Va Miskunan
110 (çalışkan)
altıncı nesil yazar 1 takipçi 0.80 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    evrim teorisini maymundan gelmek sanan dar görüşlü

    8.
  1. darwin, insanlar maymundan geliyor diye birşey söylememiştir.
    Zaten evrim teorisinde de böyle birşey geçmez.
    'maymundan gelme' saplantısı 1860 yılında * bir tartışma sırasında
    'Piskopos Samuel Wilberforce' tarafından ortaya atılmıştır.
    piskopos da anlaşılacağı üzere, bilimsel bilgiden uzak, dar görüşlünün tekidir!
    3 ...
  2. referandumdan evet çıkarsa ordu darbe yapmalıdır

    12.
  3. darbe nedir ? bilmeyen bebelerin 'ülke elden gidiyor' diye yırtınmalarının sonucu böyle beyinsizce
    iddialar çıkıyor ortaya. sanki ülke çok demokratik de anayasa değişikliğinden sonra daha anti-demokratik
    bir hal alacak! bre beyinsiz! bu ülkede hala 12 eylül 1980 darbesinin anayasası yürürlükte.
    sen daha nasıl bir pisliğin içinde olduğunu idrak edemezken,nasıl anti-demokratik koşullarda yaşadığı,
    temel hak ve özgürlüklerinden mahrum olduğunu göremezken, referandum sonucuna göre orduyu darbe'ye
    çağırmak hangi akla hizmettir ?!!

    pek sevgili kemalist/atatürkçü/ulusalcı/vatansever ve kendini solcu sanan dönek arkadaşlar ;
    ülke toprakları parsel parsel özelleştirilirken,
    kamusal haklar birer birer tırpanlanırken,
    sağlık sistemi çökertilirken,
    kamusal hizmetler (elektrik, su vs..) özelleştirilirken,
    sendikal örgütlülüklere saldırılırken,
    faili meçhuller son hız devam ederken,
    ülkenin hükümeti kendi halkına savaş açmış durumda iken,
    kıçı kırık bir anayasa değişikliğinin sonucunun 'evet' çıkması halinde
    darbe hayalleri kurma nasıl bir ayarsızlık, beyinsizliktir anlamak zor!

    bir gecede ne kadar çok yasa değişikliği yapılıyor, ülke kaynakları peşkeş çekiliyor
    haberiniz var mı ?
    okuyun lan biraz! azcık mantıklı konuşun!
    1 ...
  4. referandum öncesi imar affı

    2.
  5. imar afları seçimler öncesi 'seçim yatırımı' olarak algılanmıştır.
    1950-60'lı yıllarda artan gecekondular özal'ın 'tapu tahsil belgeleri'
    ile yasallaşmış ve yerel yönetimler her seçim öncesi yoksul gecekondu sahiplerine
    tapu ve altyapı vaatlerinde bulunmuştur.
    göçün ve devletin konut sağlama konusundaki basiretsizliğinin
    kaçınılmaz sonucu olarak gecekondular hızla artmış ve kaçak, çarpık kentler
    ortaya çıkmıştır.. yoksul gecekondu semtleri oy deposu olarak görüldüğü
    için evler yıkılamıyor bu yüzden çıkarılan imar afları ile gecekondular
    yasallaştırılıyor ve insanlar altyapısız, harabe evlerde yaşamaya mahkum ediliyor.

    gecekondu toplumsal bir olgudur ve kimilerinin savunduğu üzere 'suç' yatakları değildir.
    suç yatağı haline gelmesinin sosyolojik, toplumsal, ekonomik nedenleri vardır
    ve bu sorunun sebebi de 'devlet'tir..
    orman alanlarına, vadi ve dere yataklarına kaçak villalar, gökdelenler dikilmekte,
    bu alanlar talan edilmektedir. en sonunda da bir 'imar affı' ile
    bu alanlar yasal hale getirilmektedir.

