ygs'nin yapılmasından sonra ortaya çıkan kafa karışıklıkları ve kuşkuların, olayın ne olduğunu görmeye çalışırken, olayların beklenenlerinin ötesinde mekanizmalar aramak sonucunda varılan çıkarımlardır.
kullanılan boya ve tuvalinde arkasına geçerek, eğer tablonun duruşunda bir bozukluk varsa bunun tablodan değilde aslında ona neden olan duvardaki pütürleri görmeyi gaye edinen insanların fikirleri. ülkemizde çoğu zaman işkembeden sallamakla eşdeğerdir, dünya konjonktürünü analiz kabiliyeti olmayan kişilerin beyinlerinde filizlenince.
komplo teorileriyle ilgili bir olgu alıp onun üzerinden fantezi yapmaya devam edelim. son zamanlarda ülke gündemimize oturan pekte artık kalkacağa benzemeyen,ülkedeki her on kişiden birini nerdeyse doğrudan ilgilendiren aslında dolaylı yollardan tüm halka mal olan bir güven kaygı, güven ortamının bozulmasına sebep olan malumunuz, iddaa edilen ygs şifre skandalı. kurumun yöneticisinin çıkıp tatmin edici bir açıklama yapamadığı, hergün biraz daha kafa karışıklığı olan bir haberin yapıldığı, tatmin olacaksa bir kesim akp seçmeninin tatmin olduğu, chp seçmenin asla ikna edilemiyeceği bir ortamdayız ve insanlar öfkeli ve giderek öfkeleniyorlar. ilk önce ülkede kpss skandalı ardı sıra ygs skandalı , tusta dönen efsaneler, ertelenen sınavlar, atanamayan işsiz insanlar ve yaklaşan bir seçim...
ösym başkanın ufak bir açıklamasından ufak bir parçayı çekip, bunu seçimlerle birleştirip nasıl bir seçimin kaderiyle oynanabilire dair ev yapımı bir komplo teorisi elde edeceğiz. lütfen bu kalıbı ota boka uygulamayalım zira bir süre sonra haklı olma çizgisinden öte, kendi yaptığı bokun bile arkasında amerikayı araması gibi hoş olmayan paranoyak bir ortam yaratıyor.
efendim ösym başkanın kafa karıştıran şu basına dağıtılan kitapçık mevzusuna dönecek olursak burada bu kitapçığın birinin işgüzarlığı sonucunda bu şekile geldiğini söylüyor. pekala biz bu işgüzar kişiyi seçime yaklaşan dönemde akp den intikam almaya çalışan türkiye'nin dinamikleriyle oynamaya çalışan bir gücün uzantısı olarak alırsak ortaya muhteşem bir altından kısa sürede çıkılamayacak seçim sürecinin göbeğinde gitgide hükümete güven kaybettiren bir senaryo çıkar ki, buda oy verirken stratejisi olmadan tepkisel oy veren halkımı yönlendirmek için muhteşem , ucuz , etkili bir yöntem olacaktır. yöneticiler önlemlerini almazlarsa sebep ne olursa olsun bizden uyarması tepkisel yaklaşımı sandıkta göreceklerdir.
yukardaki örnek bir komplo teorisi olabilir. lakin kadrolaşmanın her kuruma sıçradığı bir ülkede sınav sisteminin içinde de birilerine peşkeş çekilmesi yüksek ihtimaldir.
referanduma saatler kala, evet oyunun yüzde 56 küsur çıkacağını iddia ederek niyetlerini ne oranda bozduklarını bir kez daha göstermişlerdir. evet dayatması yapan trt devlet televizyonu duruşunu kaybetmeye başladığına işaret etmekten imtina etmemektedir.
