felsefenin yasaklanması bütün bilimlerin yasaklanması anlamına gelir. zira herhangi bir bilim dalı ile üniversitede akademik düzeyde ilgilenmiş herkes bilir ki her bilimin bir felsefesi vardır.
üniversitede coğrafya okumuş birisi olarak kendi branşımdan örnek vereyim: coğrafya felsefesinde fiziki coğrafya ekolü ve beşeri coğrafya ekolü olmak üzere iki ekol vardır. birincisinin kurucusu olan alman coğrafyacı humboldt, coğrafya biliminin bir fen bilimi sayılmasını ve yeryüzünün fiziki yapısının incelenmesini, coğrafyanın jeolojiye yakın bir yolda gelişmesini savunur. ikinci ekolün kurucusu olan fransız coğrafyacı ritter ise coğrafi incelemelerde esas konunun insan olması gerektiğini savunur ve bu iki ekole mensup coğrafyacılar hala bu konuyu tartışmaktadırlar.
tabi tekkelerde beynini çürütmüş çember sakallılardan bunu anlamalarını bekleyemeyiz.ama şunu da bilmek lazım, bilimle desteklenmeyen iman, en küçük bir şüphede yıkılır gider.ayrıca felsefe her şeyi sorgular, sen inancına tam olarak güveniyorsan, yani haklı çıkacağına eminsen tartışmaktan niye korkuyorsun?
adapazarı şehrinin güneydoğu kısmını oluşturur. şehrin en gariban ve belalı mahalleleri bu ilçeye bağlıdır. ayrıca özellikle adnan menderes caddesi boyunca yaşayan, kampüs yolunun buradan geçmesi ve sakarya myo'nun burada bulunması sayesinde bölgeye yerleşmiş bir öğrenci popülasyonuna da sahiptir.
muhteşem bir birlik olur bence... bir tarafta biz, bir tarafta bizi ve iranlıları kitapsız kafir sayan vahhabi suudi arabistan...
(bkz: böyle daha iyi)
Murat Bardakçı bu konuda ayrıntılı bilgiler içeren bir kitap yazmıştır. ayrıca pek çok kaynakta da bu olaydan bahsedilir. osmanlı devleti zamanındaki günlük hayatın şimdiki Suudi arabistan gibi olduğunu zanneden, tarihi emin oktay'ın ders kitaplarından öğrenmiş vatan evlatları da buna şaşırır. halbuki şaşırmamak lazım, zira çok genç yaşta bir yeniçeri ayaklanması ile tahttan indirilen sultan 2. osman, idam edilmeden önce yeniçeriler tarafından defalarca becerilmişti! son dönem sadrazamlarından Kamil paşa ve Ali Paşa'nın ''kapatması'' olan oğlanlar pek çok tarih kitabında yazar. (Örnek: Ahmet Cevdet Paşa'nın kitapları)
ayrıca biraz mantık yürütmek lazım, yeniçerilerde evlenmek yasaktı, bunlar kendilerini ne ile tatmin ediyordu acaba?
akp'liler ile chp'liler karşılıklı parti değiştirseler bile gerçekleşmesi zor olan durumdur.
(bkz: adım çıkmış dokuza inmez sekize)
(bkz: imaj herşeydir)
edit akbayram: umarım yanılırım
bazı türbanlı bayanların üzerlerine giydikleri inanılmaz frapan renklerde ve her tarafından buram buram kıroluk akan iğrenç giysileri görünce daha bir katlanılır görünen türban modelidir. yavrular akılları sıra erkeklerin dikkatini çekip günaha girmemek için örtünüyorlar...
(bkz: biz de yedik)
ayrıca pezoluk da yapmaktadır. kendisiyle beraber yıllarca çalışmış zavallı ''tut ayşe tut'' u üniversiteyi kazanamayıp bir de müfredattan çıkarılıp işsiz kalınca kötü yola düşürmüş, kızın onun bunun sağını solunu tutmasını sağlayarak sırtından para kazanmıştır. bu entry açık bir ihbardır. arka sokaklar dizisinden rıza babayı göreve çağırıyorum.
bazılarının ''alimlerine'', ''kanaat önderlerine'' laf edince hem eksilenir, yetmezmiş gibi bir de özelden rahatsız edilirsiniz, zira attıkları her mesaj ve verdikleri her eksi onlara ahirette karma puanı olarak geri dönecektir. bizi zındık saydıkları için verdikleri her eksi zaten cihat kapsamına da girmekte, oradan da bonus sevap kazanmaktadırlar. adama sorarlar, madem alimine bu kadar güveniyorsun, çıkıp açıkça tartışalım, göt et beni, sen de kurtul ben de. neden çekinip böyle eksileme gibi şeylerin arkasına sığınıyorlar acaba?
öğrenciye 16 liradır. öyle zannedildiği gibi yol boyunca 300 km. basmaz, eskişehirden 120 ile çıkar, alpu-polatlı arası en yüksek hızı olan 255-260 aralığında gider, polatlıdan sonra 200'e düşer, 1 saatte sincan'a varır. sincan-ankara arasında 80-100 km. ile seyredip, sizi toplam 1 buçuk saatte ankara garına getirir. dünya standartlarında olmamakla beraber doğu ekspresinin ve gece trenlerinin çilesini çekmek istemeyenler ya da gündüz yolculuk yapmak isteyenler için birebirdir. yapandan Allah razı olsundur.
edit akbayram: ha bu arada hostesler de pek bir güzel, pek bir hanım hanımcıklar mirim...
sevgili günlük;
piyasada çok dindar müslüman diye kendini tanıtan şarlatanlara baktım, bir de döndüm kendime baktım... yaşayış olarak benim hayat tarzım onlarınkine göre müslümanlığa daha yakın. acaba müslümanlaşıyor muyum?
insanların zina ettikleri için taşlanarak idam edilmelerinin gayet insani olduğunu yazan elemanlara sahip, muhafazakar kesimin lumpenlerine hitap eden gazetemsi.