    istanbul'da olanlar bilirler; inönü stadının dibinde bir 'gök kafes' vardır.
    'süzer plaza', kaçaktır! boğaz öngörüm bölgesinde olmasına rağmen
    imar planlarında yapılan 'değişiklikle' dikilmiştir oraya.
    yıkım emri vardır, ee kim yıkacak?!
    imar afları ile, rant uğruna kenti,insan hayatını,doğayı talan eden,
    orman alanlarını ve ekolojik dengeyi tahrip eden
    basiretsizlik örneği politikalar yürüten iktidar mı ?!
    0 ...
  6. dersim

    94.
  7. kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk demeden halkının üzerine bomba yağdırılan kenttir.
    ve tayyip 'evet' oyu istemek için, kılıçdaroğlu'nun açığını bulacağım derken,
    devlet eliyle yapılmış bir katliamı da itiraf etmektedir.
    ve kimilerinin orası 'dersim' değiilll! 'tunceliiii' diye yırtınmalarına rağmen
    'dersim' demektedir. ki çok da birşey ifade etmemektedir.
    halka sorduğunuzda pek az kişi tunceli der, çoğu 'dersim' der .
    ve merkeze girişte de 'mameki' yazar. Tunceli değil..

    tayyip, dersim'i chp bombaladı sözlerini sarfederken * , tsk; 'akp'nin iktidarı sırasında'
    'dersim'i bombalıyordu!!
    bu ne perhiz bu ne lahana turşusu !!
    1 ...
  8. oruç

    72.
  9. toplumlarda bulunan kutsal yiyecekler 'yasak'lardan doğar.
    'yasak elma' kültü.
    bazı yiyecekler yasaklanırken bazıları helal olarak kabul edilir,
    ya da yiyeceklerin 'bazı' zamanlarda yenmesine izin verilir.
    bu yasakların sembolikleşmesinden dolayı 'oruç' olgusu ortaya çıkmıştır.

    ''Yavrum benim,demişti, ne zamana dek yiyeceksin içini,
    yemeyi içmeyi unutup,ağlaya sızlaya ?
    Bir kadınla sarmaş dolaş olmak iyi şey,
    neden bundan yoksun ediyorsun kendini '' *
    ''ölü yakını; cenaze sonuna kadar yeme, içme, uyuma ve cinsel ilişki yasağına bağlı kalır.'' bu eski toplumda 'iç yamyamlığı' yasaklamanın da ifadesidir.
    toplum birimleri ayın belirli zamanlarında birbirlerine kurban* verirler
    ve kurbanların geldiği toplumun mensupları kurban'dan yemez.
    insan kurban etme, eski toplumun yaşayış biçimine ve yasaklar listesine örnektir.

    'tanrı; evren'i, gökleri, yerleri 6 günde yaratmıştır ve
    7. günü dinlenmeye bırakmıştır.' * *
    7. günde çalışılmayacak, dinlenilecek, çalışanlar öldürülecek*
    ve kimse çalışmadığı için de herkes aç kalacak. yas tutacak,ölülerine ağlayacak.
    dinlenme günleri; bir ayın her 7. günü gerçekleştiği ve ritüel bir olgu haline geldiği
    ve zamanla diğer yeme-içme yasakları ile de birleştiği için zamanla daha uzun
    süreli yememe-içmeme haline yani 'oruç'a dönüşmüştür.

    oruç, yasaklar silsilesinin sonucudur. nefsi terbiye etmekle alakası yoktur.
    gün boyu aç kalıp, iftarda yemeğe saldırmak nefsi terbiye değildir.
    organizma için de pek sağlıklı olduğu söylenemez.