bahçeşehir üniversitesi sinema-tv bölümü öğrencisi. yönettiği birçok kısa filmiyle yurtiçi ödüllü festivallerde derecelere sahip olup, sanatın birçok dalıyla içli dışlı olan, senaryosunu yazıp yönettiği kurmaca kısa filmi olan, beni seviyorum'la narsist bir adamın hikayesini sade bir şekilde aktarışı gayet hoştur. *http://vimeo.com/derinkivaner
videonun ortaya çıkmasıyla önder sav ın sarıgül ü işaret ederek, suikast hazırlıkları olduğunu söylemesi baykal a karşı, ortamı bulandırmak için ve sarıgül'ün bu duruma karşı üzgün olması gerçeği akabinde gelişen olaylardan. sarıgül açıklama yapmıştır duruma yönelik, baykal'ın başına gelenlere üzüldüğü söylemiştir. bu kesinlikle doğru olması gerektir. çünkü sarıgül, chp de baykal başta iken kendisinin şansının yüksek olduğunu bilir. o yüzdendir ki belki hani şu sözü edilen lafta suikastçi belki baykal'ı korumak için bile tutulmuş olabilirdi sarıgül tarafından seçimlere kadar, iddaa gerçek olsaydı. kimse ekmek yiyeceği tekneyi yakmak istemez. başında chp olan bir baykal işine gelir sarıgül ün atmosfer buyken seçimlerde. baykal'ın şu tam koltuğu bıraktı diye sevindiğimiz bir sırada yine halk isterse dönerim demesiyle muhtemelen sarıgül cephesini sevince boğmuştur. acaba şu yapıştığı koltuğu baykal'a hediye etse chp bu hevesten vazgeçer ve danışman olarak gerçekten hizmet etmeye çalışır mı baykal, zira şu atmosferde çevresini saran şakşakçılardan etrafı pek bir bulanık göreceği aşikardır. her ne kadar bırakış nedeni hoş bir durum olmasa da olabildiğince temiz bir siyasetçi için, umut ederim ki tekrar koltuk sevdası içine düşmez ve geri dönmek istemez emin olsun ki halk başka yüzler istiyor. dönmesi sarıgüllerin ve ampullerin işine gelir chp nin değil ha belki bir de küçük bir chp eşrafının ötesine bir faydası olmaz.
seri eksi oy veren ibnenin uludağ sözlük dışından biri olması. nesillerce yazarın yıllarca canını sıkan, birbirinden sürekli şüpheye düşmesine neden olan sonra da kardeşi kardeşe eksileten bu yazarın uludağ sözlüğün kod açıklarından yararlanıp bir nicki dahi olmayan bir ekşi sözlük yahut bir başka bir sözlük yazarı olması muhtemeldir. yani yok işte bugüne kadar çıkıp biri benim demiş mi yok. ha elbette ki her insanın içinde ilkel bir seri eksi verme dürtüsü vardır ama bu bahsettiğimiz canlı bu sözlükten olmasa gerektir, yoksa niye seriye bağlasın. *
yasal uyarı: bu entry de yıldıza swh gizlenmiştir.
