sadece sanal sözlüklerde tespit sıçılmadığının göstergesidir. bak uluslararası şirketler bile tespit sıçıyor.
o da değil, zorla laf söyletiyorlar insana. çok da sikimizde afedersin kireciydi rezistansıydı.
sanki çaydanlıktan belli olmuyor anlamıyoruz biz! korku filmi havasında söylemenin anlamı nedir yani? alt tarafı kıçı boklu anti-kireç sattığınız. kaç paralık adamsınız oğlum?
sadece hevesle sınırlamamak lazım. gerçi hepsi aynı kelime ama daha rahat anlamak için biz ona arzu, dilek, istek ve hayal de diyebiliriz.
bir kere heves etmek çok istemek demek. bokunu çıkartacak kadar çok istemek demek.
peki sonuç? doğal soğukluk.
arkadaşım, deli gibi hoşlandığın peşinden günlerce koştuğun hatundan takriben iki hafta sonra sen soğumadın mı? aldığın ilk pc'yi iki ay sonra sen tekmelemeye başlamadın mı?
peki ilk cep telefonunu kaç ay sonra mundar ettin? oysa o kadar da istemiştin.
aylar boyunca özlemini duyduğun tatil günlerin sana zindan olmadı mı? ya da sırf "o" gelecek diye gittiğin mekan ve boş kalan gözlerin.
ister murphy kanunları de, itersen başka bir zırva uydur. böyledir bu. çok arzulamayacaksın, zira mutlak suretle bir pislik oluyor.
ikinci sınıfa da geçtim artık -bildiğin ilkokul-. bugün yeni çıkan pompalı su tabancalarından alıp hava atmak lazım. zaten iki aydır hayaliyle yaşıyorum, gelse de mahallede şanım yürüse, diğer elemanlara karşı gücüm artsa.. aslında almadan önce mahalledeki çocuklara yetiştiyerim ben bu haberi. şimdiden görsünler gücümü!
su tabancam elimde, babamla birlikte mahalleye girişime tanık olsunlar.
ama bu haberi yetiştirmek için annemden izin almak lazım. dışarıya çıkmak kolay değil öyle, izne tabisin..
-annea bi kapının önüne çıksam mı?
+olmaz! okullar daha bugün tatil oldu hemen sokak çocuğu olmaya niyetlisin..
-ya ama hemen gelcem. sen baka bana istersen camdan. noluur..
+olmaz dedim.
-...
+sen babaannenle dur burda, ben anneannenlere gidip gelicem. sakın dışarıya çıkma!
-tamam -ağlamaklı bir yüz ifadesi, tamam kelimesinin ilk "a" harfi uzadıkça uzuyor-
aradan yarım saat geçti. babaanneme gözükmeden dışarıya çıkmanın tam zamanı!
-olm bugün alıyorum o su tabancasını.
+vay be. ben de alıcam olm, söz verdiler. ne zaman gideceksin almaya?
-babam gelsin gidicez.
+hadi babanı bekleyene kadar parka gidelim mi?
-ya annem kızar. gelecek şimdi..
+olm hemen geliriz.
-bilmem ki?
+ya gel gidelim. geliriz hemen.
-tamam!
en ilgincide vucudun aşağıya sarkık biçimde, elini demirden demire atarak karşıdan karşıya geçme aleti. yaparım ben bunu.
-yapılır ve on saniye sonra kolun üzerine düşülür-
işte ben o gün heveslerimden soğudum arkadaş. istediğim, arzuladığım şeylerin altında illa bir pislik arar oldum.
ne demiş ünlü türk düşünürü, yazar, şair aynı zamanda aydın kişi olan ismail türüt? boşuna söylememiş plan yapmayın plan diye. zira bu gerizekalı sözler illa bir yerde kullanılıyor.
bünye hazırlanır, hali ruhiyet sakin olacak şekilde sıfır konumuna çekilir ve işleme başlanır.
parmaklar, amerikan filmlerinde gözü kapalı şifre yazan über mensch varlıklar gibi klavyenin pürüzsüz ve narin yüzeyine kenetlenir. aynı "eda"yı hiç bozmadan sessizce vurulur tuşalara. mevcut spor ayakkabımız ile parmak uçlarımıza basarak sessizce kaçar gibi. (bu kısımda çocukluk hali hasıl oluyor)
o sihirli kelimeler üç ve daha fazla yeni sekme açarak yazılır "yeni bir iş, kariyer, cv online". hemen ardından uydum hazır olan google'a denilerek enter tuşuna basılır. açılan sayfalar kimsenin göz ucuna dahi ilişmesin diye hızlı hızlı gezilir. aramalarda kullanılan anahatar kelimeler (simiçti, kahveci, pompacı,), milli maçlardan sonra sıkılan umarsız kurşunlar gibi havada uçuşur. adrenalin yoğunluğunun yaşandığı yer tam olarak burasıdır, çan eğrisi gibi düşünürsek tam tepe noktası. biri "höyt" dese, ona karşı koyacak laf çıkmaz ağızdan. höyt diyen kişinin istekleri ivedilik ile yerine getirilir. lambanın cini misali..
nihayet bu denli telaş, bu denli stres ve gerim gerim gerilen sinirlerin ardından elde edilen veriler bellekte muhafaza edilip internet tarayıcısı yine aynı ivedilik ile kapatılır. tekrar başa dönüp sağım-solum-önüm-arkam kontrol ettikten sonra rutin çalışmaya geri dönülür.
velahasıl kelam şirkette google kullanırken endişe duymak ya güzel günlere ya da üç güne kadar yolculuğa çıkmaya delalettir.
ek-1
bir de daha sonra "ya google'a yazdıklarım daha sonra başka biri tarafından görülürse?" telaşı vardır. şimdi aklı selim insanlara hitap ettiğimiz için o cılız detayı es geçiyorum.
ek-2
"sadece iş ile ilgili arama mı? erotink,pornonsu olmasın o la?" diyecek arkadaşlar da çıkacaktır. o arkadaşalara diyorum ki; toynağam! hasiktir*. sen giderken ben geliyordum.
artık cılkı çıkan fransızca şarkılar ile dalga geçme/yeni söz uydurma ritüelinin son halkasıdır.
bırak "Si Tu Savais", Si Tu Savais olarak kalsın.
hayır reklam olarak kullanmak da çok mantıksız. ben ben reklam ajanslarının yenilik yaratma üzerine kurulu olduğunu sanırdım. yalanmış meğer.