3. Kişilerin ancak bok yediği ilişkidir. Bu kadar kötü niyetli olmayın, yok cüzdan yakışıklıdır, yok o bu. insanlar birbirlerini sevmişler güzeli çirkini mi var allah aşkına?
Haklıyken özür dilediğim insanı ya kendimden çok seviyorumdur ya da bomboş bir insandır ki sussun, baş şişirmesin diye diliyorumdur, o saatten sonra da zaten görüşülmez.
Bir anda ve doktorlardan yardım almadan kesmememi öneririm. Ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ben de Çok az bir süre kullandım sonrasında dayanamayıp bıraktım ve bir süre sonra konuşmamda bozukluklar olduğunu, harfleri yuttuğumu, kekelediğimi fark ettim. Yani ben ettim sen etme derim. Bir de senin uzun süreli kullandığını varsayarsak en kısa zamanda bi psikiyatri uzmanına gözükmeni öneririm.
Vardı böyle bir tanıdığım malın en önde gideni. Diyor ki görmesin utanıyorum lan neyinden utanıyorsun? Yemek bu yemek başka bir şey falan değil. Valla anlamıyorum bunları.
Aşık olmak değil de Baya bir etkisinde kalmıştım. Uzun boylu, sakallı, gülünce gözleri kısılan, esmer ve kalıplı bir adamdı. Sarılıyordu bana ve hayatımda böyle bir sıcaklık hissetmemiştim. Çok sevgi dolu bakıyordu. Tekrar rüyamda görmek için bile uyuduğum zamanlar olmuştur, tabi görmedim orası ayrı. Yaklaşık 1-2 hafta Leyla gezmiştim. Farklı bir duyguydu.
Fiziksel acı tedavi yöntemleriyle illaki -istisnai durumlar dışında- geçer.
Manevi acının tek tedavisi zaman o da kabuk bağlatır. Sonra tekrar açılır, kanar ve bu döngü böyle böyle devam eder. En azı iz bırakır. O da hatırlandıkça kanamasa da yerini hüzünlü hatıralara bırakır.
Her iki taraftan da baktın mı iş boka çıkıyor. Kadın eşini aldatıyor, kadın hem karaktersizliğini ortaya koyup eşinin onurunu gururunu kırıyor. Ayrıca kocasını aldattığı kişi de nasıl bir gavat ki karaktersiz olmayı göze almış.
Yaşar mıyım? Asla. Aşığım, yaşamadan bilemezsin olaylarını geçin, bu karaktersizlikten ve piçlikten başka bir şey değil. Kolay kolay evli biriyle samimi arkadaş bile olmam, eşi yanlış anlayabilir vs. Bir sürü neden gösterilebilir. Hem yuva yıkanın yuvası olmaz.
Huzur verir, anında uyku isteğim uyanıyor o kokuyla. iki üç arkadaşım da hep bebek kokuyorsun vaveylla deyip severlerdi öperlerdi. Kendim için konuşayım mutlu oluyorum sebepsizce böyle şeylere.
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğruna ölümlere gidip geldiğim,
Zulamdaki mahzun resim,
Haberin var mi?
Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
Karanfil kokuyor cıgaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...
Küçükken ben de yapmışım öyle bir halt komodinle birlikte devrilince de kaşımın ortası ile burnumun arası olan bir yer açılmış kanamış vs. O iz hâlâ da durur. Hiç de rahatsız olmadım o izden. Böyle de bir anısı var işte naparsın?
Yakında anne olacak yazar. Ne güzel şey yahu arada yazdıklarını okuyup ben de mutlu oluyorum. Umarım eşiyle ve çocuğuyla çok mutlu bir hayat sürdürür..
Başlığa girdim ve bi an duraksadım. Ben bu yazıyı sana yazdım diyebileceğim kimsenin olmadığını fark ettim. Oysa ki 4 ay boyunca hep bu başlıkta yazıyordum ve kendimi anca burada ifade edebiliyordum. Tabi hepsini tek tek silmişim iyi de yapmışım. Şu an mı içimde tarifsiz bi duygu var. Çok mu mutluyum hayır ama mutsuz da değilim. Yalnızca kafam aşırı rahat ve Böylesi çok daha güzel.
insanlardan kaçıyor olmam yalnız olmamın başını çekiyor ancak en baştan düşünecek olursak insanlarla iç içe oldukça kendimi değersiz hissetmeye, benliğimin, umudumun zedelendiğini, insanların birbirlerine saygısızlıklarını ve pisliklerini gördükçe yalnızlığın daha güzel bir şey olduğuna ayrıca beni mutlu edeceğine karar verdim. Ancak Bu konuda beni yanıltacak insanların hâlâ var olduğuna dair umutlarımı kesmedim.
Hatta bir defasında ciddi bir konuyu tartışıyordum. Annem kızım sen kiminle konuşuyorsun diye seslenmişti. Kimse yok öyle konuşuyorum kendi kendime dediğimde yüzünde öyle bir ifade vardı ki aklıma geldikçe gülerim çok korkmuştu kadıncağız.
internet sitesinden bakıyordum kitaplara baya da indirime girmiş 15 tane aldım. Bir de kendime hediye paketi yaptırtıp not yazdırdım. Eve gelince de sanki hediyeymiş gibi özene özene açtım. Net sıyırdım çünkü başka açıklaması olamaz.
Metroda kitap okurken bir yaşlıya yer vermek için kalkmıştım ve o anda orta yaşlı bir çift boş olan koltuğu göstererek “kızım sen kitap okuyorsun oraya geç de otur” demesiydi. Yüzümü gülümsetmişti bütün gün. Ve de Küçücük bir bebeğin sana gülümsemesi. Hayatın monotonluğunda kendimi kaybettiğimi hissettiğim zamanlar, umudumu kaybettiğim zamanlarda hep bir bebek arayışına giriyorum zira masumlukta gözümde zirvedelerdir.
“Bunun sorumlusu sizsiniz/sensin.” Yazardım. Bir şey olduğundan değil böyle düşünüp dursunlar. Acaba ne yaptık, ne derdi vardı diye.
Bir de intihar edecek olsaydınız hangi metodu seçerdiniz başlığında da insanları şüphede bırakacak bir metodu seçmeyi tercih etmiştim. Neden sürekli böyle bir şey ihtiyacı duyuyorum? Belki de her şeye anlam yüklüyorumdur. Bilinçaltımı sorgulamak lazım.