vatan millet pangea
223 (ilaç gibi)
onuncu nesil silik 19 takipçi 165.91 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    su verir misin

    1.
  1. bir soru cümlesi, bir istek.

    belki de unutamadığım tek anım. içimi sızlatan tek şey. okuldan çıktım eve gidiyordum, lise 2ydim o zamanlar. ara sokaklar daha kestirme olur diye oralardan giderdim hep. bizim buraları pek tehlikeli değildir ama yanımda biber gazı taşırdım o zamanlar.

    yolda dalgın dalgın yürürken uzaktan bir ses işittim.
    ''yavrum bakar mısın?'' yaşlı bir teyzenin sesiydi bu. balkondan bana sesleniyordu, etrafıma baktım kimsecikler yok.
    ''buyur teyzecim.'' dedim. gülümsedi, devam etti,
    ''evladım benim oğlum işe gitti gelmez bir iki saat ama çok susadım suyum bitti yürüyemiyorum bana su getirir misin?''
    düşündüm, o sıralar televizyonlarda sürekli kaçırılma hikayeleri vardı. girmek istemedim ama o teyzeyi kırmak da istemiyordum.
    -nolur be kızım çok susadım...
    -peki teyzecim geliyorum şimdi.
    yukarı çıkarken telefonumu çıkardım, 155. hazır ara tuşuna basıp ararım diyorum bir şey yaparlarsa, hem zaten yaşlı kadın bir şey yapamaz ki. biber gazını da çantanın üst kısımlarına getirdim fermuar hafif açık, fsst. sıktın mı tamamdır.

    çıktım, teyzem kapı hep açık dururmuş. içeri girdim aklımda kalanlar; bir halı vardı eski bayağı, eski bir televizyon, sehpa, sehpanın üstünde bir tabak, tabakta portakal kabukları,
    -çok susadım portakalla geçiriyim dedim ama olmadı be kızım.
    -geçmez tabi teyzecim ben sana şimdi getiririm bir bardak su.
    -allah razı olsun evladım...

    mutfağa girdim, her yer her yerde. kadın etrafı toparlayamıyor tabi, dağılmış. dolabı açtım, iki şişe su var birini aldım kadının yanına götürdüm, bir tane de bardak.
    -buyur teyzecim tekrar susarsan içersin bundan.
    -sağol evladım... bak şurda şeker var, al istersen.
    aldım, ama alışkanlık işte yemedim cebime koydum.

    -oğlum iyidir aslında bakar bana allah razı olsun ama işi çıktı işte gitmesi gerekti ben de çok susadım ne yapayım ilk de sen geçtin buradan sana seslendim.
    -...
    -korkmuşsundur tabi, şimdi zaman kötü, ben mesela çağırsam seni yan odaya kapatsam kim duyar?
    yan odaya baktım, refleks, kapalı kapı. biber gazım var ama...
    -dolaptan bana portakal getirir misin yavrucum?
    -tabi ki.

    içeri girdim tekrardan, otur dedi oturmadım. adını söyledi, gülşen'miş.
    -istediğin zaman gel kızım, ben hep bekliyorum zaten yapayalnızım burda çok sıkılıyorum.
    -gelirim tabi.

    iki ay sonra, okulda sıkıldım derste. o an bir anons duydum.
    ''...gülşen... vefat etmiştir. cenazesi bugün öğle namazına mütakiben ... caminden kaldırılacaktır.''
    öğle arası gittim, evet. vefat etmiş.
    mekanın cennet olsun gülşen teyzem.
    orada yalnız değilsindir inşallah...
    3 ...
  2. ölümün en güzel tarifi

    1.
  3. yıllarca hasta olup, hastalık yüzünden vefat eden biri için,
    ''acılarından kurtuldu.'' denilebilir.
    çünkü zaten yaşadığı hayat hayat değil, aldığı nefes nefes değildir onun için.
    1 ...
  4. kalp açlığı

    1.
  5. sevmeyi, sevilmeyi özleyen kalp.
    karnım aç değil, kalbim aç benim.

    sevmek, sevilmek istiyorum. birini özlemek, birinin beni özlemesini istiyorum.
    ben aslında sevebilirim, ama sevmeye değer insan bulamıyorum.
    birini gerçekten çok sevdim, aldatıldım.
    birini sevdim, terk edildim.

    kimse bana değer vermedi, ailemden başka. aslında bilselerdi onları ne kadar sevdiğimi, utanır ağlarlardı.
    sevgimden ezilirlerdi karşımda ama ben istemedim hep herkesin iyiliğini istedim kimse benim iyiliğimi istemese de ben hep istedim. hep mutlu olsunlar, her istedikleri olsun istedim.
    onların niye bu kadar sevgisiz olduğunu anlayamadım hiç bir zaman.

    yaşımdan fazla sevdim ben.
    daha 6 yaşındayken büyüdüm çünkü, daha okula başlamadan sorumluluk duygularım vardı, farkındaydım her şeyin. hayal gücüm her zaman nirvanaydı. mesela canım sıkılırdı, bir çiçeğe bakar onun hayat hikayesini yazardım kafamdan.
    bir kurbağaya bakar, onu konuştururdum. kendimi severdim önceden, birini gerçekten çok sevdim, her şeyi yapacak kadar...

    bana yalan söyledi, her şeyini yalan söyledi halbuki ben onu severdim, sevebilirdim, ben ona aşık olabilirdim onunla bütün hayatımı geçirebilirdim.
    bana yalan söyledi, yalan.

    hayatımda en sevmediğim şey. insanlar niye yalan söylerler anlamıyorum, olmak istediğin gibi değil, olduğun gibi ol. sen ne kadar yalan söylersen söyle elbet bir yerden çıkar onlar sonra saçma sapan bahanelere başvurursun.
    ''zaten öğrencektin ki...''

    insanlar değer vermeyi bilmiyorlar, ben de dahil. eğer birine gerçekten değer verebilseydim terk edilmezdim herhalde, aldatılmazdım.

    birisi tarafından merak edilmeyi özledim, kıskanılmayı, sahiplenilmeyi, özlenmeyi, sevilmeyi... karın açlığı geçer, yemek yersin geçer, ya kalp açlığı...
    karnım tok, ama kalbim çok aç.
    karnım abd, kalbim afrika.
    2 ...
  6. göte odaklanan magazin kamerası

    1.
  7. genellikle magazin programlarında görülen ünlülerle röpörtaj sırasında kameramanın rahat durmayıp kadın konuşurken kamerayı kadının götüne odaklaması durumu.
    kadın konuşurken birden kamera aşağı iner ve hoop, göt!
    kadınla değil de kadının götüyle röpörtaj yapıyolar gibi.
    ayıp ayıp...
    0 ...
  8. © 2025 uludağ sözlük