olmayan kuledir. dunya uzerinde henuz pizza kulesi diye bir sey yoktur. en fazla pisa kulesi vardir, italya'nin pisa sehrinde yer alan ve pizza ile hicbir alakasi olmayan.
havaalaninda ucaktan inince 30 dolar karsiliginda 5 dakika icinde aldiginiz vize. eger iki adet vesikalik fotograf getirmediniz ise 2 dolar ceza verip toplam 32 dolara bir aylik turist vizeniz ile istediginiz gibi gezebilirsiniz ulkeyi.
dunyanin en huzurlu ulkesi. orman icindeki kayip baskenti angkor'un yeniden kesfedilmesi ile turistik anlamda patlama yasamistir. imkani olan herkesin hayatta bir kere gidip gormesi gerekir. yuzyillar hatta bin yil once insanoglunun neler yapabildigini gormek, ve neredeyse o zamanki hali ile su an icerisinde yuruyup dolasabilmek hayatimdaki en guzel deneyimlerden biriydi. maymunlara dikkat, hirsizlar. insanlari cok sicak. amerikan dolari kullanmalarina ragmen her seyin cok cok ucuz oldugu, tropikal, sicak, asya'nin kirmizi toprakli mayinlar ulkesi.
dior homme serisinin en pahali, en karizmatik, en en en kokusu. dior homme intense'e gore daha sicak, zambak yogunlugu daha fazladir. parfum orani en yuksek dior homme kokusu oldugundan resmi ismi dior homme parfum olmustur. vazgecilmez.
isvicre'nin St. Gallen kantonunda bulunan Pizol dagi ve etrafindaki daglar. Heidiland diye bir de mekan var, koyde Heidi'nin dedesinin evi, buyukanne ve Peter'in evi gibi hikayede yer alan mekanlar gorulebilir ancak cizgi filmdeki hissiyati vermiyor, cok sonuk.
bir sure evde farkli mekanlarda tutulan savasa hazir iki dusman beslemektir. sonradan gelen yavru ise digeriyle oynamak isteyebilir ancak halihazirda evde bulunan kedi, sahibi oldugu mekanda bir isgalci uyarisi aldigindan her an garip seytanimsi sesler cikararak ve ozellikle kuyrugundaki tuylerini kabartarak saldiriya gecebilir. kendi durumumda ikisini bir araya getirebilmemiz tam iki ay almisti.
vianney bureau isimli fransiz sarkicinin sahne adi. bazi yonleriyle standard insanlardan ustun olarak yaratildiklarina inandigim sahislardan biri. adam sarki soylemiyor, resmen yasatiyor kendi hissettiklerini, sanki senin hissettiklerinmis gibi. isin komigi bu hissel durum icin fransizca bilmek gerekmiyor. tavsiye edilir. je m'en vais en iyi parcasi kanimca.
kontrolsuz ucan nesnelerden korkuyorum; ornegin ruzgarli havada ucan poset, ya da gokyuzune dogru yukselen balon ya da herhangi hafif bir nesne. ucak ya da ucma fobim yok, ancak kendi kendine ucan, gokyuzunde saga sola kontrolsuzce hareket eden cisimler gordugumde once cok hizli nefes almaya basliyorum sonra nefesimi kontrol edemedigim icin bayiliyorum.
vahsettir. ahlaksizliktir. vicdansizliktir. bunlar hep ailede bitiyor. ben yurtdisinda yasayan, musluman kokenli olmayan, kupeli piercingli sakalli bir insanim. turkiye'de beni su an bilgisayarin karsisindaki halimle herhangi bir sehre, kasabaya, koye koysan, insanlar ya bana uzayli gibi bakar, ya kufur eder, ya dovmeye kalkar, ya da oldurmeye. neden? cunku ben onlarin cercevesinde ahlaksizlik, edepsizlik, iyi olmayan her seyi temsil ediyorum. ama sunu soyleyeyim, ne kimsenin malina gozum ilisti simdiye kadar, ne kimsenin canini yaktim, ne kimsenin vucuduna zorla sahip olmaya calistim, ne insanlari tercih, gorunus ve dininden dolayi yargilayip saldirdim, sozlu ya da fiziksel olarak. ve kendimle gurur duyuyorum. ama bunlar boyle kendi kendine olmadi, cocukken daha ogrettiler bana sevgiyi, saygiyi, ahlagi, vicdani. en ufak bir hatamda annem beni duzeltti. ve bir sure sonra annemin beni duzeltmesine gerek kalmadi, cunku bana verdigi sevgi eksilmesin, beni kotu bilmesin, annem uzulmesin diye hareketlerimi ve sonuclarini kendim degerlendirmeye basladim. bu da zaten bence aile demek, aile egitimi demek, insan olmak demek. baskalarinin, dini kurallarin ya da toplumun sana bir sey soylemesine gerek kalmadan genel anlamda neyin iyi neyin kotu oldugunu degerlendirebilmek ve ona gore hareket edebilmek. insan olmak bu kadar mi zor? illa ki bir yasa, bir otorite ya da bir din mi gerekiyor guzel insan olabilmek icin? bence hayir. tanidigim bir cok kati muslumandan, hristiyandan, yahudiden ya da herhangi bir x'ten cok daha iyi bir insan oldugumun farkindayim, kupemle, piercingimle, gavurlugum ile, ve su haberleri okudukca kendimle ve ailemle daha da cok gurur duyuyorum ve insanligin geldigi noktaya agzim acik bakiyorum oyle uzgun uzgun.
3 sira arkada, sinifa girmeden once baharatli cips yiyen cocugun tum siddetiyle uzerime kusmasi ve benim disimda hickimsenin hicbiryerine bir sey gelmemesi. butun gun kusmuk kokmam, aglamam, ve tanimadigim bir annenin beni teselli ederek uzerimi temizlemesi.
birbucuk yil kadar hayatimi kabusa cevirmis, ev disinda yemek yememi imkansiz, evde yemek yememi de asiri zor hale getirmis, bir sure evden cikamamama, ciktigimda toplu tasimaya binemememe, okula gidemememe neden olmus igrenc bir hastalik. ancak tedavi edilebiliyor. genelde altinda baska sebepler oluyor. su an gayet iyiyim. ve bu hastalik suresince bile ve sonrasinda bir kere bile kusmadim. arastirmalara gore bu fobiye (malesef) sahip kisiler normal kisilere gore cok daha az kusuyorlar cunku mide ve karin kaslarini ve beyninizi kontrol etmeyi ogreniyor ve kendinizce kusmayi onleyecek yontemler gelistiriyorsunuz. kabusu yasatti bana. lanet olsun.
ilkokul birinci sinifin birinci gunu birinci dersinde arkamdaki cocugun yedigi pis kokulu cismi boylu boyunca uzerime kusmasi ve yillarca bunu unutamamam ve emetofobi isimli igrenc fobiye yakalanmam.
yillar yillar sonra bir hafta once aklima gelen, deli gibi youtube'a kosup aramam ve bulup defalarca dinlemem ve halen de dinlemeye devam etmemle sonuclanan basarili vega sarkisi.