor. bu ilgi manyağı asalak cinsi şarkıcı iki güne unutulur, yutulur ama sen bu kafayla bir ömür nasıl geçireceksin be sözlükçü.
şu an pek revaçta olmayan ama dönem dönem sikindirik üç beş dizide sağlam rol almış bir çekikle çukurcumada sevişedurup, orucumu bozdum. yüzüne aşina olduğum kadınla birlikte olmak saçma ve "naalakaaa" bir durum gibi dursa da, güzeldi.
en sevdiği film gemide, en sevdiği müzik grubu the police'miş.
şimdi google'da ara tara tırım tırıs amınakoduğum ezik sözlükçüsü.
edit: sanki rihannayla seviştin dalağını siktiğim salağı eleştirisine açığım.
cinsel hayatına yeni başlayanların yaptığı şey seksten çok tepişmedir. olan burada kadına olur, yazıktır. bakir veya beginner bir erkekle birlikte olacağınıza duvara sürtünün daha iyi.
bunu bir ortamın içindeyken yapıyorsa densizdir, aptaldır ama evde başbaşayken yapıyorsa çekicidir, haşindir, devamında sağlam bir seks ile taçlandırılmalıdır.
he tabii ezikler bir bok sanar kıskandırılmayı, o da ayrı bir konu.
taksim'de köhne ve saçma bir barda çalıştım kısa bir süre. genelde gündüzcüydüm. barı açar, adam eder, vardiyamı bitirirdim. bir sabah yine normal şekilde işimi yaparken bir çift geldi. daha doğrusu ben öyle sanıyordum. herif iki ingilizce laf etti, kızı itti kaktı derken ben ikisine de siktiri çektim, herif gitti, kız kaldı. kızı turist sandım ama selam verip küfredince şaşırdım. shot istedi, yeri silicem geç bara istediğini iç dedim. patronun götüne sabun kaçmıştı bakmazdı içkiye ona buna. bu adalılar çok tırsak lan dedi. he he diyodum sussun diye ama karı anlattı da anlattı. yanındaki irlandalıymış, birlikte urfaya falan bile gitmişler, gezginlermiş ama herif bunu sürekli satıyormuş (mecazen), parasını falan da çalınca bu siktiri çekmiş. herif kabullenememiş maraz falan çıkartmış, bu da kapıyı görünce girmiş bara, olay buymuş yani. ailemin yanına dönücem akhisara, param bitti falan dedi çıktı tuvalete. sonra gülerek indi, tuvaletin yanına prezervatif makinesi, makinenin yanına da yatak koymuşsunuz pezevenk misiniz siz dedi. anladım kızın olayını. dedim şimdi yukarıyı temizliycem, kapıyı ve kasayı kitlemek zorundayım. istersen al oradan iki bira çık yola git evine ya da kal içeride, bana yardım et. halbuki kasa boş, kapıyı neredeyse gece bile kitlemiyoruz. herkesin siki taşağına denk yani.
peki neden bu teklifi yaptım?
kız ne yaptı?
hikayenin sonu ne oldu?
gayet iyi bir vücudum olmasına rağmen hayatımda bir kez kavga ettim ve yıkılan ben oldum. he karşımdaki de benden daha ufak biri değildi ama oldu işte. bahane bu olmamalı. olayın üstünden bir sene geçti ve herifle yine karşılaştık, beni görmemezlikten geldi. iki ihtimal var.
1) ulan bu daha güçlenmiştir maraz çıkmasın.
2) ulan yine elimde kalıcak şunu görmeyeyim.
işten ve kız arkadaşımdan yeni ayrıldığım, allak bullak olduğum dönemde bir gün aksaray/havalimanı metrosunda hiç dikkat etmeden götümü sertçe bir yere koyup oturdum. hayatımda gördüğüm en güzel üç-beş yüzden biri tam karşımda bana "allahın hıyarı yavaş ol" der gibi bakıyordu. sonra kitabına geri döndü. kısa bir süre sonra emniyet fatih'te birlikte indik ve merdivende "kusura bakmayın rahatsız ettim sanırım" dedim. "bunu demek için mi metrodan indin" dedi. "senin egonu sikerim, iki beğendik prenses mi oldun yarrağım" demedim, "ne münasebet" dedim, aldırmadı, yoluna devam etti.
ne yalan söyleyeyim uçurtma avcısı'nda az kalmıştı ağlamama. gerçi çocuklarla ilgili her durum titretiyor beni, ondan da olabilir. seksi ve haşin bir yaratık olsam da, arada zangırdıyorum.
adli tıptan gelecek aksi rapora kadar benim için kaybolup boğulan değil, öldürülen çocuktur. bir ölüm üzerinden uzunuza konuşmak ve değerlendirmek yersiz görünse de o iş teorideki kadar basit olmuyor.
arama yapılırken ulaşılan onlarca korkutucu mekan, yer ve ipuçları sadece pamir için değil, orada yaşayan yüzlerce çocuk için felaket endişelenmeme sebeptir.
kilidi kırık evler, balçık havuzlar, anaokulunun arkasındaki kuytu çalılıklardaki taştan ve çalıdan yatak düzeneği, iç çamaşırları...
ben kendini koruyabilen bir yetişkin olarak bile akşam gezinmeye korkarım oralarda, ya aileler, çocuklar.
belediye mi, emniyet mi, ne boksa el atsın şu yerlere, adam etsin. yazıktır, günahtır.