mesaj kutusunun yandığını görür ve meraklanırsınız. sonra mesajı atmadan acaba kimden gelmiştir diye bir düşünce oluşuverir kafanızda. sonra o günün özel bir gün olduğunu(kandil,bayram vs.) hatırlarsınız. kesin haşmet atmıştır diyip girersiniz içeri. ve evet haşmetçiğim unutmamıştır yine. tebrik etmiştir o günü. işte hasmet ibriktaroglu.
olum bu benim lan. takribi 6-7 sene öncesine denk geliyor. o zamanlar toy bir delikanlıyım. lisede sınıftan bi kız arkadaşımın kuzeniyle tanışmışım arkadaş ortamında. arkadaş ortamı dediğim de adalarda piknik amına koyayım. öyle söyleyince çok havalı oldu farkındayım.
neyse işte sonra bu kızdan ben acayip şekilde hoşlandım tabii kız da bizden 1 yaş büyük. bana nasıl ulaşılmaz, nasıl erişilmez geliyor anlatamam. ben sürekli sınıftaki arkadaşımı zorlayıp kuzeniyle görüşme ayarlattırmaya çalışıyorum. o da gelsin yarın, niye elif de gelmiyo çok iyi bi kızdı falan diye. arkadaşım da anlamış olsa gerek kuzenine söylemiş böyle böyle diye. işte ben o gün hayatımdaki en büyük şaşkınlığı yaşamıştım. lan kız da benden hoşlanmış. tabi bunlar şimdi apayrı konular ama olsun anlatayım yine de, zavallı denmiş ya bize bi kere neyse.
sonra gel zaman git zaman böyle bi ilk buluşma teklifini 150 takla attıktan sonra kıza sundum. lan bu kız yine tamam dedi. hala hayret ediyorum bak dikkat et, kız da öyle güzel. sonra biz bunla ortaköy'de buluşcaz işte. ben ne 2 saati amk 3 saat önce gittim. çeşitli bahanelerle sürekli dükkanların tuvaletlerine girip aynada saçımı kontrol ediyorum. lan geçmek bilmiyo zaman. ben bi de o sıcakta bi terlemişim 3 saat beklicem diye. tabi onu hiç hesaba katmıyorum amk. valla bi ara parfüm almayı bile düşünmüştüm. ama sonra fakir olduğumuz aklıma geldi vazgeçtim.
zavallı erkek midir bilmem ama şimdi o günleri düşünüp suratında kocaman bir gülümseme oluşan erkektir. aferin ona.
topla-çarpmım-fark formüllerini ve birim çemberi ezbere bildikten sonra resmen bulmaca gibi harika bir konudur. mühendislik okuyacaksanız gözü kapalı çözmelisiniz. zor diyenlere aldanmayın onlar toplam 15 formülü ezberlemeyi beceremeyip "hooffff bu qonu choq zhor yha" diye triplere giren ergenlerdir. ayrıca gözlerinizden öperim gençler.
kızı babası dövemez. annesi terlikle döver. baba dövmüşse o kız cidden çok büyük bir şey, bir suç işlemiş olmalıdır. kimse de kızıyla böyle bir durumda kalmasın inşallah. ama anne dövebilir. bence sıkıntı yok. dövmek dediysek de terlik falan.
şuan tam olarak içinde bulunduğum durumdur. 15 günü cebimdeki bozukluklarla birlikte 22 lira 60 kuruş ile nasıl geçirebilirim diye sabahtan beri plan yapıyorum ve henüz bir çare bulabilmiş değilim. umarım 15 gün sonunda tekrar görüşürüz dostlar. kalın sağlıcakla.
kampüste derse yetişmeye çalışırken bir lise son öğrencisinin sizi durdurup "abi mühendislik fakültesi nerede? ygs ye orada gireceğim de bulamadım." demesidir. evet, abi dedi. boyu da 10 cm uzundu benden. yanına abi demesi eklenince hayat zindan oldu.
ergen bünyelerin "adres verin ulan." niteliğinde, 0-14 yaş zekası gerektiren cümlelerini tekrar duymamızı sağlayan ve sonucunda bir gece daha rahat uyumalarına sebebiyet veren saldırıdır. hala çok bariz bi şekilde ortada dönen dolapları göremeyip, klasikleşmiş türkiyeyi bize gösteren çocuklara teşekkürler.
