resmi evrağı yazmaya üşenip, copy paste yapıp tarihi değiştirmeyi unutmak.
ha o tarihi farketmeyip en üst makama kadar imzalayanlara ne demeli, bilemedim.
sokakta başında zebani gibi bekleyen bir büyük olmadan, mahalle arkadaşlarıyla doyasıya eğlenmek. şimdiki apartman çocuklarına çok üzülüyorum, evet, biz büyüdük ve kirlendi dünya..
ha bir de turbo sakız.
her kızın kedi sevmemesinden, hatta kediden korkmasından kaynaklanabilir. kızın azıcık sempati duyma olasılığı varsa da kediyi görünce o da uçar gider.
kibar zarif erkektir, şöyle otobüsü tarayıp kime yer göstersem, ayakta yaşlı, hamile, hasta falan var mı, varsa şu yeri birisi kapmadan onlardan birini oturtayım, ben ayakta gidebilirim diye düşünmüştür. kendi testisi-kadının kasıkları ile ilgili teoriye kafa yoruyorsa sapıktır, abazandır, sinsidir, boyu devrilesicedir.
şöyle evir çevir bakıyorum da, gözleri ve dudakları güzel olmakla beraber vücudundaki tuhaf kombinasyonlar nedeniyle güzeller katagorisine koyamıyorum, garip bir konuşma stili var, sakız çiğner gibi, ne diyor ne diyor diye dinliyoruz. oynadığı dizilerde de olması gereken karakteri yansıtamıyor, hani haziran gecesine dua etsin, yoksa çoktan silinirdi. hoş orada ne vardı da seyrettik onu da hala çözemem.yok ben sevemiyorum bu hatunu.
genelde çorap eşleri tek tek takılırlar, birisi kanepeye yayılmış, öteki sehpanın altına sinmiştir, çıkartan erkek kişisi tarafından da ortalığa öylece bırakıldıkları ısrarla inkar edilir.
hergün işyerimde gördüğüm baba modelidir. bu baba bir de evi geçindirdiği yetmezmiş gibi, iki çocuğunu da okutmaktadır. hergün kılı kırk yarmakta, kantinden bir çay dahi içememektedir. herşeye rağmen mucizevi şekilde yüzünden gülümsemesi hiç eksilmeyen, ailesinden bahsedenken gözleri ışıldayan babadır. elleri öpülesidir.