    ''Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı... Allah (Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti. Artık eşlerinize yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın.'' *
    yani oruç olgusu hakkında yazılanlar/söylenenler, yasaklar/helaller değişmiş durumda.

    toplumların yaşayış biçimlerine bakıldığında yasakların, ritüellerin,
    geleneklerin değişimine ve oluş biçimlerine göre 'yeme-içme' yasağının
    yani 'oruç'un hangi kaygılardan, maddi koşullardan ve kabullerden ortaya
    çıktığı ve 'nefs terbiyesi', 'açın halinden anlama', 'ruhu temizleme' gibi
    söylemlerin arkasına sığınarak, nasıl 'inanç' haline geldiği görülebilir.

    daha fazlası için * *
    1 ...
  10. sırf bdp hayır dediği için evet i düşünmek

    11.
  11. bdp boykot etmektedir, hayır dememektedir.
    ve bu boykot'u kürt halkı 'evet' diyeceği için değil,
    mevcut anayasada ve yapılacak olan değişiklikte yok sayıldıkları için savunmaktadır.
    ki çok da haklılar bu konuda..
    bdp boykot ediyor diye evet diyecek beyinsizler sanıyorlar ki;
    can siparane ülkeyi savunuyorlar, anayasada tanınıyorlar,
    çok matah bir değişiklik olacak, ülkeye demokrasi gelecek.
    bilmiyorlar ki hiç bir değişiklik olmayacak; demokrasi adına,
    ekonomik gelir adına, hak ve özgürlükler adına vs.
    3 ...
  12. 3 ay ömrünün kaldığını öğrenen ateist

    35.
  13. ölüm üzerine çok da düşünmeyecek olan ateisttir.
    Çünkü; biyolojik mekanizmanın(organizmanın) bir zaman sonra
    kendini yenileyemeyeceğini ve işlevini yitireceğini bilen kişidir.

    bu yüzden, ölüm,cennet, cehennem, iman, oruç,hac, secde gibi dalgalara
    kapılmayacak ve 'yaşam' ile ilgilenecektir.
    kalan 'yaşam'ın tadını çıkaracaktır.
    2 ...
  14. pkk teröristi öldürmeyi bir halt zannetmek

    28.
  15. merak ediyorum bu yazarların yaş ortalamasını.
    oturdukları yerden, ellerinde klavye ile vura-kıra
    'kürt sorunu'nu çözüyorlar. insanlıktan nasibini almamış bir şekilde
    konuş hem de sorunun kökenini bilme,
    uyduruk çözüm önerileri sun. cahiller sürüsü.
    0 ...
  16. 6 günde 26 pkk lı teröristin öldürülmesi

    7.
  17. yazılanlar cehaletin daniskasıdır!
    Dağdakileri etkisiz hale getirip eğitmek lazımmış.
    Ne de olsa hepsi beyni yıkanmış kişilermiş.
    madem kitap okumuyorsunuz,sözlükte 'bile' yazıldı- çizildi birçok şey,
    okuyun kardeşim biraz.
    sorunun temeli nedir, nasıl çözülür, halkın talepleri nedir ?
    bütün bir halkı katletmek sorunu çözer mi?
    Yoksa daha da çözümsüz hale mi getirir ?
    kan akıtmaya çanak tutmaktan başka yaptığınız birşey yok.
    4 ...
  18. işçiye destek veren öğrenciyi okuldan atmak

    1.
  19. işçilerin hakları kırpıldığı gibi; öğrencilerin eğitim hakkı da engelleniyor.
    lise ve üniversite öğrencilerinin sistematik olarak apolitikleştirildiği,
    sorgulamayan, düşünmeyen öğrenciler yetiştiren okullardan ne beklenir ki ?
    en haklı eylemler bile bastırılıyor.
    öğrencilerin özgür düşünmeleri, iradelerini ve demokratik haklarını
    kullanmaları engelleniyor.