çok rahatlatıcı bir eylemdir. bu eylem sırasında hafif geriye doğru oturmak gerekir. böylece işerken sidik klozete hızla çarpıp size sıçramak suretiyle geri dönemez. iş bu entry erkek kişisi için yazılmıştur.
je voudrais du soleil vert
des dentelles et des théières
des photos de bord de mer
dans mon jardin d'hiver
je voudrais de la lumière
comme en nouvelle angleterre
je veux changer d'atmosphère
dans mon jardin d'hiver
ta robe à fleur
sous la pluie de novembre
mes mains qui courent
je n'en peux plus de l'attendre
les années passent
qu'il est loin l'âge tendre
nul ne peut nous entendre
je voudrais du fred astaire
revoir un latécoère
je voudrais toujours te plaire
dans mon jardin d'hiver
je veux déjeuner par terre
comme au long des golfes clairs
t'embrasser les yeux ouverts
dans mon jardin d'hiver
ta robe à fleur
sous la pluie de novembre
mes mains qui courent
je n'en peux plus de l'attendre
les années passent
qu'il est loin l'âge tendre
nul ne peut nous entendre
çok güzel insandır, merttir. anlar zor durumda olanın halinden.
atamam diyeni vardır o da mert adamdır. en azından açık sözlüdür.
ama "tamam kanka atmaya çalışıcam:)" diyen pezevenk vardır ki bu tam bir orospu çocuğudur. kesin atmaz bu pezevenk, saman altından su yürüten, fitne fesat pezevenktir. atmaya çalışmak ne demek lan? uzaya füze mi yolluyoruz pezevenk?
aynı topraklar üzerinde beraberce yaşadıkları insanların kendi dillerini konuşmalarını garipseyen ve hatta buna tahammül edemeyen "üniversite eğitimi alımış" insancıkların çoğunlukta olduğunu bize gösteren beyanat. ama bu insancıklar kendi yaşadıkları yerde ingilizce, almanca, fransızca, lehçe vb. diller duyduklarında lise yıllarında öğrendikleri sikimsonik dilleriyle iletişim kurmak için soytarılık yaparlar. hatta bu amına koydumun evlatları öyle özentilerdir ki "offf abi şu aksana bak ya, çok güzel değil mi?" gibi sanki 10 yıllık dil uzmanıymışcasına kurdukları cümlelerin ardından türkçeye de hafiften giydirirler.
ben kürtçe konuşuyorum yanımdaki arkadaşımla, abimle, babamla, kuzenimle. sana ne girip çıkıyor amına kodumun evladı? sana bir şey söyleyecek olsam gelir senin anlayacağın dilde(türkçe) derdimi anlatırım zaten. sen neden benim konuştuklarımı dinleme ihtiyacı duyuyosun ki? senin anlaman gereken bir durum yok zaten ortada. türkçe konuşsam ne fark eder kürtçe konuşsam ne fark eder?
yok efendim tahammül edemiyomuş beyfendi. senin tahammülünü sikerim ben kavat oğlu kavat.
kendimi bildim bileli dişlerimi fırçalarım ve hiç aksatmadan. o reklamlarda bahsedilen günde 3 defa diş fırçalayan insan var ya hani, heh evet işte o benim. şu yaşıma kadar da ağzımda 1 tane çürük olmamıştı, güldüğümde de bembeyaz dişlerimle bu emeğimin karşılığını fazlasıyla alıyorum.
alt dişlerimden bir tanesinde hafif bir renk değişimi olduğunu ve erken müdehale ile dişimi kurtarabileceğimizi düşünerek doktora gittim. kadın şöyle inceledi baktı falan üst tarafta tam 3 tane çürük var dedi. ben de "hehe çok şakacısınız doktor hanım" gibi saçma sapan cümleler kuruyorum. cidden şaka olduğunu düşünüyodum ama o sırada lan. efendim meğersem benim dişler diş ipi kullanmadığım için dişlerin aralarından, iki dişin birbirine değdiği yerlerden çürümeye başlamışlar. bi gösterdi bana, ağlamaklı oldum resmen. hemen oturttu beni 2 tanesini yaptı bugün. diş ipi kullanmayı da öğretti sağolsun, bu gece kullandım ilk defa. bundan sonra da hep kullanmayı düşünüyorum zira o dolgu işkencesine birdaha ömür boyu katlanmayı düşünmüyorum.
özet geç panpa diyenler için; diş ipi kullanın araplar, sonra çürüyorlar üzülüyorsunuz.