"iskender Pala bu kitabı yazmadan önce oldukça fazla tarama yapmıştır,kaynak okumuştur." dediğim kitap.Kitapta beni sıkan nokta çok fazla betimleme yapılması,gereksiz ayrıntıya girilmiş olmasıydı.Ama genel anlamda kurgusu güzel olan,okunması gereken bir kitap.
An itibarı ile trt fm'de radyo kulübü'nün konuğudur.Kişisel tespitim; bu kadının farklı bir ses rengi var fakat şarkı seçimi iyi değil.Gerçi şarkılarını kendisi yazıyormuş.
Gitmek istemediğim halde arkadaşımın kolumdan çeke çeke götürdüğü, çıkışta kendisinin "hayatımda izlediğim en saçma film" demesine benim de "afişinden belliydi zaten,girmeyelim demiştim" dememe sebep olan filmdir. (bkz: yağmurdan sonra)
çerkes bir erkek için türk gelin istemem diyen anneyle aynıdır benim gözümde.anneye sebebi sorulunca bolca saçmalaması olasıdır. (bkz: ırkçılık yapmak)
içinden "bana ne ya, ayakta kalmamak için otobüsün kalktığı durağa kadar yürüdüm.o da yürüseydi otursaydı." diyerek bir nebze olsa da yüreği ferahlatmak.
girdiği her ortamı canlandıran,şen şakrak insanlardır.bir derdi olduğunda omzunuzda saatlerce ağladıktan sonra aynı gün ağladığının on katı gülebilecek enerjiyi bulan tuhaf yanları da vardır.onun çekimine kapıldıysanız günün her saatini her dakikasını onunla geçirmek istersiniz.kıskançtır doğru ama bu sizi gerçekten sevdiğinin de bir göstergesidir.yüz ifadesinde bazen bir çocuğun sevimliliğini, bazen kleopatra'nın çekiciliğini görürsünüz.ona her baktığınızda sizi gerçekten derinden sevdiğini görebilirsiniz ama yine de içinizden "beni bir gün bırakıp gider mi,giderse ne yaparım?" diye geçirmeden de edemezsiniz.