    öğrencilerin; çevrelerine, insanlığa karşı duyarlılığı suç sayılıyor.
    böylelikle öğrencilerin sorgulaması, çevresine duyarlı olması engelleniyor.

    ayrıntılar için : http://www.facebook.com/group.php?gid=368261758313# !/
    1 ...
  20. charles darwin in çapkınlığı

    3.
  21. evrim teorisini bilmeyen ve evrimini gerçekleştirememiş beyinlerin
    ilgilendiği durumdur.
    1 ...
  22. bugün darwin için ne yaptın

    13.
  23. 'evrim teorisi' bağlanılabilecek bir 'din' değildir!
    evrim teorisi bir kabuldür; insanlığın, çevrenin oluşma sürecine dair bir öğretidir.
    'evrim teorisi' mevcut din öğretisinin ve toplum yargılarının dışına çıkarak
    'sorgulama' kültürü üzerinden geliştirilmiştir. evrim teorisini kabul edenlere
    sorgusuz sualsiz 'bağlananlar' demek 'cehalet'tir.

    evrim teorisi, bilimsel verilerin ve bilimsel bilginin bir ürünüdür.
    'din'ler gibi 'dogmatik' düşüncelerin sorgulanamaz yasalarına benzemez.
    3 ...
  24. atatürk ü sevmeyen türk vatandaşı

    20.
  25. Atatürk'ü sevmek zorunda olmadığını bilen vatandaştır.
    türk de olabilir, laz da, kürt de, ermeni de..
    ne teröristtir, ne cahildir!

    ''atatürk'ü seveceksin, hayatını kurtardı o senin,
    düşmanları kovdu, yurdu kurtardı''
    hikayelerine itibar etmeyen, ülkenin 'halkların' mücadelesi
    ile kurtulduğunun farkında olan ve 'atatürk' fetişizminden
    kurtulan kişidir.
    2 ...
  26. her türk asker doğar

    78.
  27. 'rütbe' farklarını unutmamak şartıyla kabul edilebilecek önermedir.
    1 ...
  28. moderatörlere söylenebilecek şarkılar

    10.
  29. 'bir derdim var'
    artık cevap verseniz
    yoksa hala düşünmekte
    ne diyeceğinize mi karar vermektesiniz ?
    'bir derdim daha var' o da beklemede... *

    edit: bir önceki etry'nin tekrarı olmuş farketmeden...
    0 ...
  30. özelleştirme yi vatan ı satmak zaneden insanlar

    28.
  31. özelleştirme nedir ?
    ''mülkiyeti 'kamu'ya ait olan iktisadi üretim birimlerinin 'özel' sektöre devri''
    kamu kurumunun zarar etmesini durdurmak, tekelleşmeyi önlemek, karlılığı arttırmak,
    kamu açığını gidermek, kamu kurumlarının giderlerini azaltmak gibi gerekçeler ile
    kamu kurumlarının özel sektöre satıldığında 'kara geçeceğini' varsaymaktır.

    ülkede özelleştirilen kurumlara bakıldığında, bir çoğunun istihdam oranlarını
    azalttığı ya da fabrikalarını kapattığı görülür.
    bu kurumlar özelleştirildikleri için kara geçmezler, zaten 'karlı' kurumlardır.

    özelleştirme uygulamaları sadece 8 yıllık bir süreçten ibaret değildir.
    dünya gündeminde kapitalist sistemin 'petrol kriz'inden sonra 'devlet'i küçültme,
    serbest piyasa ekonomisini yaygınlaştırma politikaları hız kazanmıştır.
    bunun sonucunda devlet 'mal ve hizmet üretim alanlarından çekilecek, neo-liberal
    politikaları teşvik edecek'ti.
    yani 'özelleştirme' politikaları uygulanacaktı.

