az önce sazan olduk madem şimdi doğrusunu açalım.
tanım eyyafyallayöküll denince akla gelenlerin listesidir.
izlanda iyi güzel de bunun yeri ayrı: https://galeri.uludagsozluk.com/r/467683/+
acı koyar. siz o kadar şeyden şikayet edersiniz " bir derdim var" butonu üzerinden. yardırırsınız da yardırırsınız hayvan gibi, adam yazın sıcaklarında hepsini cevaplar.
sonra bir " eyvallah" diyemeden şikayetiniz kapatılır. teşekkür edememenin verdiği acıyı hep içinizde tutarsınız.
not: varsa ve ben bilmiyorsam üzüleceğim gerçekten.
evet efendim. 13 yaşındaki, 15 yaşındaki, 17 yaşındaki küçük çocuklarımızın hayatlarını karartıyorlar. iyice yüz buldu pişmiş kelleler. her gün ayrı bir skandal... http://haber.mynet.com/ta...m_source=Mynet_HomePage_3
çaylak maylak olurum umrumda değil. siktirsinler gitsinler efendim.
yazarların kafasını allak bullak eden tablolardır.
şahsen ben şu gördüğümle yıkıldım kaldım. https://galeri.uludagsozluk.com/r/465326/+
benim gördüğümü siz de görüyor musunuz sözlük?
edit: son entry tarihine dikkat.
edit: lan ben fark etmemişim çaylakların hepsi böyleymiş. uyardığın için sağol isimsiz kahraman. seni unutmayacağım.
"sevgili sözlüğümüzün güzide yazarlarına,
sağduyularından duyduğumuz mutluluğu ifade ederek başlıyoruz beyanımıza.
mesajlarımızı ulaştıramadığımız sürüsüyle yazardan da özür diliyoruz.
günlerdir sözlüğümüzü meşgul eden ve bir nevi aksaklığa sebep olan karşıt görüşlü sözlük yazarlarımızın karşılıklı küfür ve hakaretlere varan ilginç ilişkilerine karşı atılmış bir tepki adımı ve hareketidir bu.
anlatmak istediğimiz,
zıtlıklardan nefret değil, haz doğmalı.
doğrunun ve yanlışın üstü, nefret dolu ağızlardan çıkmış küstahça sözlerle örtülmemeli.
doğru ve yanlış,
tartışılmalı.
" ülke üzerinde oynanan oyunlar" herkesin ağzında şu günlerde.
asıl oyun,
milletimizi "şakirt, komünist, yobaz, anarşist, militarist, pragmatist..." gibi ithamlarla kutuplara ayırarak,
"ötekileştirmek" değil midir?
köhne sesleriyle bir arp misali vuruşanlar,
bu oyunu fark edemediler mi?
şimdi,
tepkimiz onlara değil.
tepkimizi, o davranışlarda umarsızca ısrar edenlere.
bizimle aynı fikri paylaşsın, paylaşmasın; zıt görüşleri aşağılayan her türlü yazıyı legal hakkımızı kullanarak eksileyelim.
doğruyu gösterelim.
doğruyu,
tartışalım." veli izin belgesi , akil desen jack
bir tartışma sırasında olur genelde, yaptırılmak istenenin güvencesi bulunamadığında, karşı tarafı yatıştırmak için kesin dille kullanılan sözcük grubu.
kendinin kölesi olan insan,
kendisinin hakimi de değil midir aynı zamanda?
özgürlük dediğimiz şey de,
kendine senin hakim olman değil midir?
kendinin kölesi olmak, bu bakımdan çok değerli bir şey olmalı.
ben bugün fark ettim ki sözlükte kendi kendimize mesaj yollayabiliyormuşuz.
not: benden önce fark edenler de olmuş. nasıl bir işsizlik diyor, hayatıma devam ediyorum.
1. dünya savaşının almanya tarafından yenilgiyle sonuçlanmasından sonra anayasal monarşiden parlamenter sisteme geçiş ayaklanmasıdır.
devrim sırasında komünistler ve anti- komünistler arasında savaş çıkmıştır. kısacası, alman iç savaşı özelliği taşır.
devrim sonunda ise "weimar cumhuriyeti" kurulmuştur.
dipnot: hitler bu devrimde görev almıştır.
edit: 1918-1919 alman devrimi olarak da bilinir.
şu andır.
sevgili sözlüğümüzün ender insanları, şöyle anlatayım:
uzun zaman oldu güvenimi kaybedeli. kendimden başka kimseye güvenememeye 4-5 yıl önce başlamıştım. çok yolda bırakıldım ama bu kez benliğim kaldırmadı. kazan kaldırdı içimdeki iktidarı devirdi. **
her neyse.ben eskiden derslerimde başarısız biriydim. "zeki ama çalışmıyor" tayfasından. sonra çalıştım iyi bir liseye gittim sonra iş ilerledi üniversite falan fıstık. üniversitedeki gözü dönmüş ortam beni sıktı. herkes birbirine menfaatle yaklaşıyordu. "bu böyle olmaz" dedim. mecburen inek tayfasıyla takıldım. onlar daha çok sıktı. sonra arkadaşlık grubu değişikliği yaptım. * ikide bir toplumu hor görmelerine dayanamadım.
öteki tarafta toplar gibi oldum. sonra ailevi mevzular baş gösterdi. daha sonra sağlığım. gözlerim benim için çok önemliydi. birden 1.5 numara fırladılar. daha sonra sol baş parmağım baş gösterdi. ameliyat falan dediler 4 ay beklettiler sonra bir şey çıkmadı. ama hala acıyor biraz. daha sonra bel ağrısı dedim "fıtık başlangıcı olabilir" dediler. bir yandan ailem bir yandan sağlık sorunlarım bir yandan arkadaş ortamı değiştirmenin yarattığı geçici yalnızlık...
daha sonra konuşmaya devam ettiğim ama artık takılmadığım inek grubu okulda benim hakkımda karalama kampanyası başlattılar. alnımın akıyla çıktım ama yıpranmıştım. iyice yıprandım.
geçen de eski arkadaşlarımı yad etmek amacıyla toplu mesaj yolladım. 2-3 kişi geri döndü sözlük. ne çabuk unuturmuş millet. sevilmeyen biri de değilimdir ha! 38 kişiden 35' inin oyunu almıştım temsilci seçiminde. kibirli değilimdir ama sevildiğimi belirtmek için yazdım. kibirli düşmanıyımdır hatta.
şimdi tekrar başlamışlar kampanyalarına inek takımı. yine alnımın akıyla çıkarım ama yıprandım. ve yaklaşık 5-6 ay oluyor o' nu sevdiğimi anlayalı. utangacımdır işte, ne yapalım. söylemeyi bırakın birkaç kelime konuştuktan sonra çekiliyorum. o benle daha çok konuşuyor kısacası. anladım ki sevgim karşılıksızmış. "belki bir şans" diyecektim ama okulların kapanmasına çok yok şurada, finalleri verdik mi tamamdır. şimdi söyleyin, bir insanı var eden tek şey sevgiyse; sevgisi olmayan bir insan yaşayabilir mi!
maddi ilişkilere karşı çıktığım için bunlara katlanmak zorunda mıyım?
edit:
olay bana ait değil.