baykal'a ait olduğu ileri sürülen video ile başlangıç butona basılan süreç içerisinde bir anda ülke gündemini şimdiye nazaran belki daha az takip eden yahut takip etsede sözlükte örneğin aktarmayan, otla bokla ilgili yazılar yazan, kelebeğin atın genital bölgesine konması kıvamında sürekli başlıklar açan kişilerin yine olayları kelebeği yine aynı atın aynı yerine kondurmuş gibi yorumlasa bile ülkeyle ilgili şu anda. yine insanların uyutulduğu, hoş gerçi ülkenin gündemi ota boka bulanmaya çalışıldığı için otla bokla ilgili sürekli yazılar yazanların da artık ülke gündemine ait otla bokla ilgili yazmasına ve buna dair okumasına teşvik etmesinden öte, elbette ki şu merak edilen baykal olmazsa chp ye oyumu veririm diyen gözü yaşlı kalabalığın nüfusunun sayımının artık 2011 seçimlerinde yapılacak olması merakla bekliyoruz biz kaç kişiymişiz ha. *
baykal'ı istifaya götüren videonun sağa sola yayılmasına ön ayak olan haberzamanım adlı sözde siber mecmuanın sahibinin kaynak sorulduğunda nerden buldunla ilgili savunmasında internette gezerken metacafede gördüm ekledim demesi. bu nasıl bir sağduyudur böyle yani yeni bir hac kafilesi havalimanında mı karşılanmışta ekliyorsun sitene hoş vakti zamanı olmadığından ekleyecek birşey bulamamış diyeceğiz. bu dincilerin lafına baksan allah yolundadır böyleleri ama, dinlerinin öğretilerinde geçen dedikodunun günah olmasını, sübyancılığı falan filan dinlemezler hak götüre bu bayrak bunların elindedir her zaman. göstermelik konuşurlar. sen sitene git mekkenin fotoğrafını ekle sonra git dedikodu günah iken sen git ulan milyonlara dedikodu aktar, adamım sana sesleniyorum metacafeden videoyu beğenen sanki faceden beğendiğini paylaşan insanlar gibi; sen mümkün değil artık bırak habervaktimle uğraşma, bulvar gazetelerine geç. istediğin kadar hayır işle bu saatten sonra gideceğin yer belli ya da başka bir dine geç en az zararla yırtmaya bak. * ha tabi elbette ki yorumumuz böyle deli saçması bir iş yapılmış olsaydı guya. metacafeye torontodan yükleyen de muhtemelen habervaktime torontodan bildiren muhabirleridir demi ama. * eğer yazdıkları da savunmaları gibiyse, zaytung tan sonra habervaktim 2 numaradır. *
(bkz: sen beni güldürdün şeytanda seni güldürsün)
akp nin her durumda kendine bir mağduriyet çıkardığı gibi bu video olayında da baykalın açıklamalarından kendini mağdur, iftiraya uğramış ilan etmiştir burdan bile nema peşinde olacaktır belli ki. bu esnada birde ne chp genel başkanına nede genel anlamda chp ye demediğini bırakmamıştır. baykal'ın videosunun yasaklatılmasını yurdum insanın tabi kaldıysa genel ahlak ve aile yapısı bozulmasın diye yapmışmışlar sen bunu anamuhalefet lideri söz konusu olduğu için yapıyorsun ya da yapmak zorundasın yoksa toplumun ahlakı filan geçiniz süslemeyiniz ve her ne demekse tek bir videonun ahlakı alıp götürebilecek olacağı düşüncesi, bırakınız kimsede ahlak pek tabi bulunmamakta, bu video olayında yaptıysa bile bir insanı daha ilk anda linç etmeye çalışan insanların olduğu bir toplumda sen kalkıp neyden bahsediyorsun, iftiraların almış gittiği dinci kesimde çamur at izi kalsıncıların yaşadığı bu ülkede sen