    türkiye'de özelleştirme söylemi 1980'li yıllarda başlamıştır.
    kamu kurumları ya bilinçli olarak zarar ettirilmiş ya da
    kamu kurumlarına yatırım yapılmamıştır.
    öncelikle küçük üretici ve köylülere destek sağlayan tarımsal
    'kit'ler özelleştirilmiştir.
    akp döneminde özelleştirme uygulamaları hız kazanmıştır.
    'babalar gibi' satmışlardır bu ülkenin kamu kurumlarını.
    özelleştirme sonucu bir çok kurum kapanmıştır, ya da istihdam
    oranlarını azaltmıştır. çünkü 'özel sektör' toplumun ihtiyaçlarını
    karşılamak yerine 'kar etmek' düşüncesi ile hareket etmektedir.
    özelleştirme, devletin hizmet üretme tekelini elinden aldığı için
    'taşeronlaşma' hızlanmıştır.
    bunun en vahim örnekleri 'sağlık-eğitim' alanlarında görmekteyiz.
    insan hayatı hiçe sayıldığı gibi, paran varsa sağlık hizmetinden
    yararlanabilirsin! yoksa ölebilirsin!

    özelleştirme uygulamaları ile hangi hizmetlerden mahrum kalındığını farkedin
    istihdam sağlayan sanayi kuruluşları, ulaşım-enerji-iletişim birimleri,
    eğitim- sağlık hizmetleri, otoyollar, limanlar, akarsu ve dereler ve bu liste uzayıp gider.

    ülkenin ekonomik durumunu göz önüne alırsak; özel sektöre devredilen
    bir çok kamu hizmetinden yararlanılamamaktadır.
    'devlet' denen olgu; mal ve üretim hizmet tekelini elinde bulundurmalı ki,
    toplum bu hizmetlerden yararlanabilsin.
    4 ...
  32. 8 mart dünya emekçi kadınlar günü

    175.
  33. erkeklerin de en az kadınlar kadar savunması gereken gündür.
    8 mart dünya emekçi kadınlar günü sınıfsal bir mücadelenin ürünüdür.
    kadınların ezilmesi, yok sayılması sınıflı toplumların sorunudur.
    bazı 'feminist'ler kadın haklarını savunmayı 'erkek düşmanlığı'na
    indirgese de kadının ezilmesi 'erkek egemen sistemin' sonucudur.

    kadınların sınıfsal ezilmişliklerine karşı mücadelelerinde
    kadın yoldaşlarımla omuz omuza kutlayacağım gündür!
    4 ...
  34. 8 mart dünya emekçi kadınlar günü

    170.
  35. '8 mart dünya emekçi kadınlar günü'nün içeriği boşaltılmaya çalışılıyor.
    salt 'kadınlar günü'ne indirgenerek, 'kadın emeğinin' gerçekliği yok sayılıyor.
    emek ekseninden çıkılması, 8 martı takvimlerdeki kutlanılacak günlerden
    biri haline getiriyor.
    kadınlar günü devlet erkanı tarafından bir grup kadının toplanması ve plaket neyin
    verilmesiyle geçiştirilmeye çalışılıyor. oysa kadın sorunu bir güne
    sığdırılamayacak kadar yakıcıdır.
    ülkede kadınlar sürekli bir baskı, emek sömürüsü, taciz, namus-töre cinayetleri
    gibi durumlarla yüzyüze geliyor.

    kadınlar emekleri, gelecekleri, bedenleri için mücadele ediyor.
    erkek egemen sisteme karşı çıkıyorlar.
    'susun, evde oturun' gibi söylemlere karşı sokaklarda erkek yoldaşlarıyla
    birlikte haykırıyorlar, direniyorlar.
    bunun en güzel örneklerinden birisidir;
    Tekel işçisi kadınların mücadeledeki azimleri.
    omuz omuza direnmiş ve başarmışlardır da.

    bu yüzden ''kadın olmadan devrim olmaz, devrim olmadan kadın kurtulmaz!''
    4 ...
  36. bir kürt ün türkçe konuşmak zorunda kalması

    21.
  37. cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren 'devlet' 'türk devleti' .
    türklük en büyük meziyet, türkçe tek dil olarak kabul edilmiştir.
    oysa ülke farklı milletlerden oluşuyor.

