Bildiğiniz üzere havuzlara yiyecek sokmak yasak zaten girişte fazlasıyla para bayılıyorsunuz, içeride ise yiyecekler girişte ödediğiniz para kadar tutuyor. Ne yapıp ne etmeli de içeri gizlice yiyecek sokmalı?
Her zaman ki gibi Türklerin yaptığı saçma sapan liseli dizisi olmuş. Konusunu bilmiyorum sadece denk geldim 5 dakika baktım ve geri kapattım. O denk geldiğim 5 dakikada ise ''boynu bükükler'' diye bir isim takmaları yeterince asabımı bozdu. Annesi babası olmayan bir insanı kim hangi hakla ''boynu bükük'' diye sıfatlandırabilir? Bir de üstüne burjuva çocukları yetimhane gibi bir yerde falan yahu gidin allah aşkına biraz realizm yahu. insanın asabını bozmayacak dizi yapın sonra yayınlayın. öğrenci oyuncularının öğretmenle aynı yaşta olduğu bir diziye ne demeye realist olun diyorsak gerçi.
sevgilinizle konuşurken olunca hayattan bezdiren durumdur. sesi tam olarak duyamazsınız ve o sırada konunun kilit kelimeleri geçmiştir. ikinci kez sormaya gücünüz olmasa bile bir daha sorarsınız ve yine anlamadığınız takdirde ''ıı, şey yani bencede, tabi canım, bilmiyorum yaa, off sonra konuşsak, ya o değilde sana ne anlatıcam'' cümleleri ile geçiştirilebilir.
Bazen ben mi duyma sıkıntısı yaşıyorum onun sesi mi az çıkıyor anlamıyorum yahu.
el sikiyle gerdeğe girilmez
bi sikilen orospu olmaz
eski orospuya sikiş mi öğretiyon?
el siki görmeyen kendininkini balta sanır
her sikim hıyar diyene tuz alıp koşma.
gerçekten suçsuzum. buna inandırabilecek kimsem yok etrafta. bir düşünün sübyancının teki (arada 10 yaş var) gelip sizi taciz ediyor. bunu en yakın arkadaşınıza anlatıyorsunuz ''en yakın arkadaş'' olduğu için kimseye anlatmıyor. bir diğer yakın arkadaşınıza anlatmak zorunda kalıyorsunuz durumlar gerektirmese zaten anlatmazsınız, bu arkadaşınız 1 ay ağzını tutabiliyor sadece. sevgilinizin de bulunduğu bir ortamda haklı duruma düşmek için (sözde hepinizin haklı duruma düşmesi için) tacize uğradığınızı ayan beyan ortaya döküyor. yalanlayamazsınız sonuçta bu bir gerçek. oradaki bütün erkekler cellaleniyor asıcaz kesicez diye evden çıkıyorlar. durun yapmayın kimseye söylemeyin diyorsun. ama kimse seni dinlemiyor. biri diğerine diğeri ötekine herkesin ağzına sakız oluyor bu olay. sen utanıyorsun suçsuzsun ama utanıyorsun. kötü bir şey yapmadın ki sen sadece arkadaş sandığın birine anlattın olanları... o sübyancı da anlatıldığını öğreniyor. ''yalaan ben şerefsiz bir insanmıyıım'' moduna geçiyor. sana inanan zaten iki üç kişi kalmışken sadece ilk anlattığın,gerçek arkadaşın yanında kalıyor. sevgilin dahi sana inanmıyor neden sana bunu yapsın diyor. geçip konuşamıyorsun o sübyancıyla boğazında düğümleniyor kelimeler sadece susuyorsun.sevgilinin düşüncelerini öğrendikten sonra sana inanan tek kişiyle birlikte içmeye gidiyorsunuz. ağlıyorsun, defalarca ağlıyorsun. ben bunları hak edecek ne yaptım? diye soruyorsun. içtikçe içiyorsun sanki susamış gibisin hıncını içkiden çıkartıyorsun. arkadaşın sonunda dayanamayıp sevgilini arıyor bu kız çok kötü lütfen gel diye. sevgilin geliyor onun boynuna sarılıyorsun ben yalan söylemiyorum ben gerçekten suçsuzum diyorsun ama bunu bir sen bir de sübyancı şerefsiz biliyor...