kalkıpta toplumun nasıl bir ahlak yapısı olduğunu zannediyorsun aşkı memnudaki ilişkileri salya akıtarak izleyen kalabalıktan bahsetmiyor muyuz. tabi oy aldıkları insanların okudukları yayınlardan paylaşıldığını unutmamak gerek bu videonun kimin hitap ettiği topluluk o zaman ahlaksız ve böyle birşeyden haz alıyor. ilginçtir açıklamasının sonunda demiştir ki kendi kabahatini ve çaresizliğini bizim üzerimizden aşmaya çalışmasın bla bla bla diye burda demek ki bir kabahat işlendiğini düşünüyor, o zaman konuşmanın başındaki açıklamalarda sarf ettiği en az bu yaşananlar kadar çirkindir bu açıklamalar derken de muhtemelen bunun gerçek olduğunu düşünüyorsa içten içe montaj ya da değil bu videonun paylaşılması değil çirkin olan güya baykal icratına gönderme yapmış oluyor, ee tabi bizde de biraz kötü niyet taşıyor olabiliriz herkes herşeyi bu memlekette çarpıtıyor, ağzı olan tek hücreliler bile yorum yapıyor. *
hoşçakalı bay bayla karıştırmış, aslında hoşçakal demek isteyen, hoşçakalı yanlış söyleyen çocuk söylemidir, ama çocuktur işte çocukluğuna verilmelidir. **
her olayın olabilecek bütün olasılıklarının yaşanacağı bir mekan tanımını verir bize paralel evrenler teorisi. mesala sizin yaşamınızdan çok naif ufacık bir örnek verecek olursak, şu anda bu entryi okuyup yaşadığımız evrende artı verirken, bir başka evrende siz buna eksi vereceksiniz ya da şikayet edeceksiniz ya da vs vs. yani bu kısıtlı olasılıkların içinde bile sözlüğe girip bu başlığı tıklayıp ve okuyacağınız ve oylama ya da herhangi reaksiyon verceğiniz koşullarını kabul ettikten sonra bu küçük olasılık kümesinde bütün hepsini yapabileceğiniz bir mekanlar cennetini düşleyeceksiniz.
(bkz: paralel evrenler)
bu paralel evrenler diye tabir ettiğimiz teoreme tamam dedikten sonra, bizim evreni bir kenara bırakıp gelişmeleri beklerken olacaklar konusunda, bu diğer evrenlerdeki şu an pek belli olmayan baykal'dı değildi itişmelerini bir kenarada bıraktıktan sonra hatta gidip madem yola çıktık insanlarda ille birini linç etmek istiyor, büyük bir güruh baykal olsun diye dua ediyor başta haberzamanım gibi bir isme sahip olan sözde siber mecmua diye tabir edilebilecek ve onun müritlerinin ipi çektiği, atmosfer bu iken bizim evrende düşlerimizde madem bu gözü dönmüş beklemeyi bilmeyen kalabalık için gözümüzü paralel evrenlerde şu anda baykal'ın o videodaki adam olduğu anlaşıldığı evrenleri seçelim yani elimizdeki bütün olasılık kümesini 1 den minnacık bir dilimi önümüze alalım ve olan olaylara siyaset tablosuna bakarak yakın uzak komplo teorileri üretelim yaratıcı olalım, mümin kardeşlerimiz demesin ki sen kimsin bre dürzü yaratmak senin ne haddine filan diye bir sure okumasın kastım orda hayal edelim, düşünelim olacaktı zira biz zaten şu anda bizim düne kadar yaşadığımız gerçeklikleri bu evren içinde ,şu anda belli olmayan, baykal'ın videodaki adam olduğu şekliyle kabul edip bizim gördüğümüz kadarıyla bize yansıtılan kadarıyla , diğer seçtiğimiz evrenlerde olayların akibeti neden sonuçlarını üzerine bir iki laf edelim dedikten sonra bir örnek verip buraya kadar bu yazıyı okumuş, yazan yazarlara örnekten sonra başlığı bırakıyorum.