    'bir milleti yok etmenin en kolay yolu dilini yok etmektir.'
    bu sistematik yasaklama, türkçe dışındaki diller üzerinde uygulanmıştır.
    lazca, kürtçe gibi..
    1980 darbesi sonrası türkçe dışındaki diller üzerinde baskılar arttırılmıştır.
    'vatandaş türkçe konuş! ' naralarıyla dolaşılmaktadır.
    milletler, diller yok sayılmış, türkçe dışında herhangi bir dili konuşmak 'suç' sayılmıştır.

    gündelik hayatta kürtçe kullanılıyor. kullanılması da insanların en doğal hakkıdır.
    gündelik yaşamda 'ingilizce' kelimeler çok yaygın ve msn kullanımında
    ayrı bir 'dil yaratılmış' olmasına rağmen, türkçeyi doğru düzgün konuşmayı,
    yazmayı beceremeyenlerin ''ille de türkçe, ille de türkçe'' demeleri,
    insanların 'ana dilleri'ni konuşmalarına kızmaları ne kadar vahim..

    size 'praksis' dergisinin son sayısını öneririm. ''cenk saraçoğlu'nun'' çok iyi bir çalışması var
    izmirli orta sınıfta kürt algısı:mekan, sınıf ve kentsel yaşam.
    yazıda, söylemlerde kendinizi göreceğinize eminim..

    * başlık karmaşası..düzeltme yapıldı.
    4 ...
  38. halk açken gece kulübüne giden solcu özentisi

    12.
  39. halkın aç olmasının sebebi solcular mıdır ki
    böyle bir bağıntı kurabiliyorsunuz.
    solcular gece kulübüne gidip eğlenemez mi?

    akp iktidar olduğu dönemde ülkede zengin sayıları artmıştır
    yoksulluk ve işsizlik oranları da artmıştır.
    ülkede 25 civarında 'dolar milyarderi' varken ve
    bu kişilerin bu servetleri nasıl edindiği sorgulanmazken,
    akp' ye yakın sermayedarların servetleri hızla artarken,
    akp milletvekillerinin kişisel servetleri de dağ gibi büyümüşken
    halkın aç olmasının, işsizliğin yüksek olmasının nedeni 'solcular' mıdır ?
    2 ...
  40. hicbiseyebosunaiclenmeyenadam

    309.
  41. arkadaşının annesine asılmayı meşru gören,
    seviyesiz küfürler etmeyi hak gören
    islam hukukçusu!

    bir çelişki yok mu acaba ?
    3 ...
  42. allah diye bağıran komünist

    19.
  43. marksizmin temelinde materyalizm vardır.
    materyalizm ise 'idealist' felsefenin aksine dünyada gerçekleşen olayları
    hareket halindeki 'madde'nin değişik biçimleri olarak görmektedir.

    "Tek gerçek, bizim de içinde olduğumuz, duyusal olarak algılanabilen maddi dünyadır.
    Bilincimiz ve düşüncemiz, ne kadar duyuların üstünde görünürlerse de,
    maddi ve bedensel bir organın, yani beynin ürünüdürler.
    Madde ruhun ürünü değil, tersine, ruhun kendisi
    maddenin en yüksek ürününden başka bir şey değildir." *
    din, maddi dünyanın bir yansımasıdır.
    din, maddi ve manevi ihtiyaçların bir yansımasıdır.
    maddi ve manevi ihtiyaçları oluşturan olgu ise 'üretim biçimi' nin kendisidir.
    din kısaca halkların afyonudur, aciz ruhların sığındığı bir olgudur.
    din bu niteliğinden dolayı 'sınıfsal' bir olgudur.
    sınıfsal olması; egemen sınıfların,din aracılığı ile toplumu uyutmasından kaynaklanmaktadır.

    diyalektik materyalizmi kabul etmek;
    ruhani, üstün, yaratıcı varlığı reddetmeyi doğurmaktadır.
    materyalizm, marksizmin temelini oluşturuyor ve marksizmin öğretisi olan
    'komünizm' de bu olgulardan besleniyorsa : bir komünist'in 'din' olgusuna
    ihtiyacı yoktur.

