'kraldan çok kralcı' söylemini örneklenmesi olayıdır. işsizliğin %12 lerde gezdiği, yoksulluğun diz boyu olduğu bir ülkede liderlikten ne kadar söz edilebilir?
bir liderliği vardır şöyleki; sarkozy in yeni haçlı seferleri olarak nitelendirdiği libya saldırılarında başı çekmektedir. kardeşi kardeşe kırdıran sistemde iki tarafada yaranma amacı için 'en yalaka lider' olarak tarihe geçmesi olasıdır.
fakat yinede bunlar vatandaş için önemli değildir. kömür yardımları, çamaşır makinesi yardımları olmasa napacağızdır. allah tayyip erdoğandan razı olsundur. (bkz: beyler oylar tayyipe)
şimdilerde cemaat oluşumlarında ve tayyip erdoğan yandaşlarınca söylenen gülünebilesi bir cümleciktir.
şöyle ki; atatürk cumhuriyeti getirdiğinde ilk yaptığı denemelerden biriside çok partili sistemi getirmektir. ali fethi okyar ve kazım karabekir parti kurduğunda bunlara destek olmuştur. fakat bu parti oluşumlarının içerisine provovatif insanlar girince menemen olayı gibi olaylar olmuştur. bunun üzerine atatürk diğer partileri kapatıp tek partili sisteme geçmiştir. nedeni 600 senedir monarşi ile yönetilen bir ülkenin cumhuriyete tam alışamamasıdır. daha sonra 1950 yılında ismet inönü atatürkten sonra çok partili sisteme geçiş yapmıştır.
şuanda ileri demokrasi! yaşadığımızı sanan insanların bu demokrasinin nerden geldiğini sorgulamaması ve 8 senede geldiğini sanması gülünebilecek olaylardan biridir.
en büyük başarısızlığı her zaman halkını en önde tutmasıdır. meyve veren ağacın taşlanacağını unutmasıdır bu ülkede halkı düşünmeyip kendini düşünseydi şuan daha iyi anılacağı kesindir. (bkz: stalin)
kültür ve turizm bakanından sonra kendisi başbakana daha bi 'yalaka' olduğunu göstermiştir. çıkışta başbakandan 'aferin ve çikolatalı gofret' almıştır.
kendimi bildiğimden beri galatasaray taraftarıyım dışarı çıkarken üstüme sarı kırmızı bişey almadan çıkmam o derece çok severim takımımı renklerini vs. her zaman galatasaray taraftarının asaletli olduğunu düşünmüşümdür taa ki dün akşama kadar. her ne olursa olsun her ne yapılırsa yapılsın rakip takımı tutan bir başbakan bizim stadımızın açılışına gelmiş bizim maçımızı seyretmeye gelmiş sen gidiyorsun adamı ıslıklamaya başlıyorsun. başbakanı hiç sevmem elimde olsa bir kaşık suda boğarım ama nezaket gösteriyorsa bizimde nezaket göstermemiz gerekirdi.
doğruya doğru gerçeği söylemek gerekirse başbakan olmasaydı bu stad bitmeyecekti. ali sami yen stadının satışı, stadı bitiremeyip kaçan şirketin yerine tokiye devretmesi, stadın oralara metro ve yolları yaptırması vs. bunlar az şeyler değil bence başbakan her ne görüşten olursa olsun bu maçta alkışlanması gerekiyordu. tepki gösterecekseniz gidin sandıkta istediğiniz tepkiyi gösterin oyunuzu vermeyin çevrenizdeki insanlara verdirmeyin maçta tepki göstermek oluyormu.
bu saatten sonra ultraslan grubunun bütün galatasaray taraftarı adına özür dilemesi gerekiyor ve başbakan ilk oynanacak olan sivasspor maçına davet edilmesi gerekiyor.
hayata yeni bir başlangıç yaptığını sanan, ertesi gün herşeyin çok iyi olacağını sanan insandır. ne yazık ki acı gerçek hayat aynı yerden devam ediyordur.
ali sami yen tarafından kurulup 'amacımız ingilizler gibi toplu halde oynamak bir renge ve isme sahip olmak, türk olmayan takımları yenmektir' sözünün söylendiği gündür.
neye göre 'yüzde 8' dir. bu yüzde 8 le türkiyedeki işsizlikmi azalmıştır? çocuklarına ekmek götüremeyip intihar olaylarımı azalmıştır? yoksa yüzde 8 le çiftçinin köylünün dertlerimi azalmıştır? yüzde 8 ile zenginler daha zengin orta düzeydeki insanlar geçim sıkıntısına düşmüştür. kusura bakmayın hata bizde sayın başbakanımızın yaptığı herşeyi şakşaklamamız lazımdı!
elinde sigarası yaklaşık 50 55 yaşlarında toplum içinde 'dayı' diye tabir edilen insandır. muhtemelen tartışma uzarsa yeğeni olan muavin devreye girecektir.
seçmen kelimesinin sözlük anlamına tam anlamıyla uyan kişidir. partiler hakkında beste yapılacağı, 3 lü çekilebileceği gibi şeyler gerçekleşince mumla aranılacak bir insandır.