varan 1: habervaktimiz gibi bir isme sahip olan sözde siber mecmuanın patlattığı videonun en az 7 sene öncesine ait olduğu söyleniyor bizim seçtiğimiz evrenlerde, ve ortada şu anda yok efendim suikast hazırlıkları varmış gibi ordada gündemle oynanmaya çalışılıyor ve herkes bir ağız olmuş bir kişiyi korumaya çalışıyor yukarılarda yönetimde. o seçtiğimiz diğer evrendede aynı şekilde ama onda deminde dediğimiz gibi okumayanlar için, ben paralel evrenler teoremine hakimim abuk subuk verilen örneklerle ne zaman kaybetcem diyip, ya da varan 1 de keramet var iş çıkar diye düşünüpte okumadıysanız varan 1 bölümünden öncesini seçtiğimiz evren sevgili okurlar, videodaki beyfendinin baykal olduğunu söyleyen evrendi hatırlatımından sonra ve de videonun 7 sene evvelden evvel önce olabileceğini hatırladıktan sonra 2002 seçimlerinde seçilemeyip yasaklı olduğundan dolayı ve 2003 seçimlerinde bir şehirde tekrar seçilerek başımıza gelen yöneticiye bu evrende filmde oynayan kişi bu beyefendidir diye kabul ettiğimiz kişinin, yasaklı olan yöneticinin yasağının kalkmasında bu video tarihiyle çakışması, o dönemde kullanılmış mı diye akla getiriyor olması, zira biraz pazarlık eski milletvekillerinden birinin anlattığına göre şaibeli olmuş, ve kontrolden çıkan bir kopyayla miadını geçmişte tamamlamış bir videonun bugün tekrar gündeme oturması mı geliyor diğer evrende.
not: bahsi geçen ve geçecek örnekler başka bir paralel evrende olduğuna dair komplo teorileri olduğu için burayı bağlamaz ve bu evrende yaşayanlar içinde eğer o seçtiğimiz evrendeki komplo teorisi doğru ise bizim evrenimizde gerçekleşme şansı kalmaz dedikten sonra buyursunlar efendim. *
not2: bizim evrenimizde bizim gerçekliğimizde de artık biri çıkıp en kısa zamanda bir açıklama yapsın ispatlasın değilse de videodaki ama öyle ya da böyle açıklama yapsın ve her halikarda bir süre sonra çekilsin gündemi daha fazla işgal etmenin manası nedir yahu.
evet türk halkının nerdeyse karakteristiği haline gelmiş herkesin yaptığını eleştirme durumudur. aynı kişiler balık hafızalı oldukları için midir ya da yapmak isteyipte o güne kadar yapamamış olmalarından mıdır bilinmez eninde sonunda gider o eleştirdikleri boku gider yerler, tükürdüklerini yalarlar ama ilginçtir ki tükürdüklerini yaladıkları halde gayette tavırları rahattır. hayır aynı boku yapsınlar ama ulan dürzüler şahsımı güldürmekten öte, kendinizden tiksindiriyorsunuz. ***
tc vatandaşı olan herkesin çemkirmesinden ötürü bunun hak olup olmadığı sorunsalı. evet bilip bilmeden, anlamadan, hakkında bilgi sahibi olmadan, düşünmeden hatta dünyadan bir haber yaşayıp, kör cahil olup kafası işlemese bile bir insanın kalkıp baykal'a çemkirmesi akıl alır gibi değil doğrusu. yahu sokaktaki en aptal adam bile bunu diyorsa, türkiye cumhuriyeti'nde yaşamanın verdiği bir insan hakkı mıdır bu insanı tanımadan büyük oranda yıpratmaya çalışmak. yani sokaktaki en aptal adam bile bunu diyorsa diyince kimse şunu anlamasın e be kardeşim en aptal adam bile birşeylerin farkında gibisinden, o zaman işte diyeceğim en fazla nah olur. yahu siyaset anlayışı takım tutmaktan ibaret olan herkesin kuşaktan kuşağa bir ezber türkü tutturmuş giderken repertuarlarına da baykal'ıda alan bu güruh yok efendim baykal olmasa chp başka olurmuş bilmem ne olurmuş ama herkesin ağzında sakız konuşmalar birileri kasıtlı elbette ki bunu istemiyor kimileri haklı sebeplerden ötürü ama ya peki ya diğerleri nedir düşünmeyen, sadece taklit etme yeteği, içgüdüsüne sahip insanların ortak tavrı onlara ne demeli. sen istediğin kadar pis siyasetin içinde temiz ol ya da diğerlerine göre daha temiz görün, kafası basmayan ıq kavramının yeşermediği bünyelerden tepki al sonrada yok efendim şöyle yok efendim böyle ulan çok alternatif dolu ortada demi sorun çözme yeteneği olmayan bir halkın en fazla sorun göstermesinin bir gösterisine dönmesi sonuç olarak olacak iş değil. türkiye cumhuriyeti'nde son dönemde dünyaya gelen her birey, vatandaşlık hakkı olarak mı görüyor yoksa bunu, görülüyor ki herkesin konu baykal'dan açılınca ahkam kesebilecek bilgiye görgüye sahip olduğunu şimdide sözlüklerden açık ve seçik görür olduk.
en beğenilen entry ya da çeşitli alanlarda istatistiklere girmiş yazarlara bir süreliğine dokunulmazlık verilmesi ve en doğal çaylak olma haklarının ellerinden alınmasını amaçlayan program.
numara yapmaktır. okanın programı varmış gibi davranalım, canım ülkemin güzel insanlarına televizyon açtıralım gayesi taşıyan sözlüğün bekası içinde verimlilik gözetildiğinde katma değer yaratacak, sözlük geneli ortak bir metne bağlı kalarak hani diyorum ya guya program varmış gibi davranılan bir gün ayarlamak, bu sayede sözlüğün spoiler giren yazarlarını sözlük aktif yaşamına haftanın daha fazla günü katabilmek ve onların uyum sorunlarını çözmek ve okanın programı dışında entry girmeninde ne kadar güzel olabileceğini aktarabileceğimiz bir hava yaratmaktır. *
sebepsizliğin arkasında kendini kamufle etmiş, insanın vücut kimyasını, fizyolojisini, anatomisini ve akla gelen bütün temel bilimlerin kucakladığı, bilimum ekolün başını döndüren, insan vücudu denen biyomakinenin ibrelerinin duyarlılığını bozan, her ne kadar bir nedeni yok gibi görünsede sebebini aslında gökyüzüne bakan bir insanın sadece anlayabileceği evet evet sadece gökyüzüne bakan ve bir süre sonra neden gökyüzüne baktığını anlayan bir insanın durduk yerde ne olduğunu tebessüm ederek, ruh ikizinin ancak bu dünya dışında ama evrenin bir köşesinde olabileceğini düşünen bir kişinin yahut şu meşhur sözlükçülerin ağızlarına sakız olmuş pararel evrenlerden birinde halihazırda karşılaştığını düşünüp kendi için hala bir yerlerde işlerin iyi gittiğini düşünerek gökyüzüne, yıldızlı geceler boyunca bakıp bakıp bir gün aradığı kişiyi karşısında bulunca şu meşhur gökte ararken yer de daha doğru deyişle yerkürede bulmasıyla oluşan hormon patlamasıyla beyninin karıncalanmasıyla, karşı tarafın neyin var niye mutlusun derken aslında ne döndüğünü orda bilmesine rağmen sadece duymak istediği ya da karşısında ki oduna bak hala farkında değil misin bazı şeylerin, demeye çalışması herşeyin aslında pekte öncesi yokmuş gibi görünsede aslında sizin kendi içinizde gelişen benliğinizin geçirdiği evrimler sonucunda varmış olduğunuz ve o'nu gördüğünüz için inmiş olduğunuz, varacağınız yerin görünmediği hayat denen uzun yolda sadece onu biraz tanımak için bir süreliğine yolculuğunuza ara verip ne kadar yolunuz kaldığını bilmesenizde onunla biraz zaman geçirmeye çalışarak ve de ona bundan sonraki yolculukta eğer isterse bir müddet eşlik edip edemiyeceğini sormak için sizin için başka durak olup olmadığını bilmemenin verdiği biraz da tedirginlik ve cesaretle ona yanaşmanız gibi kafanızda karman çorman pekte düzenlenmemiş bir power point sunusu gibi gözünüzün önünden geçen bu olayların fotoğraflarının aktığı beyninizin bir anda hemen biraz uzakta çalmaya başlayan eski mekanik bir zilin çıkardığı metalik hafif paslanmaya yüz tutmuş bir sesle gözünüzü açmanız ve sonrasında tam kalkarken yataktan gördüklerinizi anımsamanız tebessüm etmeniz ve sizi gören o anda birinin içinden bu yaşadığınız mutluluğa o an için bir sebep öngörememesi. *