    eminim komünist' leri 'dinsiz' ilan eden çok kişi var.
    fakat 'neden' lerini sorgulayan kişiler az.
    sorun inanıp-inanmamak değildir. sorun 'din' olgusunu sorgulayabilmek,
    gerçekliği 'bilimsel' temelde ele alabilmektir.

    komünizm - din kavramlarını iç içe geçirmeyiniz, komunizm'in dine bakışını okuyunuz.
    kulaktan dolma 'komünistler din düşmanıdır' söylemleriyle hareket etmeyiniz.
    komünizmin insanların 'inançlarını' değil, toplumda var olan 'din' algısını
    eleştirdiğini unutmayınız.
    1 ...
  44. türkiye de inşaat ruhsatı alma kolaylılığı

    2.
  45. türkiye'de her alanda sistem parası olandan yana işlemektedir.
    sermaye ruhsat mı istedi ? baş göz üstüne istek yerine getirilir. yeter ki sermaye yatırım yapsın.
    yeter ki gelişsin! gelişme adına bir çok kent, orman alanları, yeşil alanlar,
    su kaynakları talan edilmektedir. gelişme bu kaynakları talan ederek değil;
    ''planlı'' bir şekilde sürdürülmelidir.

    özellikle kıyı kentlerinde 'turizm teşvik yasası' ile bir çok alan yapılaşmaya
    açılmaktadır. bu öyle bir yasa ki 'koruma yasası'nın üzerinde olan bir yasa..
    tarih, kültür, doğal kaynaklar bunlar hak getire..
    yeter ki sermaye yatırım yapsın gerisi teferruattır!
    2 ...
  46. sen ölürsen şehit ben ölürsem terörist diyecekler

    18.
  47. ne ''hümanistim'' * * ne ''kürt ırkçısıyım''
    fakat gerçek olan birşey var; çoğunuz 'ırkçı' ve 'türk milliyetçisi'siniz.

    pkk nin yaptığı vahşeti görenler neden tsk nin yaptığı vahşeti göremiyor ?
    acaba kendi halkını düşman ilan ederek, asimile ederek, dilini- kültürünü
    yasaklayarak, insanlarını katlederek nasıl çözmeyi düşünmektedir devlet bu 'sorunu' ?

    asker-terörist ilişkisine değil 'devlet- halk' ilişkisine bakmanız lazım.
    kürtler de askerlik yapmaktadırlar.
    sorun çözülebileceği halde bir kangrene dönüşmüş durumdadır.
    neden? birileri kan üzerinden siyaset yapmaktadır?
    birileri bu kaos ortamını kullanarak ülkeyi yönetmektedir!
    birileri ülkenin paralarını 'katil devletlerle' 'silah antlaşmaları' imzalayarak
    çarçur etmektedir.

    ''ihanet oradakilerin kanında var'' ne kadar tutarsız bir söylem!
    hiç bir insan 'ihanet' olgusu ile doğmaz. toplumun içinde davranışları gelişir.
    neden-sonuç ilişkisi diyorum ya, lütfen g*tünüzden okumaktan vazgeçin!
    3 ...
  48. sen ölürsen şehit ben ölürsem terörist diyecekler

    16.
  49. acaba lice'de kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk demeden kurşun yağdıranlar nasıl cennete gidecektir ?!
    insanlara işkence edip, akıl almaz pislikler yapanlar nasıl cennete gidecektir ?

    doğunun gelişmemesi sadece 'terör' olgusunun sonucu değildir.
    ülke tarihine baktığınızda terörün bir 'neden' değil bir 'sonuç' olduğunu
    da göreceksiniz. tabi ırkçılaşmış beyinlerinizden kurtulabilirseniz!