sözlükte enseye şaplak olmaktır. bol bol zirvelerde cirit atıp yeni insanlar tanıyıp akabinde durdurulamaz egonunda verdiği gazla, malum gerçek hayatta bir bok olunamıcak olmanın verdiği sızlayan hayal kırklığı ile kendine sözlüğü mesken edinmek ve kanki listesini arttırmak, kalabalığın içine kendini karıştırıp yüzünü belli etmeden sağa sola çemkirmek, efelenmek ya da marjinal tavırlar içinde guya, seviyesiz kız muhabbetleri gerçekleştirmek kendi gibi davranamamak bir sosyal ağ örümcekleri ne dönmek bilgisayardan yayılan radyasyondan kaynak alan mutasyonla. kendine yahut kaba tabirle götüne güvenmeyen,, sivil yaşantımda beyin derim ama burda çoğu lafı götünden anlıyor herneyse * ,, sözlükteki en büyük kanayan yaralardan biri daha efendim sorumlu yayıncılık anlayışıyla yeni bir dosya daha yeni başlayanlar için sözlüğe. size popüler olmayı vadeden öneriler işte hemen aşağıda, az sonra dizilecek ilk 37 entry de bulabileceğiniz buyursunlar efendim. *
sözlüğün en büyük yaralarından biri olsa gerektir. muhtemelen çoğu yazar belki o başlıkların açılıp altına birşeyler yazılabileceğinden habersiz, tek şansı olan başlıkları alt alta okumak a yazmak gibi hissedip, zahmet edip açıp yazılanları okumaz, birşeyler yazmaz. buda insanların olaya ne kadar makroskopik baktığını gösterir ve hocamın bana, çocuk fikrini en iyi sunacağın cümleyi doğru zamanda söylediğin gün miladın olacak demesini hatırlatır. insanları her zaman başlıklar etkiler ya da ambalajlar, sloganlar. ya bir saniye son seçimde böyle kazanılmış olmasın toplumun böyle eğilimi olan bireyleri mevcut iken. *
entry girerken kullanılan cihaz görünsün mü sorunsalı asıl başlığımız. malum facebookta birşey paylaşan, fotoğraf yükleyen sisteme kişilerin kullandığı mobil aygıtlar kabak gibi artık gösterilmekte ve bunu bazıları fütursuzca sırf farzı misal blackberry cihazı ile gösteriş yapabilmek için kullanmakta ya da facebookta sırf o lakırtı görünsün diye bu makineyi satın almakta, evinde internete gircek makinesi varken bilgisayarının başından sürekli mobil aygıtlarla göstere göstere göstermektedir tabiri caizse. bu özellik uludağ sözlüğe yerleştirilirse nasıl ki üniforma ile ilkokuldan üniversiteye kadar saklanan sosyoekonomik sınıf realitesini herkesi aynı giysiye büründürerek ilüzyon yapan bunları aşan, mantığın takipçisi olan bizlere göre acaba burda fikirlerini belirten insanların kullandığı makineleri ifşa etmek ne kadar doğrudur bunun olması pekte uzak değildir sonuç olarak. düşünsenize mesala cool adam için internet cafeden bağlanıyor diye bir ibare görünmeye başlasa ve onun başlığının hemen altına entry giren bir yazarın entrysinde de blackberry aracılığıyla girildi gibi bir ibare olsa ne kadar cool adam sevimli görünür gözünüze. *
(bkz: tehlikenin farkında mısınız)
güzide ülkemin güzide kızlarının içine düştüğü magazin programı tadında geçen ömürlerinin nitelendirilmesi. hepsinin değil sadece ama sadece yüzde 60 ının yaşadığı gerçeklik. ben demedim aziz nesin demiş oranı zamanında. o kadar meraklıdırlar ki diğerler soruları boş verip sadece neden sorusuna yöneltilseler ve doğru mecralarda çalışsalar bilimde çağ atlatırlar. **
ülkemdeki sözlük furyasının bütün sözlüklerinin bir grup temsilci yazarının katılımıyla gerçekleştirilecek zirvedir. evet niye olmasındır o kadar içli dışlı olmuş pekte farklı olmayan sözlüklerin yazarlarının toplandığı her yıl belli zamanlarda düzenlenen organize edilen belki bir kongre tadında bir yere gidilen ve entellektüel sohbetlerin yapıldığı isteyenin dövüş kulübünü anıp, isteyenin halı saha maçları yapabileceği ve artık ne isteniyorsa isteklere göre şekillenebilcek bir zirve, yani hayatın simüle edilebileceği bir ulusal sözlük zirvesidir bahsedilen. belki de zallın tertibi ile yapılması gereken bir organizasyonudr hatta zall tüm dünya sözlüklerine armağan etsindir. *
din üzerinden siyaset yapan güruhtan pekte kalır bir tarafı olmamakla birlikte, albümünü yahut kitabını tanınmış bir kişi üzerinden tanıtmaya çalışan kalitesiz münasebetsiz şahıslardan, atsan hani pek uzağa düşmicek olan kutsalımıza hakeret eden biz okuyan tayfa için, reyting delisi zatlardır bu arayış sahipleri yahut sahibeleri, ha bir de şu okan diyerek samimiyet ne canım hem adama söv hemde senli benli ol.
radikal'in internet sitesinde logonun altında yer alan bayram kutlamasıdır. ulusal gazetelerin internet sitelerinin hiçbirinde böyle bir kesime ince bir davranış sergilenmemiştir, direk çarpıcı ve net bir şekilde. http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=Radikal
aydın yazarların son dönemlerde su topu oyununa karşı yapılan bölücü, oyundan soğutucu, küstürücü geyiklere maruz bırakılan ve bunu tek başına göğüslemeye çalışan federasyona karşı kendini sorumlu hissedip af dileyebileceği müstesna duyguların entrylerle süslenebileceği başlık. alışkınız özür dilemeye sözde aydınsan hele demi ama. *
sözlükte yazan insanların yüzde 60 ının hayatta gerçekten bir yere varamayacağı gerçeği. aziz nesin vermiş yüzdeyi zamanında, kullanalım dedik önermemizde kötü mü ettik anmış olduk en nihayetinde. ha bu 60 lık kesim bu ülkede yönetici olabilir tabiki başarıdan kasıtta bu değil hoş tabi. *
savaşmaktan sıkılan dünya ülkelerinin fazla insan kaybı yaşamamak amacıyla topu değil belki ama silahı bırakıp savaş yöntemininin suyunu çıkarıp su topuna çevirmesi durumudur. *
kızların çoğu tarafından, salt çoğunluk futboldan anlarken sizin aslında olmayan bilgileriniz ve ilgilinizden dolayı çekici bulunan erkek tipi kategorisine girmenizdir. bu kategoriye salt kızlar liginde girersiniz futbol delisi kızlar da mevcuttur ama bunlarla ilişki yaşamakta futboldan anlamayan erkekler için gayet ilgi çekici olacaktır kız tarafı iddaa kuponu yaparken insan gerçekten bazen hakimiyeti kaybettiğini hissediyor ilişkisi üzerinde, bilgi yok ne diceksin ki yaptığı kupona dair yani durum vahim oluyor ve kişide aniden bir futbol sevdası ortaya çıkıveriyor.