    doğunun gelişmemesinde devletin 'ekonomi politikalarının ' payı vardır.
    türkiye'nin ekonomik gelişme süreçlerine bakarsanız; özel sektörün ve devletin
    nasıl bir yatırım politikası uyguladığını görürsünüz.
    3 ...
  50. hayvancılığa büyük destek

    1.
  51. özelleştirme uygulamalarının ilk mağdurları 'KiT' ler ve 'Et ve Balık Kombinaları' olmuştur.
    bu kurumlar tarımsal üreticiye destek sağlamak amacıyla kurulmuşken; özelleştirme uygulamaları
    sonucu ilk kapatılan, özel sektöre devredilen, ya da bilinçli olarak zarar ettirilen kurumlardır.

    bu kurumların özelleştirilmesi tarımsal üreticiyi zor durumda bırakmış ve 'ithal' gıdaların
    ülkeye girişini kolaylaştırmıştır.
    son zamanlarda yükselen et fiyatları da tarımsal üreticinin desteklenmemesi, mera alanlarının
    amaç dışı kullanılması, programlı et üretim-tüketiminin sağlanamamasından kaynaklanmaktadır.
    bu son sözde 'destek' de 'batmış gemiyi' kurtarmaya çalışmaktan başka birşey değildir.
    hayvancılık; 'planlı' bir 'tarımsal üretim sistemi' ile desteklenmeli ve gıdaya ulaşmak lüks değil
    sağlıklı ve dengeli beslenmenin koşulu olmalıdır!
    2 ...
  52. işsiz sayısının 3 500 000 kişiye yükselmesi

    3.
  53. ''istatistikler mini etek gibidir; çoğu şeyi gösterir en önemli şeyleri saklar''
    tüik'in verileri gerçeği yansıtmasa da işsizliğin ne vahim durumda olduğunun göstergesidir.
    işsizlik araştırması sadece 'kayıtlı' sökterlerde yapılmaktadır.
    oysa bu ülkede ''kayıtsız ekonominin'' boyutları bilinmemektedir.
    dolayısıyla bu sayı eksiktir.
    bir kaç yıl öncesinde işsiz sayısının ''14 milyon'' olduğu söyleniyordu.
    krizden sonra işsiz kalanları siz hesaba katın artık!
    2 ...
  54. sen ölürsen şehit ben ölürsem terörist diyecekler

    5.
  55. bu ülkenin kanayan yarası, gerçekliğidir.
    ülkenin ordusu kendi vatandaşları ile savaşırken; bir kesim terörist,
    bir kesim ülkenin sahibi ilan edilmektedir.
    ölen kişiler gençtir, bizim çocuklarımızdır.
    çoğu yoksul aile çocuklarıdır. koruma eşliğinde ve yatarak askerlik yapmamaktadır.

    ölüyü terörist ya da şehit ilan etmek boşunadır.
    ölümün tek gerçekliği vardır.
    acıdır, yokluktur, kayıptır!
    ''anaların gözlerindeki yaş, yüreklerindeki ateştir! ''
    8 ...
  56. tekel işçilerinin demokrasi zaferi

    9.
  57. iş akitleri feshedilen tekel işçilerine 4/c 'ye geçmeleri için tanınan
    30 günlük süre uygulamasının yürütmesi durdurulmuştur.
    4/c köleliktir, işsizliktir, binlerce insanın yoksullukla
    yüzyüze gelmesi demektir. 4/c maddesi de iptal edilmelidir!
    3 ...
  58. kemalizm sol mudur

    11.
  59. kemalizm bir 'ideoloji' değildir!
    baskı, tehdit, susturma yöntemleriyle kendini var eden bir olgudur.
    'sol' kavramının içinde 'yenilikçilik', 'ilericilik' olgularının olduğu
    düşünüldüğünde 'sol' denilebilir. fakat 'sol' değildir.

    'sosyalist' hiç değildir. 'yerli sermaye' nin gelişmesi adına kaynakların
    seferber edildiği bir 'sistem' sosyalist olamaz!
    1 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük